Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3093 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Necip Fazıl hakkında söylenen sözlerden birkaçı
Murat Yaramaz

  Sayı: 92 -

Şâir, tiyatro yazarı, hatip, mütefekkir, aksiyoncu, dava adamı ve en çok da müslüman… Hayatın her sahasında davalı ve davacı… Böylesine müdâhil bir duruşa sahip olmak da; kasten, keyfiyetle veya istem dışı bir şekilde, insanları onun bu duruşuna müdâhil olmaya mecbur bırakıyor.

Üstad Necip Fazıl KISAKÜREK’ten bahsediyoruz. Bilhassa da onun hakkında söylenen sözlerden…

●Necip Fazıl’ın eserleri kolay kolay her yönetmen tarafından filme alınabilecek eserler değildir. (…) Bütün eserlerini okumadan, hele hele sanat çilesini, duyduğu fikir sancısını duymadan böyle bir işe kalkışmak, başarısızlığı başından kabullenmek demektir. (…) Söz konusu olan kişi Necip Fazıl ve onun eserleri olunca işin ehemmiyeti ve ciddiyeti daha da artmaktadır. (Abdurrahman ŞEN)

●Gerek ülkemizin, gerekse halkı müslüman olan ülkelerin onunla hesaplaşmaları gereğini vurgulayarak teklif ediyoruz. Çünkü Necip Fazıl’la hesaplaşmadan ne ülkemizin, ne de halkı müslüman diğer ülkelerdeki İslâmî hareketleri anlamamıza imkân yoktur. Çünkü Necip Fazıl’la hesaplaşırken göreceğiz ki; hiç değilse tefekkür plânında birçok problem çözümlenmiş veya en azından problemler ortaya konmuştur. Necip Fazıl’la hesaplaşmak düşünme hayatındaki kontinüte bakımından kaçınılmaz bir zorunluluktur. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok...” (Ali BİRADEROĞLU)

●Türkiye’de yaşayıp da ülkemizde ve dünyada olup biten şeylere ilgi duyuyor ve kafa yoruyorsanız, bir şekilde Necip Fazıl’la karşılaşmamanız mümkün değildir. Fikir ve sanat hayatıyla ilginiz varsa, şiir, hikâye, tiyatro ve tarih tezleriyle uğraşıyorsanız, Necip Fazıl’ın eserleriyle dil ve anlatımıyla hesaplaşmanız kaçınılmaz.

●Ona ait yazı yazmak, ‘büyük bir cesaret işi’ olarak bilinmekte, eline kalemi alanlar ya sınırsız bir övgü veya azaplı bir susuş içindeydiler. (Mustafa MİYASOĞLU)

●Aksiyon adamı olarak Necip Fazıl’dan söz ederseniz, hemen dostu ve düşmanı ortaya çıkar. (İsmet ÖZEL)

●Necip Fazıl’ın her şiirinde, hayır sadece şiirinde değil, pek basit ihtiyaçlarını bile dile getiren her konuşmasında, korkunç bir tecrit, dehşetli bir sembolizasyon hemen dikkati çekerdi. (Prof. Ayhan SONGAR)

●Üstad’da öyle bir tecrit ve teşhis kabiliyeti vardı ki, Onun söz veya kalemle ifade edemeyeceği herhangi bir konu olacağını düşünmek aslâ caiz değildir.(Prof. Dr. Necmettin HACIEMİNOĞLU)

●Üstad’ı yarım saat dinleyen bir, o gün sabaha kadar uyuyamazdı. Kendi deneyimlerimden ve konuştuğum arkadaşlardan biliyorum bunu. Çünkü, zihniniz O’nu anlamak için öyle efor harcıyordu ki, ‘beyni zonk zonk zonklayanlardan biri’ olup çıkıyordunuz. Sinirleriniz alt üst oluyordu. Konuşmalarıyla, kuvvetli telkin gücüyle, öfke ve duygu sinmiş fikirleriyle, çelik gibi mantığıyla, sizi hep ‘üstün memuriyete’ dâvet eden tebliğci tavrıyla, dünyaya ve küçük kaygılara karşı gösterdiği müthiş istiğna ile, ‘tedirgin bilinciyle’ sizi yükseklere çıkarıyordu. Bunun için üzerinizde şok etkisi doğurması gayet normaldi. (Bekir OĞUZBAŞARAN)

●Yunus aşk demekti, Necip Fazıl dâvâ. Aşk olmadan şiir yazılmaz. Dâvâ olmadan yaşanmaz. Yunus’un dâvâsı aşkı idi... Necip Fazıl’ın aşkı dâvâsı... (Prof. Dr. Hasan POYRAZ)

●Hırkasından rüzgâra koku veren Yunus’un dergâhına kırk sene ‘elif’ taşıyandır Necip Fazıl... (Ercan YILMAZ)

●Üstad’ın şairliği ve şiiri, Türk şiiri ve edebiyatında en müstesna yeri işgal ediyor. Bir zamanlar ‘Bir mısraı bir  millete şeref  veren şair’ diye  taltif  hakkı  teslim edilen Üstad her konuyu şiirleştirmiş, bulunuyor. (Prof. Dr. Süleyman YALÇIN)

●Necip Fazıl, her şiirinde bir sefere hazırlanmış hissini veriyor (Halit Fahri OZANSOY)

●O, şiirinin ne şeklinde, ne de muhtevasında hiçbir yabancı modaya kapılmadan, bir geleneği kendi içinde derinleştirip yenileme ve devam ettirmenin en güzel örneklerini vererek eskilerin büyük köklerine bağlanmıştır. Bu bağlanış onun ‘Poetika’sında hem estetik, hem de trajik ve metafizik bir mânâ taşır. Tabiatta içindeki kadar iniş ve çıkış bulunmadığını söyleyen, fikir çilesinden büyük işkence olmadığına inanan Necip Fazıl’ın ‘zorlu nefs’ine galebe çalmak, bu ‘cihad-ı ekber’de muzaffer çıkmak için eskiler gibi dışarıda bir çile hücresine kapanmaya ihtiyacı yoktu. O, kendi iç varlığını, trajik benliğini çilehâne yapmıştı. (Prof. Dr. Birol EMİL)

●Bir Adam Yaratmak oyunu sahneye konuş edimiyle ele alındığında hem konu hem kişileri hem de kurgusu açısından dün, bugün ve yarını içinde barındıran özelliklerle doludur ve bütün zamanlara hitap eden bir ruhu taşır. (Tiyatro sanatçısı S. Bora SEÇKİN)

●Bizim için önemli olan, Necip Fazıl’ın Müslüman bir şair olmasıdır. (Hekimoğlu İsmail)

●Ne zaman bir yerde bir cümlesiyle karşılaşsam, daha ilk kelimede “İşte bu üstadın sözü.” derim. (Mustafa YÜREKLİ)

●Artık sıra büyük tefekkürdedir. Durumu gerçek yönüyle ilk gören, Batı’yı Doğu’yu da topyekûn müesseseleriyle idrak eden ilk büyük zekâ Necip Fazıl’dır. Soy bir kafadır. Toplumun geçirdiği büyük buhranı yaşar. Sanatın doruğuna da ulaşsa, büyük tefekküre kaymadan huzur yoktur. Artık sanatkâr Necip Fazıl’ın yerini mücadeleci, düşünür Necip Fazıl almaktadır. Mensubu olduğumuz medeniyetin, unutturulmak istenen değerlerinin gün ışığına çıkarılması için vakit gelmiştir. (Erdem BAYAZIT)

●Onlar istiyordu ki, o, kafalarındaki tanıma uygun olarak istedikleri kimse olsun. Oysa, o, bu ölçüleri ve çerçeveleri tanımıyor, mutlaka onları parçalıyor ve dışına taşıyordu. Şair olmasını istedikleri yerde düşünür olarak karşılarına çıkıyordu. Düşünür olarak kalmasını istedikleri yerde de bir toplum düzelticisi gibi gözüküyordu. Oysa o, hep aynı kişiydi; yani adıyla sanıyla Necip Fazıl. (Sezai KARAKOÇ; Vakit; kültürsanat, 29.06.2009)

●Her vakit söylediğim gibi; şiirde Necip Fazıl, Türk nazmı bakımından bize yeni ve tamamiyle orijinal bir ses ve âhenk getirmiştir. (Yakup Kadri)

●Konferans verdiği kalabalıkları coştururken nasıl vakarını korursa elleri kelepçeli, polislerin arasında yürürken başını dik tutmasını bilirdi. Mevki, ikbal sahiplerine şirin görünmek için söz etmezdi; inandığını söylerdi. İnsanları makamlarına göre de tasnif etmezdi. Onun için en değerli insan inanmış insandı. Kendisini de onlara emanet etti. (Dr. Mehmed Niyazi ÖZDEMİR)

●Egemen anlayışın nefret edilmesini istediği insanları kitaplarında objektif olarak değerlendirdi ve bunları utanarak yapmadı. Biz haklı olsak bile utanarak, ezilerek savunan bir toplumuz. Necip Fazıl’da bu ezikliğin zerresi yoktu. Her inandığını yüksek sesle savunurdu. (Prof. Dr. Hüseyin AKAN)

●Batı ihaneti ile tek başına hesaplaşmayı göze alan bir kahramandır Necip Fazıl!.. (İsmet BOZDAĞ)

●1977’de seçim kampanyalarında, en önemlisi İstanbul Bayezit’teki olmak üzere bazı MHP mitinglerine katılmış ve meydanlarda binlerce kişiye hitap etmiştir. Bu konuşmalar dikkatle incelenirse, Necip Fazıl’ın, fikir çizgisinde bir değişikliğin söz konusu olmadığı görülür; değişiklik, sadece muhatap kitlededir. (D. Mehmet DOĞAN)

● Necip Fazıl’ın kavgalarına kızabilirsiniz, tutkuları konusunda farklı değer yargılarınız olabilir; ama hiçbir şeyini sevmemiş olsanız bile, Türkçe’yi sevdiğiniz için onun şiirini de sevmişsinizdir. (Mümtaz SOYSAL)

●İkinciliğe tahammül ettiğini hiç hatırlamıyorum. Birlikte çalıştığı kişilerin daima “Yıldız adam” bilinmesini isterdi. Kendine olan güveni ise tükeneceğe benzemezdi. (Gürbüz AZAK)

●O, sanki dünyanın bütün ulvi çilelerini, bütün asil ıstıraplarını, bütün fikir öfkelerini omuzlarına yüklenmiş bir düşünce ve duygu deviydi. (Mehmet Şevket EYGİ)

●Necip Fazıl’ın şair olarak değeri hattâ dehası şüphe götürmez. Fikir ve kültür adamı olarak da devremizde bir çığır ve devir açan şahsiyetlerdendir. (Ahmet KABAKLI)

●Yarına kalacak tek şair: Necip Fazıl. Bence şimdiye kadar gelen şairlerin en büyüğüdür o. (Nurullah ATAÇ)

Bütün bu söylenenlerin sonuna da, Üstad’ın maddî ve mânevî olarak yakınında bulunmuş birinin sözlerini, affınıza sığınarak ve kendimize iltimas geçerek son söz olarak ekliyoruz.

●Öyle bir noktaya gidiliyor ki… Kendinizi tarafsız görüyorsanız, onunla art niyetsiz olarak yüzleşmedikçe; düşman görüyorsanız kıyasıya hesaplaşmadıkça; dostsanız ve fikir birliği içindeyseniz, eserlerini gönülden kavrayıp ona göre derin nefs muhasebenizi yapmadıkça hiçbir sahada, iyi veya kötü, cemiyetin bütününü kucaklayacak faaliyet mümkün olmayacaktır. (Ali ERDAL)


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Amnezi... - Sayı 126
Şüphe... - Sayı 126
Kirli... - Sayı 125
Özür... - Sayı 125
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Milli Eğitim Bakanlığı’nın anketine göre, gençlerin %61’i kitap okuyormuş.
Hayret! Ya gizli gizli okuyorlar, ya büyüklerinden ders almamışlar ve gizli gizli okuyorlar.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16320490
 Bugün : 1675
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694188
 Bugün : 99
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 165
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim