Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3067 kez okundu.     2 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Tanry Kulundan Dinlediklerim 2
Ahmet Behik

  Sayı: 61 - Temmuz / Eylül 2008

54. sayımızda Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in Tanrıkulu ile tanışmalarını izah etmeye çalışmıştık. Tabiî bu izah dilimizin, kalemimizin yettiği ölçüyü aşamadı. Ümid ederim ki bir nebze bir şeyleri izah edebilmişimdir.

Burada sözü yine Üstada bırakıyoruz:

Tanrı kulu bana dedi ki:

Beni, hangi mevzuda olursa olsun, hemen görebilmen için tek çare, sadece düşünmendir. Meşhur masalda, parmağındaki yüzüğü ovar ovmaz "dile benden ne dilersen!" diye karşına çıkan bir zenci köle gibi, elini hangi fikrin madenine değdirecek olursan önünde beni bulursun.

Müthiş bir emir: Kendini bana raptet! Bu rabıta bundan sonra seni bırakmayacağımızın ifadesidir. Sen de kendini koparma! Ve tanrı kulu devamla:

Sen şairmişsin; şair, muharrir, filân, falan. Yani kelimeleri düzenleyip başkasına okutmak ve dinletmek davasında bir adam. Eyvah; öyleyse insanların en davalısına çattım demektir. Ama ziyanı yok; bizim mezhebimizde, her şeyi bıraktıktan sonra, bırakmayı da bırakmak bulunduğu için, esası davasızlık olan mezhebimizi, davasızlık davasına da düşmemek için, seninle her davada karşılaşmaya razı edebilirim. Zaten birbirimize karşı ahdimiz, seninle bu dünyanın davalarını çözmeye çalışmak değil miydi?

Tanrı kulu diyor ki:Bütün davalarından vazgeç! Bundan böyle bizim koyduğumuz kurallara göre oynayacaksın! Ve devamla:

Aman oğlum, dikkat kesil, dikkat!!! Sana çok kolay görünüyor ama, en zor iş üzerindeyiz; yahut sana çok zor görünüyor ama, en kolay iş üzerinde. Sen yalnız dikkat kesil...

Geçenlerde senin bir yazını okudum. Lisanı kâinatın bir plânı gibi bir şey farz ediyorsun. Bu farzında sana hak verebilirim. İşte kâinatın kendi mekânında, kendi kendisine nazaran muamelesi, onun, gizli bir manto içinde nasıl sımsıkı kavranmış olduğunu akıl ve hesapla isbata yetiyor. Bize, kendi başına ve her defa ayrı ayrı mevcut gibi görünen her şey, aslî, esaslı ve tek bir mevcut önünde ya bütün varlığından soyunuyor; o zaman korkunç bir yokluk uçurumuna düşüyoruz; yahut mutlak sonsuz varlığın her mevcudu kahredici büyük tecellisine kavuşuyor; o zaman da prensiplerin, sistemlerin, neşelerin ve aşkların en üstüne erişiyoruz. Ben sana "başını kes ve arkamdan gel" dememiş miydim? Zira mevcutların ötesine geçmek ve hürriyetlerin üstüne çıkmak için tek çare, hudutsuzlukla aramızdaki biricik geçit olan ruhun yoluna girmek."İman tam olduğu zaman ispat yoktur"un sırrı da burada...

Tanrıkulu ona iman etmesini, bunun neticesini olarak, başını kesmesini, yani aklı bırakıp göstereceği yolda yol almak gerektiğini anlatıyor. Burada O zatın bir sözünü yazmadan geçemeyeceğiz: "İmanı varsa nesi yok, imanı yoksa nesi var." İşte hayatımızda duyabileceğimiz en büyük söz. Bu söz bize yaradılış gayemizi bildiriyor. İman ve teslimiyet... Bunun neticesinde Üstad haykırıyor:

Allahım! Seni istiyoruz!..

Tanrı kulu inanmayı tarif ediyor:

Batmayacağına inanarak, dedi, suya bas, yürür gidersin. İmkânsız olan belki buna inanmandır; su üstünde yürüyebilmen değil. inanmaktan açayım, inanmaktan...

İnanmak insanoğluna vaat edilen bütün mucizelerin anahtarı... İnanmaya memuruz. Ne kadar kuvvetimiz varsa inanmaktan alıyoruz. Neye inanmıyorsan, sen o şeyde, kanatları kesilmiş bir kuşsun; uç bakalım, uçabilirsen... Eşya ve hadiselerin varlığı, kendisini, kendi zatî varlık hey'etinden evvel, bizim inanmamıza borçlu. İnandığımız her şey var inanmadığımız hiçbir şey yok.

Ruhumuzda kıl kadar ince geçit: İnanmak... Bu âlemde insandan başka her unsur, tam ve mutlak bir inanma uykusunun içinde. Cemat, nebat ve hayvan, memur oldukları işlerin tam ve mutlak imanına bürülü. Halbuki inanmak, büyük ve sonsuz iman, imanın ta kendisi, ruhu ve cevheri insana mahsus. İnsan inanacaktır; ve bütün insanları peşi sıra götürecek.

İnsan hep inandığı şeyleri yapmış. Toprağın vereceğine inanmış ekmiş. Sadece inanmış. Eline geçen her şeyde inanmanın payı olmuş.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : yavuz selim    16.03.2009
Yorum : canımız, imanı anlatan Tanrıkuluna feda olsun.. onu anlattıran ve bize aktaranların yoluna da...




Ekleyen : emreT.    15.10.2008
Yorum : Rabbim beni ,sevdiklerimi inşaallah TANRIKULU,Üstad ve sizinle haşreyler.





 
MUSTARYP ve MUZDARYP...... - Sayı 63
RAMAZAN ve MEDYA... - Sayı 63
Tanry Kulundan Dinledikle... - Sayı 61
Kimli?ini Arayan Meryem... - Sayı 60
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Günümüzde kitaba nazaran paraya rağbeti; mide gurultusunu beyin sancısı zannederek, Tanzimat’tan bu yana, hiçbir şeyin çilesini çekmeden, her şeyi, Avrupa’dan monte eden(alan) yazarlarımıza borçluyuz.
Borcumuzu ödemesek de olur.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Kasem olsun!
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13173639
 Bugün : 2803
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605536
 Bugün : 159
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 418
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim