Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2277 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Bosnayı çok seviyoruz
Site Editörü

  Sayı: 102 -

Bosna’ya iki kez gitmek nasip oldu. Saraybosna’ya ilk indiğimizde elbette ilk durağımız Başçarşı ve civarıydı. Gazi Hüsrev Paşa Camisi’nin etrafına konuşlanmış çarşıyı ve civarını birkaç saatte dolaştık. Âdetâ bir İstanbul Suriçi mahallesinde gibiydik. Her köşe başında bir Osmanlı eseri vardı; cami, tekke, çeşme… Hattâ içimden geçirmeden edemedim, ecdadımız sağolsun bu toprakları fethetmişler ve böyle güzel eserler yapmışlar. Ama kuruluş şehri Bilecik’te bir tane böyle eser olmaz mı?

Bosna köftesi (cevabimizi) de yedikten sonra merhum Aliya’nın kabrini ziyaret etmek için kabristana gittik. Kabristanda, yeşillikler içinde açmış papatyalar gibi duran onlarca beyaz mezar taşı karşıladı bizi. Mezar taşlarının tek ortak noktası beyaz olmaları değildi, her bir taşta yazan ölüm tarihi de aynıydı: 1992.

Kabristanlar dışında Saraybosna’da savaşın izlerini taşıyan yerler azdı. Pazar alışverişi yapan insanların bombalandığı alan bu yerlerden birisiydi. Mostar’da ise duvarları top mermileri ile dövülmüş birçok bina gördük. Mostar’da bize savaşı hatırlatan diğer bir unsur tanıştığımız bir müezzindi. Hırvatların zarar vermemesi için namaz saatleri dışında kapalı olan bir caminin müezzini bizim için camiyi açtı. Bize elinde kalaşnikoflu fotoğrafını gösterdi. On altı yaşındaymış o zaman. Babası şehit düşmüş.

Peki, Bosna’da ne olmuştu? Bu hatıraların bize savaşı hatırlattığını sanıyordum ancak bu sayımız için “Bosna’da ne oldu” sorusuna cevap aramaya çalıştığımda gördüm ki hatırlamamız için önce bilmemiz lâzımdı. Ve biz bilmiyorduk.

Elinizde tuttuğunuz bu sayımızda işte bu soruya yanıt aramaya çalıştık. Bu sorunun cevabı belli diyebilirsiniz: “Çok kötü şeyler oldu”. Evet, gerçekten de çok büyük bir zulüm vardı Bosna’da. Okurken yok artık dedirten o kadar çok şeyle karşılaştım ki. Evet, zulüm vardı ama diğer yanda başkomutanları Aliya liderliğinde kahraman bir halk ve onların ayakta durma mücadelesi vardı.

Millet karakterimiz için şahsına münhasır desek abartmış olmayız. Bosna konusunda da resmî belgelerde ülkemizin adı çok geçmese de, o yılları hatırlıyorum, savaşmak için gidenleri ile, Bosna halkına yapılan yardımları ile elinden geleni yapmaya çalışan bir millet vardı. Merhum Aliya’ya olan muhabbet bile bunun bir göstergesidir. Bilmiyorum katılır mısınız ama bazen Aliya’yı Bosnalılar’dan daha çok sevdiğimizi düşünüyorum. Bu muhabbet aslında Aliya şahsında çok büyük bir zulüm görmüş, mazlum bir halka olan sevgidir.

Biz Aliya’yı ve onun şahsında Bosna’yı çok seviyoruz.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Hayatın merkezi anneler... - Sayı 124
Zor sınavımız mülteci mes... - Sayı 123
Tevhid yoksa huzur da yok... - Sayı 122
Anlam peşinde... - Sayı 121
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Sonsuz karanlıklarıma gömülüşümü anlamayıp bilmeden kendi karanlıklarına denk sayanlar tarihin karanlığında boğulmaya mahkûmdurlar.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
Annelerin zaferi
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15749798
 Bugün : 4257
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 657285
 Bugün : 43
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 62
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim