Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3160 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Çiçek
Kürsü Nizam

  Sayı: 62 - Ocak / Mart 2010

(Cenaze bahsi devam ediyor)

ÇİÇEK

Ölüye, başta çelenk bulunmak üzere çiçekle sevgi ve saygı göstermek ve ruhuna imdat ve riayeti bu yollarda aramak kerahatlerin kerahati… Bu kötü ve gündelik hayat alâkasına mahsus âdet, ebediyetin eşiğine ayak basmış bir insanın halini anlamamaktan ve onu hâlâ bir dünya mevzuu farzetmekten ibaret bir Hristiyanlık estetiğidir ve bizim bedî ölçümüze giremez. Toprak altında külü kalmamış bir insanın mezar taşında sırıtan resmi ne kadar çirkinse, Allah'ın yarattığı güzelim çiçek de ölüye ithaf edilmek bakımından o denli çirkin… Hele bazı ölülerin meyhane buhariyle nemli ve haşmet derecesinde alâka belirtici çiçekleri sadece galîz…

Çelenk vesilesiyle hayr işleri için yardıma davet propagandaları da mânasız… Mevta için sadaka en güzel şey ama çelenk yerine değil, Allah için ve ölü adına, din gayretiyle yapılırsa… Ölüde bir gelir kaynağı bularak ve çelenk yerine madenî bir levha gezdirerek değil… Ömrünce İslâm'a aykırı ne varsa yapmış olan bir adamın cenaze namazını kıldırmayacak kadar cesaret ve samimiyet göstermeyenlerin, bu işi yerine getirmek için camiden cemaat çıkmasını bekleyerek ve kendileri uzakta kalarak yaptırdıkları işten farksız bu çelenk hamaratlığı ne kadar nefret çekse azdır ve ölüyü azaptan azaba sürmekte bire birdir. Rahmet olsun, cenazesine kayıtsız, şartsız, çelenk gönderilmemesini vasiyet edecek mümine!.. Böylesinin ayrıca kendisi için hayr cemiyetlerine yardım vesilesi diye kullanılması yersizdir. Bu yardım ölünce mi hatırlanır? Müslümanlığı ölüm ânında hatırlanacak bir nesne sayanların hali!..

ŞEHİT

Dinî mefhumlar arasında mânâsı saptırılmış, uymayacak yerlerde kullanılan ve yalnız itibar ve hürmet kastedilerek yakıştırılan kelimelerden başlıcası, şehit… Günümüzde, kuvvetini dinden almasına rağmen din dışı bir yatırım belirten, mânâ tahrifçiliğinin en sefil örneği…

Sıfatlarının en kâmil mânâsiyle şehit, Allah için ölen ve öldürülendir.

Şehit kelimesi “Şehadet” mastarından cennete şahit olma ve sonsuzluk karşısında hazır bulunma gibi, birbirine bağlı iki mânaya gelir.

“Bakara” Suresinin 155. âyeti, Allah yolunda ölenlerin nail oldukları azîm devletten bahseder. “Âl-i İmran” Sûresinin 169, 170, 171. âyetleri de şehidin kavuştuğu saadet hayatı kaydeder ve “onlar için korku ve hüzün yoktur” hükmünü verir.

Şehitlik derecesinin azameti, Allah için öleni, öbür ölülerden ayırır ve hadîs icabı gasledilmeden kanlı elbisesiyle gömülmesini gerektirir.

Şehidi, teçhiz ve tekfinde müslümanlara mahsus dünya hükümlerinden de ayrı tutan şeriat ölçüsü, bu imtiyazı üç çeşit şehide değişik şekilde verir.

Çeşitler dünya şehidi, âhret şehidi, dünya ve âhret şehidi diye üçe ayrılır.

En büyük ve kanlı elbisesiyle gömülme imtiyazına malik derece dünya ve âhireti toplayıcı şekil… Bunlara hükmî ve hakikî şehit denir.

“Hükmî” ve “hakikî” mefhumlarını, biri şeraitin hükmünce, öbürü yine aynı hüküm içinde şehitlik tarzının bağlı bulunduğu hakikat ifadesi bakımından ele almak icap eder. Düşman eliyle ve sırf Allah yolunda bir mücahede neticesi öldürülen bir Müslüman, ölüm fiilinin ayrıca takdiri gerekmeksizin hükmî şehittir ve kâmil şehitlik ifadesince elbette hakikîdir.

Ölüm şekilleri hakikate bağlı, yani bu bakımdan hakikî şehitler, ateşle yanmak, suda boğulmak, yıkıntı altında can vermek, gurbette ölmek, doğururken veya doğurduktan sonra “nifas” müddeti içinde dünyaya veda etmek, vebâ neticesi, yahut ishal, akciğer hastalıkları ve çektirici illetler yüzünden ölümü tatmak, din tahsili veya gayretiyle dünyadan gitmek ve bütün bunların üstünde zulüm altında veya zulüm yolunda öldürülmüş olmak gibi hallerin kuşattığı müminlerdir. Bunlar dünya âhiret diye bir ayrıma tâbî tutulmaksızın, sair Müslümanların cenaze tatbikatına tâbidir. Yani gasl, teçhiz ve tekfin edilirler. Fakat hepsinde Allah için feda olmak şuuru lâzım…

Şehitlik devlet ve saadetinin baş örnekleri ve tam ayar keyfiyet belirticileri Bedr ve Uhut şehitleri…

Şehitte, akıl, bülûğ, temizlik, hak dışı öldürülmüş olmak gibi şartlar aranır.

Gusülden affedilmiş şehidin, fazla elbiseleri, çizmeleri, ayakkabıları, serpuşu, silâhı vesairesi çıkarılır, kefenden eksik tarafı tamamlanır, fazlası alınır ve kanlı elbisesiyle namazına ve defnine geçilir.

Peygamberlik ve velîlik gibi insanoğluna verilmiş en büyük rütbelerle kıyasî bir tarafı olmayan şehitlik kendi başına ilâhî bağışların en zenginlerinden biridir; ve peygamberler ve velîlerden birçoğu da kemallerine ek olarak dünya hayatlarında bu bağışa ermişlerdir.

Allahın Sevgilisi Hayber fethinde Hazret i Ebu Bekr ile beraber kendilerine sunulan zehirli keçi tesiriyle yıllardan sonra şehit… Hazret-i Ömer, Osman ve Ali ise doğrudan doğruya şehit…

Velîler, “ölmeden ölenler”, şehitlerse “ölüp de ölmeyenler” sınıfından…

Gasledilmeden defni icap eden şehit, aldığı yara veya yediği darbeden hemen sonra vefat etmez ve iki namaz arası müddette (irtisas) sağlığını muhafaza edecek olursa, şehit olmaya şehit iken, gasle tabi tutulur. Hazret-i Osman hemen öldüğü için gasledilmemiş, Hazret-i Ömer ve Ali ise gaslolunmuştur.

Şehit “hayy” dir ve umumiyetle maddesi de toprak altında çürümekten korunmuştur.

Peygamberlerin toprak altında ter ü taze yattıklarını ve “hayy” olmak vasfını naaşları üstünde de koruduklarını kaydetmeye ne hacet!..

İSKAT

Cenazenin geçmiş ve yerine getirilmemiş namaz ve oruç fidyesi borçlarının, sonradan ödenmesi yolunda meşru bir tertip…

Büyük din âlimleri iskatın aslı olmadığını iddia edenleri cahil sayarlar.

İskat işinin “hile-i şer'iyye” ile alâkası yok, rahmet ve son tedbir olarak şer'î müsaade mânası vardır.

Sağlığında kimse kimsenin namazını kılamaz ve orucunu tutamazken ölümünden sonra kaza suretiyle kılabilir ve tutabilir. Fakat esasta iskat, kılınmayan namazlar ve tutulmayan oruçlar sayısınca fakirlere fidye vermektir. Meselâ 14 yaşında bülûğa eren ve 64 yaşında ölen bir müslümanın 50 yıllık mükellefiyet devresinde, hiç namaz kılmamış ve oruç tutmamışsa 50x12x30x6=108000 namaz ve 50x30=1500 gün oruç borcu var demektir (Yaş sayısı x ay x gün x günlük namaz sayısı)… Bu taktirde 109.500 fidye gerekir ki, bir Fıtr sadakası hesabiyle milyonlarca lirayı bulur ve böyle bir serveti milyonda bir kişi bile ödeyemez.

Bu takdirde tek çare, devir dedikleri şekil içinde, meselâ 1230 lirayı bir fakire verip onu aynı fakirden hibe suretiyle geri almak, bu şekilde 100 kere alıp vermek; ve yine meselâ son ödemeyi, yahut daha az veya fazlasını fakire bırakmaktır.

Namaza fidye nass ile sabit değil, fakat en büyüklerin içtihat ve teamülü olarak ölen hakkında caridir. Bu bakımdan emniyetle yerine getirilmiş bir vazife olmaktan uzak kalır ve ancak kuvvetli bir ümit ve temenni ifade eder ve “inşallah” kaydiyle yapılır.

Sonunda iskata yol var diye ibadetten kesilme hiçbir vicdana sığdırılamaz ve iskatin sadece bir tedbir ve ihtiyat olduğu bilinmek lâzım gelir. İskatçılığı sanat edinenler ise hasbîliği lekeler.

İskat mevtanın vasiyetiyle, onun “sülüs-üçtebir” malı üzerinden yapılırken, vasiyet olmasa bile mirasçılar veya imkân sahibi dostlar ve yakınlar tarafından da yapılabilir.

Kadında ve erkekte iskat edilecek namaz ve oruçların evvelce yerine getirilmiş olanları varsa iyi hesap edilmesi kadında ibadetten affedilmiş ayların nazara alınması, fakat ne olursa olsun hesabın cömert tutulması uygundur. Fazlası mevta hesabına sadaka yerine geçer.

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gıda... - Sayı 94
GIDA... - Sayı 93
MEVLİT... - Sayı 68
D?NYA... - Sayı 67
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Devekuşunun kafasını kuma gömmesi misali kafasını toprağa gömen Avrupa bilmez mi ki, nefesi kesilince kafasını (soktuğu yerden) çıkarmak zorunda kalacak ve pişman olacaktır(pişmanlık duyacaktır).
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13168092
 Bugün : 2100
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605130
 Bugün : 171
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 398
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim