Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     5198 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İslâm dünyasında üç arafe ve bayram
Turgay Ertem

  Sayı: 75 - Ocak / Mart 2013

Bu sene Arafe günü ve Kurban bayramı günleri İslâm dünyasında üç ayrı günde idrak edildi. Türkiye, Kıbrıs, Makedonya ve Yunanistan’daki Müslümanlar 24 Ekim’i, Orta Doğu, Afrika ve Amerika’daki Müslümanlar 25 Ekim’i, Pakistan ve Hindistan 26 Ekim’i Arafe kabul ettiler ve ertesi günlerinde de bayram yaptılar. Yani dört milyon hacı adayı Arafat’ta iken, Türkiye bayram yapıyordu. Üstelik Türkiye her zaman bir gün gecikirdi. Bu defa daha erken davrandı. Neden aynı meridyen üzerinde olmamıza rağmen Mekke ile aynı günlerde Arafat’ı ve bayramı idrak edemiyoruz? Neden üç ayrı günde bayram yapılıyor? Mekke ve Medine ile saat ayarımız, namaz vakitlerimiz (özellikle doğu illerimizle) aynı olduğu halde gün farklılığı niye?

Diyanetin kendi sitesinde verdiği bilgilerde aynı hususlar belirtiliyor. Hesap ne kadar güvenilir olursa olsun gözlem yapılması sünnete uygun olandır. Bütün mezhepler hemfikir bu konuda. Yine bütün fıkıh kitaplarında yeni ay görüldüğü akşamın ertesi günü o aya başlanır diyor. İmam-ı Âzam, İmam Muhammed bu görüşteler. Diğer mezhepler de aynı görüşü destekliyor.  Sadece İmam Ebu Yusuf yeni ay öğleden önce görülürse ay o gün başlar demiş. Bu durumda  Ebu Yusuf’ un görüşü zayıftır.

 Diyanetin 16 Ekim 2012 gününe ait takviminde; “Bu gün Greenwich saatiyle 01.20 de Ru’yet olacak (yeni ay görülecek) ve hilâl ilk defa Güney Amerika’nın güneydoğu sahillerinden görülmeye başlayacaktır.” şeklinde bir açıklama var ve hicrî 1 Zilhicce 1433 yazıyor. Ay görüldüğü sırada Türkiye’de saat 3.20’dir ve ayı ancak akşama görme imkânımız var.  Bu durumda Güney Amerika’nın güneydoğusunda güneş batarken yeni ayın görülmüş olması nasıl 10 saat zaman farkı olan bir yerin gününü 1 Zilhicce yapar?  Türkiye’nin uygulamasındaki yanlışlık bu noktada kendini gösteriyor. Mademki o gün ay ilk defa akşam görülecek. Ertesi gün ayın biri kabul edilmesi gerekirdi. Yani Salı değil Çarşamba günü Zilhicce’ nin 1’inci günüdür. Eğer böyle olsa idi, Arafat’ta hacılar vakfede iken Türkiye ve ona tabi olan diğer ülkeler hacılarla birlikte oruç tutacaklar ve (canlı yayında) aynı duyguları paylaşacaklardı.

Ya biz ne yaptık? Hacılar Arafat’ta iken kurban kestik. Acaba o kesilene kurban diyebilir miyiz? Biz kurban (!) kesip yerken hacılar Arafat’ta oruçlu idiler. Bize göre haram günde oruç tutmuş oldular… Kim bu vebali yüklenebilir?

Değerli âlimlerimize, İslâm Konferansı Teşkilâtına, Diyanet yetkililerimize sesleniyorum. İslâm dünyasının birliğini sağlamak için, farklı günlerdeki Hicri takvim uygulamalarına son vermek gerekir. Bunun için de teferruata gerek yoktur. Mademki İslâm’ın kıblesi Kâbe’dir; Kâbe’deki Müslümanın yeni ayı görüp göremeyeceğine göre hesap yapılmalı ve yeni ay oradan görüldüğü akşamın ertesi günü hicri ayın (Ramazan, Şevval, Zilhicce vd.) birinci günü ilan edilmelidir. İletişim çağında yanlış uygulamalarla kendimize el âlemi güldürmeyelim.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Benim de söyleyeceklerim ... - Sayı 92
Çanakkale şehitlerine ith... - Sayı 84
Ertuğrul bey ve Osmanlı s... - Sayı 84
Türk milletinde devlet ve... - Sayı 82
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Çaresizlik yoktur, umutsuzluk vardır. Engellerin yıkılması umut etmeyi umut etmekle başlayacaktır.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15718486
 Bugün : 1616
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656344
 Bugün : 257
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim