Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3046 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

D?nya
Kürsü Nizam

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2009

(Bu bölümdeki imzasız yazılar İman ve İslâm Atlası’ndan alınmıştır)

ÂHİRETİN TARLASI

“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, hemen ölecekmiş gibi âhiret”... İşte yekûn halinde varlığın hesabı!..

“Dünya âhiretin tarlasıdır” ve orada, burada ekilen biçilecektir.

Onun içindir ki, İslâm'da, Hristiyanlıkta olduğu gibi “târik-î dünya”lık, dünyayı terk edicilik yoktur. Ama ne gariptir ki, onun işi ölçüyü taşıracak mikyasta dünyayı benimsemek, bizim halimiz de ölçünün altında kalmak olmuştur.

Hristiyan âlemi dünyayı terk etmeyi ve ruhbaniyeti estetikte muhafaza eder ve olanca cehd ve kuvvetiyle madde ve dünya fetihlerine başvurur. Biz ise, asıl değeri öbür tarafa vererek, fiilde, âhiretin basamağı olan dünya tarafını idrak etmek şuurunu asırlardır yitirmiş bulunuyoruz.

Peygamberler bu dünyayı füzeleştirip öbür dünyaya aktarmak için geldiler. Cennetten yola çıkarılıp bu dünyaya indirildiler ve dünya ile cennet arası feza yolunu nurla döşeyerek çizdiler. Hem ferde, derinliğine ruh mucizesini, hem de cemiyete, genişliğine toplum marifetini öğrettiler.

Ferdî ruh mucizesi bir inci farzedilecek olursa, genişliğine toplum marifeti o inciyi zarflayan istiridye kabuğudur. İkisi birbirine aykırı görünse de incinin kabuğundan vazgeçmesi, halis kemal anlayışiyle mümkün değildir.

Tasavvuftaki “terk” ve “terküterk”, evvela bırakmak ve sonra bırakmayı bırakmak, yani bıraktıktan sonra yine dünyaya dönmek vazifesi, bu tezadı kaynaştırır ve sırrı çözer.

Orada olarak burada bulunmak ve gayelerin gayesi olan yolu açık tutmak... Biz şimdi gayelerin gayesi üzerinde değiliz de gaye üstündeyiz ve onu dünya diye isimlendiriyoruz. Dünya büyük “intihâ”nın “iptidâ” noktasıdır ve ne onu kaybetmeye ne onda kaybolmaya yol mevcut...

UMRAN

“Mescitlerinizi sade, şehirlerinizi ziynetli bina ediniz!” hükmü hadîs emri iken işte manzara!.. Mescit, İlâhî rahmeti kıvrım kıvrım arayan bir çizgi (senfoni)si kadar güzel... Şehirse ona bitişik salaşpur evler, hendese fikrine düşman ivicaclı sokaklar, viranelikler... Böyle anladık İslâm'ı...

Viraneliklerde ömür sürenlerin kabirdekilerden farkı olmadığını bildiren, yine Kâinatın Efendisi...

“Her şey camide, bende iş yok!” diyen şehir hayatımızın, “evet her şey camide ama onu yalnız ve öksüz bırakmakta değil, şahane mekânlarla halkalamakta” görüşüne teslim olması lâzımdır. Her şey dünya hayatının silip süpürülmesinde ve dünyanın çöplüğe döndürülmesinde sanıldı ve bu yüzden cami kazanılmış değil, kaybedilmiş oldu. Ondan sonra da, kabahat sanki camideymiş ve etrafının çöplük haline gelmesini cami emrediyormuş gibi, 100 katlı gökdelenler taklitçiliğine yol açıldı. Tanzimat'a kadar gelişimiz ve Tanzimat'tan sonra gidişimiz, her sahada dünya ölçüsü bakımından başka bir mânâ ifade etmez. O gün bugün, hem dünya elimizden düştü hem âhiret...

Dünyaya karşı gerçek din anlayışımız yalnız 3 asır... 14, 15 ve 16. asırlar...

Bir şeye mâlik ve mutasarrıf olmak onun hududunu bilmekle kaimdir; ve dünyanın hiçliğini tayin, onu tam tasarruf altına almakla... Bu görüşün zaman planında işaretçisi cami, mekân planında ifadecisi de şehir, yol, köprü, bend vesaire...

Kaldırımları mânâda billûrdan, kubbeleri zümrütten, sütunları ve merdivenleri somaki mermerden büyük (metropolis) ideali İslâm'ındır. Öyle bir ideal ki, “hiç”in “hep”i göstermekten başka vazifesi olmadığını mimarîleştirsin ve hakkından zerre kısmaksızın “hep”e teslim etsin.

“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, hemen ölecekmiş gibi âhiret” emrindeki sır burada...

İsa Peygambere atfedilen “Allahın hakkını Allaha, Sezar'ın hakkını Sezar'a veriniz!” sözündeki hikmet de budur.

Umran, her sahada yalan dünyayı bezedikten sonra onu üstün hakikat önünde harap görme işi... Harabede oturmak değil...

Umran, bütün iş ve hamle şubelerinde dünyayı konuşturduktan sonra yalanını çıkarma vazifesi...

Umran, bu dünya ve o âlem arası bitişme âhenginin çifte kanat muvazenesi...

Umran, maddeyi sonuna kadar süsleyip ruha gelin etme borcu... Şehirde, köyde, suda, toprakta, evde, odada, kılıkta, edâda, mektepte, terbiyede, her şeyde, her şeyde mâmur dünya; ve sonra hepsini birden bohçalayıp âhirete teslim etmeye memur insan...

CİHAD

Cihad farzdır.

Hak ve hakikat telâkkilerinin boğuşma sahası olan dünyada İslâm'a düşen ve insanlığı kendi öz vâhidi etrafında toplamayı gayeleştiren vazife...

Hem kendi cemiyeti hem de başka toplumlara karşı hak ve hakikat mücadelesi...

Cihadın resmî kudret ve teşkilât dairesi, ordu... İster müdafaada, ister taarruzda... Bu bakımdan İslâm (militarist-orducu)... Ve ordu-millet yuğurucusu...

Cihad kavim arasında olduğu gibi, aynı kavmin aykırı zümreleri arasında da olur ve nihayet en büyük mücadele planı olarak ferdin kendi içinde, kendi kendisiyle çarpışması şeklinde cereyan eder.

Bir gazâ ve zafer dönüşünde Allahın Sevgilisi sahabîlerine hitap ettiler: “Şimdi küçük cihattan en büyüğüne gidiyoruz!..” En büyük cihadın ne olduğu sorulunca da şu mukabelede bulundular: “Tek kişinin öz nefsiyle çarpışması...”

Resmî cihadın erlerine İslâm iki makam tayin etmiştir: Dünyada gazi, ahrette şehit... Bu makamların hususî sahalarda da gazâ edicileri ve şehitleri vardır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gıda... - Sayı 94
GIDA... - Sayı 93
MEVLİT... - Sayı 68
D?NYA... - Sayı 67
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


ACI-YORUM nedir?
Bugün toplumumuzda, özellikle düşünce alanında aksayan yönler ve anlamsızlıklar var.
ACIYORUM, bu aksaklıkları ve anlamsızlıkları, sadece fikirle en can alıcı yerinden, en vurucu sözlerle, yanlışlıkların mantıksızlıklarını yakalamayı usul bilerek, en doğru yargıları, hiç itiraza yer vermeyecek şekilde ifade etmeyi ve daha sonra düzeltmeyi yapacak olanlar için fikri çözüm yolları açmak düşüncesinin ifadeye dökülmüş şeklidir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13201218
 Bugün : 6149
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606400
 Bugün : 85
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 134
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim