Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1035 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Gün ola, devran döne
Sinan Ayhan

  Sayı: 109 -

Meydan yerinde olağan bir kesme şekerin üzerine konan olağan sinekler misali, akılları ve ruhları pisliğe çekilen bir hal… İnsanlık bugün, bu tür basit bir avcılığın ortaya düşmüş avı… 

Kesme şeker gözenekleri arasından parıldar, ama elmas değildir. Yine de sinek gözüne ve duyusuna cazip gelir. Şehvet gözüyle boyanan eşya, burada bizim için kesme şeker mesabesinde. İnsanlık ise şişirilmiş şehvetiyle sinek duyulu. 

Zamanın değirmeni yavaştır, lakin zaman geçer ve her şeyi öğütür. O değirmenden öğütülmeden geçecek hiçbir ölümlü yok. “Pandemi” denen hadisenin keyfiyeti de öğütülmeye dönük bir hadise. Bu öğütülmeden ya un olarak çıkarsınız, ya tuzla buz bir eşya. Unsanız, mesele yok, ekmeklik nişan üzerinizde; ama paramparçaysanız, çöplüğü boylayacaksınız. 

Fransız şair Valery, “Deniz Mezarlığı” şiirinde, suyu çekilmiş bir denizin hazinesini Avrupa Toplumu için bir sonuçsuzluk tablosu olarak tasvir ediyor sanki. Birbirine iliştirilmiş halklardan oluşan Avrupa, bütün düşük doğmuş verimleriyle adeta bir mezarlık. Her şeye rağmen İtalyan düşünür Eco ise, Avrupa’nın yıkılmaz bir birlik olduğunda ısrarcıdır. Bir dil ve kültür birliğinin getirdiği aynı yöne bakma hadisesi. Lakin bunlar aynı yöne bakıyor olsa bile, mevcut bakış iflah olmayacak bir şekilde hasta. 

Bazen şöyle düşünüyorum; Avrupa Birliği Türk Birliği oluşmasın diye mi kuruldu acaba… Sebep ve sonuçlar, sorduğum sorunun güzergâhında. Küfür, bir şekilde imanın yolunu kesmek isteyecek… 

İstanbul’un fethine giden yol, kütle kütle doğunun daha batıya bütün unsurlarıyla taşınması sayesinde oldu. Her taşınan blok, bir tohum gibi toprağa tutundu ve kökleşti. Türkistan, bloklar halinde batıya doğru yurtlar edindi ve oralarda zemine bir şekilde daha sağlam bastı. Doğunun batı üzerine bu yıkılışına karşı “kendini tanrı ilan edenler” çeşitli kisveler altında bu huruca dur demek istedi. Bunun için kendini sakladı, kendileri sahneye çıkamayacaklarından ileri Hıristiyanlığı sürdü; Katolikliği, Protestanlığı ve en son Ortodoksluğu… Üstüne bozkır halklarını imandan uzak tutarak da, kesme şekere tav halklar haline getirmeye yeltendi… Küfür, odaklandığı yeri ve niyetini bu tür kisveler üzerinden hep saklı tuttu. 

Bizce “pandemi” saklı niyetin bir parçası. Kendini korkakça nice perdeler arkasına saklayan “tanrılık taslayıcı”ların “kesme şeker” oyunu. Bütün insanlığı kendi lanetlerine bağlama planı. 

Kıyafet değiştirerek, milletinin ruhuna bakmaya çıkan sultanlar acaba neyi ölçüyordu. Adımla, karışla fethedilecek yerleri mi; yoksa sineklik şehvetinden uzak bir ahlâkla kurulacak bir nizamın zeminini mi, keyfiyetini mi… Ahlâkı üstün olmayan bir millet İstanbul’u, dünyanın başkentini fethedebilir miydi? 

Bugün bir deniz mezarlığı üstünde sinek olmayı reddediyoruz. Temsili Korona’nın kolları gibi hareket eden, üzerimize ahtapot kollarından maddi, manevi hastalık kolları salan küfrün bütün tekliflerini reddediyoruz. Dünya siyasetinin posasını çıkaran ve böylece kendilerine yenilmez güç süsü veren bu kuduzlara kölelik yapmayı reddediyoruz. Karşılarında kedinin kuyruğuyla oynama misali bir nasipsiz manzara çizmeyi reddediyoruz. Kurdukları tuzakların sebep ve sonuçlarını topyekûn reddediyoruz. Ekonomik zenginliklerinin onları galip gibi gösteriyor olmasını reddediyoruz. Gün ola, devran döne… Zaman işleyecek ve öğütülmesi gereken her şeyi meydan yerine dökecek. Saflar belli olacak. Ekmek nişanlı alınlarla sinek kanatlı gözler belli olacak… 

İnsanlığın ruhu, bir deruni hal olarak, bloklar halinde küfür maktalarından sökülüyor ve onların tasavvur ettiği köle insan yerine yepyeni, halis bir imana erişecek bir insanlık kapıda bekliyor. 

Kesme şeker tuzağı, şekere sinekleri çekecek, ortalığı temizleyecek ve yalnız kendilerini çeken bir anafor hükmünde olacak, sinekliği reddeden kol, imanına sarılıp kurtulacak… Tuzakları, kendi kendini yiyen sinek misali muhakkak bozulacak… Allah tuzak kuranlara cevap verenlerin en hayırlısıdır. “Onları, ummadıkları bir yenilgi bekliyor…” Ne yaparsalar yapsınlar. Her şeyden öte Allah’ın vaadi var. Bu devran, kesme şeker sineklerinin vızıltılarıyla değil; imanın cevher haliyle parıldayıp dönecek.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kalem, O Kalemdir... - Sayı 114
Oluşmuş ve Oluşmamış Âzâl... - Sayı 114
Hakikatin Önsezisinden Ye... - Sayı 113
Liyakatin Kökleri ve Köke... - Sayı 112
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Hislerin hissizleştiği noktada, onlarda kalan aklın varlığını sürdürebilmek için o noktaya varışın yaratıcısını bile inkâr edebilecek kadar “bencil”leşmesine kılıflar uydurarak (bunu) üstünlükmüş gibi gösterenleri iyi tanımak gerekir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kasem olsun!
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13173573
 Bugün : 2737
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605535
 Bugün : 158
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 418
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim