Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     871 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Âşıklar ölmez
Kadir Bayrak

  Sayı: 110 -

“Ölümden ne korkarsın,

Korkma ebedî varsın!”

Sadece bu beytin, asırlar öncesinden bugünün hafakanlar içinde boğulan insanı için söylendiğini kim inkâr edebilir?

İnsanlık, uzun zamandır, kaybettiği ruhunu arıyor. Ruh, insanın derinliğidir ve insan, yaratılış gayesine uygun olarak ruhunun derinliklerine ne kadar inebilirse hem hâk katında hem de emsalleri arasında o derece yükselir. Modern insana, (en başta kendi nefsime) bu meseleyi anlatmak çok zor. Zaten anlatılabilecek bir mesele de değil bu, varılması gereken bir menzil, girilmesi gereken bir hâl, bir duruş, iman tavrı… Bugün, gözle görülmez bir virüs karşısında, maddesini, bedenini sıhhate kavuşturmak derdinde olan insanlık, asıl, kaybettiği ruhunu bulmak ve bulunca da onu, aslına rücu ettirmek zorunda. Emin olun, bunlar duygu yoğunluğu içinde kaleme alınmış romantik cümleler değil. Eskilerin tabiriyle müşahhas vakıalar, yenilerin deyimiyle somut gerçekler.

İnsanlık ehramının, piramidinin en üstünde kutlu elçiler, peygamberler, zirvede de O (sav) var. Onlar, bütün varlığın ufuk çizgisi, gaye insanlar. “Çöle İnen Nur” eserinin “Başlangıç” bölümünde Üstad, anlatmaya kalksam sayfalara sığmayacak ama yine de muvaffak olamayacağım meramımı iki cümlede ne güzel ifade ediyor; “Sen de bizim gibi bir insansın! Sen bir derece daha fazlası olmayan bir insansın da, biz senden eksik olduğumuz kadar insanlığa uzak insanlarız.”

Evet, biz, O’na (sav) uzağız. Uzaklığımız nispetinde de ruhumuz kayıp ve hasta… Bu tespiti yaptıktan sonra bütün dertlerimizin O’na (sav) yakınlıkla deva bulacağını söylemeye ne hacet… İnsanlık tarihinin görüp göreceği en üstün kadro, hem maddede hem ruhta yakınlık sayesinde yetişti ve her biri yol gösterici, istikamet tayin edici gökteki yıldız oldu…

Allah, mutlak adil ve rahmetin, merhametin tek kaynağı. Peygamberine itaatin kendine itaat olduğunu buyuran Allah, zaman ve mekân olarak O’na (sav) yetişemeyenlere, O’nun aşkıyla yanan ve etrafını aydınlatan, bütün insanlığa örneklik nice kandiller nasip etti.

İşte, “Bizim Yunus”, bu kandillerden biri… Hem de öyle bir kandil ki insanın ruh atlasını çizen sır sahiplerinden.

Yunus’un yazının başındaki beytinin muhatabı, tabii olarak onu okuyan ve anlayan herkes. Künhüne varmak, tam anlamıyla idrak etmek ise okuyanın derecesine göre ve nasip meselesi. Hiç şüphem yok ki bu beyitten en çok nasiplenen de Yunus’un kendisi. Evet, bize söylüyor ama en çok kendisi idrak ediyor; korkma ebedî varsın…

Niye mi?

Kaynaklar Yunus’un Osmanlı’nın doğuşundan önce yaşadığını ve devletin kurulmasından kısa bir süre sonra vefat ettiğini söylüyor. En büyük devletimizin, kuruluş günlerine hattâ ilk yüzyılına dair elimizde çok fazla eser mevcut değil. Olanlar da tevatüren aktarılanlar, o günkü kahramanlara yakıştırılan sözler, bilgiler. Düşünün, dünyaya altı asır adaletle hükmedecek koca devletin kuruluşundan günümüze intikal eden esaslı bir eser yokken, bir âşığın sözleri tek kelimesi zayi edilmeden dilden dile, gönülden gönüle aktarılarak geliyor. Bunda şair bir milletin, şiire olan hassasiyetinin etkisi vardır ama sözleri aktarılanın, sözün sahibinin de bir payı olmalı.

“Bilmeyen ne bilsin bizi;

Bilenlere selâm olsun.”

Diyen Yunus, bizim için bir nimet, bir derya. Orta Asya’da gönlüne yeni bir aşk düşen Müslüman Türk, alnına hayır işlenmiş atların üzerinde Anadolu’ya geldiğinde iki meseleyle yüzleşmek zorunda kaldı. Bugüne kadar ona mesafeleri küçülten, geniş toprakları vatan yaptıran, devletler yıkan, devletler kurduran aksiyoncu kimliği, iman ettiği yeni dinin tefekkür ve derinliğine uyum sağlamalıydı. İkincisi de, yine aksiyoncu kimliğinin tezahürü, emir yüklü kelimelerden müteşekkil diline zenginlik ve işlerlik kazandırmalıydı.

Bizim Yunus, tam da bu zamanda, ona milletinin ihtiyacı olduğu anda meydan yerine çıktı. Meydan yerine çıkmak, Yunus için iddialı bir fiil oldu, o, aşkını dile getirdi, millet de gizli antenleriyle onu hissetti. Eğer bugün hâlâ Anadolu insanının dinî mizacında, derinlik ve olgunluğunda bizi hayran bırakan bir yan, yön varsa, bunda Yunus’un büyük bir payının olduğunu bilmeliyiz.

Yunus, kendisi gibi olan nice gönül kahramanlarıyla bu milletin ruhudur.

Aradığını bulmuş ve arayanlara da yol gösteren Yunus, her dem diri olduğunu başka nasıl söylesin?

“Yunus öldü diye selâ verirler;

Ölen hayvan imiş, âşıklar ölmez!”


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Vah benim halime!... - Sayı 119
Devletimiz daim olsun!... - Sayı 118
Ruh ve Musikî... - Sayı 117
Üretememek... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Cinayet, hırsızlık, fuhuş, içki, kumar ve uyuşturucu karışımından ibaret düzeni ambalajlayıp medeniyetin ta kendisi diye yutturmak isteyen “tek dişi kalmış canavar”a karşı hani, “iman dolu göğsümüz” vardı?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13191858
 Bugün : 1105
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606223
 Bugün : 42
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 178
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim