Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3905 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

FAYZ
Kürsü Nizam

  Sayı: 47 - Ocak / Mart 2005

(Bu bölümdeki imzasız yazılar, İman ve İslâm Atlası'ndan alınmaktadır.)
Asıl adı “ribâ” olan faiz, kazanma ve kazandırmanın ana sütü gibi helâl ticaret şekline mukabil, en zehirli yılandan daha öldürücü, hırsızlık ve zinâdan daha ağır bir menfaatlenme yolu…
Allah'ın Sevgilisi; faizi Kâbe astarı yanında anasıyla zinâ etmekten beter gösteriyor.
Şu kadar ki, faizin ne olduğu ve ne olmadığı, onu çok iyi bilenler ve hükümlendirenlerden sonra iyice anlatılamamış, anlaşılamamış, topoğrafyalaştırılamamış, berrak sınır çizgileriyle gösterilememiştir.
Faiz, başta kıymet vâhidi olan para bulunmak üzere, bir malın, aynı cinsten başka bir mal karşılığında mislinden, miktarından, ölçüsünden fazlasıyla satılması, alınması, değiştirilmesi ve mübadale edilmesi demektir. Meselâ: 1 tas dolusu pirinci, aynı pirincin fazlasına vermek
ve almak…
Hiç kimse, en basit selim akıl hesabı, elinde birbuçuk tas pirinç varken faizciye toka edip, yerine aynı pirinçten 1 tas almayı düşünmeyeceğinden, yani böyle bir abese düşmeyeceğinden, bu mübadale işinde esas, borçlanmayı ve alıp verdiğini vâdeye bağlamayı gerektirir. Fakat aynı cinsler arasında öyle değiş-tokuşlar olabilir ki, vâde kaydının dışında kalabilir. Vâde her zaman şart değil…
Evet, kimse, faizciden 10 liraya isteyip onu hemen, vâdesiz olarak 11 liraya satın almayı mantığına yediremez. İllâ ki, sürdüğü para sahte ola veya o para üzerinde bir şüphesi buluna… O zaman iş faiz alıp vermiş olmaktan çıkar, sahtekârlık ve hırsızlığa girer...
Faiz doğrudan doğruya ayniyet belirtici sâf kıymetler üzerindedir ve bu hususiyeti aydınlatmakta para en belirli misâldir.
Böyle olunca, faizin teşekkül edebilmesi için meydana iki şart çıkıyor: Akit ve vâde… Akde, yani karşılıklı ve peşin anlaşmaya bağlı olmayan verme ve alma muamelesi faize girmez; cinsi cinsine fazlalıkla değiş-tokuş ise hususî hallere münhasır kalır ve kendisini helâl ticarî muameleye uydurabilir. Önce parayla satmak, sonra almak suretiyle…
Görülüyor ki, ticaretle faizcilik arasında kıl farkı derecesinde ince bir ayırım vardır; ve ticaret, kıymet vahidi etrafında ve ayrı cinslerden mal ve emek mübadeleleri demekken, faiz, mübadelesi gerekmeyen ayniyet ifade edici kıymetleri hak dışı yükseltmenin ve ihtiyaçları zulüm vergisiyle karşılamanın cinayeti… Biri ihya, öbürü imha edici…
Sermayenin işten üşendiği, rehavet uykusuna daldığı ve keyfine baktığı hallerde, nefsine bir nevi terleme hakkı tanınması yolunda zehirli bir köpürüş demek olan faiz, servet hegemonyasının zulmüdür. Ferdi ve cemiyeti, olanca ruhu ve maddesiyle kemiren bir zulüm… Bu işin farkına varmış olan sosyalistler, İslâm’ın faiz yasağına bayılırlar ama, bu yasağın bağlı olduğu dinî temele inanamazlar…
Bildiğimiz gibi, faiz habasetinin en bariz şekli para üzerindedir ve hem fazla ödemede anlaşmak (akit), hem de borçlanmak (karz) şeklindedir. Bu vaziyette faizi alan da, veren de en acı haramı işlemek mevkiinde… Sıkıştığı için faiz verenle faiz alan arasında haramın şiddeti bakımından fark olsa gerek… Faiz alanın hem fiili, hem de parası haram… Veren ise para kendisinden gittiği için fiiliyle haramda…
Faiz İslâm’ın gözünde öyle müstekreh bir iştir ki, mesele ittika plânına dökülünce borçlusundan bir fincan kahve kabul etmeyi veya borçlunun kapısında beklerken gölgelikte oturmayı bile faiz sayanlar olmuştur. İttika ayrı şey ve serbest; fakat vehim ve mübalâğaya kaçmamak da şart…
Akşama aynen iade etmek üzere komşusundan bir tas dolusu pirinç alan biri, hiçbir akit olmaksızın onu aynen iade ederken yanına ayrıca bir çuval pirinç ilave etse, fiili, faize değil, sünnete girer. Zira mükellefiyeti yokken kendisinden veriyor.
Veda Haccı’nda şimşekten çizgilerle göklere İslâm’ın bilançosunu resmeden Allah Resulü, başta öz amcasına ait olan, faiz işi ve kan davasını iptal ederken, “ayağımın altında çiğniyorum!” tabirini kullandılar. O’nun mukaddes ayağıyla çiğnediği, insan ve cemiyeti dişleyen canavar...
Faizi, hibe, hediye gibi sahte tesellilerle tevile kalkışmak boşunadır. Faiz faiz, hediye ise hediyedir. İnsan, canını, Allah yolunda feda edebilir; fakat katiline hediye edemez, bu hakka sahip değildir.
Cinsi aynı, fakat miktarı fazla değişokuşların (ki ender vaziyetlerde görülebilir) faizden kurtarılması yolu hibe olarak değil, rahmet olarak, açıktır. Meselâ bir deveyi bilmem ne kadar koyuna mukabil değiştirmek caiz iken, aynı deveyi, sakat ve zaif şu kadar deveyle mübadele faiz olacağı için işi ticarete dökmek ve nakdî bedellerine mukabil alıp satmak iktiza eder. İyi bir deveyi 10 altına satan biri 5 zayıf deveyi yine 10 altına alabilir. Mal cinsleri ayrı olunca da, faizin semtine uğramadan her türlü değiş-tokuş serbest!.. İsterse bir tarağa bir elmas yüzük…
Bankalara ve bankaların aldığı ve verdiği faizlere gelince, yine rahmet yönünden muamele gayet basittir. İktisadî düzende güdücü ve sermayeye yön verici rolü büyük olan bankalar, esasen asgarî hadde tutmaları icap eden faizlerini bir isim ve mânâ değişikliğiyle çözümleyebilirler. Bu, işin markasını değiştirmek gibi bir soytarılık olmaz; asıl iyiye çok yaklaştığı halde kötünün adını muhafaza etmekte devam edenleri mânâ değişikliğine ve onun ismine davet etmek olur. Çünkü bankanın, bildiğimiz banker tefeciliğiyle alâkası, hem faizin kemiyeti, hem de keyfiyeti bakımından kolayca koparılır. Banka, kredi verirken 100 liraya 100 lira, aynen borçlandırır ve borçludan “masraf karşılığı” ismi altında bir prim alır; mevduatına menfaat gösterirken de “maktû kâr hissesi” namıyla hareket eder. Böylece zaten tefecilik cinayetine uzak mahiyetini ille faiz diye vasıflandırmaktan çıkar ve her hal ve kârda rahmete sığınır. İslâm bankacılığında, ilahî emirlere imtisal bakımından, gösterdiğimiz formüller dışında bir çare bulunamaz. Banka, işi son derece faydalı taraflar belirttiği halde ona ille faiz demek suretiyle irtikâp ettiği faiz zinasını terk etmedikçe gerçek nikâh yolunu arayarak hakla izdivaca talip olmadıkça kurtulamaz.

ÖLÇÜ
“Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların, ‘Alım-satım da tıpkı faiz gibidir’ demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helâl, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah’a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.”(Bakara, 2/275)

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : berrin    
Yorum : Bakara sureside gösteriyor ki şu anda ülkemizin yaşdığı sıkıntıların faize yönelmemizden,bulundukları mevkilerin suistimal edilmesinden,yüce dinimizin ehil olmayan insanlar tarafından yanlış uygulanmasından,maide suresinde sizin müslüman olmayanlara inanmayın onlar sizi kandırmaya çalışacaktır öğütlerine kulak asmamamız bizi bu günlere getirdi.Şimdi 6666 maddeden oluşan KURAN dan başörtüsünü cımbızla çekip almışız.6665 tanesi çok önemsizmiş gibi ama esas onlar bizi feraha ve huzura kavuşturan kurallar.





 
Gıda... - Sayı 94
GIDA... - Sayı 93
MEVLİT... - Sayı 68
D?NYA... - Sayı 67
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13190866
 Bugün : 113
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606185
 Bugün : 4
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 178
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim