Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     996 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Erdem Beyazıta mektup
Hızır İrfan Önder

  Sayı: 106 -

Selâm sana ey direniş şairi, selâm sana!

Şair denince aklıma ilk düşen isimlerden birisisin. Bunu sağlayan, İz Yayıncılıktan çıkan ve üç şiir kitabını da içeren, “Şiirler” adlı  “bütün şiirlerini” kapsayan kitabını okumamdır. Bu kitap, sanki beni büyüledi. Şiire susayınca hep okurum. Çünkü estetikten ödün vermeden, biçimi dışlamadan içeriği öne çıkardın. Şiirde anlamı önemsedin. Mesajını eğip bükmeden açıkça verdin. Şiirini salt biçimciliğe, salt sözcüklere indirgemedin. Şiirini anlamsız imge yığınına ya da imge çöplüğüne çevirmedin.  “Şiir aramaya çıkmam, o gelir beni bulur.” dedin. Bunun içindir ki, şiirlerin gönlüme işledi, ruhumu alevlendirdi. Ey şiiri, şiir gibi yazan şair!...  Ey “Yedi Güzel Adam’dan” biri olan üstat! Sana minnettarım. Sana hayranım.

Seni de şiirlerini de bana sevdiren sadece bu değil. Sana ve şiirine dair yazılanlar da beni etkiledi. Merhum şair Behçet Necatigil, “Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü” adlı yapıtında ilk şiir kitabın için şunu yazmış: “Barbar güçlerin, teknolojinin yıktığı, Tanrı’dan kopardığı insanın manevî kurtuluşunu arayan Sebeb Ey…” Bir başka merhum yazar Prof. Dr. Mehmet Kaplan da: “Erdem Bayazıt’ın şiiri değil eski dindar şairlerinkinden, Mehmet Akif’inkinden de çok farklı bir şekilde ve üslûpla yazılmıştır…” diye yazmıştır.  Günümüz şair ve eleştirmenlerinden Orhan Kahyaoğlu “Modern Türkçe Şiir Antolojisi” adlı yapıtının ikinci cildinde şiirin hakkında şunları yazmıştır: “Toplumsal ve varlıksal sorunlar, İslâmî duyarlıklara yaslanan bir isyan duygusunu şiirinin parçası kılar. Dönemin sol tandanslı toplumcu şairleri gibi Bayazıt da bir tür Anti-emperyalist hassasiyetleri şiirine yedirir. Muhalif bir tarih algısı içinde, İslâmî değerler, şiirinin altyapısı kılarak, alışılmış kadercilikten uzak bir insani tepkicilikle bezeli bu şiir…”  … “Bir Müslüman militan izlenimi verir şiiriyle. Tıpkı 1960’ların sonundaki yeni toplumcu şiir açılımı gibi. “Gerçek”i Algılayış, gündelik hayata bakış noktasında da, söz konusu 1960’lı yıllar şairlerinin şiiriyle onun şiiri kesişir. Fark, Bayazıt’ın şiirinde derinleşmiş olan İslâm’a, inanca dair değerlerdir. Şiirinin asıl silâhı, maddeye karşı maneviyat ve ruh olan bu enteresan şair,  şiirindeki ses ve ritim gücüyle ilginç bir coşkuyu da içinde barındırır.”

Ey dâvâ şairi! Ben şiirlerinin bir direniş,  bir başkaldırı şiiri olduğuna inanıyorum. Batılılaşma döneminin milletinden, tarihinden, birikiminden ve medeniyetinden kopan yabancılaşmış aydınına karşı şiirle direndiğine şahitlik ediyorum. Doğru yoldan şaşmayan, “klas duruşu” olan iyi bir şairsin. Sen de şiiri merhum Necip Fazıl Kısakürek gibi “mutlak hakîkâti arama işi” bildin. Şiirlerinde varoluş kaygısı-sancısı çeksen de hayata tasavvuf nazarından baktığın belli. Varlığı sorguladıkça inancın pekişti. Yalnızlık, hakîkâte ulaşmak için gerekli gördüğün bir hâlden öte bir şey değildi. Anlıyorum ki yalnızlık, bilinçli bir tercihindi.

Değerli üstadım,

Erdem Dönmez, Edebiyat Ortamı Dergisi eki için hazırladığı “Bir Umran Şairi Erdem Bayazıt” adli biyografik risalesinde, hakkında, benim de doğru bulduğum, şu tespiti yaptı: “Onun şairliği ile insanlığı birdir; hayata baktığı yerde şiiri, şiire baktığı yede hayatı görülür. Dolayısıyla öfkesi de şiirdir, coşkusu da şiirdir, acısı da şiirdir, umudu da şiirdir. Şiiri bu denli içselleştirmişken şiiri şiir yapan değerleri bilinçli olarak kullanır, geliştirir, dönüştürür ve aktarır. Şair olmak böyle bir sorumluluğun işidir.”

Senin şiirin, Müslümanların yaşadıkları çalkantı, hezeyan ve bunalımlara karşı bir protesto şiirdir. Ötesi olmayanın aslâ düşünü kurmadın… Çağa, moderniteye sert eleştiriler yönelttin. Ölümü değil ölümsüzlüğü aradın... Ne şiir, ne sanat, ne sanatkârlık hiçbir zaman birinci önceliğin olmamıştır. Biliyorum ki senin için ölüm yok olma olarak değil, “uyanış, diriliş, yeniden doğmak, yeni bir hayata başlamak”tır. Yaşamı anlamlandıran; insanın davranışlarının bilincinde olmasını sağlayan; insanı düşünmeye sevk eden şey ölümdür. Bu hayat, ölüm için hazırlıktır. Ölüm son değil sonsuzluğun, ölümsüzlüğün başlangıcıdır. Müslümanın ölüm korkusu, ölüm kaygısı olamaz! Müslümanın ölümü öldürmesi gerektiğine inandın. Ölümsüzlük için ölüm gerekliliktir diye düşündün!...

“Bulmak” adlı şiirinin son beytiyle mektubuma son vermek istiyorum:

“Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm

Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm”

Ey şiirinin temel derdi “Müslümanca yaşamak” olan şair! İmanla bütünleşen direnişin kurtuluşu sağlayacağına inanan serdengeçti!  

Ey eylem şairi!

Derdinle hemdert oldum...

Seni rahmetle, minnetle, saygıyla ve özlemle anıyorum.

Ruhun şâd olsun…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kasem olsun!... - Sayı 119
Beni kalbine göm... - Sayı 118
İnanmadın... - Sayı 117
Necip Fazıl... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Çaresizlik yoktur, umutsuzluk vardır. Engellerin yıkılması umut etmeyi umut etmekle başlayacaktır.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kasem olsun!
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13172673
 Bugün : 1837
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605494
 Bugün : 118
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 418
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim