Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2471 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Eğitim sistemimiz
Fatih Öncü

  Sayı: 71 - Ocak / Mart 2012

Geçen sayıda, nüfus büyüme hızı kapsamında Avrupa'da, Ortadoğu’da yaşananlara farklı bir yorumda bulunmuştuk. Aynı konuda Türkiye ile alâkalı da bir değerlendirmede bulunmuştuk. Bu yazımızda, Türkiye'deki nüfus artış hızını etkileyen nedenlerden biri olan, eğitim sistemini işlemek istiyorum.

Nüfus artış hızını etkileyen sebeplerden bir tanesi, gençlerin hayata geç atılması demiştik. Bunun da en büyük sebebi, uzun bir eğitim sürecinin olmasıdır. İyi bir gelecek için herkesin üniversite okuması gerektiği kanısı, oy için açılan yeni üniversitelerle, öğrenci kapasitelerinin yakında, liselerden mezun olacakların sayısını geçecek olması, gençlerin hayata geç atılmalarına sebep olmaktadır. Gençlerin, eğitim hayatından sonra iyi bir iş edinip, kendilerini evliliğe hazır hissedene kadar nerdeyse ömrün yarısı olmakta, bu yaştan sonrada ancak bir veya iki çocuk sahibi olabilmekteler. Hayırdır; üniversiteler kapatılsın mı demek istiyorsun, diye sorabilirsiniz…

Türkiye'de eğitim sistemi her dönemde tartışıla gelmiştir. Her yeni gelen iktidar, sistemde bazı yenilikler yapmasına rağmen, yapılan bunca denemeler esaslı bir düzelmeyi sağlamamıştır. Hattâ bu yenilikler, sistemde tehlikeli bir yozlaşma meydana getirmiştir. Eğitimde okulların önemi azalmış, yerini birer para tuzağı haline gelen dershaneler almıştır. İyi bir eğitim sisteminin olduğu ülkede, dershanelere ne ihtiyaç vardır? Hiç düşündünüz mü?..

Son yapılan düzenlemelerle, sınıf geçme derdi kalmayan öğrenciler, tamamıyla sorumsuz yetişmekteler. Acilen eğitim ve öğretim sisteminin kökten yenilenip, daha kısa zamanda daha etkili bir başarının yakalanması gerekmektedir. Sistemin, statik (durağan) konumdan, dinamik (hareketli) bir yapıya dönüştürülmesi ve eğitimin dört duvar arasından çıkarılması gerekmektedir.

İnsan karakterinin % 70-80'inin oluştuğu ilk 8 yaşına kadarki süreçte, çocuklara ahlâk, kültür, çevre ve toplumsal yaşam gibi konular öğretilmelidir. Daha anlaşılır bir izahla, ilköğretim ikinci sınıfın sonuna kadar çocuklara okuma yazma haricinde, kendi kültür ve ahlâk değerleri, çevre bilinci ve toplumsal yaşam kuralları uygulamalı olarak öğretilmelidir. Diğer derslere üçüncü sınıftan itibaren yer verilmelidir. Eğitim sadece matematik, fen, coğrafya ve kuru bir tarihten ibaret değildir. Asıl amacı ahlâklı, kültürlü ve sağlam karakterli bireyler yetiştirmektir. En azından olmalıdır. Ayrıca resim, müzik gibi dersler daha ciddiyetle ele alınmalı, o derslerde geçen zaman, boş zaman olarak görülmemelidir. Çünkü bir toplumun sağlam bir medeniyet inkişaf ettirebilmesi, sanata da yeterince değer vermesiyle olur.

Özellikle dördüncü sınıftan sonra, ders sayısı artırılmalı ve yarım gün olayı kaldırılmalıdır. Altıncı sınıftan itibaren, öğrenciler yeteneklerine göre yönlendirilmeye başlanmalıdır. Okumaya yeterince kabiliyeti olmayan öğrenciler, sekizinci sınıftan sonra, günümüzde çıraklık eğitimi gerektiren iş dallarında, yine çıraklık eğitim merkezlerinin nezaretinde, çalışmaya başlamalıdır. Teknik ve meslekî eğitime yönelenler, yerine göre bir veya iki sene daha okuyup hayata atılmalıdır. Okul hayatında başarılı olup, ilerleme istidadında olan öğrenciler, istidadına göre üniversitelere geçmeliler. Üniversitelerdeki eğitim sistemi de çok daha hareketli olmalıdır. Kitabî bilgiyle sınırlı kalınan dersler, uygulamalı hale gelmelidir. Hattâ temel dersler haricindeki dersler, yerine göre staj veya iş hayatına atılarak öğretilmelidir.

 Eğitimde okulun etkisinin artması ile öğrencilerin tüm tatillerini ve velilerin parasını çalan dershanelere, hayatımızda yer olmayacaktır. Tüm bu eğitim sürecinde, öğrenciler 20'li sayılardaki sınıflarda ders yapmalıdır. Okul ve öğretmen açığını, işlevi biten liseler ve dershanelerden açığa çıkan hocalardan fazlasıyla karşılamak mümkün olacaktır.

Daha etkin ve hızlı bir eğitimden sonra hayata erken atılacak olan gençler, bu sayede daha erken evlenme imkânı bulacaktır. Bu da nüfus artışını olumlu yönde etkileyecektir. Hattâ sadece bununla da kalmayacak, son yıllarda genç nüfusun azalmasıyla meydana gelen işçi açığını kapatmada iki yönlü büyük etkisi olacaktır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
ESRÂR... - Sayı 93
İşsizlik mi, işçisizlik m... - Sayı 71
Eğitim sistemimiz... - Sayı 71
Farklı Bakış... - Sayı 70
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar

 Teşekkür ederim değerli gönüldaşım. İlgin bizi sevindiriyor Faruk......


Tüm gazetelerimizin toplam tirajı, 70milyon nüfusa karşılık, 3,5 milyon…
Elâlemin memleketinde tek gazete bile çift rakamlı tiraja sahip. Mesela Japonya’da günde 13 milyon satan gazete var.
Bizde nüfus artıyor, gazete tirajları yerinde sayıyor, hattâ azalıyor. Demek ki “basın” diye piyasaya sürülen kâğıt parçalarına millet güvenmiyor. Bu güvensizliğe rağmen basından ödleri kopanlara yazıklar olsun!
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Sosyal medyanın gücü
Üstün fikir
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13151378
 Bugün : 1604
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 604058
 Bugün : 96
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 97
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim