Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
Sallandı yer ve gök
Bedran Yoldaş

Bir fiske ile

Sallandı yer ve gök

İçimizin yağı eridi

Sallandı yer ve gök

 

Korku düştü yüreğimize

Çözüldü dizimizin bağı

Dilimiz şaştı kaldı

Sallandı yer ve gök

 

Aradık sığınacak yer

Dillimizde Allah nidaları

Korku dolu gözlerimiz

Sallandı yer ve gök

 

Nimet nimet üstüne

Şükür eksildi dilimizde

Cefa yok ki bizde

Sallandı yer ve gök

 

Dipsiz kuyu düşlerimiz

El etek makam

Bezgin el alem

Sallandı yer ve gök

 

Kahır keder

Merkezde birleşen yollar

Keşişme orta yerde

Sallandı yer ve gök

 

Cepsiz kefen doldurulur

Günah, mekruh

Biriktirilir bilip bilmeden

Sallandı yer ve gök

 

Kalem defter

Hesap kitap

Nefs ve arzular

Yüksek apartmanlar

Sallandı yer ve gök

 

Deniz fırtına

Tufan ezelden ebede

Tusunami cepkende

Sallandı yer ve gök

 

Keşkeler izinde

Duygular firarda

Kısmet alın yazısı

Sallandı yer ve gök

 

Ahu zarda kaldı

Sol yanım

Gergef içinde biçare

Sallandı yer ve gök

Devamı iıin tıklayın
Kalem-kılıç
Ekrem Yılmaz

"Kalem kılıçtan keskin"

Önüne durma denen

"Söz-fikir"de ruh etkin.

Seni keser değmeden

 

Sallasa onu biri

Olmasa hiç haberi

Düşürür seni beri

Ne kadar uzak olsan...

 

Maktul olur da şahıs

Yaşıyorum zanneder.

Mesafeler bir karış,

Ondan kaçış; ne eder?

Devamı iıin tıklayın
Osman Gazinin bey seçildiğidir
Necdet Uçak

Bütün beyler toplandı, büyük bir şölen oldu.

Dağca pilav döküldü, çanaklar ayran doldu.

“Beyimiz sensin!” deyip, cümlesi biat etti

Ve kutlandı Osman Bey Türk’ün töresi buydu.

Devamı iıin tıklayın
Dünya
Necdet Uçak

Doğanlar var, ölenler var

Dolup boşalıyor dünya.

Ağlayan var, gülenler var

Yine yaşanıyor dünya.

 

İşler başka, fikir başka,

Zengin başka, fakir başka,

Kimisi tutulmuş aşka

Dönüp taşınıyor dünya.

 

Kimi yerli ya muhacir,

Kimi temiz, kiminde kir,

Kader ne mi? O büyük sır…

Her gün aşınıyor dünya.

 

Kiminde merhamet dağdır,

Zalime beddua yağdır.

Bizi kurtaran duadır,

Her gün ısınıyor dünya.

 

Kimse ağlamasın derim,

Gel dost olup da gezelim,

Dünya şenlensin güzelim,

Bizleri sınıyor dünya.

Devamı iıin tıklayın
Penceresiz kalanlara
M. Nihat Malkoç

Artık güneş doğmaz olmuş

Penceresiz kalanlara!

Gökten rahmet yağmaz olmuş

Penceresiz kalanlara!

 

Yanmaz ocak, baca tütmez

Onlar için gece bitmez

Hiç kimsenin eli yetmez

Penceresiz kalanlara!

 

Evler, köşkler viran olmuş

Evvel ahir niran olmuş

Nice asır bir ân olmuş

Penceresiz kalanlara!

 

Dünde kalmış düşmanlıklar

Elde var bin pişmanlıklar

Fayda vermez yârânlıklar

Penceresiz kalanlara!

 

Ne makam ne de mal vardır

Alınan bin vebal vardır

Nice çetin sual vardır

Penceresiz kalanlara!

 

Üzerinde diken biter

Gül dalında baykuş öter

Başucundaki taş ne der?

Penceresiz kalanlara!

 

Bakan gözler bakmaz olmuş

Gözden yaşlar akmaz olmuş

Karanfiller kokmaz olmuş

Penceresiz kalanlara!

Göğü hazin bir ses tutmuş

Kapının kolu pas tutmuş

Eşyalar bile yas tutmuş

Penceresiz kalanlara!

 

Geriye dönüş hayaldir

Kalan evlât ü iyâldir

Bu ne ibretlik bir hâldir

Penceresiz kalanlara!

 

Ruhlar çekilmiş aradan

Aklar ayrılmış karadan

Rahmet eylesin Yaradan

Penceresiz kalanlara!

Devamı iıin tıklayın
Beni kalbine göm
Hızır İrfan Önder

Acı çekiyorum görsene ey yâr,

Beni kalbine göm, sevmeyeceksen!

Ey yanakları gül kaşları yay yâr

Beni kalbine göm, sevmeyeceksen!

 

Senden alır kokusunu çiçekler,

Gülüşünle tamamlanır dilekler,

Dört dönüyor senin için felekler,

Beni kalbine göm, sevmeyeceksen!

 

Sükûtî’yim tutunacak dalım yok!

Düşman kavi, benim ise hâlim yok!

Mecnun ettin dert dökecek dilim yok!

Beni kalbine göm, sevmeyeceksen!

Devamı iıin tıklayın
Pencere
Ayhan Aslan

Zifiri karanlıkta,

Görülen her kedi,

Karadır.

Kim bilir belki de.

Gündüz gözüyle baksak

 

Aynı kediye.

Rengi;

Belki ak,

Belki de sarıdır.

Devamı iıin tıklayın
Olmuş
Mehmet Balcı

Dünyayı pek çok sevenler

Hepsi kara toprak olmuş

Mal mülke değer verenler

Hepsi kara toprak olmuş

 

Nerde kalem tutan eller

Nerde bülbül gibi diller

Hani nerde koç yiğitler

Hepsi kara toprak olmuş

 

Yaşamaya kanmayanlar

Ölüme inanmayanlar

Köşk saray beğenmeyenler

Hepsi kara toprak olmuş

 

Ne bulur ise yiyenler

İpek elbise giyenler

Dünya benimdir diyenler

Hepsi kara toprak olmuş

 

Unutulmuş adı sanı

Durmuş damardaki kanı

Kurtlar yemiş güzel teni

Hepsi kara toprak olmuş

 

Kara toprak kara yerler

Nice yiğit nice erler

Bir gün Mehmet gitti derler

Hepsi kara toprak olmuş

Devamı iıin tıklayın
Daha güzelsin
Mehmet Balcı

Tatlı gülümsemen kara gözlerin

Bülbülün sesinden tatlı sözlerin

Yarışma kazanmış nice kızların

Dünya güzelinden daha güzelsin

 

Can alır bakışın öldürür kaşın

Yüce dağlar gibi dik durur başın

Ya on sekiz ya da yirmidir yaşın

Dünya güzelinden daha güzelsin

 

Dünyada bir daha bulunmaz eşin

Nehirle denizle sönmez ateşin

İlham kaynağısın ayın güneşin

Dünya güzelinden daha güzelsin

 

Güzeldir tatlıdır naziktir tenin

Dünyada daha yok emsalin senin

Parfümlü esanslı sanki bedenin

Dünya güzelinden daha güzelsin

 

Mehmedin aklını başından aldın

Dertlere düşürdün gurbete saldın

Deli etmek için beni mi buldun

Dünya güzelinden daha güzelsin

Devamı iıin tıklayın
1915
Murat Yaramaz

Amerika denen yüzsüz hergele

bizi terk edeni kovduk o kadar

varsa bir iddian buyur belgele

ihânet edeni kovduk o kadar

 

her sene sofraya getiriyorsun

boyayıp boyayıp ittiriyorsun

yalanla kendini bitiriyorsun

düşmanlık güdeni kovduk o kadar

 

zaten gerçek olsa hızlı yayılmaz

lobiye verilen sözden cayılmaz

tabağa pisleyen insan sayılmaz

ruh yoktu bedeni kovduk o kadar

 

onayladık gitti miras reddini

çiziverdik hududunu haddini

soyunu sopunu yedi ceddini

nineni dedeni kovduk o kadar…

Devamı iıin tıklayın
Kısmet
Murat Yaramaz

türlü türlü pisliğe burnumuzu sokarak

karga takip ederiz delalet bittiğinde

bütün gün çırılçıplak gölgemizden korkarak

savunmasız yaşarız adalet bittiğinde

 

torpil arar buluruz bir şekilde münasip

kendimizi kandırıp adına deriz nasip

ruhumuzdan ayrılır karakter ve prensip

topaç gibi döneriz asalet bittiğinde

 

acımaz gücümüzün yettiğini ezeriz

vahşet tablolarını kan dökerek çizeriz

büyük ihtimal ona ondan fazla benzeriz

şeytandan aldığımız vekalet bittiğinde

 

niyeti yok kimsenin kimseyle anlaşmaya

kibir sarhoşluğumuz yol vermez uzlaşmaya

mevsimler uygun değil çözüme ulaşmaya

kısmetse konuşuruz cehalet bittiğinde…

Devamı iıin tıklayın
Arzu denizinde fırtınam sevdam
Cemal Karsavan

Hasretinle sürüklendiğim ey aşk

Sen ki ulaşılmazlıkların yürek coşkusunda

Yüksek dağların doruklarında ki kar gibi

Ferhat’ın şirine keremin aslıya yangısı

Leyla ile mecnunun çöl macerası

Asuman ile zeycanın yarım elması

Arzu ile kamberin kardeşlik sevgisi

 

Ümitlerim mutsuzlukların rehberi

Yarınlara ertelenen hayallerim

Uzaklara gitmek gibi bir şey

Zaman zaman dopdolu bir yaşanmışlık

Zaman zaman özlem ve hasretler

Kavuşmak istenilipte kavuşulamayan

Oturur bir çöl yangısı gibi yüreğimize

 

Sen düşlerde yaşadığım gerçeğim

Sen yüreklerin erişilmez noktası

Kışta baharım gecede günışığım

Sahiplenmek istediğim hasretim

Bahçemde papatyam, nergisim

Narin saf ve masum bakışlarıyla

Ruhumda bedenimde hissettiğim

 

Nazik kırılgan kıskanç ve umutlu

Yarenliğine doyum olmayan anların meleği

Patika yollarda yoldaşım

Açlıkta yenilen yavan ekmeğim

Her bakışın bir nehrin akarı

Yağmurlar da suskunluğum

Varlığın varlığımın nedeni

 

İsli çıra gibi yanan ışığım

Selvi boylum al yazmalım

Okuduğum şiirim öyküm romanım

Bolu dağında kahraman Köroğlum

Toroslarda yörük Dadaloğlum

Halk şairi aşığı pir sultanım

Çukurova’da ince memetim

 

Yedi veren üç yüz altmış beş günüm

Ölçülürmü sevgimizin değeri

Bir gülüşün bir bakışın bir sözün

Ne martı kanadında ne saç telinde

Ne yazda ne kışta ne de baharda

Kalplerin attığı her an her yerde

Hasretim özlemim tutkum

 

Erişemediğim güzelliklerim

Dokunmadan hissettiğim duygularım

Sevginin iklimi toprağın bereketi

İtibarlı sözcüklerimin anlamı

Avuçlarımla dilimde dualarım

Kalbimde mührüm aşkım kelamım

Arzu denizinde fırtınam sevdam

Devamı iıin tıklayın
Caretta carettaydı adı
Özkan Aydoğan

Gezgindi mezgindi fakat

Unutmazdı bıraktığı değerleri

Bir kırık kabuklu salyangozu

Gözü çıkarılmış batık gemiyi

 

Gül döküntüleri gördü

Soldu sarardı benzi

Görünce çakıllara sürüklenen yengeci

Kabuğunun altındaki yüreğini üzdü

 

Caretta Carettaydı adı

Her Ay gecesinde kumlara umudunu koyardı

Her Güneşli sabahta kumsala zeytin dikerdi

Nasılsa bir gün meyvesini toplardı

 

Gözleri kadar başka bir sahil

Yoktu sularında sürüklediği denizciler için

Başka bir gezgin yoktu

Gözleri kadar dünyayı dolaşan

 

Bir tepe başıydı liman

Bir kayalıktı konak

Sonbaharı görmemek için yazdan

Yol alırdı

 

Gün ılığını yaydığında ufka

Gözlerinden yakalanırdı

Nereye gitse hüzünlü bahardan

Kurtulamazdı

Devamı iıin tıklayın
Şehid
Selahaddin Yıldız

sakallarımı okşadı

kokladı boynumu

gözyaşları ile yıkadı yüzümü

ağıtlar yaktı ciğerleri paralayan

kapalı tüm kapıları aralayan...

gördüm

gökyüzü de hislendi

kaşlarını çattı

hiddetlendi

gürledi

ama dökmedi bir damla gözyaşı

bir ana ağlarken şehidine

gözyaşı dökmek kimin

kimin ne haddine

sakallarımı okşadı annem

ben öldüğümde!

Devamı iıin tıklayın
Ayşe’m umursamaz
Fatma Özger Bilgiç

Bizim hanım dertli, harçlık yetmiyor

Ne yapsam ne etsem derdim bitmiyor

Verdiğim paralar mutlu etmiyor

Kanaat dedim mi köpürür kızar.

 

Yaşı elli oldu hâlâ toy gibi

İçerim yanıyor göstermez sevgi

Uyarsam da takmaz bozulmaz rengi

Keskin dili ile ömrüme hızar.

 

Uykuya doymuyor on saat yatar

Kahvaltıyı bilmez öğlene katar

Alışveriş için Ayşe’m can atar

Eskiyi attırır, yeniyi düzer.

 

Susmayı bilmiyor, dili beş karış

Padişah kızıyla ediyor yarış

Nereye gidecek Ayşe’m bu varış

Dediğimi duymaz komşuyu süzer.

 

Umursamaz tavrı gönlü yakıyor

Utanmadan bir de lafı sokuyor

Çenesi yorulmaz mekik dokuyor

İş bilmez Ayşecik ha bire tozar.

 

Toparla kendini dile düşmeden

Nasihati dinle sabır taşmadan

Akıl başa gelsin sınır aşmadan

Güzel yalan söyler, senaryo yazar.

 

Dünkü yemeği ısıttı verdi

Düşük çenesiyle ortamı gerdi

Suçunu bastırmak aslında derdi

Ayşe Hanım yine huzuru bozar.

 

Çocuklar ortada rezil büyürler

Her akşam makarna yerler doyarlar

Mutfak göçer gibi kirli koyarlar

Her gün gördüklerim yüreği kazar.

 

Komşular hâlime bakar gülüşür

Kıvrılan şu midem tosta alışır

Güne doymaz Ayşe’m her gün buluşur

Düzenim bozulur dertlerim azar.

 

Meyveler sebzeler çöpe doluyor

Bu israftır Ayşe’m günah oluyor

Kavga etmek için neden buluyor

Her gece yemek yer mutfakta sızar.

 

Rabbim bu dünyada sınavım eşim

Bir gün olmadı ki sıcacık aşım

Çatlıyor vallahi bak sabır taşım

Mecalim tükenir bu çilem uzar.

 

Özger’im akıl ver böyle olur mu

Eş dediğin dinler boşa alır mı

Servet çabuk biter söyle kalır mı

Vurdumduymaz hâller yuvayı bozar.

Devamı iıin tıklayın

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (119):
Dünyanın gözü önünde işlenen bu kaynağı da gayrımeşru vahşet; ve suçlusu Yahudi, yardakçıları ve Siyonizm

Son Eklenen Yorumlardan
 Kıymetli İlkay hocam, metnimi ince ince lezzetlendirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Kaleminiz var ... fatma pekşen

 Teşekkür ederim değerli dostum Faruk.İlginiz bizi sevindiriyor.... Ekrem Yılmaz

 Kalemine yüreğine sağlık arkadaşım. Selam ve muhabbetle... Faruk aktı

 Böylesi bir eser hiç yorum almamış hayret ki hayretttttttt nasıl olur anlamıyorum ....Etkili anlatım... yasemin olgaçay

 Mükemmel bir yazı. Yüreğinize sağlık. ... Beyza Şen


Sanatımızın, özellikle şiirimizin şu andaki seviyesini güneş ışığının yokluğuna mı, yoksa ondan gelen ışığın yansımasını engelleyip, bizi suni bir güneş tutulmasıyla karşı karşıya bırakanlara mı bağlamalı?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Tek dünya devleti
Toplulukları idare etme hakkı kimin?
İslâm ve Devlet
Adâlet mülkün temeldir
Caretta carettaydı adı


Ali Erdal - Toplulukları idare e...
Ali Erdal - Olayların akışı her ...
Ali Erdal - Dünya kralı
Kadir Bayrak - Devletimiz daim olsu...
Bedran Yoldaş - Sallandı yer ve gök
Ekrem Yılmaz - Türkiye’nin manzaras...
Ekrem Yılmaz - Kalem-kılıç
Dergi Editörü - Tek dünya devleti
Site Editörü - Adâlet mülkün temeld...
Acıyorum - Kalem-Kılıç
Necip Fazıl - İslâm ve Devlet
Necip Fazıl - İç ve dış düşman – Y...
Necdet Uçak - Osman Gazinin bey se...
Necdet Uçak - Dünya
Kardelen Dergisi - Gelecek Sayı Konusu
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Penceresiz kalanlara
M. Nihat Malkoç - Herkes tarafından se...
Hızır İrfan Önder - Beni kalbine göm
Zaimoğlu - Devlet fikri
Zaimoğlu - İşte söz
Ayhan Aslan - Pencere
Mehmet Balcı - Olmuş
Mehmet Balcı - Daha güzelsin
Hikmet Öztürk - ”Dünyanın en tatlı ş...
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Av. Mustafa Büyükgüner - Ehl-i kubur
Halis Arlıoğlu - Niçin düşmanlar
Murat Yaramaz - 1915
Murat Yaramaz - Kısmet
Mahmut Topbaşlı - Zaman duaya durdu
Cemal Karsavan - Arzu denizinde fırtı...
İlkay Coşkun - ”Ateş Bandosu” Musta...
Özkan Aydoğan - Caretta carettaydı a...
İlknur Eskioğlu - Hazır mıyız?
Selahaddin Yıldız - Şehid
Fatma Özger Bilgiç - Ayşe’m umursamaz
Deniz Sarıtop - Bana selâm olsun
Emine Öztürk - Yumurta
Mustafa Makas - Devlet
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 12505401
 Bugün : 2358
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 593536
 Bugün : 37
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 53
 118. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 18 Kasım 2023

Künye | Abonelik | İletişim