Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     349 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

MEHMET AKİFİN RUHANİYETİNE
Halis Arlıoğlu

  Sayı: 117 -

Okuyup yazmaya başladığımdan beri merhum Mehmet Akif’in şiir ve yazıları hayatıma yön vermiştir. Kıymetli şairimizin eserlerinden coşan duyguların gönlümde ve kalbimde hissettiklerimle aynı olması; yazılarımda, mütalaalarımda O’nun mısralarına sıklıkla atıfta bulunmamın başlıca sebebidir.

Bütün millî ve manevî duygularımızı dile getiren, bu uğurda çok acılar ve çileler çeken merhum Serdengeçti, Necip Fazıl, Yahya Kemal gibi yazar ve edebiyatçılarımızın yazılarında, eserlerinde yer alan konular kaynak olarak hep merhum Akif’i gösteriyordu. Bu nedenle Akif’e olan ilgi ve hayranlığım gittikçe artmış, meşhur Safahat isimli kitabını almama vesile olmuştu. Safahat’ı okuduktan sonra O’nun bir derya olduğunu, içine dalan her şuurlu insanın o deryanın derinliklerinde dolaşırken millî ruh köklerimizden gelen ve benliğimizi besleyen nice incileri, mercanları keşfedeceğini gördüm.

Özellikle toplumdaki bazı aksak ve çarpık durumları vurgulu bir şekilde dile getirdiği Hasta, Küfe, Kahvehane, Köse İmam, Seyfi Baba gibi bölümlerde ortaya koyduğu toplumsal çelişkileri, garipliği, çaresizliği en yalın bir şekilde anlatışlarını çoğu zaman gözyaşları içinde okudum.

Şairin mısraları arasında zaman zaman İstanbul’u, ecdadın eserlerini hayalen gezdim. Selatin camilerimizin resimlerde gördüğüm suretlerini şairin mısralarıyla gönlümde birleştirerek İslâm Medeniyetinin büyük kubbesinde olmanın heyecanını yaşadım… Ama ömrümün son zamanlarında seksen beş yaşımda Akif merhumun kabrinde Fâtiha ve Mülk surelerini okuyacağım, asırlık mabedlerimizi bizzat ziyaret edeceğim aklımdan bile geçmezdi… Bana bu mutluluğu yaşatan Rabbime sonsuz hamd ediyorum, vesile olanlara şükranlarımı sunuyorum.

Asırlık mabedlerimizde özellikle Süleymaniye’de dua ederken Akif şu mısralarıyla manen hep yanımdaydı:

“Ecdadını zannetme ki asırlarca uyurdu

Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu

Üç kıt’ada kanayan yer yer izleri şahit

Dinlenmedi bir gün o büyük nesli mücahit

Dünyada tevekkül demek olsaydı atalet

Miras-ı diyanetle yaşar mıydı bu millet?

Çoktan kürenin tevhid-i meş’ali sönerdi

Kur’an durmaz nezd-i ilahiye dönerdi”

Süleymaniye, Fatih, Sultanahmet, Yavuz Sultan Selim, Eyüp Sultan camileri ve ecdadımızın sayamadığım nice mâbedinin verdiği ulviyet, ruha yaşattığı safa ve huzur, sade iman sahiplerini değil bu eserlerimizi akın akın ziyaret eden yerli yabancı herkesi kuşatmaktadır. Şunu büyük bir acı ve hüzünle belirtmek isterim ki ecdadımızın bıraktığı bu ölümsüz eserlerin adını duyan, sadece resimde veya ekranda gören ziyaret edebilme arzusu içinde milyonlarca insanımız var. Bu eserlerimizi korumak, imar etmek, yeni eserler kazandırmak gönlü ve kalbi burada atanlar için olduğu kadar gelecek nesillerimize de bir borçtur. Materyalizmin inkâr ve isyana sürüklediği güruh yok saymaya devam etse de bu abidevî eserlerimize sahip çıkan, koruyan kollayan imar ve ihyasına çalışan herkese müteşekkirim.  Hoyrat  bir  zihniyetin, yakarak, satarak yok etmeye çalıştığı İstanbul’un hâlâ eski ihtişamını mehabetini koruması ve adım başı cami, medrese, külliye hazîre ve türbelerinin ziyaretçilerle dolup taşması küfrün ve inkârcı zihniyetin kahrolmasına yetip artıyor…

Gözlerim görseydi İstanbul’un manevî iklimini, bu iklimi bize kana kana teneffüs ettiren aziz ecdadımızın muhteşem eserlerini sahifelerce yazardım.

Umarım İstanbul gibi sultan bir şehirde yaşayan insanlar bu nimetin kadrini ve kıymetini bilir, ecdadımıza rahmet okurlar…

Şunu özellikle belirtmek isterim ki merhumun Safahat’ında sade Türkiye’de yaşayan müslümanların değil iki milyarlık mazlum ve mağdur İslâm âleminin acıları, elem ve kederleri, maruz kaldığı zulümler ve onu yüreğinden yaralayan Müslümanlar arası tefrikalar vardır.

Safahat’ı büyük bir ibret ve dikkatle okuyan O’nun bu acılarını, içine akıttığı göz yaşlarını muhakkak görecektir.

Nitekim;

“Ağlarım ağlatamam hissederim söyleyemem

Dili yok kalbimin ondan ne kadar bî-zârım.”

Mısralarındaki feryadı O’nun içinin yangınını, volkana benzeyen iç âlemini göstermektedir.

Merhum Akif’e ve Asım’ın nesline asırlık kini olan bir zihniyete rağmen müslümanların Asım’ın nesline sahip çıkmaları; aynı ideal ve imânâ sahip bir neslin devamı için çalışmaları dinî, millî, insanî ve vicdanî bir borçtur.

Ülkemizin bekası ve kurtuluşu için Asım’ın nesline şiddetle ihtiyacımız vardır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Merhum Mehmet Akif in ruh... - Sayı 119
Niçin düşmanlar... - Sayı 118
MEHMET AKİFİN RUHANİYETİN... - Sayı 117
MÜSLÜMAN MİLLÎ İRADE DÜŞM... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


Emanet gazete isteyen, “bakabilir miyim?” diyor; “okuyabilir miyim” değil… Demek okunması gereken gazeteler, bakılır duruma düşmüş; yani albüm olmuş… Hem de (görmeyen gözlere yazıklar olsun) “fuhş albümü”…
Ortada bir basın olmadığına göre, neyin krizinden söz ediyorlar?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Tas tarak
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Deniz kabarıyor
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Fatih Sultan Mehmet (4)
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13210452
 Bugün : 1313
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 606792
 Bugün : 21
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 213
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim