Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4978 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

VİZÖR AKRABALIĞI
Sinan Ayhan

  Sayı: 40 -

"Yazın matematik gibi, söylensel düşünce için çok önemli olan varlık ile var-olmayan arasındaki antitezde bir gediktir... Hamlet ve Falstaff'ın ne varolduklarını ne de olmadıklarını söyleyebiliriz"
Northrop FRYE

Belki bir cambazhanede olmayacak şeylerden biridir dil. Dilin üstünde tüy bitmez mecaz olmasa Bir şey anlatmak sözcüğün ufkunu genişletir; fırtınaya kas, bir yük gemisine ruh verir...

Saksı dendiğinde ne anlatır örneğin... Çiçek? Yeryüzü? Gökyüzü? Ayna?.. En uzak görüntüdür ayna, önce cümle içinde saksı telaffuz edildiği vakit... Yeryüzünün derisindeki gözenekten çıkartır başını çiçek... Kendine güzel kokulu bir gök seçer sonra, yalnız arıların dilinden anladığı bir çekim fanusu yani...

Saksı bir işarettir çiçeğe, dekor içinde bir işaret; çiçek, "çiçek" sözcüğünün kavram olarak, ruh vatanından muhacir olmasının getirdiği çekimle temsili bir şahsiyete dönüşür, kendini bir "imaj-kliğin" içinde bulur, ona örneğin kasvetli Uzun ömürlü, kopartılmış bir çiçektir aslında, her saksı çiçeği ve çiçeğin aynası da günü gelince solmaktır tabi.

Sözcükler arası yakınlıklar ve uzaklıkların, tonlamaların nasıl iç yakıcı bir sanat dili çattığına şehit olabilmenin yolu çözümleme yapmaktan geçer... Çözümleme zihinde kendiliğinden olan bir şeydir. Bu tür bir sözcük simyasını keşfetmek içinse yan yana gelen "tasarı-idea"ların nasıl bir doğa oluşturduğuna dikkat etmeli...

Örnek:
"Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim, Dev sancılarımın budur kaynağı!"
"Atıyor sızıların, çıplak duvarda nabzı,"
"Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri"
Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri"

Sancı, sızı ve zonklama gibi kelimelerle azap, kader ve acı gibi kelimeler arasında bir kan bağı kurulabilir mi... Hangisi hangisinde bir yankı, bir izdüşüm, bir beden dili bulur...
"Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan, Kime ne, aşılmaz duvar bendedir."
"Ne vakit karanlık kaplarsa yeri, Başlar çocukların büyük kaderi;"
"Ne acı kaybetmek için sahiplik! Ölümlüyü sevmek, ne korkulu iş!.."

Not : Burada sancı azapla, sızı keder'le, zonklama acıyla ilişkilendirilmiştir. Bu ikillilerin "anlam-kombinasyonları" birbirlerine benzer veya birbirlerine yakın bulunmuştur. Ve ortaya bir "literal" matris çıkmıştır.

Yukarıdaki kurgu-şemaya göre önceki sözcük gruplarına bakıldıktan sonra, "sitem-yalnızlık", "karanlık", "ölümlü-korkulu" gibi sözcüklere taradıkları kavram örgüsü bakımından daha anlamlı nazarlar atmalıdır... Kimsenin hatırına gelmeyecek bir hikâye bulmaktan çok, bir üslubu olmak daha üstün bir şahsiyet belirtisidir. Üslup, ancak sözcüklerin kurduğu gizil anatomide varlık sayfasını aralar... Sözcük anatomisi, bir metinin künhündeki "kadraj-sözcük"lerin dağılımıdır... Ve bizce bunların hepsi, çok taraflı birer göstergedir... Dünya üzerinde belki en zor çıkarılan harita insanın gen haritası değil, bir metnin içindeki gösterge haritasıdır...

Sözcük, bazen bir girinti-çıkıntı, bazen de desendir. Cümle, zamana vurulan damga, bazen de beti-benzi atmış bir karalamadır... Bir metnin dili vardır ve bu dil bir kurmacak, mecaz olarak bir iskelet taşır yapısında. Alt-dil, üst dil; yan-dil, ön-dil, arka-dil; yabancı-dil. Ana dil, çeviri dili; anlatım dili, türemiş-dil, evrimle-dili; ateş dili, su dili, hava dili; kuş dili, eşya dili vs... hepsi üstümüzde erimiş görüntü gibidir; olgudur. Olgular dizisidir, eşyayla olan izafiyeti mühürler ve onu kurgulanmış bir doğada asrın ruhuna iade eder...

Çözümleme, kavrayış, zihniyet dil cambazlığını başkalaştıran kavramlar...

"Yolculuk için bir kefen diktim kendime Etobur güneşin karşısında"

Bunu söyleyen Dylan Thomas'tır ve söyleyicisi olduğu dünya kadar da şairdir, geçmişin sesi hafızasına karalar çalmıştır, eşya sündürülmüş bir acıdır ona göre, bu yüzden o da, hem acı çeker, hem acı çektirir... Çünkü Dylan Thomas ölümü getiren bir dizedir. Dylan Thomas'ta "güneşin etobuzluğu" bir kısaltma sayılır... Bir simge...
Benzer bir simge kullanımı Robert Bresson'da vardır. Bresson yönetmendir, lâkin belki şairden türemiştir... Onun "Vizör"ünden seyredilen dünya da bir simgedir... Görünen çerçeveye bir sandalye almışsa, görünmeyen çerçeveden o sandalyeye hayaletler bekliyor demektir. Onun dünyasında sandalhye, "sanki-sandalye"dir
Sanat simgesiz yapamaz.

Çözümlemeyi, kavrayışı ve zihniyeti insan doğasında hem derin, hem nahif yapan şey, simgelerin dökümünü çıkarmaktır. Simge, kemikleşmiş göstergedir. Döküm, hikâyenin seyrini görmemizi sağlar. Bu seyrin tespiti sayesinde teorilerimiz olur. Teorilerle sistem çatarız, sistemlerle hayata bakarız...

Thomas'ın veya Bresson'un duyularımıza attığı çentik bu "zincirleme-bakış"a etki ettiği için örneğidir... Bir söz, bir güneş-akrabalığı veya bir "vizör-akrabalığı" izinizi acıtıyorsa zaten siz cevherinize uygun metinleri, görüntüleri gördüğünüz an tanır ve onun peşinden gidersiniz... Dünyayı her tür varoluş düzeyinde anatominize veya üslubunuza dahil edebilmek için...

Bütün bunlar; bütün bu çözümleme, kavrama, bir zihniyet oluşturma denklemleri yani, sizin zevkinizi gösterir ve bizce her zevk tartışılmaya değerdir... Yeter ki zevk sahibi olmaktan, kendini bir sanat eseri gibi tasarlamaktan geri durmayalım. Babadan oğla geçen tiplemelerden çok, eşyayı ve hadiseleri okumayı bilen bir ruh aristokratı olalım...


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kalem, O Kalemdir... - Sayı 114
Oluşmuş ve Oluşmamış Âzâl... - Sayı 114
Hakikatin Önsezisinden Ye... - Sayı 113
Liyakatin Kökleri ve Köke... - Sayı 112
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Nesl-i muazzez
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Ehl-i gönül
Vesâyet savaşları


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16271665
 Bugün : 830
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 691881
 Bugün : 11
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 106
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim