Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1981 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Zina - Sirkat
Kürsü Mümin-Kâfir

  Sayı: 80 - Nisan / Haziran 2014

KÂFİR – Anlatın bakalım, İslâmlık’ta zina ve sirkat cezalarının hikmetini!.. Anlatın da, birinde insanları yarı beline kadar toprağa gömüp taşla öldürmek, öbüründe de bir kolunu kesmek gibi tüyler ürpertici ceza fiillerinin mantığını görelim!

MÜMİN – Kuzum, her lâfı edin de, şu mantık lâfını karıştırmayın! Mantık, sizce, içinizin peşin kabul veya ret temayülünün mühürdarından başka bir şey midir? Aman, sözümü kesmeyin, bahsimize girelim: Demek lâzımdır ki, zina ve sirkati, cemiyetten mutlaka kaldırılması lâzım birer âfet kabul etmemenin yolu yoktur. Bu iki âfete “Cemiyet için lâzımdır!” diyebilmek, bu husustaki İslâmî cezaları ağır görenler için belki daha tezatsız bir mukabele olur, fakat böyle bir şeyi müdafaa eden de, maksadını apaçık ele vermesi bakımından dâvâyı kaybeder. Evet zina ile sirkati cemiyetten tasfiye etmek... Bu gayenin birinci maddesine itiraz edebilmek için sadece komünist ve materyalist, ikinci maddesine itiraz edebilmek için de eski yunan devrinin Ispartalılarından olmak lâzım. Bugün medeniyet dünyası, baştan başa, bu iki illetin de tedavisi üzerinde müttefiktir. Zina ve sirkat, insan topluluklarının suikastçısı iki müthiş (gangren)dir; böyle mi, değil mi?

KÂFİR – Böyle... Komünist ve eski Ispartalı olmadığıma göre, böyle!

MÜMİN – Bilhassa merhametli olduğu için!.. Bu öyle bir merhamettir ki, onu görebilmeniz için başınızı tam kaldırabilmeye iki büklüm küfür omuzları müsaade etmez. O kadar yüksek bir merhamet... Bunun içindir ki, İslâmiyet’te ister zina ve ister sirkatin cezası, herkes bu fiilleri yapsın da öbür taraftan da cezasını görsün diye değil, kimse yapmasın ve bu ceza tatbik olunmasın diye vaz’olunmuştur. Zaten Şeriatte zina fiilinin tesbiti için ne kadar şart ve kayıt konduğunu bilseydiniz, bu cezanın tatbikini hemen imkânsız görür; ve çehresini anlardınız. Öbür karşılaşmamızda her şeyi tam anlayacak ve mat edileceksiniz!

 

CEZA

KÂFİR – Artık sıra, İslâm cezalarının gayet merhametli, adaletli ve tatbiki kabil şeyler olduğu üzerinde beni mat etmenize kaldı! Buyurun bakalım.

MÜMİN – İslâmiyet’te mânia tedbirleri, birbirini tamamlayıcı iki kutup halindedir. Biri fertleri gönüllerine girerek kötülüklerden alıkoymak için tâ aileden, mektepten ve hayattan itibaren yetiştirme safhalarında alınan tedbir kutbu... İkincisi de herşeye rağmen suç içtimaî tezahür plânına intikal ettiği takdirde merhametsizce ceza hükümlerine çarptıran tedbirler... Bu iki kutup arasında, Allah’la kulu arasındaki mahrem ve ferdî münasebet vardır. İki tedbir kutbunun da hakkı yüzde yüz verildikten sonra, insanları ciğerlerinin yosununa  kadar tecessüse kalkmak, İslâmî ruha asla uymaz. Allah’ın “Tecessüs etmeyiniz!” emrinin çerçevelediği bu harikulâde ince hikmeti kavrıyor musunuz? Kur’ân emri...

KÂFİR – Öyleyse niçin asırlar boyunca evler basılarak, kapılar ve pencereler kırılarak, zorla ve âdetâ delikten tahtakurusu aranır gibi zina vak’alarının tespitine kalkışılmıştır?

MÜMİN – Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Demek asırlar boyu İslâm yaftası altında İslâm’a aykırı yaşamışız! Yanlış tatbikleri ele alarak onun aslını ve hakikatini iptal edebilecek misiniz?.. İslâm’da, cemiyet meydanına çıkarılmayan ve sistemleşmesine çalışılmayan her günah Allah’la kul arasındadır ve hiçbir idare ölçüsünün ona burnunu sokmaya hakkı yoktur. Ve bu incelik bizzat Peygamber diliyle fermanlaştırılmıştır.

KÂFİR – Öyleyse herkes gizli ve saklı olarak her günahı işlesin ve cemiyete karşı riyakâr bir tavır takınsın da sadece zâhir plânını mı korusun demek istiyorsunuz?

MÜMİN – İnanın ki, adım başında eline bu gûya halisiyet ve samimiyet silâhını alan küfür, ne kadar âdi ve denî bir müessise olduğunu yalnız bu tavrıyle ispat etmektedir de kimse farkında olmamaktadır. Yahu, ihlâs ve samimiyet İslâm’da esastır. Onsuz İslâmiyet değil, kupkuru bir iman bile teessüs edemez. Biraz evvel cezayı ağır bulan ve âdetâ en korkunç kötülüklere cevaz verecek kadar müsamahakâr görünen siz, şimdi de elinize sahte fırsat geçti diye, ihlâs adına neredeyse gizli gönülleri okuyup insanları cezalandırmaya, yahut her kepazeliğin zâhir plânına kadar  çıkarılmasında mahzur bulunmadığını iddiaya kadar gideceksiniz! Acaba siz bu hileyi tatbik ederken zerre miktarı halis ve samimi misiniz? Allah’ın bir ismi de “Settar – Gizleyici”dir. İnsanın halis ve samimi olarak günah olduğunu bile bile sırf nefsine karşı gelememekten yaptığı suçu, hayâ ve edepten kıpkırmızı kesilerek saklaması, niçin sizce halisiyet dışı bir iş olsun!.. Asıl günahlarını, teftiş raporu gibi papazlara ve elâleme itiraf eden bir ruh rejimidir ki, halisiyetsiz ve görünüşüne zıt olarak riyakârdır.

KÂFİR – Neticeye gelin!

MÜMİN – Netice şudur ki, bilhassa zina ve sirkat fiilinde olduğu gibi, İslâm’ın sert cezalar bu fiillerin yapılması ve her defa ceza görmesi değil, masum insanların müşterek tecelli plânı olan içtimaî vicdan ve mâşerî meydana asla sızmayack tarzda kabuğuna çekilmesi ve ilk terbiye vasıtalarıyle de ruhlara sine sine mümkün olduğu kadar ve hattâ büsbütün ortadan silinip gitmesi içindir. Hele zina bahsinde dört şahidin vaziyeti aynıyle görmesine veya suçlunun dört kere itirafta ısrar etmesine talik edilen şart, recm cezasını ancak efsanevî bir hayâsızlığa inhisar ettirdiğine göre, açıkça görülüyor ki, bu cezalar hem gayrın hakkını korumak, hem kabahat sahibini korkutmak, hem de tekerrüre kökünden mâni olmak noktasından, merhametin, adaletin ve çarenin ta kendisidir.

KÂFİR – Pek mat edildiğimi sanmıyorum!

MÜMİN – Ben mat edileceğinizi iddia ettim ama, mat edildiğinizi itiraf edeceğinizi iddia etmedim!


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Elveda... - Sayı 82
Kelime... - Sayı 81
Zina - Sirkat... - Sayı 80
Zekât... - Sayı 79
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Günümüzde kitaba nazaran paraya rağbeti; mide gurultusunu beyin sancısı zannederek, Tanzimat’tan bu yana, hiçbir şeyin çilesini çekmeden, her şeyi, Avrupa’dan monte eden(alan) yazarlarımıza borçluyuz.
Borcumuzu ödemesek de olur.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13198377
 Bugün : 3308
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606370
 Bugün : 55
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 134
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim