Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3161 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Mevlâna Celaleddini Rumi ve klassik Uygur Edebiyatı
Dr. Nizomiddin Murodi

  Sayı: 79 - Ocak / Mart 2014

Mevlana Celalettin’i Rumi dünya edebiyat tarihine damgasını vurmuş, benzerine rastlanmayan eserleriyle edebiyat tarihine büyük katkıda bulunmuştur. Bilge arif Mevlana’nın eserleri yüzyıllardır, sayısızca Fars dilini ve Türk dilini kullanan öğrencilerinin ve sevenlerinin hidayete ve mutluluğa erişmesine vesile olmuştur. Onun ardından gelen müritlerinin, tefekkür ve düşünce gelişiminde, onun eserlerinin katkısı çok fazladır. Hatta Amerikalı ve Avrupalılarında araştırma ve mütalaa etmeleriyle onun “Mesnevi ”si dünyada en çok basılan kitaplardan olmuştur.

Ama onu ve onun eserlerini tanımak ve özellikle Mevlâna’nın diğer milletlerin edebiyatında etkisini anlamak hâlâ ciddi bir araştırmaya ihtiyaç duymaktadır. Bu noktada Uygur klâsik edebiyatında Mevlâna’nın makamına dikkatleri toplamak istiyoruz.

Uygur klâsik edebiyatı diğer Türk edebiyatları gibi İslâmî edebiyatın önemli bir noktası olmasına rağmen, maalesef sadece son 20-30 yıldır araştırmacıların dikkatini toplamıştır. Bu edebiyatın gelişme merkezi doğu Türkistan, yani Çin’in batısı-Sincan (Xinjiang) bölgesidir.

Bu bölgede edebiyatın gelişimin ikinci dönemi özellikle dikkate şayandır. Bu dönem XVI-XIX. asırlara denk gelmektedir. Bu makalede, Uygur klâsik edebiyatının gül devrinde Kaşgar’da yaşamış ve eser vermiş aynı zamanda kendisini Mevlâna Celalettin’i Rumi’nin manevî evlâdı ilân etmiş, Uygur şair ve bilgeden söz edilmektedir. O şair Haroboti’dir. Bu bilgenin eserleri Mevlâna’nın batı Çin’e tesirinin ve makamının bir başka ispatıdır.

1985 yılında, Uygur araştırmacı Aziz Sabit, Çin’in bağımsız Sincan bölgesinin Kaşgar yayınlarından «Haroboti Mesnevi’si» isimli kitabını çıkardı. Kitabın yazarı yıllardır süren araştırmalar sonucu,  hâlâ bilinmeyen büyük âlimlerin ve yazarların olduğunu ve bugünün modern edebiyatının onların bilinmesine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Araştırmacıların bu yüzden dikkatini çekti. O diyordu ki, Muhammed Bin Abdullah Haroboti  de o şairlerdendir ve XVII-XVIII. asırlarda Uygur edebiyatının gelişmesinde büyük katkısı olmuştur.

Haroboti 1638 yılında Uygur Oksu Çögtol’da dünyaya gelmiş ve 1730 yılında aynı yerde toprağa verilmiştir. O da en uzun yaşayan Uygur klâsik edebiyatının âlimlerinden biridir. Ama onun hayatı hakkında çok az bilgi mevcuttur.

2003 yılında bir diğer araştırmacı – Hürmetcan Abdurrahman (Fikret) tarafından Taşkent Devlet Üniversitesinde «Uygur tasavvuf şairi Haroboti ve onun edebî mirası» adlı konuyla doktora tezi ortaya koyuldu. Sadece bunlarla kalmayıp birkaç kongre ve konferansta Haroboti’nin Uygur edebiyatındaki azim hizmetine dikkatleri çekti.(1; 6)

Dikkate almak lâzım ki Mevlâna Haroboti dünya edebiyat tarihinde Mevlâna Celalettin’i Rumi’nin vefatından 500 sene sonra kendisini Onun manevî evlâdı ilân eden ve XVII-XVIII. asırlarda Celalettin’i Rumi’yi bir güneş gibi Uygur edebiyatına tanıştıran tek kişidir. Haroboti kendi mesnevilerinden birini «Celalettin’i Rumi’nin evlâdı Mevlâna Haroboti’nin mesnevi’si» olarak adlandırdı ve «Mesnevi-i Manevî»’nin 18 beytini Uygurcaya nazım şeklinde çevirdi. (Bu eser Özbekistan’ın Doğu ilimleri Enstitüsünde 8885 sayılı rakam altında bulunmaktadır) (2). Onun bu hizmeti gösteriyor ki fars edebiyatının tesiri sadece Uygur halkında bulunmayıp Türk dilini kullanan milletlerin sevdiği ve bu dilin eserlerine ve irfanına iştiyak duyduğu bir dildir. Şimdi Celalettin’i Rumi’nin «Mesnevi»’sinin giriş kısmını Haroboti’ninkiyle karşılaştırabiliriz ve bu Uygur klâsik edebiyat tercümelerinden sadece birisidir (2; 3):

Bişnav az nay çun hikoyat mi-kunad,

Az cudoyiho şikoyat mikunad.

(Angla haydin, ne hikoyatlar kilur,

Kim, cudolikdin şokayatlar kilur.)

K-az nayiston to maro bubridaand,

Dar nafiram mardu zan nolidaand.

(Ul mani kilğoç nayistondin cudo,

Halki olam içra böldim benavo.

Nola aylarmanki, bölğoç bevatan,

Nola aylar nolişimdin mardu zan.)

Sina hoham şarha-şarha az firok,

To biguyam şarhi dardi iştiyok.

(Behisob siymanda bor şarhi firok,

Şarh kilsam cumla dardi iştiyok.

Kimki bölğoç bölsa aslidin yirok,

Ul kişida köp vasli iştiyok.)

Harkase kö dur mond az asli heş,

Boz cuyad ruzgori vasli heş.

(Gar kişi yöd etsa doim aslini,

İstagay har rözu şab ul aslini.)...

(Özbek klâsik edebiyatında da Mesnevi’den etkiler hissedilmektedir. Maşrab Boborahim’in eseri «Mabdai Nur» bunun örneğidir. Bu mevzuda tartışma da mevcuttur.) (7; 8; 9).

Bunlara ilâveten, Pekin Üniversitesinde, Mevlâna Celalettin’i Rumi’nin doğumunun 800. Yılında anma konferansında Uygur araştırmacı H. Abdurrahman konuşmasıyla Çin’in meşhur edebiyatçılarının dikkatini konuşmasına çekti(6). Orda bir de Pekin Üniversitesi’nin İran ilimleri Enstitü başkanı bayan Von-yi Dun, «Mesnevii Manevi»-nin Çince tercümanı bayan Mu-hun Yin ve doğu edebiyat araştırma ekibi başkanı bilgin Von-şyon Yuvon de Mevlâna’nın dünya edebiyatına tesirini ve Uygur edebiyatının Mesneviye bağlılığından ve özellikle de Haroboti’den bahsettiler(10).

Burada eklemek lâzım ki bazı araştırmacılar bilmemekten dolayı «Haroboti Mesnevi»‘sini Celalettin’i Rumi’nin oğlu Sultan Veled’in zannediyorlar. Meselâ Nasır Muhammed Abureyhan Biruni Üniversitesinin Türk dilli yazılar arşivinde bulunan «Türkistan ve Türkiye: manevî köprü» adlı makalesinde (7736/1 sayılı) «Haroboti Mesnevi»‘sini Bahaeddin Sultan Velet’in eseridir der(4). Doğrudur ki Sultan Veled Türkçe konuşurdu. Hattâ kendi mesnevisi - «İbtidaname»’sini son 90 beytini Türkçe yazmış ve eserlerinde de Türkçe şiirler de gözlemleniyor. Ama İranlı meşhur edip Celal Humai’nin araştırmaları gösteriyor ki Celalettin’i Rumi’nin oğlunun böyle bir eseri yoktur (5; 11). Bir gerçek daha var ki Haroboti ve onun arasında 5 asır fark var.

2009 yılında Taşkent İslami Üniversitesi, Özbek edebiyatında ilk kez görülen yeni bir eseri tanıttı. Bu kitap veya yazarı hakkında bundan önce hiçbir bilgi ne klâsik edebiyatta ne de çağdaş edebiyatta görülmemişti. Mevlâna Haroboti Külliyatını derleyen Tarih bölümü Doktoru Mahmud Hasaniy ve Doç. Mavcuda Razzoqova bu kitabın çoğaltılmasında büyük emek sarf etmiş ve edebiyatta hizmeti çok fazla olan ama tanınmayan bir âlimin tanınmasını sağlamışlardır. Burada bahsedilen kişi Haroboti’dir ve aynı zamanda eserin müellifidir ama farklı şekilde. Onlar Mevlâna Haroboti’yi okuyuculara Özbek arif ve şair olarak tanıtmışlardır. Bu çalışma diğer Haroboti araştırma çalışmalarından eserin Kiril alfabesi ile basılmasıyla ve Haroboti’yi Özbek klâsik ediplerinden saymasıyla fark etmektedir.

Sonuç olarak XVII-XVIII. asırlarda Kaşgar edipleri arasında ilmiyle Uygur edebiyatındaki Fars ve Dünya edebiyatının yerini en güzel şekilde gösteren bir âlim zuhur etmiştir. Mevlâna Haroboti kendi Mesnevisiyle Uygur edebiyatının Fars edebiyatına karşı sevgi ve ilhamını ispatlamıştır. O kendi eserleriyle bir kez daha Celalettin’i Rumi ve onun Mesnevi’sinin sevgiyle Uygur halkının benimsediğini ve diğer Uygur eserlerini güzelleştirdiğini ispatlamıştır. Doğu araştırmacıların yaptığı Fars -Arap tercüme araştırmaları şairler mekânı Doğu Türkistan’da Fars edebiyatının yerini gösteriyor ve onun diğer şekli bir Uygur âlimin eserlerinde de göze çarpıyor.

Şimdilerde Mevlana Haroboti’nin Külliyatı ve özellikle onun Mesnevisi edebiyat kaynaklarından sayılır. Onların ayrı ayrı araştırmaları en çok Fars edebiyatının Türk edebiyatına tesirini tanımaya fayda sağlar.

KAYNAKÇA

1.Fikrat H. Haroboti ve onun «Haroboti Mesnevisi» eseri // İmom Al-Buhari Talimatları – Taşkent, 2003 - № 2-3. –s. 115-116

2.Mevlana Haroboti. Külliyat. Derleyen M. Hasani ve M. Razzokova.- Taşkent, 2009.

3.Mevlana Celalettin’i Rumi. Mesnevii manevi.–Duşanbe: Zaman neş., 2001.

4.Muhammed N. «Türkistan ve Türkiye: manevi köprü». – Taşkent, 2011. – s. 59

5.Nasrettin A. “Bo korvoni nur”. – Hojent, 2010. –s. 58

6.http://noormags.com/view/fa/articlepage/12872 (Abdurrahman F. Mevlana ve Haroboti: Uygur klasik edebiyatında Mevlana//Aşk sözü. - №27. Tehran, 2006 )

7.Mabdai Nur. – Taşkent: Orifconov, 1906 (litografi)

8.http://yozuvchi.uz/Abadiy-uyqu-bilmas-Ruh-qasidasi (Cumanazar A. Altmışaltı beyit neticesi)

9.http://Mgpress.org/2011-02-25  (Cabbor A. Maşrabni talaşmok emas, ukmok kerak)

10.http://persian.cri.cn/1/2006/10/04/1@52759.htm  (Pekin Ün.nde Mevlana’nın doğumunun 800. Yılında anma konferansı)

11.http://zanjannews.com/newsadmin/preview.php?id=28718  («İbtidaname» Mesnevisi)

Murodi N. Çin’in Fars dilli Edebiyatı. s.1 – Duşanbe: İrfan, 2013.

 

Dr. Nizomiddin Murodi KISA ÖZGEÇMİŞİ

1)Dr. Murodi Nizomiddin

2)7 Nisan 1975 Hocent/Tacikistan

3)Edebiyatçı

4)Hocent Devlet Ün.  (B. Gafurov) Filolog Doktoru.

5)Hocent Devlet Ün. (B.Gafurov)-1997 ve Yeni Rus Ün. ROSNOU-2008 mezunu

6)Araştırma konuları tarihi edebiyat meseleleri ve Fars-Tajik edebiyatının Türk ve Uygur edebiyatına yansımalarından ibaret.

7)12 risale ve 70 kadar ilmi ve genel konulu Fars-Tacik klasik edebiyat konulu makale müellifi

8)Katıldığı Seminer ve Konferanslar: ABD (Washington, 2006), Türkmenistan (Aşkabat, 2007), Tacikistan (Duşanbe, 1999, 2001-2004, 2010-2011).

9)İran, Türkiye, Saudi Arabistan, Özbekistan, Kazakistan ve Çin’e ilmi seferlerde bulunmuş

10)Eserler: Kamil insan ve Sadi’nin Bostan’ında onun ifadesi.-Hocent, 1998 (İnsoni komil va ifodaşavii on da Bostoni Sadi), Münacat ve Naat ve Fars-Tacik nazım edebiyatında onun hususiyetleri.-Hocent, 2004( Munocotu Naat va hususitathoi on da edabiyoti forsu tocik), Çaşmi Hon.-Hocent, 2011, Tajik edebiyat Tarihi.-Hocent, 2012 (Tarihi Edabiyoti Tocik), Oroişi Hon.-Hocent, 2013, Çin’nin Far dilli Edebiyatı.-Duşanbe, 2013 ( Adabiyoti Forszaboni Çin)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Mevlâna Celaleddini Rumi ... - Sayı 79
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Devekuşunun kafasını kuma gömmesi misali kafasını toprağa gömen Avrupa bilmez mi ki, nefesi kesilince kafasını (soktuğu yerden) çıkarmak zorunda kalacak ve pişman olacaktır(pişmanlık duyacaktır).
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13209000
 Bugün : 5068
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606770
 Bugün : 212
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 243
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim