Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3535 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Trabzonlu EDEBYYAT TARYH?YSY Nihat Sami BANARLI
M. Nihat Malkoç

  Sayı: 59 - Ocak / Mart 2008

Nihat Sami Banarlı için, sadece bir edebiyat tarihçisi demek yeterli olmasa gerek. Zira o, edebiyat tarihçiliğinin yanında çok üstün meziyetlere de sahipti. O; şair, yazar ve edebiyat öğretmeniydi aynı zamanda. Fakat mesaisini daha çok edebiyat tarihçiliğine ayırmıştır. Edebiyatımızın gizli hazinelerini açığa çıkarmıştır. Onun için de bu sıfatla tavsif edilmektedir.

Merhum N. Sami, Trabzon kökenli bir ailenin oğludur. Trabzon'un Alemdarzâdeler soyuna mensuptur. Dedesi, Fatih Sultan Mehmet'in bayraktarlığını yaptığı için ailece bu sıfatla anılmışlardır. Dedesi Hilmi Efendi, İstanbul'da kurulan ilk Osmanlı Meclis-i Mebusan'ında Trabzon mebusu olarak görev yapmıştır. Kendisi MÜRETTEP DİVANI olan bir şairdir. Babası İlyas Sami Bey de bir vatan şairidir. Yani N. Sami, şair kökenli bir aileden gelmektedir. Banarlı'nın kendisi de lise yıllarında hece ve aruzla şiirler yazmıştır. Fakat şairliğini beslemediği için ileri götürememiştir. Daha doğrusu edebiyat tarihi ve diğer türlerle yoğun olarak alâkadar olduğu için, şiire yeteri kadar zaman ayıramamıştır.

Banarlı'nın annesi Hafize Nadire Hanım da Trabzonludur. Fakat N. Sami, 1907 senesinde İstanbul'da doğmuştur. Çünkü ailesi bu şehirde ikâmet ediyordu. Doğum yeri olan İstanbul'un Fatih semti, onun kimliğinin oluşmasında çok etkili olmuştur. Bilindiği gibi eskiden Fatih semti daha çok mütedeyyin insanların oturduğu bir mekândı. İlk tahsilini Fatih Sultan Vakıf Mektebi'nde, orta tahsilini Gelenbevî ve Mercan İdadîsi'nde tamamlamıştır. Daha sonra Vefa Sultanîsi'ne devam etmiş, İstiklâl Lisesi'nden de mezun olmuştur. Üniversite tahsilini Yüksek Öğretmen Okulu'nun Edebiyat kısmında yapmış, 1929'da mezun olmuştur. Bundan sonra onun için, öğretmenlik yılları başlamıştır. Evvelâ Edirne'de, ardından da İstanbul'da Kabataş ve Galatasaray liselerinde öğretmenlik yapmıştır. Eğitim Enstitüsü'nde ve Yüksek Öğretmen Okulu'nda da görev almıştır. Bunlar gibi pek çok okulda kültürlü ve sağlam seciyeli gençler yetiştirerek Türk Milleti'nin istifadesine sunmuştur. Öncelikle kendisi millî örfe model bir insan olmuştur.

Türk kültür tarihine çok hizmetleri olmuştur Banarlı'nın. Yazdığı onlarca eser, bugün de sevilerek okunmaktadır. Bunların başında hiç şüphesiz ki “Resimli Türk Edebiyatı Tarihi” adlı eser gelmektedir.1366 sayfalık bu kapsamlı eserde Türk edebiyatının tarihî seyrini tüm ayrıntılarıyla bulmak mümkündür. Üstelik söz konusu eser, ilmî metotlarla kaleme alınmıştır; duygusallığa yer verilmemiştir. Zaten edebiyat tarihi çalışması ciddiyet ister. Söz konusu eser, üniversitelerin Edebiyat bölümlerinde okuyan öğrenciler için çok faydalı bir kaynak ve başucu kitabıdır. Doyurucu bir muhtevası vardır. Bu esere sahip olanların başka edebiyat tarihi kitaplarına ihtiyaç duyacağını sanmıyorum. Üstelik bilgileri de çok güvenilirdir.

Türkçe'nin en büyük savunucusu olan Banarlı, yazmış olduğu “Türkçe'nin Sırları” adlı eserde dil hakkındaki görüşlerini ayrıntılı olarak beyan etmiştir. Çeşitli gazete ve dergilerde yazdığı dil yazılarını bu eserde cem etmiştir. Türkçe'nin üzerindeki kara bulutlara dikkati çekerek, iş işten geçmeden bir an evvel önlem alınmasını istemiştir. 1971'de yayınlanan eserdeki uyarılar dikkate alınsaydı, dildeki bugünkü bozulma ve yozlaşma görülmezdi veya ziyan asgariye indirilirdi. Her işte olduğu gibi, dilin muhafazası hususunda da hep ihmalkâr davrandık. Banarlı'nın uyarılarını ciddiye almadık.

Bunların dışında, “Kitaplar ve Portreler” adlı eserinde Türk edebiyatının mümtaz simalarını ve onların eserlerini gün yüzüne çıkarmıştır. “İstanbul'a Dair” isimli kitabında da İstanbul aşkını açığa vurmuştur. “Kültür Köprüsü”, “Şiir ve Edebiyat Sohbetleri” gibi eserlerde edebî ve kültürel meseleleri irdelemiştir. Kısaca edebiyat adına yazılmadık mevzu bırakmamıştır. 14 Ağustos 1974 senesinde bu fâni dünyadan göçüp gitmiştir. Edebiyatımızın aydınlık yüzü olan bu değerli edebiyat tarihçimizi gelecek nesillerin tanıması elzemdir. Bizler onu tanıdıkça ve okudukça edebiyatımızı daha çok seveceğiz. Türkçe’nin doyumsuz güzelliğini eserlerinde bulacak, dil hassasiyetine şahit olacağız.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazze günlüğü... - Sayı 119
Soykırım, Antisemitizm ve... - Sayı 119
Herkes tarafından sevil(m... - Sayı 118
Penceresiz kalanlara... - Sayı 118
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13194538
 Bugün : 3785
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606310
 Bugün : 129
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 178
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim