Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2404 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Erzincan'ın nazlı kızı zerdali
Remzi Kokargül

  Sayı: 86 - Ekim / Aralık 2015

Bir şehrin manevî ziynetinden sonra, en güzel ve en asil süsü, omzunu saran yeşil bir dağ ya da eteğine dolanan mavi bir deniz olsa gerek. Bunlardan mahrum yaşayan şehirlerin bir yanı daima eksik kalır.

İşte Erzincan; üzerine yakışan o zarif elbisesiyle, serin bir sükûnetle, kat kat gümüş şafaklar kuşanarak karşılar sizi...

Bahar gelince Erzincan ovası bir başka masala döner. Zerdaliler çiçek açmıştır; sebebi bu. Dağ dorukları uzaklarda karlarla süslenirken, bahar bir destan gibi gelir. O ne muhteşem geliştir ki, dağlar, ovalar; dereler, nehirler, başlarında bulutlarla, gülerek, baharı karşılamaya can atarlar.

İçinden iki tane ırmağın geçtiği yemyeşil bir ovadır burası. Derelerin kenarında çeşit çeşit ağaçlar var. Çınar, ceviz, elma, zerdali… Köyün az üstündeki tepeden bakınca, dereler ovanın içinde kıvrım kıvrım ilerleyen bir yol izlenimi veriyor insana.

Yeşile bürünmüş, her çeşit çiçeği bağrına basmış yeşil dostu tepeler... Söğüdün altın sarısı, armudun beyazı, elmanın pembesi ve beyaz zerdali çiçekleri yeşil üzerine yeşil zarafeti almış sevimli güzel tepeler. Duvarların dibinde baharı anlatan, kendilerine göre farklı bir ilâhî davet ile görünen leylaklar, karanfiller, fesleğenler…

Bizim de bu derelerin küçük olanının yanında şirin mi şirin bir bahçemiz var.

Üzümlüden geçerken, bahçeler boyu büyülenir kalırsınız. Bütün semayı kuşatan ve rüzgâr estikçe göz kırpan o güzelim beyaz zerdali çiçekleri bir yıldız yağmurudur. Bu atmosferle ilk kez karşılaşan birinin şaşırması pek tabiîdir.

Geçen bahardı… Havalar öylesine güzeldi ki... Güneş, her zamanki gibi sıcak gülücükler gönderiyordu yeryüzüne Yazlığın penceresinden dışarıyı seyrediyorum. Bahçedeki zerdali ağacına bakıyorum, beyaz ve küçük çiçeklerine. Patlamış mısırı andıran küçük çiçekler, bir gelini andıran ağaçlara...

Kapkaranlık gecelerde beyazlar giymiş bir gelindir, bembeyaz salınışlarla, döne döne uzanacaklar sanki semaya... Eteklerinde sonsuzu taşıyan semazenler gibi... Sanılır ki ellerini kaldırıp ağıverecekler göğe... . Ilık bahar rüzgârlarıyla titrer gönlünüz. Âdetâ eteklerine tutunmak istersiniz.

Burada her şey zerdali. Kayısılar, bile. Nasıl olur demeyin. Olmuş işte. Ne yana dönsem, nereye gitsem karşıma bir zerdali ağacı çıkıyor. Ufkumu, sınırlarımı zerdaliler çiziyor. Sanki bu bölgenin haritasını zerdali ağaçları oluşturuyor. Güneş zerdali, ay zerdali; çay zerdali…

Zerdali, baharla birlikte bu baştan çıkmanın şaşkınlığı, hattâ sevinci içindeydi. Bu sevincin tarifi kolay değildi. Vücudunda bütün yeryüzünün, hattâ yıldızların varlığını duyardı. Gökyüzünde bir yıldız kaysa, sanki kendi dallarından birinde bir yaprak düşüyor gibi olur.

Zerdali, baştanbaşa bir musiki idi. O bu musikiyi rüzgârla birlikte icra ederdi. Rüzgâr söylüyor şimdi o dallarda eski şarkımızı,

Penceremin altında da a beyim

Zerdali dalı mısın?

Düşkün düşkün duruyonda a beyim

Benden sevdalı mısın?

Der der inlerdi. Açıp açıp döktüğü çiçekler, alkışlarla uğurlayıp gönderdiği yapraklar; ruhundan süzüp ambalajladığı meyveler, birer ayrı beste miydi yoksa. Zerdalim penceremde gülüyor Ona bakıp Allah'ın yakınlığını hissediyorum. Ona bakıp şükür ve dua ediyorum. O ise bütün bunlardan habersiz, düğününü yaşıyor.

Gözlerimin önünde uçsuz bucaksız bir beyaz ışık denizi uzanıp gidiyor. Koca şehir adeta bir masal âlemini andırıyor. Ağaçların altında saklambaç oynayan çocukların neşeli kahkahaları dikenli çalıları şenlendiren kuş cıvıltılarına karışıyor. Top oynayanlar, ip atlayanlar, çiçek toplayanlar, kelebek kovalayanlar çarpıyor gözüme.

Aşağıda, düzde beyaz badanalı şirin caminin minaresinden yükselen berrak nağmeler vaktin ikindi serinliğine erdiğini ilan ediyor. İç şadırvanın serin suyunda aldığım abdestle arınıyorum ve bu çağrıya icabet ediyorum.

Dostlar, Erzincan’ın nazlı kızı Zerdali’ye dair daha pek çok şey söylenebilir lakin sözün azı makbuldür. Zerdali ailesinin diğer fertleri; Paşa mişmişi, kayısı, Şekerpare, Hüdayi ve öteki meyveler gücenmesinler, kısmetse onlardan da bahsederim bir gün.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Akın Boztepe    17.11.2015
Yorum : Akıcı ve bizden bir yazı diliydi. Emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim





 
Bir Şehrin Gözyaşları... - Sayı 116
Kayısı Çiçeklerinin Düğün... - Sayı 89
Işığı yanan evler... - Sayı 88
Güz geldi kuşlar da gidiy... - Sayı 87
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13197716
 Bugün : 2647
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606367
 Bugün : 52
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 134
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim