Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3577 kez okundu.     2 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Ba??rt?s?ne Tahamm?ls?zl?k
Hidayet Diler

  Sayı: 60 - Nisan / Haziran 2008

Tarihin hiçbir döneminde, hiç bir yerde hanımlar, başörtülü olduklarından ve inançlarını yaşamak istediklerinden dolayı Türkiye'deki kadar haksızlığa uğramadılar ve dışlanmadılar. Başörtüsü ile ilgili yanlış anlayışın yayılmasında ve bu zulümlerin hanımlarımıza reva görülmesinde, halkına tepeden bakan CHP zihniyeti ve onun çarpık, İslâm'ı dışlayan laiklik anlayışı etkili oldu. Çünkü onlara göre halk cahildi, yobazdı, aklı ermezdi.

Başörtüsü, sadece İslâm dininde değil, önceki dinlerde de Allah'ın kadınlar için uygun gördüğü bir kıyafettir. Sebebi; hanımların dıştan gelecek zararlardan korunmasıdır. Şekli; yüz ve ellerin açık diğer yerlerin kapalı olmasını gerektirir. Bakın rahibelerin kıyafetlerine, ölçüler ne kadar benziyor. Bu benzeyiş Allah'ın bu konudaki emrinin başka dinlerde de olduğunu gösteriyor...

Anayasa düzenlemesi, MHP'nin kendisinden beklenen duruşu sayesinde 411 evet oyuyla kabul edildi. Bu sayı şimdiye kadar görülen en büyük mutabakatı ifade ediyordu. Açıkça "başörtüsü" sözü geçmediği halde bu düzenlemeye "başörtüsüne özgürlük sağlayan düzenleme" dendi. Oysaki anayasa metninde "hiç kimsenin kılık kıyafeti sebebiyle okuma hakkından mahrum bırakılamayacağı" vurgulanıyordu. CHP zihniyetindekiler hemen yaygaraya başladılar:

Vay efendim olur muymuş. Okullara sarıkla ve çarşafla girerlerse nasıl mani olunacakmış, laikliğe aykırı imiş, şeriat devletini geri getirmek istiyorlarmış... Bu zihniyetin sahipleri bu millete, hep yasaklar koymuş, hep kendisi gibi düşünenlerin dışındakileri tehlikeli, vahşi, ikinci sınıf, garip yaratıklar olarak görmüştür. Kendine oy vermediği için onlara olan hıncını hep böyle almaya çalışmıştır. Oysaki oy alamamasının en önemli sebeplerinden biri inanan kesime soğuk durmasıdır...

Neticede anayasa düzenlemesine rağmen kızlarımızı başörtülü oldukları için üniversite kapılarında yine engellediler.YÖK'ün yasakçıları Yönetmeliği ve YÖK kanunundaki maddeleri öne sürdüler. Onların değişmesi de gerekir dediler. Maksatları ise kanunda veya yönetmelikte yapılacak böyle bir düzenlemenin ardından daha önce rahmetli Özal döneminde yaptıklarını tekrarlamak. O zaman çıkarılan; "Yürürlükteki yasalara aykırı olmayan kılık kıyafet üniversitelerde serbesttir" şeklindeki yasayı rafa kaldırdıkları gibi kaldırılmasını sağlamak. O dönemde Anayasa Mahkemesi, belli bayan kıyafetlerini yasaklayan veya suç sayan bir kanun olmadığı halde böyle bir şey varmış gibi laiklik, çağdaşlık gibi gerekçelerle kanun koyucu rolü oynayarak TBMM'nin yerini aldı ve yasak koydu. Böylece bu hukuk cinayetleri hukuk yerine siyaseti ön plana alan hakim ve savcılarca devam ettirildi... Çünkü birkaç savcı ve hakim dışında kanunsuz yasağa ses çıkaran olmadı.

Bu milletin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri de bu yasakçı zihniyettir. Sosyal hayatta, eğitimde, ekonomide, siyasette, sanatta... Öyle yasaklar konulmuştur ki hayret etmemek imkansızdır. Bunların bir çoğu Türk kültürüne, millî değerlerimize, tarihimize konulan yasaklardır. Meselâ alaturka (=Türk tarzı) müziğe getirilen yasaklama belki de en abesidir... Radyolarda alaturka müzik, Mehter müziği yasaklanmış, buna karşılık Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Devlet Opera ve Balesi kurulmuştur.

Siyasilere defalarca yasaklar konulmuş, bir çok aydın mecburi olarak yurtdışına sürgün edilmiştir. Hiçbir suç isnat edemedikleri değerli alimlerimize, siyasilere mecburi ikâmet uygulaması yapılmıştır. Kur'ân okuyanlar ve öğrenenler, jandarma korkusundan, gizli yerlerde ve gözcüler koyarak okumaya ve öğrenmeye çalışmışlardır. Bütün bunlar CHP'nin tek parti iktidarı zamanında yaşanmıştır ve yaşlılarımızın hala hatırındadır.

CHP zihniyetindekilerin son marifeti %47 ile iktidar olmuş bir partiye uydurma haberler ve zorlama yorumlarla hazırlanan kapatma, siyasetten yasaklama talebidir. Hukuk adamlarımızın, gerçek aydınlarımızın hayret ettiği bu talep, Türkiye'de millete rağmen bir takım hukuk kurallarının varlığını ortaya koymaktadır.

Özgürlük, insana saygı,inançlara saygı, kadınlara nezaket gibi konularda dürüst olan bir insan, bir hanımı, tercih ettiği kıyafetinden dolayı nasıl mahkûm eder? Onun devlet hizmetinde çalışmasına, okumasına, orduevlerine veya başka yerlere girmesine niçin engel olunur? Bu tahammülsüzlük ne kadar ayıptır. Acaba böyle düşünenler kendi eşlerine: "Şu kıyafeti giyeceksin, şöyle giyersen seni yanımda götürmem." ve "Bugün çok açık giyinmişsin herkesin dikkati senin üzerinde olacak, giymeni istemiyorum." diyebiliyorlar mı? Sanmıyorum... Belki de o yüzden bu cüreti başkalarının eşlerine, kızlarına, analarına, bacılarına karşı bu şekilde buluyorlar... Allah (cc) her şeyi bilir, onun iradesi her şeyin üstündedir. Yapılanların karşılığını elbette verecektir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : sevilay    09.08.2008
Yorum : allah razı olsun sizden bende başörtülü bir genç kızım ve bu yüzden liseyegidemiyorum ben anaokulu öğretmeni olmak istiyordum ama neden olamıyorum allahın emrini yerine getirdiğim için olamıyorum inşallah allah bizimde yüzümüzü güldürecek zamanlar getirecek ben buna inanıyorum ALLAH A EMANET OLUN




Ekleyen : hilmi Co?kun    08.05.2008
Yorum : Yazan yüreğinize sağlık, bu yazı üzerine tek söyleyebileceğim Bu başörtüsünden neden bu kadar korkuluyor anlamıyorum Bir arkadaşımın Şu haklı sözünü edemeden geçemiyeceğim. Arkadaşım bana aynen şunu söylemişti, dün kurtuluş savaşında mermi taşıyanlarda başörtülü analarımız bacılarımızdı. sarıklılar vardı, bu günkü kulağı küpeli delikanlılar değil, derdi. bu söz bana yetmişti, fazla söze ne hacet.





 
Adalet yerini bulsun... - Sayı 79
En güçlü... - Sayı 76
Yapılan-Yapılmayan-Yapıla... - Sayı 75
28 Şubat (hangi) kurallar... - Sayı 73
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13170735
 Bugün : 4743
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605370
 Bugün : 411
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 398
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim