Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     40446 kez okundu.     65 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Mustafa Akkad'da Ysl?m Ymajy
Cavid Kasımlı

  Sayı: 51 - Ocak / Mart 2006

Arap televizyonları El Cezire ve El Arabiye, 11 Kasım 2005 tarihinde önemli bir haberi yayınladılar:

“9 Kasım’da Ürdün’ün başkenti Amman’da “Grand Hyatt” otelinin lobisinde düzenlenen bombalı intihar eyleminin ardından, 70 yaşındaki ünlü Suriyeli yönetmen Mustafa Akkad ağır yaralandı ve Cuma günü tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetdi. Akkad’ın naaşı Ürdün’den Suriye’nin başkenti Şam’a götürüldü. Suriye Başbakanı Muhammed Naci Otri tarafından teslim alınan Akkad’ın naaşı daha sonra Şam’dan uçakla Halep’e taşındı.”

Hayatı

Mustafa Akkad, aslen Suriyeli olmasına rağmen Amerika’da yaşıyordu. O, 1935 cı yılda Suriya’nın Haleb kentinde doğdu. Gençlik dönemlerinde film yönetmenliğine merak gösterdi. Doğduğu Halep’ten 1950’de ABD’nin sinema merkezi Los Angeles’a göç eden Akkad, Kaliforniya Üniversitesi’nde tiyatro eğitimi aldı. Sonra Güney Kaliforniya Üniversitesinde tiyatro lisansı yapmıştır. Mustafa Akkad’ın başarılı bir film yönetmeni kimi ün kazanmasında Sam Peckinpah’ın katkısı olmuştur.

Mustafa Akkad ilk yıllarda Hollywood’un en muteber korku filmleri yapımcısıydı. Fakat Mustafa Akkad’ın dünya genelinde tanınması “Çağrı” ve “Çöl Arslanı” filmlerinin yapılmasından sonra oldu. “Çağrı” tekrar tekrar izlenmiş olsa da, yine de her izleyişte izleyiciyi derinden sarsmayı başaran, sinema tarihinin en başyapıtları arasında yerini almış ünlü bir film. İslâm’ın doğuşunu ve yayılmasını anlatan bu film, 24 yıldır sinema izleyicisini derinden sarsıyor. “Çağrı” ve “Çöl Arslanı” filmi ile birlikte Batı’da İslâmiyet’i tanımayan pek çok insana dinimizin ne adına savaştığını ve sıkıntılar çektiğini gözler önüne sererken, pek çok Müslüman’ın da hayallerinde canlandırdığı karakterleri beyaz perdede görmesine vesile olmuştu.

Mustafa Akkad gençlik yıllarından itibaren ABD’de yaşasa da bir müsülman idi. Hayatı boyu onu düşündüren bir mesele vardı. İslâm’ın doğuşunu beyazperdede nasıl canlandırabilirdi. Bu maksadla araşdırmalara başladı. Fakat problemler çok fazla idi. Evvelâ, Amerikan sinemasında Müslümanlar, hep çirkin bir tipleme ile canlandırılırdı. İslâm’ı bir terör dini gibi göstermeye çalışıyorlardı. Mustafa Akkad yaptığı röportajda “Çağrı” filmi fikrinin nasıl oluşmasını şöyle anlatır: “Çocuğum olunca şöyle bir duyguya kapıldım: Çocuklarıma dinlerini öğretmeliyim dedim ve sorumluluğumu hatırladım. İşte Çağrı projesi böyle ortaya çıktı. Hem kendi çocuklarımın, hem de başka çocukların geleceği için. Ama bu hiç kolay olmadı. Çünkü Holivud’da Antony Quin’in başrolde oynadığı bir İslâmî film yapmak gerçekten zordu. Çünkü Holivud geleneğinde İslâm’a dair her şey çirkin. Filmi, benim için özel bir yeri olduğundan hazırladım. Normal bir film olarak, hikâyesi, şaşırtıcı noktaları, hüznü vardı. Bütün bunların üzerinde sanırım kişisel bir şey olarak, batıda yaşıyan bir müslüman olmam sebebiyle İslâm hakkındaki gerçekleri duyurmanın görevim olduğunu düşündüm. 700 milyon (1976) inananı olan bir dinin bu kadar az tanınıyor olması beni çok şaşırtmıştı. Bu hikâyeyle bir köprü kurup, batıya bir geçit açabileceğimi düşündüm. Özellikle Amerikan kamuoyunu dikkate aldım. Onlara kendi mantıkları ve dilleriyle hitap ettim. Filmde Hristiyanlık’la İslâm arasındaki ilişkiye, Hz. Meryem’e vurgu yaptım. Sahneleri bu mantıkla çektim. Filmde baş kahraman Hz. Muhammed görünmüyor. İslâm alimleri, buna onay vermiyorlardı. Ama verseler bile ben o yüce kişiliği göstermezdim. Bunun doğru olmadığına ben de inanıyorum. Sadece Hz. Muhammed’i değil, Hz. İsa’nın, Hz. Musa’nın da canlandırılmasını onaylamıyorum. Onları göstermek, onların yüceliklerini gölgeler. Filmde sadece baş kahraman değil, Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali hiç biri yok. Hattâ Hamza, diğerleri olmadığı için var... Müslümanlar izlerken, Hz. Muhammed’in yokluğundan dolayı bir sıkıntı çekmediler. Ama yabancılar için bu bir sorundu. Bir de metnin Ezher Üniversitesi tarafından onaylanması gerekiyordu. Çok zorlandım. Ama mutluyum, mesaj yerine ulaştı..."

Filmin yapılmasında en büyük sorun finans meselesi idi. Mustafa Akkad finans sorununu çözmeye nail oldu. S. Arabistan devleti filmin masraflarını karşılamağı öz üzerine aldı. Filmin çekimlerine 1974’te Fas çöllerinde başlandı. Fakat filme sponsor olan Suudi Arabistan senaryoda fazla Eshab-ı Kiram sevgisinin vurgulandığını gerekçe gösterir ve filme maddî destek olmayacağını deklare ettiği gibi ayrıca Fas hükümetine de baskı yaparak film ekibinin ülkeden ayrılmasını sağlar. Bu sure zarfında Mustafa Akkad filmin yalnız 15 dakikalık bölümünü çekmişti.

Mustafa Akkad filmin 15 dakikasını montajlayarak Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafî ile görüşür.O filmin 15 dakikalık hissesini Muammer Kaddafi’ye izletir. Filimden razı kalan Muammer Kaddafî, filmin gerisinin nerede olduğunu sorar. Mustafa Akkad durumu Kaddafi’ye anlatır. Kaddafî filme tam destek vereceğine söz verir.

Muammer Kaddafî’nin davetiyle Mustafa Akkad’ın film ekibi Libya’ya taşındı. Burada zor şartlarda gerçekleştirilen filmin 600 kişiden oluşan ekibi ise aylarca çöldeki kerpiç evlerde konakladı. Çekimler 1976 yılında tamamlandı.

Hz. Muhammed (SAV) ile başlayan İslâm dini ve İslâm tarihi ile ilgili Mustafa Akkad yönetmenliğinde çekilen en büyük prodüksiyonun gerçekleştiği filmlerden ilki Çağrı. Filmde İslâm dininin ortaya çıkışı, Mekkeli müşriklerin Müslümanlara işkenceleri, Medine’ye göç, ilk İslâm devletinin kuruluşu, Bedir ve Uhud savaşları, kısacası İslâm’ın Hz. Muhammed (SAV) önderliğinde yayılması anlatılmakta. Filmin İslâm dinine ve kurallarına riayet edilerek çekilmiş olması da filmin önemi ve değerini bir kat daha artırmakta.

“Çağrı” filiminin başarıyla yapılmasından sonra, Muammer Kaddafî, Mustafa Akkad’dan Ömer Muhtar’la ilgili filmin çekilmesini isteyir. Mustafa Akkad Ömer Muhtar filmi ile ilgili öz hatıralarını şöyle anlatır: “Muammer Kaddafî’nin teklifini kabul etdim. Finans sorunu olmadığı için film istediğim gibi çekildi. Bir sinema filmi olarak Ömer Muhtar’la gurur duyuyorum. Bu filmde sinema sanatının tüm inceliklerini kullandım”

Diktatör Mussolini Müslüman yerlileri yok etmek için 20 yıl boyunca Afrika’da şiddet politikası sürdürür. Generallerinden Rodolfo Graziani’i Libya valisi olarak atar ve isyancılar diye nitelendirdiği insanları yakalayarak cezalandırılmalarını ister. Libya’da direniş Ömer Muhtar önderliğinde yürür. Mesleği öğretmenlik olan Ömer Muhtar İtalyan birlikleri ile savaşır.

Filmin çekimi için ihtiyaç duyulan savaş sahnelerinde askerî birlikler kullanılmış. Film için kasaba inşa edilerek 400 bina yapılmış ve akrep sokması ile sıcaklara karşı koymak için de bir tıp merkezi kurulmuş.

Ömer Muhtarın hayatını anlatan “Çöl Arslanı” filmi büyük ilgi gördü.

Mustafa Akkad’ın yarımçık kalmış projeleri

Mustafa Akkad İstanbul’un fethi ve Fatih Sultan Mehmed Han’ın hayatını konu alan bir film hazırlamayı düşünürdü. Bu proje yapım aşamasındaydı. O, maksadla İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile anlaşmışdı. Maliyetinin bir kısmını İstanbul Belediyesinin karşılayacağı 100 milyon dolar bütçeli prodüksiyonun gerçekleşmesi için sponsor aranıyordu. “Fetih Projesi” de tarihî gerçeklere uygun olarak yapılacak, senaristlere Türk tarihçileri de yardımcı olacaktı. Mustafa Akkad, “Fetih Projesi”nin ardından Hollywood yapımlarına karşı, Selâhaddin Eyyubî ve Selçuklu Sultanı Alparslan’ın hayatını konu alan filmleri yapmayı planladığını açıklamıştı.

Mustafa Akkadın filmleri

Halloween: Resurrection (2002) (prodüktör)

Halloween H20: 20 Years Later (1998) (prodüktör)

Halloween: The Curse of Michael Myers (1995) (prodüktör)

Halloween 5 (1989) (prodüktör)

Halloween 4: The Return of Michael Myers (1988) (prodüktör)

Free Ride (1988) (prodüktör)

Appointment with Fear (1985) (prodüktör)

Halloween III: Season of the Witch (1982) (prodüktör)

Halloween II (1981) (prodüktör)

Lion of the Desert (1981) (Ömer Muhtar: Çöl Aslanı) (prodüktör ve yönetmen)

Halloween (1978) (prodüktör)

The Message (Çağrı) (1976) (prodüktör ve yönetmen)

Risâlah, al- (El Risale) (1976) (prodüktör ve yönetmen)

Maurice Jarre’in anlatdıkları

Hz. Peygamber’in hayatını anlatan Çağrı (The Message) isimli film, içeriğiyle olduğu kadar müziğiyle de ses getirmişti. Film müzikleri ile üç Oscar ve sayısız ödül kazanan Fransız kompozitö Maurice Jarrer, Çağrı filminin müziğinin oluşma safhasını şöyle anlatır:

“Mustafa Akkad filmle ilgili fikirlerini bana açıkladı ve benden müzik bestelememi istedi.Ben o zamanlar en pahalı- film müziği bestecisi kimi tanınırdım.Teklif bana yeni bir şey vad edirdi. Bu çok zor,ciddi ve aynı zamanda zevkli bir işe benzeyirdi. Teklifini bir şartla kabul ediyorum dedim. Eğer bana rahatça çalışmam için gerekli koşulları oluşturabilirsen ben de sana unutamayacağın bir armağan sunabilirim. Ancak bunun için en az birkaç ay boyunca çölde yaşamam gerekiyor. Çölün atmosferini ruhumun derinliklerinde hissetmeden böyle bir film için tek bir nota bile üretemem. Bana hemen çekim mekânlarınıza yakın bir konaklama merkezi ayarla. Benden başka hiç kimsenin olmayacağı, son derece sessiz bir mekân olsun bu. Ayrıca İslam tarihini anlatan kitaplar da getirt. Mustafa Akkad, Benim talebimi uygun bularak isteklerimi karşıladı ve Ben eseri besteleyebilmek için Fas ve Libya çöllerinde aylarla kaldım. Filmin hedef kitlesi İslâm dünyasıydı. İslâm inancı peygamberin tasvir edilmesini yasakladığı için, O halde O’nu, ortaya koyacağımız müzikle, saygın bir şekilde resmedelim’ diyerek yola çıkmıştım. Ben hayatımdakı en güzel bestemi yapdım ve Çağrı’nın müziğini yapmış olmaktan gurur duyuyorum” Mustafa Akkad’la benim dostluğum Çağrı’dan sonra daha da artdı ve 6 yıl sonra “Çöl Arslanı Ömer Muhtar” filmine müzik yapdım.”

Jarre, sanat yaşamı boyunca özel- likle destansı bir anlatıma sahip, setleri, oyuncuları, yönetmenleri ve öyküleriyle her açıdan “büyük” olan filmlere göz koymasıyla tanındı. Nitekim, filmografisine bakıldığında, bu kararlı tutumunun karşılığını fazlasıyla aldığı da söylenebilir. Film müziğiyle dikkatleri üzerine çeken Maurice Jarre, filmografisine son olarak “Çağrı” ve “Ömer Muhtar” bestelerini ekleyerek meslek hayatına veda etti.

Antony Quininin anlatdıkları

Ünlü aktör Antony Quininin ve Mustafa Akkad’ın bir araya gelmesi “Çağrı “ filmi ile başlar.

“Çağrı “ filmi çekimleri zamanı İslâm’dan çok etkilendim. Çekimler bittikten sonra Mustafa Akkad’a şunu söyledim: “Ben Müslüman olmadım ama İslâm dinine artık daha çok saygı duyuyorum. 750 milyon Müslüman’ın inancı sayesinde benim de kendime olan inancım yeniden var oldu. ” Çöl Arslanı” filmi beni daha da etkilendirdi. Ömer Muhtar’ın tutuklanarak hapiste elleri kelepçeli olduğu bir sahne var. Bu şekilde abdest almaya çalışıyor. Arka plânda ezan sesi var. Ömer Muhtar’ın yanı başında ise bir İtalyan subay nöbet tutuyor. Bu sahne bence çok etkileyici oldu.”

Salim Gedara’nın anlatdıkları

Mustafa Akkad Çağrı’da Vahşî’yi oynamayı kaldığı otelde elektrik teknisyeni olarak çalışan Salim Gedara’ya verir. Salim Gedera şu olayı şöyle anlatmakdadır: “Bir gün Mustafa Akkad Bana “Filmde rol alır mısın?" dedi: İlk başda tereddüd etsem de kabul ettim. Bana biraz fılm eğitimi verdiler. Sonra ben çekimlere katıldım. Çekim esnasında bazı olaylarla karşı-karşıya geldik. Mesalâ, Hz. Hamza’nın öldürme sahnesini çekerken askerler filme kendilerini o kadar kaptırmışlardı ki, Hamza’yı öldürecek diye Beni araların- dan geçmesine izin vermiyorlardı. Mustafa Akkad bu sahneyi tam beş kez çekmek zorunda kaldı. Film bitti… Tüm dünyada gösterildi. Fakat benim kötü günlerim başladı. Sokakta yürürken insanlar yüzüme tükürüyor. Sokağa çıkamaz oldum. İşimden atıldım. Hamza’nın katili diye kimse iş vermiyordu.Kendimi tamamem kaybetmış durumdaydım. Mustafa Akkad beye kızdım ve ona telefon etdim. Ne yapıyorsun dedi: Ben olayları anlatdım. “Allah’ından bulasın, hayatımı perişan ettin” dedim. Fakat Mustafa bey Beni sakinleşdirdi.”

Sonuç

Çağrı”nın vizyona girmesiyle yaptığı yankı, yıllar boyunca İslâm ülkelerinin yanı sıra ABD ve Avrupa ülkelerinde olumlu tepkiler aldı. Tepkiler olağanüstü oldu. Binlerce kişi Müslüman oldu. Özellikle Amerika’da siyahlar arasında İslâm hızla yayıldı. Şu anda bile bütün dünya televizyonları filmi yayınlıyor. Üniversiteler, video klüpleri filme büyük önem veriyor. ABD’nin Los Angeles Times gazetesi “Çağrı” filmi için “Göz kamaştırıcı biçimde yapılmış” cümlesini kullanmaktaydı.

Kaynaklar:

1.vikipedia.org

2.dunyabulteni.net

3.aljazeera.net

4.radikal.com.tr

5.beyazperde.com

6.haksoz.net

7.madalyon.gen.tr

8.Talha Ugurluel, “En Güzel İnsanı Senaryolaştırmak” Yağmur dergisi


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Fethi Tüsüz    19.08.2010
Yorum : bu film sadece 'güzel bir sanat eseri ortaya koymak' amacıyla yola çıkılmış olmadığından sanat hazzı yanında pek çok hissimize de hitab ediyor... dini kitapların sayfa aralarından sahneye fırlıyor... anlam vermekte,bağlantı kurmakta zorlandığımız olayları,kişileri gözlerimizin önüne seriyor. sadece gözlerimize değil,kalbimize,ruhumuza da göndermeler yapıyor. imanımızı tazeliyor... emeği geçen insanlara teşekkür etmek az gelir. MİNNET DUYUYORUM.... Ne mutlu o insanlara ki arkalarında ölmez,yitmez, hayır duaları almaya mazhar olacakları bir eserle Mevlaya kavuşuyorlar. ALLAH razı olsun.




Ekleyen : hakan04    11.05.2010
Yorum : bence film muhteşem olmuş bu filimde oynayıpta müslüman olmayan daha neyi bekler ki fakan işin ilginç tarafı quinn ölürken 3 karısı ve 13 çocuğu olduğu halde kimse yanında yokmuş özücü :(((




Ekleyen : m.emin y?ykg?z    21.03.2009
Yorum : ilk önce bunu anımsatmak istiyorum filmin çekimi için sponsoru kabul eden ve sonradan vaz geçen suudileri kınıyorum, benim kanımca mustafa akkad bir mücahitdir ve islam uğruna şehit edilmiştir.mekanı cennet olsun




Ekleyen : orhan    19.10.2008
Yorum : sayın yönetmen lerle tanışmak istiyorum elimde yazıp bitirmiş oldugum efe nin gözyaşları adlı bir seneryo var sizin begenmediniz cümleler olabilir içinde bazı eksiklikler olabilir beraberce sizin bilginizle yetenelizle çalışıp bu seneryo yu daha uyumlu güzel bir hale getircegime inanıyorum teşekkür ederim saygılarımla MUSTAFA ÜNLÜ




Ekleyen : B??RA PAK    17.08.2008
Yorum : ne denilenebilir ki tek kelimeyle muhteşem çocukluğumdan beri bu şaheseri seyrediyorum ve hiç değerini ,yeniliğini,güzelliğini kaybetmiyor helal olsun abim dilerim senin gibi yönetmenler tekrar olur.




Ekleyen : erdin? saka    23.04.2008
Yorum : film muhteşem olmuş bu filmde oynayıpta müslüman olmayan bir insan daha neyi beklerki gökten taş yağmasınımı? antoniye üzüldüm keşke müslümanlığı seçseydi




Ekleyen : burak    28.02.2008
Yorum : Islamin musbet taninmasi ucun hele cox isler gorulmelidir




Ekleyen : ya?mur    30.12.2007
Yorum : meraba benm de adım kardelen aynen kardelen dergisi gibi.... (aslında bir yöndende ismim yağmur )ama isimimi hiç sevmiorum ve bu siteyi hazırlayanlara soruyorum neden bu derginin adını kardelen koydunuz?




Ekleyen : kardelen    08.12.2007
Yorum : benimde adım kardelen ama bezen ismimi hiç sevmiyorum çünkü bazı lakaplar takıyorlar bende anneme ismimi değiştirmek istediğimi söylüyorum onlarda neden deyince olanları anlatıyorum onlarda senin adın çok güzel deyip beni inandırıyorlar ama ben yinede adımı çok seviyorum bence herkesin ismi kendisine yakışır adı kardelen olupta benim durumumda olanlar üzülmesin çok güzel isimlerimiz var




Ekleyen : murat    03.11.2007
Yorum : allah mustafa akkadada antoni qinn nede rahmet eylesin inşallah cennettiktirler




Ekleyen : ay?e g?l    10.08.2007
Yorum : Mustafa akkad'a allah rahmet eylesin diyorum. Ancak benim anlayamadığım neden mustafa akad vefat ettikten sonra fetih projesi rafa kalkıyor? Bizim bu tür bir projeyi yönetecek yada kendi geçmişimizi anlatabilecek bir yönetmenimiz yok mu? Neden yönetmenlerimiz bu konulardaki film projelerine sıcak bakmıyor? Eminim bizim geçmişimizle ilgili çok güzel filmler çekilebilir. Mustafa Akkad Amerikadan gelip 1976 yılında çağrı filmine yapabiliyor ancak neden yıllardır bizim yönetmenlerimiz büyük yankılar yaratabilecek bir türk tarihi filmine yönelik adım atmıyorlar? Ben bunu anlayamıyorum?




Ekleyen : okan demir    01.07.2007
Yorum : Çağrı filmi gerçekten çok etkileyici bir başyapıt.Hele hele,Anthony Quinn Hz.Hamza'yı öyle güzel oynadı ki,Hz.hamza'nın bazı sahnelerinde çok duygulanıyorum.Hz.Muhammed S.A.V ve Hz.Hamza'ya selamlar olsun...




Ekleyen : mehmet ali    09.05.2007
Yorum : film insanın tüylerini diken diken ediyor özellikle ebü süfyan rollündeki mıchael ansara olağanüstü oynuyor 50 kere izlemişimdir filmi allah hepsinden razı olsun antony ouininin rahmetle anıyoruz ......




Ekleyen : AYTEN    22.04.2007
Yorum : ALLAH RAZI OLSUN,ALLAH GANİ GANİ RAHMET ETSİN!... MUSTAFA AKKAD'tan... çok güzel bir filmolmuş gerçekten...




Ekleyen : muhammed t?rko?lu    08.04.2007
Yorum : çok güzel




Ekleyen : Seyid Nahid    06.04.2007
Yorum : Cavid Bey!Ben bu meqaleye yazilmis butun yazulari oxudum.Ureyimden kecen butun sozler yazilmisdir.Men de bu yorumlara qosuluram. Sayqilarimla Seyid Nahid




Ekleyen : Behram Mikayilov    05.04.2007
Yorum : Maqalenizi beyendim.yeni meqalelinizi gozleyirem. Sayqilarimla DR.Behram Mikayilov




Ekleyen : Allahverdi Suleymanov    05.04.2007
Yorum : Gozel meqaledir.Tesekkurler edirem




Ekleyen : Mehmet TURMU?    31.03.2007
Yorum : Cavit bey sizin böylesine güzel ve tamamen bilimsellik içeren bir makalenizi okumak bana kafi derecede zevk verdi.Dahada güzel makalelerinizi okumak arzusu ile sizi tebrik ediyorum. QAFQAZ ÜNİVERSİTESİNİN ÖĞR.GÖR.




Ekleyen : Seymur Huseyn    30.03.2007
Yorum : Deyerli Dostum Cavid Bey!Sizin meqaleni cox beyendim.Insallah yeni meqalelerinizi gozletirem




Ekleyen : Azer Eliyev    30.03.2007
Yorum : Mene ele gelir ki,Biz cox seylerden xebersiz yasayiriq.Cagri filmi televizorlarda gosterilerken Biz ele bilirdik ki,filmi Amerikali hazirlamisdir.Meyerse Muselman imis




Ekleyen : Alim Memmedov    30.03.2007
Yorum : Meqaleye gore minnetdaram




Ekleyen : Arif Qedirbeyli    30.03.2007
Yorum : Islami anladan filimlere boyuk ehtiyacimiz var.




Ekleyen : Alisan Huseynov    30.03.2007
Yorum : Yazinizi beyendim.Davani olursa yaxsi olar.




Ekleyen : Aqsin Heybetov    30.03.2007
Yorum : Yazi her seyi ile gozeldir.Mustafa Akkad boyuk bir cigir acmisdir




Ekleyen : Fikret Qasimov    30.03.2007
Yorum : Mustafa Akkad ve yarim qalmis projeler.Onlara indi he qeder ehtiyac var




Ekleyen : Mezahir Xelilov    30.03.2007
Yorum : Filim mukemmel.Ancak yeni Mustafa Akkadlara ehtiyac var.




Ekleyen : Memmed Nuriyev    30.03.2007
Yorum : Nece olur da Mustafa Akkadi bu gune qeder tanimamisam.




Ekleyen : Memmedhesen Eliyev    30.03.2007
Yorum : Isterdim ki,Muselman olkelerinde islam filimleri cekenlere Mustfa Akkad odulu verilsin.




Ekleyen : Mahmud Kerimzade    30.03.2007
Yorum : Mustafa Akkad,Sizin kimilere heqiqeten ehtiyac var.




Ekleyen : Mehemmed Qedirov    30.03.2007
Yorum : Soz tapa bilmirem ki, fikirlerimi ifade edim.Mustafa Akkadi tanimaqda xeyli gecikmisem.




Ekleyen : Nureddin Sahibzade    30.03.2007
Yorum : Maqale Menim ucun cox yaxsi oldu.Demek Bizim de fexrle danisacagimiz filimciler var




Ekleyen : Mehmet Unal    30.03.2007
Yorum : Cavid bey,Size tesekkurlerimi sunuram.




Ekleyen : Altan ATAN    30.03.2007
Yorum : Cavit bey, önemli bir konuyu ele aldığınız için tebrikler. çağrı filmi hepimiz içim önemli bir yapım. Ürdün'de Mustafa Akad' ın da hayatını kaybettiği olayı öğrendiğim de hiç de normal şeyler düşünmemiştim. Ondan beklenen önemli projeler vardı. Neyse asıl söyleceklerim şunlar: (bir fikir olsun diye başka bir açıdan bir şeyler anlatacağım) Filmde Hz.Hamza (ra)'ı oynayan Anthony Quinn'ın biyografisinden bazı çıkarımlar bunlar. kamera arkasından da öte film arkası-olay arkası şeyler.Quinn, özellikle bu iki filmin yapımı için Akad'ın Kaddafiyi nasıl tavladığını anlatıyor. yaptıkları kötü şeyler değil elbet ama Akad'ın başka bir yönünü gösteriyor. kurnaz pazarlamacılığını. çekimler sırasında Tripoli'de kaldıkları otele bir çok ünlü kişinin de gelip gittiğini bunların içinde Yaser Arafat'ın da olduğunu, bitişik suitlerde kaldıklarını söylüyor. israil yanlısı tutumumu bildiği için beni bir kez olsun odasına davet etmedi diyor. Yine, kaddafinin parası ile filmin bütün masrafını karşıladı ve on milyonlarca dolar karşılığında onu yine Libya hükümetine geri sattı. Düzenbazlığın böylesi hiç görülmemiştir diyor. bunlar Quinn'ın görüşleri. Bunlar İnkılap yayınlarından 1995 yılında basılan, Anthony Quinn'ın "One Man Tango"- Tek Kişilik Tango adlı biyografi kitabından. Konuya, filme, yönetmenine, oyuncularına ilgimden dolayı alıp merakla okuduğum bir kitaptır. farklı açılardan görüşler sağlıyor.Quinn bu kitabında kendini ortaya çıkarmış, gerçekçi, her şeyi pat diye söyleyiveren bir tip, eski insanlardan olduğu için belki de az da olsa kutsalı var. lafın özü şunu demek isteyirem: Mevlâ, iyi bir şey ortaya çıkmasını dilerse bunu ehline yaptırıyor. Belki de Akad'ın hayat seyri,(Amerika'ya gidişi, girilmesi mümkün görülmeyen film piyasasına girmesi, bir ekip işi olan çalışmalarda gerekli olan insan kaynağını bulması gibi karmaşık bir çok şey) sadece bu filmleri yapması içindir, evet sanki dünyaya bu filmi yapmak için geldi... Başarının altında hiç tahmin edilmeyen şeyler yatabilir; malumdur, bilinen şeylerden hep bilinen şeyler yapılır. Cavit Bey teşekkürler, bu kadar çok katılım sağlayan Azarbaycan'lı kardeşlere de teşekkürler selamlar saygılar...




Ekleyen : Celil    26.03.2007
Yorum : Cavid Bey!yaziniz guzel.Bu gibi seri yazilari bekleyirik.




Ekleyen : I.Mahmudov    26.03.2007
Yorum : Cagri filmi Mustafa Akkadin butun karyerasina besdir




Ekleyen : Rufet Memmedov    26.03.2007
Yorum : Mustafa akkad bu filimle Islam hakkinda dogru fikirleri bir daha diqqetler cekdi




Ekleyen : V.Bekirov    26.03.2007
Yorum : Eger Mustafa Akkad baska filim deyil yalniz Cagriya cekseydi,O yene de taninardi




Ekleyen : Rovsen Babayev    26.03.2007
Yorum : Cavid beye bu gozel yazisina gore tesekkur edirem




Ekleyen : Ibrahim Babayev    24.03.2007
Yorum : Makaleni beyendim.Daha gozel meqalelerini sebirsizlikle gozleyirik




Ekleyen : Vurgun Haciyev    
Yorum : Men indiyedek Cagri filminin Amerkanlar terefinden yazirlandigini bilirdim.Amma filmi cekenin muselman oldugunu bilmirdi.Cavid Beye tesekurler edirem




Ekleyen : Aydin Nesibov    
Yorum : Mustafa Akkada allah rehmet eylesin.Dogrudanda mohtesem bir filimdir




Ekleyen : Rauf Zeynalov    
Yorum : Cavid Bey cox gozel bir yaziyla bizi sevindirdi. Selamlarimi bildirirem




Ekleyen : Sultan Rustemov    
Yorum : Cavid Beye tesekkurler.Islam dinine xidmet edenlere esq olsun




Ekleyen : Nurlan Memmedov    
Yorum : Islamin filimlerde gorunmesi tarixin boyuk hadiselerinden biridir. Cavid beye tesekkurler




Ekleyen : Zaur Memmedov    
Yorum : Meqale cox xosuma geli.Allah Mustafa Akkada rehmet eylesin




Ekleyen : Cuneyt Kilic    
Yorum : Cavid beye tesekurler




Ekleyen : Hesen Hesenov    
Yorum : Eziz dostum yazinizi beyendim.




Ekleyen : Ehtiram    
Yorum : Islamin musbet taninmasi ucun hele cox isler gorulmelidir




Ekleyen : Elxan Usubov    
Yorum : Cavid Bey bu gozel meqalenize gore sizi tebrik edirem.Mene gore yeni Mustafa Akkadlara ehtiyac var.




Ekleyen : Elnur Eliyev    
Yorum : Mustafa Akkad hakinda yeni melumatim bu makale sayesinde oldu.




Ekleyen : Okan Celiker    
Yorum : Cavid bey yaziniz guzel.




Ekleyen : Etibar    
Yorum : Yazi Benim fikirlerimde cok deyisiliklere sebeb oldu




Ekleyen : Arif    
Yorum : Beyendim.Islami anlatan filimler cox cekilmelidir




Ekleyen : Mehdi bayramov    
Yorum : Maqaleni cox beyendim.Inaniram ki hak qalib gelecek




Ekleyen : Tamerlan Recebov    
Yorum : Mustafa Akkadin heyati mene cox seyley oyretdi




Ekleyen : Zefer Aliyev    
Yorum : Tesekkur edirem.Her seyden evvel bilmediyim bezi meseleleri oyrendim




Ekleyen : Ismayil Behmenzade    
Yorum : Mustafa Akkadi men hec tanimirdi.Hak edalet olarsa muselmanlar butun sahelerde ugur qazanarlar




Ekleyen : Sahlar Muradov    
Yorum : Islamin Dunyada taninmasini cox eytiyac var.Ona gore de butun vasiteler buna seferber olmalidir




Ekleyen : Punhan camalov    
Yorum : Meqaleni beyendim.Mustafa Akkad sag olsaydi Fatih Mehmet filmini de beyazperdede gorerdik




Ekleyen : Soyub Seferov    
Yorum : Mustafa Akkad Amerikda yasasa da qelben bir muselman idi.Dogurdanda Cagri filiminin cekilmesi buna bir subutdur




Ekleyen : Cavad Cahangirov    
Yorum : Cox beyendim.Bu cur meqalelerin yazilmasini isterdik.Kardelen Dergisine de oz tesekkurumu bildirirem.




Ekleyen : hayri ?zda?    
Yorum : ben bu yazıyı okuyarak cok degerli bilgiler edindim.cok tesekkur ediyorum.Azerbaycana sevgi ve selamlarimla...




Ekleyen : Sinan AYHAN    
Yorum : Hoş bir Mustafa Akad değerlendirmesi olmuş. Zaman tünelindeki Musatafa Akad'ı öne çıkaran zaman seçkisi, Musatafa Akad'ın idrakini ortaya dökmüş. Anlaşılır, akıp giden bir üslup, tebrik ve muhabbet, Cavid Bey... Musatafa Akad'ı üç aşağı beş yukaru bilirdim. Çağr'dan ve Çöl Aslan'ından her seyrettiğimde farklı etkiler aldığımı söylemeliyim. Burada Çağr'yı ne niyetle çektiğini biraz anlamaya çalıştım; avrupa, amerikan önyargısını geçici bir üslup tutturma başarısını bu sayede göstermiş. Üstelik dini hassasiyetleri ayaklar altına almadan. Aslında sinema filmi çekmek, müzik ve oyuncu seçimi bunlar günümüz usullerinde islami açıdan tehlikeler içerir; bu sorunu adamaakıllı geçmeyi başarmış. En nihayet prodüktör, iş hallediciliği kuvvetli. Haloween gibi bir filmin yıllarca prodüktörlüğünü yapmış, karşı cepheyi tanıyor, kendi cephesinin inceliklerinden de haberdar. Çağrı'da bir çok islam büyüğünü göstermedi, sadece Hz Hmaza üzerinden belki ve diğer sahabiler, bir islamın doğuşu hikayesi anlattı ve estetiği tutturdu. Bu arada Suudiler'in sahabi sevgisine gösterdikleri tuhaf tavrı yadırgadım ve hiç tasvip etmiyorum... Antony Quin'in sadece şu sahne iyi oldu, gibi yorumların da içerledim; çünkü aslında o hikayelerden etkilendi, ama bunu plastik olarak itiraf etmek daha kolayına geldi... Sonra Mustafa Akad'ın projelerine bayıldım, Fatih Sultan Mehmet Han, Salahaddin Eyyubi ve Alparslan keşke çekebilseydi, şimdi bu borç bütün islam ülkelerinin seçkin idraklerinin boynuna... Başka bir cephede böylesine kahraman şahsiyetler olsaydı üzerine yüzlerce film ve dizi, binlerce kitap, milyonlarca makale yazılırdı; bizdeyse bu vebale rağmen kös kös bir narkozluluk hali mevcut... Ne diyelim, Allah sonumuzu hayretsin...




Ekleyen : sami baysal    
Yorum : mustafa akkad islam dünyasının değerli bir yönetmeniydi.yaptığı iki kaliteli filmle tanıdık onu.vefatından önce düşüncesinde iki yeni film daha vardı.fatihin istanbulu fethi eğer yaşasaydı ve yapsaydı,avrupanın yarısı müslüman olurdu galiba .islam dünyasının yeni filmlere ihtiyacı var.bunun için iran ,türkiye mısır gibi ülkelerin birleşerek güzel eserlere imza atması gerekir kanaatindeyim.saygılar.konya





 
OSMANLI DEVLETY'nin kurul... - Sayı 60
XVI. ve XVII. Y?zyyl Osma... - Sayı 58
Baty kaynaklarynda Osmanl... - Sayı 57
?eyh Edeb?l?'nin ???tleri... - Sayı 56
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Batı’nın Pompei’sinin günlerini andırmasının sebepleri Osmanlı Devleti’ni çökerten “metal yorgunluğu”nun ilk safhası değil midir?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13171020
 Bugün : 184
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605392
 Bugün : 15
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 418
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim