Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1665 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İslâmcıların kültürelsizliği
Hasan Tülüceoğlu

  Sayı: 89 - Temmuz / Eylül 2016

Osmanlı toplumunun batılılaşma sürecinde, bu işin aktivistleri yeni bir toplumun oluşmasında öncelikle eğitim, kültür, sanat, edebiyatı araç olarak kullanmışlardır. Ahmet Rasim, araştırmacı gazeteci yaklaşımıyla yazdığı romanlarında batı tipi yeni bir toplumu hedeflemişken daha geniş toplum kitlesine ulaşmada tiyatronun avantajını gördükten sonra romandan çok tiyatroya yönelmiş ve daha çok bu alanda eserler vermiştir.

Sonuçta dinî veri tabanlı yapısını kaybeden toplum yapısında bir kısmı siyasal, bir kısmı da siyaset dışı yaklaşımla yeniden geçmiş yapıyı canlandırmayı hedefleyen dindar aktivistlerin etkinlikleri söz konusu olmuştur. Siyasal etkinlikli yaklaşım biraz da batılıların adlandırmasıyla ‘İslâmcılar’ olarak isimlendirilmiştir. Genel anlamda dindar aktivistler eski toplum yapısına ulaşmada batıcı aktivistlerin yolunu kullanmayı hedeflemişlerdir. Eğitim, kültür, sanat, edebiyat, günümüz açısından yazılı, görsel ve sosyal medya hedefledikleri araçlardır.

Gerçek olan, dindar aktivistler, batıcı aktivistler kadar bu konuda başarılı olamamışlardır. Bir defa etkin ve evrensel anlamda eserler ve bunları üretecek şair, yazar, düşünür yetiştirememişlerdir. Elbette etkin örnekler vardır, mevcuttur. Ancak bunlar hem kemiyet hem de keyfiyet açısından yeterli değildir. Üstelik dindar aktivistler, mevcut bu ürün ve şahısları etkin ve yaygın olarak toplumun bütün kesimlerine ulaştıramamışlar; ulaşılsa bile batılı aktivistler kadar etkin ve etkili olamamışlardır.

Dindar aktivistlerin siyasal isimlendirmeyle siyaseti tercih eden ‘İslâmcılar’ kesimi, (ki İslâmcılar ifadesiyle bu grubu kasdediyoruz) siyasette belirli bir başarı yakaladıklarında bunun devamının sağlanabilmesi için kısa vadeli hedefleri toplumdan oy kazanma olarak esas itibariyle zamanla başlangıçtaki hedeflerinden sapmaya uğramış görünüyorlar.

Hedeflenen araçlardan ayrıntıya girerek prototip olarak sinemayı burada örnek olarak verecek olursak bu alanda dindarların yetiştirdikleri sanatçılar ve ortaya koydukları eserler oldukça az ve üstelik etkisizdir. Yücel Çakmaklı ile Mesut Uçakan’ı hatta İsmail Güneş’i bu alanda örnek vermek yanlış olmaz zannedersem. Doksanlarda her iki yönetmen de iki etkin ve güzel eser vermişlerdir: Minyeli Abdullah ve Yalnız Değilsiniz toplumun tüm kesimlerine dindarların dünyasını, yaşamı ve sıkıntılarını, özlem ve hedeflerini sinema diliyle gerçekten güzel ifade ederek dikkat çekmişti. Bu etkinliği sebebiyle her iki filmin de devamı manasında ikincileri çekildi. Devamında Mehmet Tanrısever’in ‘hür adamı’ onun da devamında animasyon türü ‘Allah’ın sadık kulu’ sinema eseri  olarak ortaya konulmuştur.

Batılı isimlendirmeyle ‘İslamic Cinema’ diyebileceğimiz bu alanda böylesine güzel bir ivme yakalanmışken nedense bir süre sonra bıçak gibi kesilmişçesine benzeri dahi olsa hiç eser ortaya konulmamış, konulmuyor. Bu kesintiyi ilginç ve dikkat çekici bulduğumuzu burada ifade edelim. Diğer alanlarda ve kesimlerde yüzlerce sinema eserinin ortaya konulduğunu, konulmaya devam ettiğini de hatırlatalım.

Burada hemen ifade etmek gerekirse prototip örnek olarak ele aldığımız sinema dışında diğer bütün alanlarda da benzer yetersizlikleri görür ve verimsizliği bariz olarak fark edersiniz.

Genel isimlendirme ile İslâmcı bir partinin iktidarda olduğu son süreçte bu ürünlerin bir anlamda tamamen inkıtaa uğraması beklenenin tersidir. Dindar aktivistlerin başlangıçta hedeflerine ulaşmada batıcı aktivistlerin kullandığı ve toplumu değiştirmede başarılı oldukları eğitim, kültür, sanat, edebiyat, günümüz açısından medya hedeflenen araçlardı. Ancak dindar aktivistlerin daha çok etkin olan siyasî grupları yani İslâmcılar bu araçları hedeflerinden çıkarmış izlenimi vermekteler. Nadir yetişmiş Necip Fazıl, Sezai Karakoç gibi değerleri yeri geldiğinde kullanmak onlar için yeterli olmalı ki yeni değerler, sanatçılar, düşünürler yetişmesi ve yetiştirme hedefleri yok gibi görünüyor. Burada hedeften sapma, hedefe ulaşmada kullanılacak araçların değişmesi söz konusu gibi görünüyor. Siyasal yaklaşımlar kısa süreli etkin bir araç olabilir belki ama uzun süreli etkin hedef araçları esasen eğitim, kültür ve sanattır. Muhtemelen yanılıyorumdur, hedeften sapılmamış belli bir aşamadan sonra tekrar etkin ve faal olarak devam edilecektir.

Yazıya koyduğumuz başlık olumsuzluk izlenimi vermesin. Asıl kastettiğimiz son zamanlarda İslâmcıların kültür, sanat, edebiyata ilgisizliğidir. ‘İslâmcıların Kültüre İlgisizliği’ni dilimizdeki söyleyiş kolaylığı ve özelliği, birazda daha etkin olması açısından kültürelsizliği kısaltmasını kullandık.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
İslâmcıların kültürelsizl... - Sayı 89
Batılılaşmada mündemiç di... - Sayı 88
Babel'de doğuya bakış... - Sayı 87
Âmâk-ı hayal ve Osmanlı s... - Sayı 86
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Bir özel TV kanalı “yılın politikacısı”nı seçtirdi.
Seçilemeyenler üzülmesinler. Çünkü hepsi ayrı ayrı yılın politik acısı olduklarını ispatladılar.
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Sosyal medyanın gücü
Üstün fikir
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13158691
 Bugün : 181
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 604599
 Bugün : 39
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 226
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim