Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4151 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Geceye Geçmez Hükmüm
Ziya Paşa Akyürek

  Sayı: 65 - Temmuz / Eylül 2010

Geceye hükmüm geçmez, sözüm sadece sabah özleminin dillenmesidir. Yalnız yürekler sızısını anlatamamanın hicabını bir ömür yaşarmış meğer. Yürek yangınlarını gelin eyleyen görülmemiş şimdiye kadar. Ve içerde yürek yangınları kaynayınca, artık taşacak kıvama gelince, dolu testinin suları gibi kendiliğinden dökülürmüş meğer... Sızı, Rahman'ın "Allah hüzünlü kalbi sever" ifadesince bir hediyesidir. İfadelerin yer altındakini çıkaramayan madenci çaresizliğinde sükûna uğradığı dertler vardır ki onları ne gecenin zifiri karanlıkları anlar ne de o gelmeyen tanlar.

"Sîne hâhem şerha şerha ez firâk

Tâ bigûyem şerh-i derd-i iştiyâk"

"İştiyâk derdini şerhedebilmem için, ayrılık acılarıyle

şerha şerhâ olmuş bir kalb isterim."

Diyenin yalnızlığı bir ofla diğer sinelerde yer bulur. Bir başın çaresiz öne eğilmesi kalbi titretecek kadar anlam yüklüdür.

Sözün sonuna nokta diye gözyaşı koyanlarla, derdi gecenin bir yarısında boğazında hıçkırık hıçkırık düğümlenenler aynı kaderi paylaşanlardır. Dertliyi anlayan dertlilerdir ancak.

Mevlâna koyu karanlıklara medet kapılarını kapatan, sadece sırdaş olduğunu haykıran bir nidayı kopartır ta ciğerlerinden. Ayrılık derdinden parça parça olmuş sinelerin ancak anlayacağı bir durumdan bahseder durur. Makamına göre yalnızlık çekmiş büyükler. Bu yalnızlık gariplik adıyla ulaşmış bugünlere kadar. "Garip anası babası olmayan değildir; garip anlaşılamayandır" diyen, anlaşılmamanın garipliğin tek derdi olduğunu anlatmıştır. En azından garibim sözüyle anlaşılmayı beklemiştir belki de.

Hazırla çantamı düşeyim yola

Görelim gurbet denilen neymiş

Ne hasret ne gurbet koymaz adama

Ama anlaşılmamak zor meseleymiş,

Demekten kendini alamaz insan bazen. Peki, anlayacak kim.

Kim bilebilir âşıkların ne derdi var, ne söylerler geceleri, ne ister o yangın yeri yürekleri. Başkalarına anlatamadıklarını kime derler içten âminlerinde, dualarına eşlik eden gözyaşları neyin tercümanıdır acaba. Sızının sahibi olmalı onları anlayan, göze gözyaşını koyan olmalı gözyaşını akıtan, içe yanma adabını fısıldayan olmalı sineleri kor eyleyen...

Yusuf'u bilen kuyuyu da bilir hesabı, Mısır'ı bilen sultanlığı da yaratır diye hani... Başka kapıların sonuna kadar sürmeli olduğunu haykırırken kâinat kompozisyonu, boş kapıyı bekletmeyen yine O'nun kamalât adına içimize saldığı o duygulardır. Ne diyelim var derdini Allah'a dök var Onun huzurunda çök, ser abanı yere koy yüzünü abanı koyduğun yere, ayak bastığın yerde alnı çıplak koymanın aşkıyla er erilmeze biiznillâh.

Allah'ın yeryüzüne bakıp da "Yok mu af isteyen affedeyim" sözüne gözyaşlarıyla, içten yakarışlarıyla, her dem hakkaniyet kokan o arayışlarıyla ben varım Ya Rab diyen o nedamet kahramanları dünya yalnızlığı çekseler de ahiret yalnızlığı çekmezler imiş. Yananlar yanmaz ki diye anlatılır halleri. Eyüp'ten misallerle Yakub'dan menkıbelerle gösterilir dertlerinin dermanı... Rabbim zarar bana dokundu Sen Rahman Ve Rahimsin ızdırarı sarar onların yalnızlıklarını ve o sarış öyle atmosferlere gebedir ki onların semtine girenler atmosferde eriyen gök taşları gibi erir de onlara sadece mukaddes hüznün o anlatılamaz tadı kalır.

Ey dide ağladığın, ağlanacak yar değil

Ağladığın yıl sürse, yâri bulsan kar değil

Ağlanacak yâri bulsan, bunun sonu ar değil

Yar değil, kar değil, ar değil halin senin...

Deyip de uğruna ağlanılacak yâri bulanlar kaybetmezler. Kaybedilecek en büyük sermaye gönül olsa gerek. İnsan gönlüyle makamların canına okur menzile erer ve derilecek en güzel gülü hakkıyla derer. Ve yine en büyük makama derece derece yükselir bazen de o gönülle dereke dereke iner aşağıların en aşağısına.

Hali ötede nar değil de yar olanlar olmak zor mesele olsa anlaşılan.  Allahın derdiyle dertlenene Allah başka dert çektirmezmiş. Her hali Allah'a çıkan kurbiyet kahramanları derdin hasıyla dertlenenlerdir. Yani boşa kürek sallamayanlardır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Darfur'da ne var ne yok..... - Sayı 75
Darbe'ye... - Sayı 74
Bir Adam Arıyorum... - Sayı 68
Öğrencime mektup... - Sayı 68
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13202248
 Bugün : 7179
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606441
 Bugün : 127
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 134
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim