Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1522 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Dubalı dünya düzeni -I-
Mehmet izzet Gülenler

  Sayı: 104 -

'Dünya bir öküzün boynuzları üzerinde duruyor'… Ahıra girdiğinde gece; dışarı çıktığında gündüz oluyor… Bu düşünce 'bilim(?)' 'adam(?)'larınca çürütüleli, uzaydan görüntüler çekilip 'her şey açığa kavuşturulalı?' çok oldu…

Ben de 'gerçekten' 'yaşamaya' ve 'adam' olmaya çalışan biri olarak iddia ediyorum ki: 'Dünya dubaların üstünde duruyor'…

Nasıl mı?

Uzun yıllardır kendi 'GözlemEvim'den çektiğim görüntülerden, yeterli olacağını düşündüğüm birkaçını aktaracağım şimdi ben de size...

Dubacının Dubası

Bir sokak… Arabasına park yeri arayan birisi 'dubalarla' ayrılmış olan yere doğru yanaşıyor… Onu gören duba sorumlusu hemen dubaları büyük bir şevk ve içtenlikle çekmeye davranıyor… Yanaşan kişi yakın bir yerde bir işi olduğunu, nereye park edebileceğini… Hatta mümkünse oraya park edip edemeyeceğini soruyor…

Bunu duyan, biraz önce şevkle ve ilgiyle seyirten duba sorumlusu, bu sefer tam tersi bir tavırla, dubaları tekrar eski yerlerine dudak bükerek koyarken, neredeyse o kişinin yüzüne bile bakmadan, kerhen; yok kardeşim, burası “şu restoranının” yeri, bilemem, ilerilere bakacaksın artık; deyip gönderiyor adamı ve duba sorumlusu makamına geri dönüyor…

–Konuyu şuradan ele alarak anlatmaya ve anlamaya çalışalım:

Büyük Şirketler başta satış/pazarlama olmak üzere bilimum eğitimler verirler çalışanlarına… Tabii ki en büyük amaç kârı arttırmaktır… Müşteri odaklı yaklaşım vurgulanır sürekli… Müşteri memnuniyeti en ön plândadır… Çünkü 'para' onun cebindedir… Her firmanın kendine göre bir hedef kitlesi vardır… Ve herkes de bir şekilde irili ufaklı belli firmaların hedef kitlesi dâhilindedir…

Büyük ve imaj(!) olarak da daha kaliteli! görünen firmaların farkı, zaten oradan alışveriş yap(a)mayacak(!) olanları yanlarına yaklaştırmayacak şekilde bir düzen kurmuş olmaları… Onlar da işte zaten muhatap bile olmayarak koymuş oluyor o 'dubayı'… Zaten muhatap bile olmayarak 'buraya park edemezsin kardeşim, ilerilere bakıcaksın..' demiş ve o dubayı yerine koymuş oluyorlar… Yani aslında birbirinden hiç bir farkı yok… Görüntüde: Müşterilerine(!?) iyi(!?) davrananlar makbul ve iyi firmalar… Müşterilerine iyi davranma ortalaması düşük olanlar, kötü firmalar… (Ürün kalitelerinden falan burada bahsetmiyorum… Çünkü 'Asıl Ürünün Kalitesiyle' ilgilenmekteyiz şu anda.)

İşte tam da size anlatmak istediğim şey bu zaten:

'Dubalı Dünya Düzeni' ve jargonları… Her şey o çerçevede iyi veya kötü… Tüm değerlendirmeler burada yapılıyor… Müşteri ve müşteriye yaklaşım… Sonra da sonuçlar: İyi satıcılar(!) tarafından egoları şişirilmiş, ego tatmini yaşayan ve çok mutlu! olan müşteriler veya yeterince profesyonel(!!?) olamayan satıcılar… Müşteri temsilcileri(!) tarafından egolarına dokunulduğunu hissedip 'paramızla rezil mi oluyoruz' diye isyan eden müşteriler…

Peki Müşteri ne demek? Cebinden alınabildiği kadar çok parasının alınmak istendiği kişi demek… İyi satıcı… İyi müşteri... İyi satıcı: Müşteriden olabildiğince çok para alabilen, koparabilen kişi. İyi müşteri, çok para veren, harcayan, çok alışveriş yapan kişi. Ve artık herkes satıcı, herkes müşteri… İyi satıcı veya kötü satıcı.. İyi müşteri veya kötü müşteri… İyi ve kötü kavramları da artık sadece bu çerçevede ve bu anlamda varlar.. Ve müşteri değilsen... Nesin? Hiçbir şeysin.. Tüm değer onun üzerinden belirleniyor. Peki ya gerçek!!!?

Allah'ı ve Allah rızasını... Allah'ın memnuniyetini düşünenler... O dubaları koyabilirler mi..ydi? Belki bir dua, tüm işlerini rast getirecek... Tüm işlerine... Tüm kazançlarına bereket verecekti... Kim bilir...

Bereket diye hiç bir rakamla ölçülemeyen bir şey vardı ve VAR!!!... O dubaları koyanların yabancılaştığı ve unuttuğu… Sen o dubayı koyarak ve o kişiyi kovalayarak, belki de bütün bereketi; asıl 'kazancı' kaçırdın.. Biz bu dünyada NEYİ kazanmanın peşindeyiz? Asıl kazanmamız gereken... Ve asıl gerçekten kazanabileceğimiz şey ne? En başta bu soruları sorup, bu soruların en doğru yanıtlarını içimizin en derinlerine bir tabelâ gibi astıktan sonra başlıyor asıl gerçek 'alış veriş'... Ve o zaman ancak anlıyor insan, konulan her dubanın aslında Allah ile o dubayı koyan kişi arasına konulmuş olduğunu... Ve buradan da yola çıkarak, bakmalıyız hepimiz de, içimizdeki konmuş olan kendi 'dubalarımıza' ve onları kaldırmalıyız bir an önce tek tek... ‘Cânıgönülden’... Bir de 'iyi insan olabilmek' ile satış pazarlama eğitimlerini yan yana bir koyun ve bir daha bir bakın...

Gerçekten iyi bir insanın... Herkesi eşi dostu yakını olarak gören ve Allah rızası için iyi olmaya, herkese ve her şeye en iyi ve en doğru şekilde yaklaşmaya çalışan birinin yaklaşımını ve her ânına ve yaptığı her şeye sirayet eden o yaşayışını düşünün... Sonra da kârı artırmak için kendilerine satış teknikleri öğretilmiş olan 'profesyonelleri'…

‘Hayatta asıl ustalık hep acemi kalabilmekmiş meğer’ diyordu Turgut Uyar... O aklıma geliverdi birden... Ve diyorum ki artık; tüm DUbAlardan 'b' yi çıkarmanın vaktidir ki kalsın geriye “aslolan”...  İnşallah... (Devam edecek...)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Sinan AYHAN    06.06.2020
Yorum : Dünyaya düzen verdiklerini düşünenler, ne yazık ki dünyayı çökertiyor... Görünen köy kılavuz istemez, insan aklı nefse doğru köreldi ve son tahlilde artık bütün pislikler su yüzüne çıkyor... İnsanoğlu ancak Allah'a itaatle paklanır, Allah'a iman et, dosdoğru yürü...





 
Motosiklet Günlükleri... - Sayı 113
Başka Mahalle... - Sayı 111
"Kanlı bayram", Srebrenit... - Sayı 109
Pembe peçeteler... - Sayı 108
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Sanatımızın, özellikle şiirimizin şu andaki seviyesini güneş ışığının yokluğuna mı, yoksa ondan gelen ışığın yansımasını engelleyip, bizi suni bir güneş tutulmasıyla karşı karşıya bırakanlara mı bağlamalı?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16367111
 Bugün : 2199
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 699830
 Bugün : 857
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1672
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim