Sevgi ?st?ne Hızır İrfan Önder Sayı:
60 - Nisan / Haziran 2008
Varlığın temelinde sevgi vardır. Çünkü âlem o "en sevgili" yüzü hürmetine yaratılmıştır... Eğer o sevgi olmasaydı hayat olmayacaktı demektir.
Marifetullaha eriştirecek tek bir yol vardır: o da muhabbetullahtır. Mevlana'yı Mevlana yapan; Yunusu Yunus yapan sevgidir. Aşk-ı ilahidir. O halde insanı yücelten de olgunlaştıran da sevgidir. Çünkü sevmek, yürek eylemidir. Yürekte sevgi yoksa bir arpa boyu mesafe alınamayacağını bilelim. İnsan ilişkilerinde de başarılı olmanın temel koşulu muhatabına sevgiyle yaklaşmaktır. Yürekte var olan insan sevgisini söz ve eylemlerle pozitif bir biçimde aktarıldığında samimiyet oluşur ve güven duygusu gelişir. Böyle olunca da çözümlenemeyecek hiç bir problem olamaz. Çünkü sevgi kalplerin anahtarıdır. O halde yaşamımıza sevgi yön vermelidir. Bütün ilişkilerimiz sevgi temelli olmalıdır. Ve bu temel doğrultuda hemen harekete geçmeliyiz. Her şeyi öğrendiğimiz gibi sevgiyi de öğrenmemiz gerektiğini unutmayalım. Öyleyse yüreğimizdeki sevgiyi gizlemeyelim. Çocuklarımız için, yarınlarımız için hem evlerimizde hem de okullarımızda sevgi ortamı oluşturalım. Sevgimizi alenileştirerek paylaşalım. Paylaştıkça da sevgimizin çoğalacağından emin olalım. Sevgi bir ışıktır. Kendimizi ve çevremizdekileri bu ışıktan yoksun bırakmayalım. Ne olur bize sunulmuş bir armağan olan hayatımızın kıymetini bilelim ve bir anını dahi heba etmeyelim... En önemlisi de Hz. Muhammed'in (sav) ikaz mahiyetindeki şu hadisi şerifini öğrenip kalplerimizin yeniden dirilişini sağlayalım: "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi (gerçek mânâda) sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız." (Müslim-Tirmizi) Önemine binaen şunu da ilave edelim: "Peygamber mescidin kapısında bir sahabeyle oturmaktadır. Uzaktan geçen başka bir sahabeyi gösterir yanındaki:
–Ey Allah'ın Resulü şu geçen sahabeyi ben Allah için çok seviyorum.
Allah Resulü tebessüm ederek, mübarek elini yanındaki sahabenin sırtına koyar:
–Çok güzel. Peki, bunu ona söyledin mi?
Sahabe hayır mânâsına başını iki yana sallar. Allah Resulü devam eder.
–Git ve ona bunu söyle!..
Koşar sahabi sevdiği dostuna yetişmek için, yakalar ve gözlerinin içine bakarak;
–Seni Allah için çok seviyorum ey kardeşim!
Der. Arkadaşı sevgiyle parlayan gözleriyle şaşkın bakar kardeşine ve cevap verir:
–Ben de seni Allah için çok seviyorum...
Kucaklaşarak ayrılırlar.
Birkaç ay sonra Allah Resulü mescide girerken aynı sahabeyle karşılaşır. Üzgün, bitkin ve ağlamaklı. Sebebini sorar:
–Ey Allah'ın Resulü. Geçenlerde sana gösterdiğim ve Allah için bu kardeşimi çok seviyorum dediğim kardeşim vefat etti.
Allah Resulü sırtını sıvazlar bu üzgün adamın. Ve ağzından şu mübarek sözler dökülür:
–İyi ki ona sevdiğini söylemişsin..."
|