Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     83039 kez okundu.     53 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Fatih Sultan Mehmet (4)
Mustafa Büyükgüner

  Sayı: 53 - Ekim / Aralık 2006

(Bundan önceki sayılarımızda Fatih Sultan Mehmet’in hayatını ana hatlarıyla anlatmış ve onun devri saltanatında görülen bazı tartışmalardan bahsetmiştik. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.)


BAZI TARTIŞMALAR

Fatih ile ilgili olarak ikinci büyük tartışma da devlet için kardeş katline cevaz vermesi, bunu meşhur Kanunnamesine koyması ve böylece ileride çok sıkıntılara sebep olacak bir yolun kapısını açmış olmasıdır. Fatih Sultan Mehmet’e ait olduğu yönünde neredeyse tüm tarihçiler arasında ittifak olan kanun metni şöyledir:

“Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katletmek münâsibdir. Ekseri ulemâ dahi tecviz etmiştir. Anınla âmil olalar”

Şüphesiz Fatih Sultan Mehmet, bu kanunnameyi çıkarmadan önce de Osmanlı Hanedanı içinde iktidar için kardeşini öldüren padişahlar bulunuyordu. Hattâ bizce itibar edilmese dahi aralarında çok muteberlerinin de bulunduğu kimi tarihçilere göre, daha devletin kuruluşunda Osman Bey, amcası Dündar Bey’i katlederek, aşirete bey olmuştur. Konumuz dışı olduğu için bu iddialara şimdilik cevap vermiyoruz.

Osman Gazi’nin amcasını katlettiğini kabul etmesek dahi, Fatih’e gelene kadar Murat Hüdevendigar, Yıldırım Bayezid, 1. Mehmet ve 2. Murat da çeşitli sebeplerle kardeşlerini yahut çocuklarını katletmek zorunda kalmışlardır. Fatih’in de tahta geçerken henüz 11 aylık olan kardeşi Ahmet’i boğdurttuğu tarihçiler tarafından iddia edilmektedir. Bu bilgiler nazara alındığında Fatih’in bir boşluğu hukuk normu koyarak doldurduğunu söyleyebiliriz. Osmanlı Hanedanının üçüncü padişahından kendisine gelene kadar bütün padişahların tahtta hakim olabilmek için hanedanın diğer üyelerini katletmelerinin Fatih’in bu kanunnameyi hazırlamasında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Elbette bu zorunluluklar böyle bir kanunnameyi hazırlamak için tek başına yeterli olamaz ve olmamalıdır da.

Bizim burada söylemek istediğimiz, kanunun yürürlüğe girişi ile somut olayda uygulanışını birbirinden ayırmak gerektiğidir. Fatih’in yaşadığı zamanda meydana gelen iç ve dış gelişmeler, Orta Çağ’da gerek batıda gerekse doğuda uygulanan rejimler, katı hanedan sistemleri dikkate alındığında Fatih’in bu kanunnameyi hazırlarken nelerden etkilendiğini kısmen anlayabiliyoruz.

Öncelikle şunu söylemek istiyoruz, Yıldırım’ın Timur’a mağlup olduğu Ankara Savaşı’ndan sonra Anadolu topraklarında eski beylikler yeniden kurulduğu gibi, Timur’un parçalama politikasıyla geriye kalan Osmanlı toprakları da Yıldırım’ın dört oğlu arasında pay edilmişti. Tarihimizde fetret devri diye adlandırılan ve yaklaşık 13 yıl süren bu kardeş kavgalarından galip gelen Fatih’in dedesi Çelebi Mehmet, kardeşlerini öldürerek Osmanlı tahtına oturmuştu. Çelebi Mehmet’in ölümünden sonra yerine geçen oğlu Birinci Murat da dış düşmanlardan ziyade iç düşmanlarla, özellikle de Bizans’ın akıllarını çeldiği hanedan mensupları ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde Manisa’da bulunan geleceğin Fatih’i sultan Mehmet de aile içi hesaplaşmaları görerek ve yaşayarak kendini saltanata hazırlamış olmalı.

Osmanlı hukukçuları, Fatih’in bu kanununu yorumlarken, padişahın meşru emirlerine yapılan her çeşit itaatsizliği, umumî rahatı ve nizam-ı âlemi ihlâl edecek olan her türlü isyanı ve memlekette anarşi çıkarma hareketlerini, bağy suçu kabul etmiş ve buna sebep olanları da bâği olarak vasıflandırmışlardır. Bu isyan suçunun cezasının da idam cezası olduğunu, fetvalarında açıklamışlardır. İsyan eden padişahın kardeşi de olsa, şer’î hüküm değişmeyecektir. Padişahlar Fatih’in bu kanununa dayanarak kardeşlerini veya çocuklarını boğdurturken, esasında devletin bütünlüğüne zarar verdiklerini ve iktidara karşı geldiklerini iddia etmişlerdir. Asi olan hanedan mensubu da olsa, üçüncü bir şahıs da olsa cezası bellidir. İdam…

Bu kanunnameden sonra Yavuz Sultan Selim kardeşleri Korkut ve Ahmed’i devlete isyan gerekçesi ile öldürtmüştür. Gerçekten de henüz Sultan İkinci Beyazıd’ın sağlığında üç oğlu arasında taht kavgaları başlamış, şehzadeler kendi orduları ile birbirleriyle savaşmış ve bu savaşlar sonucu Sultan Selim tahtta sahip olmuştur. Diğer kardeşler ise devlete asi geldikleri için makus talihlerine razı olmuşlardır. Her ne kadar Yavuz’un kardeşlerini öldürürken devlete isyan gerekçesi kabul edilebilir olsa da, kardeşlerinin erkek evlatlarına da aynı muameleyi reva görmek ne kadar bu kanunname kapsamında değerlendirilebilir anlamak mümkün değildir. Hakikaten henüz kundakta olan hanedanın erkek üyeleri dahi Yavuz’un emrinden kurtulamamışlardır. Yavuz’un oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın da oğlu Bayezid ve onun beş evladını devlete isyan etmek gerekçesi ile öldürdüğü bir vakıadır. Kanuni bu hükmü verirken, maalesef saray entrikalarının da kurbanı olmuştur.

Siyaseten katl olarak adlandırılan, Fatih’in koymuş olduğu bu hükmün de uygulanabilmesi için esasında belli şartların oluşması gerekir. Bu konuda Osmanlı arşivlerinde ilim adamlarının vermiş olduğu pek çok karar örneği bulunmaktadır. Bu bakımdan Fatih’in kanunnamesinde yer alan bu hükmün esasında yerinde olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak bu kanunun uygulamada pek çok yanlışlıklara yol açtığı, özellikle de saray içindeki nifakçıların padişahları etkilemesi sebebiyle pek çok kereler de keyfi olarak hanedan mensupları için katl cezaları verildiği görülmektedir.

Bu konuda en pervasız padişahlardan birisi maalesef 3. Murad olmuştur. Padişah, çevrenin de etkisiyle ve siyâseten katl esasına dayandırarak beş kardeşini idama mahkûm ettirmiştir. Bu idam hadiseleri, maalesef had cezası mahiyetinde değillerdir. Fıkıh kitaplarında tasvir edilen siyâseten katl kategorisine girdiği de şüphelidir. Diğer Osmanlı Padişahlarından 3. Mehmed de siyâseten katl hükmüne dayanarak 19 erkek kardeşini ve basit jurnaller yüzünden kendi oğlunu (Şehzâde Mahmud), günahsız bir şekilde idam ettirmiştir. 3. Mehmet, bu idamları verirken büyük dedesi Fatih Sultan Mehmet’in kanunnamesine dayanmıştır. Her ne kadar Fatih bu kanunnameyi hazırlarken iyi niyetli olsa da, sırf kendisinden sonra gelen padişahların onun koyduğu hükme dayanarak keyfi idamlara karar vermesinden Fatih de sorumlu tutulabilir.

Yukarıda tafsilatlı olarak açıklamaya çalıştığımız örneklerle birlikte Fatih Sultan Mehmet’in koyduğu bu kanun her ne kadar o günün şartlarında gerekli olsa dahi, kanunun çerçevesini ve ana hatlarını net olarak belirtmediğinden kendisinden sonra gelen keyfi uygulamalara sebep olduğu için mesuldür diyebiliriz. Peki Fatih hakikaten henüz 11 aylık olan kardeşi Ahmet’in öldürülmesini emretmiş midir? Zira eğer bu iddia doğruysa, Fatih de henüz devlete isyan edecek nitelikte olmayan ve sadece hanedan mensubu olması sebebiyle kendisinden şüphe edilebilecek kardeşinin katlini emrederek suç işlemiş demektir.

Bu konuda hem menfi hem de müspet görüşler olsa da biz İstanbul’u fethederek Kâinatın Efendisi’nin müjdesine mazhar olan ve O’nun mübarek sözleri ile “Ne güzel asker” diye övülen, velî sultanlardan olduğuna dair kanaatler bulunan Fatih’in böyle bir suç işlememiş olmasını ümid ve dua ediyoruz.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Feyzi     16.04.2024
Yorum : bosch professional gop 185-li Beylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesinde nice masum insanlar hiç ilgileri olmayan savaşlarda taraf olmak zorunda kalarak veya zayıflayan ve etkisizleşen devletin dışarıdan saldırıya uğraması nedeniyle can vermişlerdir. Osmanlı hanedanlığı, meydana geleceği kesin taht savaşlarında bu masum insan ölümlerine engel olmak ve nizam-ı âlem için kendi aile fertlerini feda etmişlerdir. Yoksa sırf hırs ve taht için onlarca kardeşini katletmek kolay değil, sistem ve halk bu cinayetleri asla kabullenemezdi.




Ekleyen : şaban    24.06.2012
Yorum : onlar doğru olanı yapmasalardı 600 sene hüküm süremezlerdi




Ekleyen : sabriye    25.02.2012
Yorum : Yazik diyorum, hirs insani ne hallere getiriyo malesef, kadin erkek fark etmiyor, bunu yapmislar ve mesruh kilmislar üstelik, kardes katili, evlat katili, Ve ne yazikki, islam halifesi diye aniyoruz, islamda varmi böyle bisey , toprak bölünmesin, isyan çikmasin diye kardesini öldürebilirsin !!!!!!!!!!!!!!!!!!!




Ekleyen : Özgür    23.02.2012
Yorum : Ben şunu söylemek isterim. Demek oluyor ki saltanat dinimize tamamen aykırı bir yönetim şekli. Osmanlının bunu fark edip bugün ki cumhuriyet rejimine geçmesi iyi oluşmuş. Tabiki saltanat hepsine tatlı gelmiştir. Ceremesini de birileri mutlaka çekecekti ve çektiler.




Ekleyen : gulcin    20.02.2012
Yorum : ben evlat kaybetmis bir insan olarak padisahlarin evlatlarini kardeslerini katletmelerini hic anliyamiyorum biz oglumuz vefat ettiginde esimle birlikte dunyamiz karardi en buyuk aci tarif edilemez cigeriniz yureginiz aciyo anlatilmaz o aci yasayan bilir ben onun icin sebeb ne olursa olsun padisahlarin evlatlarini kardeslerini katletmelerini hic anliyamiorum padisahlar birkac hatunla cocuklar olunca tabi taht kavgasida basliyo




Ekleyen : fikri    02.12.2011
Yorum : fatih sultan mehme gibi büyük ve imanlı padişahlara atılan bu iftiraları çıkaranlar yahudi tarihçilerdir yok 11 aylık kardeşini öldürmüş bu kadar saf olmayın türk gençligini osmanlıdan sogutub osmanlınındevamı türkiyeyi zıyıflatmak amaç bunu görün artık uyanık olun




Ekleyen :     21.10.2011
Yorum : BAZI TARTIŞMALAR Fatih ile ilgili olarak ikinci büyük tartışma da devlet için kardeş katline cevaz vermesi, bunu meşhur Kanunnamesine koyması ve böylece ileride çok sıkıntılara sebep olacak bir yolun kapısını açmış olmasıdır. Fatih Sultan Mehmet’e ait olduğu yönünde neredeyse tüm tarihçiler arasında ittifak olan kanun metni şöyledir: “Ve her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizâm-ı âlem içün katletmek münâsibdir. Ekseri ulemâ dahi tecviz etmiştir. Anınla âmil olalar” Şüphesiz Fatih Sultan Mehmet, bu kanunnameyi çıkarmadan önce de Osmanlı Hanedanı içinde iktidar için kardeşini öldüren padişahlar bulunuyordu. Hattâ bizce itibar edilmese dahi aralarında çok muteberlerinin de bulunduğu kimi tarihçilere göre, daha devletin kuruluşunda Osman Bey, amcası Dündar Bey’i katlederek, aşirete bey olmuştur. Konumuz dışı olduğu için bu iddialara şimdilik cevap vermiyoruz. Osman Gazi’nin amcasını katlettiğini kabul etmesek dahi, Fatih’e gelene kadar Murat Hüdevendigar, Yıldırım Bayezid, 1. Mehmet ve 2. Murat da çeşitli sebeplerle kardeşlerini yahut çocuklarını katletmek zorunda kalmışlardır. Fatih’in de tahta geçerken henüz 11 aylık olan kardeşi Ahmet’i boğdurttuğu tarihçiler tarafından iddia edilmektedir. Bu bilgiler nazara alındığında Fatih’in bir boşluğu hukuk normu koyarak doldurduğunu söyleyebiliriz. Osmanlı Hanedanının üçüncü padişahından kendisine gelene kadar bütün padişahların tahtta hakim olabilmek için hanedanın diğer üyelerini katletmelerinin Fatih’in bu kanunnameyi hazırlamasında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Elbette bu zorunluluklar böyle bir kanunnameyi hazırlamak için tek başına yeterli olamaz ve olmamalıdır da. Bizim burada söylemek istediğimiz, kanunun yürürlüğe girişi ile somut olayda uygulanışını birbirinden ayırmak gerektiğidir. Fatih’in yaşadığı zamanda meydana gelen iç ve dış gelişmeler, Orta Çağ’da gerek batıda gerekse doğuda uygulanan rejimler, katı hanedan sistemleri dikkate alındığında Fatih’in bu kanunnameyi hazırlarken nelerden etkilendiğini kısmen anlayabiliyoruz. Öncelikle şunu söylemek istiyoruz, Yıldırım’ın Timur’a mağlup olduğu Ankara Savaşı’ndan sonra Anadolu topraklarında eski beylikler yeniden kurulduğu gibi, Timur’un parçalama politikasıyla geriye kalan Osmanlı toprakları da Yıldırım’ın dört oğlu arasında pay edilmişti. Tarihimizde fetret devri diye adlandırılan ve yaklaşık 13 yıl süren bu kardeş kavgalarından galip gelen Fatih’in dedesi Çelebi Mehmet, kardeşlerini öldürerek Osmanlı tahtına oturmuştu. Çelebi Mehmet’in ölümünden sonra yerine geçen oğlu Birinci Murat da dış düşmanlardan ziyade iç düşmanlarla, özellikle de Bizans’ın akıllarını çeldiği hanedan mensupları ile uğraşmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde Manisa’da bulunan geleceğin Fatih’i sultan Mehmet de aile içi hesaplaşmaları görerek ve yaşayarak kendini saltanata hazırlamış olmalı. Osmanlı hukukçuları, Fatih’in bu kanununu yorumlarken, padişahın meşru emirlerine yapılan her çeşit itaatsizliği, umumî rahatı ve nizam-ı âlemi ihlâl edecek olan her türlü isyanı ve memlekette anarşi çıkarma hareketlerini, bağy suçu kabul etmiş ve buna sebep olanları da bâği olarak vasıflandırmışlardır. Bu isyan suçunun cezasının da idam cezası olduğunu, fetvalarında açıklamışlardır. İsyan eden padişahın kardeşi de olsa, şer’î hüküm değişmeyecektir. Padişahlar Fatih’in bu kanununa dayanarak kardeşlerini veya çocuklarını boğdurturken, esasında devletin bütünlüğüne zarar verdiklerini ve iktidara karşı geldiklerini iddia etmişlerdir. Asi olan hanedan mensubu da olsa, üçüncü bir şahıs da olsa cezası bellidir. İdam… Bu kanunnameden sonra Yavuz Sultan Selim kardeşleri Korkut ve Ahmed’i devlete isyan gerekçesi ile öldürtmüştür. Gerçekten de henüz Sultan İkinci Beyazıd’ın sağlığında üç oğlu arasında taht kavgaları başlamış, şehzadeler kendi orduları ile birbirleriyle savaşmış ve bu savaşlar sonucu Sultan Selim tahtta sahip olmuştur. Diğer kardeşler ise devlete asi geldikleri için makus talihlerine razı olmuşlardır. Her ne kadar Yavuz’un kardeşlerini öldürürken devlete isyan gerekçesi kabul edilebilir olsa da, kardeşlerinin erkek evlatlarına da aynı muameleyi reva görmek ne kadar bu kanunname kapsamında değerlendirilebilir anlamak mümkün değildir. Hakikaten henüz kundakta olan hanedanın erkek üyeleri dahi Yavuz’un emrinden kurtulamamışlardır. Yavuz’un oğlu Kanuni Sultan Süleyman’ın da oğlu Bayezid ve onun beş evladını devlete isyan etmek gerekçesi ile öldürdüğü bir vakıadır. Kanuni bu hükmü verirken, maalesef saray entrikalarının da kurbanı olmuştur. Siyaseten katl olarak adlandırılan, Fatih’in koymuş olduğu bu hükmün de uygulanabilmesi için esasında belli şartların oluşması gerekir. Bu konuda Osmanlı arşivlerinde ilim adamlarının vermiş olduğu pek çok karar örneği bulunmaktadır. Bu bakımdan Fatih’in kanunnamesinde yer alan bu hükmün esasında yerinde olduğunu kabul etmek gerekir. Ancak bu kanunun uygulamada pek çok yanlışlıklara yol açtığı, özellikle de saray içindeki nifakçıların padişahları etkilemesi sebebiyle pek çok kereler de keyfi olarak hanedan mensupları için katl cezaları verildiği görülmektedir. Bu konuda en pervasız padişahlardan birisi maalesef 3. Murad olmuştur. Padişah, çevrenin de etkisiyle ve siyâseten katl esasına dayandırarak beş kardeşini idama mahkûm ettirmiştir. Bu idam hadiseleri, maalesef had cezası mahiyetinde değillerdir. Fıkıh kitaplarında tasvir edilen siyâseten katl kategorisine girdiği de şüphelidir. Diğer Osmanlı Padişahlarından 3. Mehmed de siyâseten katl hükmüne dayanarak 19 erkek kardeşini ve basit jurnaller yüzünden kendi oğlunu (Şehzâde Mahmud), günahsız bir şekilde idam ettirmiştir. 3. Mehmet, bu idamları verirken büyük dedesi Fatih Sultan Mehmet’in kanunnamesine dayanmıştır. Her ne kadar Fatih bu kanunnameyi hazırlarken iyi niyetli olsa da, sırf kendisinden sonra gelen padişahların onun koyduğu hükme dayanarak keyfi idamlara karar vermesinden Fatih de sorumlu tutulabilir. Yukarıda tafsilatlı olarak açıklamaya çalıştığımız örneklerle birlikte Fatih Sultan Mehmet’in koyduğu bu kanun her ne kadar o günün şartlarında gerekli olsa dahi, kanunun çerçevesini ve ana hatlarını net olarak belirtmediğinden kendisinden sonra gelen keyfi uygulamalara sebep olduğu için mesuldür diyebiliriz. Peki Fatih hakikaten henüz 11 aylık olan kardeşi Ahmet’in öldürülmesini emretmiş midir? Zira eğer bu iddia doğruysa, Fatih de henüz devlete isyan edecek nitelikte olmayan ve sadece hanedan mensubu olması sebebiyle kendisinden şüphe edilebilecek kardeşinin katlini emrederek suç işlemiş demektir. Bu konuda hem menfi hem de müspet görüşler olsa da biz İstanbul’u fethederek Kâinatın Efendisi’nin müjdesine mazhar olan ve O’nun mübarek sözleri ile “Ne güzel asker” diye övülen, velî sultanlardan olduğuna dair kanaatler bulunan Fatih’in böyle bir suç işlememiş olmasını ümid ve dua ediyoruz.




Ekleyen :     08.08.2011
Yorum : ne demiş namuslu bir geline birden fazla damat olmaz,5 kişinin canı yanar ama milyonlar kurtulur




Ekleyen : Samim    26.07.2011
Yorum : Bir arkadaşında belirttiği gibi,Şevkat peygamberi,peygamberimiz hz.muhammed mustafa'nın hadisi şerifine mazhar olan bir zatın 11 aylık kundaktaki bebeye kıyması düşünülemez. Osmanlı devletinin sınırlarını genişletmekteki tek amacı İslamiyeti tüm dünyaya yaymaktı.Fethedilen topraklarda ki gayri müslimlerin ibadetlerine karışmayan,diledikleri gibi ibadetlerini yapmaları için ferman çıkaran sultanlar,kendi kardeşlerine neden kıysınlar.Bunu hiçbir akıl izah edemez. Eğer diğer kardeşler devletin bekasını zedeleyecek hareketlerde bulundular sa,burdaki amaç devlet bekasıdır. Devletin bekası için de,ozamanın pisikolojisi ve şartları kardeşleri idam etmek gerektiriyorduysa bu yapılmıştır. Ama suçsuz günahsız yere sırf bana rakip olmasın düşüncesiyle,isyana kalkmayan,ben kendi devletimi kuracam,toprakları paylaşacam demeyen kardeşlere kıyıldığına inanmıyorum ben. Amaç devlet bekası ve devleti parçalamamak ise kardeşe de kıyılmıştır. Ha bir insan sırf devletinin devamlılığı için kendi kardeşine kıyar mı ?bu tartışılır. O zamanın şartları bunu gerektirmiştir. Ama öyle kundaktaki bebeye kıymıştır vs.. bunlar Şanlı ecdadımızı lekelemek isteyen oluşumların iftiralarıdır. Ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak,Osmanlı torunu olarak buna inanmıyorum. Zaten Padişahlarımızın hemen hemen hepsini yetiştiren evliyalar,o zamanların ileri gelen din adamlarıdır. Ki şu altta ki yorumlar da padişah böyle birşey yapmıştır,nasıl kardeşe kıyar diyebilen ve kardeş katilliğinin nekadar vahşice birşey olduğunu düşünen şahıslar ve ben kardeş öldürmenin cezasının veya vicdanen nasıl mümkün olamayacağını biliyoruz da,alimlerin din adamalrının mollaların yetiştirdikleri cihan padişahları kardeş öldürmenin akıbetini düşünememişler midir? Lütfen 600 yıl dünyada hüküm sürmüş,hep gıptayla bakılmış,özenilmiş,700 küsür yıllık bir devleti/imparatorluğu heleki kendi ecdadımızı kötülemek bizlere yakışmaz.Keşke ozaman ki ihtişamımız da olsak şimdi. Adamlar kıtalar,okyanuslar aşıp sınır komşumuz olan petrol cenneti devletleri ele geçiriyorlar,biz se burdan seyrediyoruz. Evet Demokrasi,alın size demokrasi... Bu ülkede henüz demokrasi yok. Unutmayalım ki en büyük demokrasi Özgürlüktür! Elin hristiyanı bnm %95'i müslüman ülkem de dinini rahatça yaşıyacak,ayinini yapacak,bnm okulda ki öğrencim öğle arasında cuma namazına gitti diye yobaz/şeriatçi/laik düzeni tehdit unsuru sayılacak..Bu bnm demokrasi anlayışıma aykırı arkadaşlar.. Neyse konu dışına çıktık,Aslı türk,Nesli türk Osmanlıyız biz...




Ekleyen : dasewsaw    24.07.2011
Yorum : Bizans imparatorluğu Fatih'in amcası Orhan Bey'i yanlarına alarak onu her zaman bir koz olarak kullanıyordu.II. Murat'ın ölümünden sonrada Orhan Bey'i başa geçirmeye çalışmışlardı.Fatih bunun gibi iç kargaşalar oluşturacak şeyleri önlemek için, devlet otoritesinin sağlanması için, ilerde oluşabilecek kargaşaları görerek böyle bir eylemde bulunmuştur.




Ekleyen : dilek    08.06.2011
Yorum : arkadaşlar tamamen bu saçmalıklara inanmamanızı tavsiye ederim asıl ecdadımız ve atamız hakkında bu safsataları yayınlayıp bizi soğutmak gibi basit bir oyun eğer öyle ise ispatlayabilecek asli bi kaynak göstersinler bu işler böyle olmaz mustafa kemalin hakkında birçok şey izledim okudum hepsinin altında kaynakları yazılı hemde m.kemalin kendi el yazılarıyla ispat etmişler burada boş bir lakırdı var aklı olan kullanma zahmeti gösterir şu sıralar herkes osmanlıya cephe aldı oynanan oyunların farkına varın şimdiye kadar yoktu muhteşem süleymanın haremi padişahların katilliği yenimi ortaya çıktı 1 i çıkıp sitede birşey saçmalıyo öteki kendi sitesine kopyalıyo böylece okunuyo 10 kişiden biride inansa yeter bunlara....lütfen artık herkes haddini bilsin hala fatihin süleyman yavuz un torunları yaşıyor




Ekleyen : sevde nur    27.05.2011
Yorum : Şefkat peygamberi olarak nitelendirilen bir zat bir insanı övecek ise sadece askeri vasıfları için övmez,hele bir kardeş katilini ASLA.Hikmeti ve aslı bilinmeyen şeylerde yorum yapmak edebe muhaliftir.




Ekleyen : Yusuf D    22.05.2011
Yorum : hüseyin ç isimli at gözlüklü yorumcu, padişahlar şehülislamın fetvası olmadan kmseyi ölüdrtmez demiş. o hangi babayiğit şeyhülislamki, padişahın emri üzerine fetva vermez? o yorumu yazana tavsiyem; tarih diye ajitasyon okuma, ajitasyonlar tarih değildir. osmanlı'da, gök-kubbeyi bile utandıracak kardeş, evlat, torun, amca, yeğen vb cinayetler işlenmiştir. 11 aylık bebeğin katli hiçbir kitaba sığmaz.




Ekleyen :     29.04.2011
Yorum : şayet doğru ise FATİHİN 11aylık kardeşini öldördüğü. NE PAHASINA OLUSA OLSUN BEN BÖYLE BİR ŞEYİN DOĞRU OLMADIĞI KANAATİNDEYİM. ÇÜNKÜ BİR NEDEN OLMAKSIZIN BİR MÜMİNİ ÖLDÜRMNİN CEZASI KURAN I KERİMDE AÇIK BİR ŞEKİLDE DİLE GETİRİLMİŞTİR.( kaldı ki sözkonusu mümin günahsız bir mümin ise)




Ekleyen : Ahmet    08.03.2011
Yorum : gerçekten bu insanlar haksız yere kardeşlerini öldürmüş iseler, hele hele kundaklık bebeleri de böyle öldürmüş iseler ben bunları ceddim olarak kabul edemem ve "osmanlı ne büyüktü" gibi eski teraneleri tekrarlayamam. Umarım bu yanlışları yapanlar bu gün Allah'ın huzurunda yaptıkları zulmün hesabını veriyorlardır. Kendilerini İslama değil de İslamı kendielrine uydurdukalrı için bir de bunun cezasını çeksinler inşallah.




Ekleyen : Nuh    04.03.2011
Yorum : Insan kendi kardeşini nasil öldürtür? Islam da bunun hükmü nedir? Bizede Padişahlari Kuzu gibi, Melek gibi insanlar diye tanıttılar. Bence bunlarin yeri Cehennem olsa gerek!




Ekleyen : Birol Çakır    13.02.2011
Yorum : Onların sınavıda bunlarmış demek, haksız yere öldürülen 11 aylık bebek veya tahta geçicem diye 19 kardeşi katletmek herhalde islamiyet ve kuran ile alakası olmayan bir gerekçe dir. o zamanın alimleri ve katliamı yapan padişahlar bunların hesabını CABBAR ve KAHHAR olan yüce YARATICIMIZA vereceklerdir. en iyisini YÜCE ALLAH bilir.




Ekleyen : ismail Özkan    25.11.2010
Yorum : Allah Rasülü hata yaptığında Kuran da uyarılmıştır . Bizim büyük kabul ettiklerimizi kim uyaracak yoksa onlar hata yapmaz mı ? Peki hata yaptılarsa onların bir bildiği vardır mı diyeceğiz?Arapların kız çocuklarına öldürmelerine nasıl kızacağız Bu doğruysa benim nasıl düşüneceğimi Kuran bana bildiriyor.




Ekleyen : muhammed    22.10.2010
Yorum : meraba ben maraz ve çok sevindim araç tırmanıza bravo




Ekleyen : hüseyin ç    22.09.2010
Yorum : osmanlı sarayını ancak üsküdardan gören palavracı tarihcilerin yazdıgı abuk sabuk lakırtılar unutmayınki hiç bir osmanlı padişahının kimseyi öldürtme yetkisi yoktur padişah ölüm emri veremez-osmanlı hukuk sistemi adamı divanı harbe verir-şeyhülislam fetva vermeden kimse asılamaz-aynı fatihin istanbul kadısının huzurunda ayakta ifade verdigini unutuyorsunuz heralde -ceddimizin c sini bilmeyen yorumcular evde 1 hatun 2 cocugu yönetemiyorsynuz burada ahkam kesiyorsunuz-osmanlının hasta adam dendigi dönemdeki kudretine bile asla ulaşamayacakların safsatası-sizinle gurur duyuyorum dedelerim mekanınız cennet olsun




Ekleyen : Muhsin S.    11.09.2010
Yorum : Allah cc. ilk insan olacak Hz Ademi Yaratacağını Söyledi melekler ey Rabbimiz yeryüzünde fesat çıkaracak birilerini niçin yaratıyorsun biz sana ibadet ve taatde bulunmuyormuyuz dediler. Allah cc. siz benim bildiklerimi bilemezsiniz dedi ve Hz. Ademi yarattı.Meleklerin büyüklerinden şeytan Allaha İsyan Etti Adem ile Havvayı Kandırdı Cennetden Kovolmasına Sebep oldu. Sonra yeryüzünde yaşamaya başladılar bunların çocuklarından Kabil Habili Öldürdü.Bunların Kuranıkerimde anlatıldığına göre; Şimdi Şöyle bir düşünelim Osman Gazininin Hz Ademden Daha üstün Olduğunu Söyleyebilirmiyiz veya torunlarının Kabil ve Habilden üstün olduğunu işte kuran bunu bize anlatıyor ama biz anlayamıyoruz çünkü her idooloji veya inanç sistemini benimseyenler kendi yaptıklarının yanlış olduğunu kabullenemiyor güçlü olanlar zayıfları hep eziyor.Kuran Geçmişte yaşanan olayları misaller ile bize açıklıyor.Ama maalesef biz anlayamıyoruz çünkü kuran'ın mealini tefsirini okumuyoruz.




Ekleyen : siraç biçkioğlu    01.05.2010
Yorum : arkadaşlar osmanlı bir din devleti değil bir saltanat devletidir dolayısıyle fatih sultan mehmet olsun diğer padişahlar olsun sanıldığı gibi islamı temsil eden kişilikler değildir,müslüman mıdırlar?müslümandırlar ama o kadar,islamın yasakladığı işleri yapmışlar mıdır?yapmışlardır.Kardeş katli (hele de çocuk yada bebek olan)hiçbir şekilde mazur gösterilebilecek bir cinayet değildir,geleceği Allah'tan daha mı iyi biliyorlardı ki devletin bekası için kardeş katili oldular?hiçbir şey insan hayatından değerli olamaz,devlet bile.Gözlerini iktidar hırsı bürüyünce insanın nasıl da canavarlaşabileceğinin örnekleridir bunlar,İslam bu cürümleri yapanları nasıl tavsif ediyor,halife mi katil mi?mesele budur.Bir insanı bila-hak öldürmek tüm insanlığı öldürmektir.Bazı arkadaşlar da ulemanın neden bu cinayetlere tepki göstermediğini soruyor,neden şu;o ulema da kapıkulu ulemasıdır,islam uleması değil.Peygamber efendimizin bu şahsı övdüğü hadisi de uydurma bir hadistir.Ne kutüb-ü sitte'de nede diğer muteber hadis kitaplarında böyle bir hadis zikredilmiyor,eğer kaynağını bilen varsa açıklasın biz de öğrenelim bu muammayı,ayrıca İslam dini Ulema'ya dayalı bir meşveretle yönetimi öngörür,bir monarşik yönetim yada babadan oğula geçen saltanat tarzı yönetim İslami olamaz.Olsa olsa despotluk olabilir,nitekim o despotluk kendi kardeşinin bile hayat hakkına tecavüzü meşru kabul edebilir ve etmiştir de.Saygılar.




Ekleyen : yylmaz    05.04.2010
Yorum : Fatihi Peygamberimiz ne güzel bir komutan diyerek övüyor.Dikkat ederseniz çok erdemli bir insan,çok iyi bir adam demiyor.Onu sadece askerlikle ilgili övüyor.İyi bir komutan diyor.İyi bir insan demiyor.İyi bir komutan aynı zamanda çok acımasız da olabilir.




Ekleyen : abdullah halefo?lu    13.03.2010
Yorum : kanunlar ve müeyideler en önemli özelliği caydırıcı olabilmesidir. zanederim hz. Fatih bu kanunu açık seçik duyurması ve kabül etmesi bu olmalıdır. Hz.Fatih tamamen suçsuz değildir ama haşa bir katilde değildir. o zata iftiraların altında ona efendimizin iltifatı vardır. hiç bir tarihi vesika yokturki ozatı suçlasın...




Ekleyen : mehmet yyldyz    13.02.2010
Yorum : murat kardesime kesinlikle katılıyorum yahu arkadaslar bırakın bu yalacı tarihcileri bunlar bildiklerini bile dogru söylemiyolar ve ne yazık ki daha ataturk un bile tarihini bilmiyolar hiç bir osmanlı taht için kardesini öldürtmez adamlar kendilerini islama adamışlar okuyun yavuz sultan selimi fahihin torunu savas kazandıgı zaman bile saraya arkadan girermiş sebep niye peki tabiki havadan sandan söhretten hoslanmazmış artık gerisi size kalmış




Ekleyen : MUSTAFA BALCI    30.01.2010
Yorum : Ne yazı ki Osmanlı İmparatorluğundaki idareler, Emevi ve Abbasi döneminde ki İslamiyete atılan darbeleri, dinin siyasallaşması, Peygamber Efendimize mal edilen bazı uydurma hadisleri ve daha nice İslamiyet adına yanlış hareketleri, Osmanlı idaresi abul etmiş, ses çıkartmamış ve Osmanlı idaresi ne yazık ki Emevi ve Abbasilerin çizgisinden çıkamamıştır. SAYGILARIMLA,




Ekleyen : murat    02.01.2010
Yorum : oncelikle sunu anlamaliyiz ki, osmanlidan haz etmeyenler 1453 yilindan beri osmali tarihinin icine degisik bilgiler sokarak onu sulandirmaya gayret etmislerdir. benim gorusume gore, f.s mehmet gunahsiz bir kardesini oldurmemistir, yani bu yalandir. eger acikladigi kanun dogru ise, fatih in kasti, kardes de olsa devlet dusmani olanin cezasinin degismeyecegidir. kuran da bir muslumanin bir musluman i kasten oldurmeyecegi yazar. ayrica muslumanlikda durup dururken birini oldurmek buyuk gunahtir. bu durumda islami benimsemis bir toplulugun, bir bebek katline karsi fatih e tepkisiz kalmasi dusunulebilir mi? tabii ki hayir:)




Ekleyen : MEHMET KEKYL    18.11.2009
Yorum : O Mübarek insan ne yapmış ise doğrusunu yapmış diyorum. Yaptıklarını bu gün yanlış olarak yorumlasakta mutlaka devleti dini için doğru olduğunu tahmin edererek doğrusu budur diyerek yaptığını düşünüyorum. Allah Rahmet eylesin




Ekleyen : abd?laziz    16.11.2009
Yorum : şöyle söyleyeyim bir karar veya bir fetva verilecekse birşeye dayandırılır. gelecekteki olacağı tahmin edilen bir havadis için hareket etmek bir yana dursun o konuda fetva vermek bence büyük bir yanlış ki bu 11 aylık bir bebeği öldürmek. onun ileride taht kavgası çıkaracağını kim biliyor. hiç kimse. ve bilinmeyen bir şey üstüne küçük bir bebek öldürülüyor. fetvayı ulema nasıl vermiş hayret ediyorum. kesinlikle peygamber bu işe karşı çıkardı. bu konuda duygusal yazmış olabilirim ama realist olmak gerekirse de yanlıştır.




Ekleyen : semih    08.06.2009
Yorum : tamam fatih sultan mehmet öldürttü desek bile hocası ve çok sevdiği sözünden çıkmadığı akşemsettin neden engel almamış bendce bunlar yalan




Ekleyen : engin ilter    04.06.2009
Yorum : bir osmanlı hayranı olarak osmanlılarda bu kadar taht için kavgaları anlayamıyorum.bügünde olduğu gibi dış desteklidir bu olaylar.eğer gerçekten amaç devletin bekası ise olur. ama taht kavgası ise isimleri unutulur gider...




Ekleyen : SELMYN    01.03.2009
Yorum : Bence çok etkileyici bir yazı. Ben bir tarihçi değilim fakat bana göre burada verilmesi gereken ana fikir "İslam kardeşliği"nin kan bağıonın önünde geldiğinin irdelenmesi gerektliliği. Gerçekten devletin başarısı için her şeyi göze alabilmek.. Teşekkür ederiz.




Ekleyen : furkan    26.02.2009
Yorum : peygamber efendimiz,11 aylık bir bebeği boğduran kişiyi övermi....el insaf minel iman




Ekleyen : mehmet    26.09.2008
Yorum : şunu iyi bilelim ki peygam berimiz üvdüy se iyi insan dır düşün cesi doguyor degil mi akla kerbela olayını bil mek lazım aynı kanı taşı yanlar hz hüseyıni üldür medilermi peygam berimiz ehlibeytime eziyet edeni nahletlemiştir oysa hala islam ülkesi sayılmıyormu asırlardır ceza aldımı hayır fth sltn mehmet te ceza almamıştır allah katın daki ceza ünemlidir umarım milliyetci duygular islamı bilmeyerek baltalamaz ürnegin atatürk savaşta gücsüz düşünce icer icer sabaha kadar aglarmış e icki haram degimi haramsa cocuk üldürmek mi helah vicdanız la baş başa erzurumlu mehmet




Ekleyen : bfidancan    12.09.2008
Yorum : okullarda gördüğümüz tarih hariç heryerde fatih'in kardeşini öldürttüğü bilgisi var. hadis' e gelince o hadis büyük ihtimalle yalan bir hadistir. osmanlının uydurduğu bir hadistir. siz osmanlı imparatorloğunu övebilirsiniz ama padişahları tamamen sütten çıkan ak olarak ilan edemezsiniz. aynen cumhuriyet dönemini övebilir ama bütün başbabakanları hatasız olarak göremeğeceğimiz gibi. saplantılardan kurtulun özgürce kendi düşünceniz örtaya çıksın. tşk




Ekleyen : orhan    27.07.2008
Yorum : evet padişah babdan oğla geçtiği için öldürdü




Ekleyen : tahir    06.06.2008
Yorum : fatihin 11 aylık kardeşini öldürtmüş olması bir iddia mı yoksa açık delilleri var mı var sa eğer yazar mısınız




Ekleyen : yunus    10.05.2008
Yorum : verdiğiniz bilgiler çok önemli ama çok üzücü inşallah fatih sultan mehmet 11 aylık kardeşini öldürmemiştir




Ekleyen : abdulhalik    14.03.2008
Yorum : peygamber efendimizin övdüğü nokta askeri yönüle ilgili yoksa fatihin salahatıyla ilgili değil diye düşünüyorum.bir mahsum çocuğu öldürten mahsum olamaz.yanlışlara yanlış demek gerekir.yoksa hahikatlar ortaya çıkmaz.vesselam




Ekleyen : sultannur    04.03.2008
Yorum : o zamana göre gayet doğru bir davranış.eğer devletin huzurunu bozan olur ve devlet güçsüzleşiyorsa kardesin dahi olsa öldürmek gerekir




Ekleyen : m faysal mungan    15.02.2008
Yorum : bence müjdelenen fatih degil akşemseddin dir




Ekleyen : sibel    24.12.2007
Yorum : çok karışık yazmışsınız pek beğenmedim gereksiz konular var daha kaliteli bir yazı hazırlamanızı dilerim




Ekleyen : esra    23.12.2007
Yorum : ben çelebi mehmet dedim ama fatih sultan mehmet çıktı.çelebi mehmetin girdiği savaları keşke madde madde yazsaydınız..yinede teşekkür ederimm.. kardelen dergisi..




Ekleyen : ?zg?r    08.12.2007
Yorum :




Ekleyen : MUSTAFA    08.06.2007
Yorum : Fatih sultan mehmet 11 aylıkkardeşini öldürmedi neden öldürmedi iç osmanlı olayına bakın osmanlı padişahlarını gözümüzden düşürmek onlara iğnerek bakmak için ellerinden gelenlkeri yapıyolar bu fatih sultan mehmet için yapılan bir iftiradan ilri gelmez




Ekleyen : Ece    28.05.2007
Yorum : aslında güzel olmuş derginizi beğendim ama birde kanuni sultan sğleymen'ın kanunları madde madde yazılsaydı iyi olurdu




Ekleyen : g?khan    14.05.2007
Yorum : fatih sultan mehmet gemileri karadan yürütmüşmüdür benim okudugum tarihte haliç zincirleri kırılarak halice girilmiştir bunu araştırırmısınız




Ekleyen :     
Yorum : BENCE BİRDE FATİH SULTAN MEHMET İN GİRDİĞİ SAVAŞLAR MADDEMADDE YAZILSA İİ OLUR




Ekleyen : kardelen    
Yorum : bence mükemmel bir site sitenize başarılar dilerim




Ekleyen : salih    
Yorum : selam fatih sultan mehmet 11aylik kardeşini kesin öldürmüş o zaman katilmidir cevaplarsanız memnun olurum




Ekleyen : leyla    
Yorum : BİZİ AYDINLATTIĞINIZ İÇİN RABBİM SİZDEN RAZI OLSUN O İNŞAALLAH RABBİMİN RIZASI DIŞIN DA BİR ŞEY YAPMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM KESİN KARDEŞLERİ BU GÜNKÜ İŞBİRLİKÇİLER GİBİ VATANA ZARAR VERİYORDUR O YÜZDEN BÖYLE KANUN ÇIKARTMIŞTIR




Ekleyen : Ba?ak    
Yorum : FATİH SULTAN MEHMET, KUNDAKTA OLAN KARDEŞİNİ NİÇİN ÖLDÜRDÜ?




Ekleyen : muhittin    
Yorum : ne fatihi insan üstü olarak görmek nede osmanlı padişahlarını pervasızca eleştirmek çözüm için bişey vermez tarihi bilmek tarihten ders almal içindir.tarihte bu oloy olmuştur bunu inkar etmekte bunu bi vahşetmiş gibi anlatmakta ders çıkarmaya yaramaz fatihin tek hatası öleceğini unutması belkide kendinden sonraki gelen padişahların kendisi kadar akıllı olamayacağını hesaplayamadı belkide belkide öğretiler bi yerde devletin bekasından çıktı.bunun için osmanlı kaynakların tercümesi gerekli bunun içinde akademisyenlere ve dökümanların bulunduğu kişilere hak düşer..bilgiler içinde allah razı olsun





 
Heybemden... - Sayı 116
Dünyanın En Kısa Hikayesi... - Sayı 111
on dört, otuz yedi, elli ... - Sayı 106
Taşlar dile geldi... - Sayı 97
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Kalem, İlahi Kelam’ın yazılmasına ve yayılmasına, yani insanın iki dünyasının da saadetle olmasına vasıta oluyor.
Kalem, insanın iki dünyasını da mahveden bâtıl fikirlerin yazılmasına ve yayılmasına alet edilebiliyor…
Kalemle kazığın şekil olarak birbirine benzemesini bir inceliğe işaret olarak göremez misiniz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13169657
 Bugün : 3665
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605256
 Bugün : 297
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 398
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim