Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2360 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Kayısı Çiçeklerinin Düğünü
Remzi Kokargül

  Sayı: 89 - Temmuz / Eylül 2016

Kuzey ışınlarından sonra lapa lapa yağan kar manzarası gezegenimizin en güzel manzarasıdır. Erken kararan ve soğuyan havanın etkisiyle insanlar evlerine kapanırken, şehrin boş sokakları da bana kalıyor…

Sokak lâmbasının altında duruyorum ve yüzümü göğe kaldırarak gelen kar tanelerine “merhaba” diyorum. Çoğaldıkça çoğalan kar taneleri. Beyaz pırıltılarını seyrediyorum kar şişeciklerinden. Sonra kar şiirlerinin serinliğine salıyorum ruhumu.

Yahya Kemâl’in ‘Kar Musikileri’ şiiri yağıyor tane tane, kar’ın sesini duyuyorum:

“Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.

 Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.”

Ve... Sanki kardelenler açıyor. Bütün semâyı kuşatan bu beyaz kelebekler, insanı nice düşlerin el değmedik yamaçlarında dolaştırıyor. Rüzgâr estikçe göz kırpan o güzelim beyaz kar kelebekleri âdetâ bir yıldız yağmurudur.

Derken ufkumdaki bütün sis ve dumanlar silinir gider… Yeryüzü bir baştan bir başa bembeyazdır. Şafakları şafaklar takip eder ve ufukta beyaz çehreli günlerin yüzü görünür; görünür de ovalar-obalar, şehirler-köyler, sokaklar-çarşılar bütünüyle manevîleşir…

Sanırsınız kış bitmeyecek. Çünkü mart aman vermez. Oysa her kış koynunda bir bahar besler. Kar, tipi, fırtına, gök gürlemesi, yağmur, sel... Bunlar hep kışın unsurlarıdır.

Kış gidip de baharın ayak sesleri duyulunca; Nisan atlas bir zemin gibi yumuşacık, ılık, sakince gelir. Çiçekler, o derin kış uykusundan uyanır bahara merhaba demiştir çoktan. Onları en çok neşelendiren de tatlı tatlı yağan nisan yağmurlarıdır. Bu yağmur, inceciktir, yumuşaktır. Okşayarak, severek ve incitmeden yağar sonsuz rahmet deryasından.

Önce kardelen çiçeği, mevsimin ilk müjdesini bırakır bahara. Sonrasında bir beyaz papatya düşer yalnızlığın eline. Pıtır pıtır patlayan mısır misali, hızla patlayıp kendi kabını aşan çiçek demetleri süratle dağılır her yana. Yeşil gerdanlığın içinden çıkan beyaz kardelenler, uyum içinde yer açarlar birbirlerine.

Hikmet penceresinden bakıldığında renklerin dostluğu kadim dostlukları anlatır, geçici ve rastgele değildir. Büyük bir törenle bırakır yeni renkler mevsime kendini. Birbirleriyle ittifak içinde olan çiçekler, tüm kâinatı içine alır büyülü kokusuyla.

Bu dirilişte her yerde gözlere şenlik bir şölen başlar. Dallarda tomurcuklar pıtır pıtır patlar önce. Ağaçlar çiçeklerle süslenir.

Kayısı ağaçları da kışın beyaz bayraklarıdır. Bahara teslimi simgeleyen… Kapkaranlık gecelerde bembeyaz salınışlarla, döne döne uzanacaklardır sanki semaya... Eteklerine tutunmak istersiniz. Semadan arza indirilen beyaz, munis çiçekler. “Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş” dersiniz.

Sonra dallardan selâmlarlar bu sefer sizi. Arı vızıltıları, kuş sesleriyle beraber aradıkları baharı bulmuşlardır sanki ve konmuşlardır dallara, eşini bulan kuşlar gibi.

Bu sabah bahçede, çılgınca beyazlar içinde görmüştüm onu. Görünce şaşkına dönmüştüm. Dalları, yaprakları hiç ama hiç görünmüyordu. Tepeden tırnağa kar gibi çiçeklere bürünmüştü. Güneşten önce, dipdiri, ışıl ışıl bir beyazlığa kesilmişti bahçe. “Aman Allah'ım!” dedim, “Bu nasıl beyazlık, bunlar nasıl çiçekler böyle!” Dallar arasında çok sesli bir şarkı söyleniyor sandım. Sanki çiçeklerin beyaz şarkısı göklere yükseliyor, ruhumda bembeyaz ve serin bir bahçe kuruldu.

Ağaçlara gönül düşmüş şairlerden biri Arif Nihat Asya'dır. Der ki:

“Bir ağaç ki “ağaç” deyip geçmek adet olmuş”

“Kendisi renkten, ışıktan, kokudan

Bir demet olmuş

Cenneti anlatan

Bir âyet olmuş.”

Şimdi dalların arasında görkemli bir düğün sürüyor. Kayısı çiçeklerinin düğünü... “Yüz binlerce ak ve cilâlı çiçekleriyle güneşte ya da ay ışığında, pırlantalara bezenmiş gibi pırıl pırıl ışıldayan bir kayısı ağacını gözünüzün önüne getirin, işte o ağacın üzerinde yüz binlerce düğün yapılmaktadır!

Gece, ay ışıkları altında, göğün mavisine doğru dipdiri, bembeyaz çiçeklerden bir buğu yükseliyor. Sanki ağaçlar yerinden çıkacakmış da, beyaz bir kütle şeklinde göğe yükselecekmiş gibi geliyor bana... İşte o an yerin ve göğün meleklerle dolduğunu rahatlıkla düşünebilirsiniz; çünkü melekler güzel kokuları sever ya...


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Malatya suskun, durgun ve... - Sayı 126
Çoban çeşmesi... - Sayı 122
Bir Şehrin Gözyaşları... - Sayı 116
Kayısı Çiçeklerinin Düğün... - Sayı 89
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Kim demiş okumuyoruz diye?
*Sevmediklerimizin, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında canına okuyoruz!
*Trafik kazalarında ölenler ve PKK canilerinin katlettikleri için rahmet okuyoruz!
*Törenlerde nutuk okuyoruz!
*Kim ne derse desin, bildiğimizi okuyoruz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Nesl-i muazzez
Ehl-i gönül
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Vesâyet savaşları
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16290858
 Bugün : 376
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 692714
 Bugün : 16
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 443
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim