Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1115 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İnsandan hazreti insana yücelmenin adı eğitim
Turgut Yıldızan

  Sayı: 105 -

“İnsan bu….” diyordu ya Necip Fazıl. İnsan dünyanın varlık gayesiydi aslında. İnsan yaşasın diye yaratılmadı mı dünyamız? İnsan yaşayabilsin diye ayaklarının altına serilmedi mi tüm yeryüzü ve yeryüzünün altındaki ve üstündeki tüm canlı ve cansız varlıklar? Bu insanı bu kadar değerli kılan neydi diye sormaya gerek var mı dostlarım? Bir kan pıhtısından yaratan Rabbimiz insanı yeryüzünde bir halife yaptı da ondan diyeceksiniz. Doğrudur.

Allah bizi uyarıyor aman ha esfeli safilin olmayın diye.

“Biz insanı ahsen-i takvim (meleklerden üstün) olarak yarattık. Sonra onu esfeli safiline (hayvanlardan aşağı dereceye) indirdik..” (Tin suresi 4. ve 5.ayetler)

Eğitim burada devreye giriyor ve girmeli işte. Eğitim hem insanı ahseni takvime yükseltmeli hem de insanı esfeli safilinden uzaklaştırmalıdır. Eğitim bir gönül işi olmalıdır. İnsanların gönlüne hitap etmelidir. Eğitimin de bir kızıl elması olmalıdır. Kızıl elması olmayan bir eğitim yâre değil ağyara fayda sağlar. Yani kendi toplumumuzu gerileten başka toplumların bize baskı yapmasını sağlayan bir silaha dönüşür. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un dediği gibi; "eğitimin bir derdi olmalı."

En veciz ifadesiyle derdimizi şöyle anlatıyor Azmi Özcan Hocamız: “Bizim hayat anlayışımız; ilim ile gönlü birlikte götürmeyi söyler. Yoksa bu coğrafyada ya çok aciz olursunuz ya da çok zalim olursunuz.” Ve soruyor Hocamız; “Asıl mesele böyle bir ızdırabımız var mı?” İliklerime kadar titriyorum. Bu ızdırap asırlar boyu yüce milletimizi sarsmıyor mu?

Erol Güngör Hocamız Kültür Değişimi ve Milliyetçilik eserinin 63. sayfasında “Türkiye’nin eskiden İngiltere, Fransa, Rusya gibi düşmanları vardı; Cumhuriyet devrinde nesillere düşman olarak tanıtılan millet Yunanlılar olmuştur.” diyor. Ben bu hakikatten bir öğretmen olarak çok bizarım. Özellikle 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı şenliklerinde eğlence gösterileri öğretmenlerimizin tercihi icabı hep yabancı müzik eşliğinde dans dedikleri yabancı kültür eğlenceleri olarak icra ediliyor. Bence bu askeri açıdan milletin egemenliğini kazanmış olmamıza rağmen kültürel açıdan bayramımız, milli esaret bayramına dönüşüyor. Bu itirazımı öğretmenler odasında dillendirmem öğretmen arkadaşlarımı rahatsız ediyor. Hâlbuki Mustafa Kemal Atatürk; “Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.” İşte bu eğitimin millî olabilmesi için en başta öğretmenlerimizin değerlerimizi benimsemesini sağlayacak moral ve bilimsel çalışmalara yer verilmelidir.

Hasan–ı Basri Hazretleri “Âlimler olmazsa insanların diğer canlılardan farkı kalmazdı. Çünkü onların okutmasıyla insanlar, insanlık seviyesine ulaşırlar.”  buyuruyor. O zaman âlimlerimiz görev başına. Öğretmenlerimizi eğitelim ki, onların yetiştirecekleri öğrencilerimiz, vatanına, devletine, bayrağına ve istiklaline sahip çıksın. Ama âlim dediğimiz aydınlarımız da yabancı hayranlığı içinde olmamalı değil mi? Burada sözü Cemil Meriç’e bırakalım. Ümrandan Uygarlığa isimli eserinin 9. Sayfasında şöyle bir tespitte bulunuyor üstat; “Zavallı Türk aydını… Batılı dostları alınmasınlar diye hazinelerini gizlemeye çalışır.”

Gelin şimdi de eğitim konusunda hazinelerimize bir göz atalım. Farabî, Birunî ve İbn–i Sinâ tarihte ilk defa Eğitim Bilimi’ni felsefeden ayırarak eğitim hakkında müstakil eserler yazmışlardır. (Mustafa Önder)

FARABİ: Batı, Farabi’yi Aristo’dan sonra ikinci öğretmen anlamında Muallimi Sani diye kabul etmiştir. Farabî’ye göre öğretmende üç özellik bulunmalıdır: (Mustafa Önder)

1–İyi karakterli, gerçeği arayan, önyargısız biri olmalıdır.

2–Öğretmeyi seven, gönüllü ve idealist olmalı.

3–Mesleğinde uzmanlaşmış olmalıdır.

İBN–İ SİNÂ: İbn–i Sinâ eğitimde deneycilikle aklı birleştirmiştir. Ve eğitimin sadece bu dünyaya değil öbür dünyamızın saadeti için de gerekli olduğunu ifade ediyor. Ayrıca insanın mükemmelleşmesi için eğitimin şart olduğunu söylüyor. İbn–i Sinâ eğitimi yaş gruplarına göre aşamalandırmıştır. Ve uyarıyor. “Çocuk kötü huylar edinmeden eğitime başlanmalıdır.” (Dağ–Öymen 1974: 34–35)

Son olarak İbn–i Sinâ eğitimin amacını şöyle ifade ediyor: Kişinin yeteneklerini en üst düzeye kadar geliştirip, kötülüklerden arınması ve mutluluğa ulaşması Yaratan’ını bilmesi ve unutmamasıdır.

BİRUNÎ: Gözlem ve deneylerden elde edilen sonuçları tefekkür ve akıl yürütme ile birleştirerek vahyin süzgecinden geçirerek gerçeğe ulaşılabileceğini söylemiştir.(T.Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi 6. Cilt 209)

İBN–İ HALDUN: İbn–i Haldun devlet eliyle eğitimi savunmuştur. Eğitimle insan, hayvanlardan ayrılır. İnsanın eğitimle insan olabildiğini, insanlaştığını, bu nedenle insanın eğitilme ihtiyacı olan bir varlık olduğunu ifade eder.

Biri İbn-i Haldun’a sordu: “Çocuklarımızı nasıl terbiye edelim?” İbn-i Haldun dedi ki: “Çocuklarınızı terbiye etmeye çalışmayın. Zira zaten size benzeyeceklerdir. Kendinizi terbiye edin yeter.”  İlmin kapısı Hazreti Ali (kv) de aynısını söylemiyor muydu? “Çocuklarınızı kendi şartlarınıza göre değil onların yaşayacakları zamanın şartlarına göre yetiştirin.”

Dr. Ömer Selvi “okuyanlar meydan okurlar.” diyor. Gerçekten öyle. Peygamberimizin eğittiği sahabe–i kiram, halifeleri, Hak yolundan saptıklarında düzeltmeye çalışacaklarını belirttikleri gibi şimdiki kuşağımız da muhteşem Türkiye’nin Rahmanî medeniyetini oluşturmak için asrımızın emperyallerinin kurdukları sömürge çarklarına meydan okuyabilecek ilmî, teknik ve imanî bir güce kavuşmalıdırlar diyorum. Bilge lider Aliya İzzetbegoviç’in tavsiyesi ile eğitimimizin amacını ve yöntemini tespit ediyorum:

“Gökyüzünün öğrencisi olmadan yeryüzünün öğretmeni olamazsınız.”


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kültür Savaşçılarımızdır ... - Sayı 114
Usta Olmak Zor Be Dostum... - Sayı 112
Bayram gelsin istemeyiz... - Sayı 109
Öğretmen olabilir miyim?... - Sayı 105
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Kalem, İlahi Kelam’ın yazılmasına ve yayılmasına, yani insanın iki dünyasının da saadetle olmasına vasıta oluyor.
Kalem, insanın iki dünyasını da mahveden bâtıl fikirlerin yazılmasına ve yayılmasına alet edilebiliyor…
Kalemle kazığın şekil olarak birbirine benzemesini bir inceliğe işaret olarak göremez misiniz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16327480
 Bugün : 669
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694455
 Bugün : 15
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 351
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim