Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3478 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Rabbin sana küsmedi...
M. Nihat Malkoç

  Sayı: 81 - Temmuz / Eylül 2014

Sen ki bir damladan ibarettin. Çoğu kişinin ayıp ve iğrenç saydığı bir damla!… Rabbin seni bu damladan bir taş ve-ya bir hayvan olarak da yaratabilirdi. İsterse hiç yaratmazdı. Yokluk âleminde esamin okunmazdı. Sen olmasaydın, doğrusu dünya bir şey de kaybetmezdi. Fakat Rabbin seni yaratmayı murad etti; seni kaale aldı; sana hayat verdi; seni insan sınıfına koydu. Onunla da kalmadı, yaratılanların en şereflisi kıldı. Meleklerden üstün gösterdi.

Sen bütün bunları bile bile nimetin şükrünü unuttun, ömrün boyunca yanlış adreslerde dolaştın durdun. Doğumla ölüm arası süreçte Allah’ın mülkünde hayatını idame ettirdin; fakat onun kirası olan şükrü eda etmedin. Sana kullar küçük bir iyilikte bulununca onların karşısında iki büklüm oldun, teşekkür ettin. Kur’ân hakikatlerini çok kere yok saydın, görmemezlikten geldin. Oysa Rabbin seni ne de güzel anlatmıştı: “İnsan görmez mi ki, biz onu bir nutfeden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, (Rabbine) apaçık bir düşman (yaman bir hasım) kesilmiş.”(Yâsîn, 77) diye… Sen de tıpkı bu ilâhî kelâmda belirtildiği gibi yaptın.

Yine de Rabbin sana küsmedi!... Rabbin seni terk etmedi!...

Sen onu unutsan da, o seni unutmadı!.... Besledi, büyüttü…

O; havayı, suyu, toprağı, dağları, taşları, denizleri, ağaçları, ovaları, vadileri hep senin için yarattı. Meyve verdi, seb-ze verdi. “Allah’ın nimetini saymaya kalksanız, onu sayamazsınız. Hakikaten Allah çok bağışlayan, pek esirgeyen-dir.”(Nahl 18) Bütün bunlara karşılık senden sadece kendisine inanmanı ve kulluk etmeni(namaz, oruç, zekat.. vb.) istedi.

Sen ki nura değil, çukura giden yola saptın. Rahmanî yolları bırakıp şeytanî yollara düştün. Güneşe sırt çevirip mum ışığıyla karanlık ruhunu aydınlatabileceğini sandın. Allah’ın koymuş olduğu hudutları aştın. İbrahim’in yolundan git-mek varken Nemrut’un yolundan gidenlerle dost oldun.  Mal biriktirmede, hazinelerinin anahtarlarını kırk katırın taşıdığı Karun’la yarışmaya kalktın. “Mal sahibi mülk sahibi/Hani bunun ilk sahibi/Mal da yalan mülk de yalan/Var biraz da sen oyalan” diyen Koca Yunus’u duymadın, duymak istemedin.

Derdini, derman veren kudrete değil, derdini daha da çoğaltanlara açtın. Seni duyamayacak kadar sağır olanlara dil döktün. Oysa seni var eden, başkalarından sakladıklarını bildiği gibi, kendinden sakladıklarını da bilir. Sen Rabbini dünyevî mahbuplarla aldattın.

Yine de Rabbin sana küsmedi!... Rabbin seni terk etmedi!...

Sen onu unutsan da, o seni unutmadı!.... Besledi, büyüttü…

Allah yarattığı kulunun hep yanında ve şah damarı kadar yakınında oldu. Dünyayı insan için yaşanılabilir kıldı. Ne-fes alabilmen için havayı yarattı. Karanlıkları bertaraf etmesi için ışığı var etti. Güneşi, zifirî karanlığa mahkûm olan dünyaya lâmba kıldı. Yerçekimini hayatın olmazsa olmazı yaptı. Her ne ihtiyacın varsa o verdi. Sebepleri perde yaptı. Sen ne yazık ki nimeti sebeplerde aradın. ‘Ben çalıştım, ben kazandım’ diyerek ukalâlık yaptın. Şeytanın tuzaklarını gör(e)medin. Gün geldi iblisin maskarası ve yoldaşı oldun.

Her şey onu anlatırken sen onu anlamazlıktan geldin. Aslî unsurları gölge, gölgeleri aslî unsur zannettin. Basiretin bağlandı. Hakk’ı ve hakikati göremedin. Kâinattaki harikulâde sanat seni sanatkâra götür(e)medi. Oysa “Dost istersen Allah yeter... Yârân istersen Kur’ân yeter... Nasihat istersen ölüm yeter(di)...”(Fudeyl b. İyaz). O dostunsa bütün insan-lar düşmanın olsa ne gam… Düşman istersen uzaklara gitme, yanı başındaki nefsin yeter sana.

Sen ki kal-u belâda Rabbine söz vermiştin; ‘Sen bizim Rabbimizsin’ demiştin. Verdiğin sözü ne de çabuk unuttun. Dünyalık(lar) peşine düştün. Mülkün gerçek sahibi olan Rabbinden isteyecek yerde, kiracı hükmündeki fani kullardan istedin. Rızık endişesine düşüp ibadet zamanlarını da dünyalık biriktirmeye ayırdın. Eyvah, koca ömrüne yazık ettin!...

Yine de Rabbin sana küsmedi!... Rabbin seni terk etmedi!...

Sen onu unutsan da, o seni unutmadı!... Besledi, büyüttü…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazze, ümmetin imtihanıdı... - Sayı 126
Gördüm seni, gördüm katil... - Sayı 126
Çocuk olmak... - Sayı 125
Filistindeki çocuklar... - Sayı 125
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16348183
 Bugün : 22
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 695006
 Bugün : 1
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 184
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim