Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2943 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Yok mu bu derdin ilâcı?
Gönüldaş

  Sayı: 71 - Ocak / Mart 2012

Gazete sayfaları cinayet haberleri ile dolu… Ekranlardan cinayet haberlerini, dehşetle izliyoruz... Rastgele birkaç haber… “Öz kızını bıçaklayan (…), 'kocamla kız kardeşimin ilişkiye girmesi, beni deli etti. İntikam için (…)'ı öldürüp, suçu ikisinin üstüne atacaktım”. Soğukkanlılıkla işlenen şu cinayete bakın: Komşusunun çocuğunu öldürüyor, daha sonra olay yerine gelip, herkes gibi ne olmuş diye soruyor ve başsağlığı diliyor… “Kanserli koca, ölümünden sonra başkası ile evlenmemesi için karısını öldürdü…” Örnekten bol ne var…

Bir buçuk yüzyılı aşan Batıcılık maceramızın sonunda taklide çalıştığımız Batı gibi, can telef etme ürpertisini kaybettik, cinayeti yadırgamaz olduk. Televizyonlardaki cinayet filimlerini ve dizileri boşuna seyretmiyormuşuz meğer…

Tabiî ki cinayetlerin sebebini televizyona, medyaya yıkıp, teşhisi koyduk, suçluyu bulduk diyerek işin içinden sıyrılamayız. Gazeteleri ve televizyonları, daha geniş ifadesi ile iletişim araçlarını ve medyayı da bu furyanın içine çeken sebepleri tespit etmeli… Böyle bir cinayet ortamı, böyle bir cinayet “kültürü” nasıl meydana gelmiştir; bunu tespit ve teşhis etmek lâzım…

Can almanın en büyük suç olduğuna inandığımız dönemde değil cinayet, kavga nedir bilmezdik. Bir yabancı 18. yüzyıl Osmanlı Devleti halkı için şöyle diyor: “Halk silâh taşımayı pek sever. Piştov, kama, hançer, kılıç ve saire her çeşitten silâhlarla dolaşan insanlar, bunları kullanmayı ve hele müslümanlar için kullanmayı aklının ucundan bile geçirmez. Öfke küpü haline bile gelseler, silâha sarılmazlar”… İnsanların pür silâh “canlı bomba” gibi dolaştığı İstanbul'da yılda sadece dört zabıta vakası oluyor. Onların da üçü azınlıklara ait ve para meselesinden, biri basit bir tartışma…

Pür silâh, âdeta seyyar bir silâh deposu gibi dolaşan, buna rağmen yerdeki karıncaya bile basmayan, basamayan; bir kuş ötüşüne ağlayan kuzu gibi bir milleti; silâh yasaklarına, polise, güvenlik kameralarına rağmen en yakınlarını bile öldürecek hale getiren ruhî, içtimaî, fikrî sebepler nelerdir? Sadaka taşını icat eden cemiyeti; yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlük haberlerini yadırgamaz hale ne getirmiştir? Nasıl narkoz yemiş gibi bir hale gelmiştir? O devirde… İşvelerine kanmayan Türk beyini, İngiliz (leydi)si, takdirle anlatır… Bugün kendi paralarıyla tezgâhlara gelip, kasetlerle esir alınıyorlar. Everest tepesinden Lut gölüne…  Üstelik farkında da değiliz.

Sabah akşam konuşmaktan başka bir iş yapmayan, birbirleriyle didişmekten başka hamle bilmeyen, seçilme hırsıyla kafamızı şişiren, sokakları, caddeleri, köyleri, şehirleri, hattâ kırları kirleten siyasîlerimiz bu konuda tek kelime etmiyorlar, hiçbir tedbir düşünmüyorlar… Daha da acısı, cinayetlerin gittikçe arttığının, bunun sosyal bir felâket olduğunun farkında değiller. En büyük felâket, cinayetten beter felâket; bu halin ne büyük bir felâket olduğunu bilmemek… Hele idarecilerin ve idare etmeye talip olanların bilmemeleri…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Arabeske Methiye... - Sayı 117
Molla Kasım şiiri üzerine... - Sayı 110
Türk birliği... - Sayı 107
İşte bu!..... - Sayı 104
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


*Eskiden Allah için verilen selam, artık “rüşvet deyü” veriliyor.
*İnsanlığın ölçüsü olan selamlaşmak, kaybolalı beri, çevrede insan görmek zorlaştı.
Kardelen-Gazete: Sayı 3, 1989
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15272795
 Bugün : 2883
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 647009
 Bugün : 446
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim