Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1859 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Yaşar
Bedran Yoldaş

  Sayı: 38 -

Damarında dolaşan kana inat ölmek istiyordu. Hayatla ölüm, gidip kalma arasında med-cezir oynuyordu. Gel-git. Kumdan sahillerin alabildiğince uzandığı yumuşak bir örtünün deniz sularını kucakladığı, sarıldığı ve bıraktığı yükseldiği ve çekildiği gel-git… ama onunki çok farklıydı. Birden parlıyor etrafındakini kırıp döküyor kırılgan ve istenmeyen biri olup çıkıyor. Aynı şekilde birden sönüveriyordu… Kabaran bu parlama esnasında kendisinden geçiyor; yaptıklarını görmez oluyordu. Sanki gözlerine bir perde çekiliyordu görünmeyen ellerce… İşte ne oluyorsa o anda oluyordu. Kör noktada. Yağmurun bardaktan boşalırcasına yağdığı gibi gözyaşları akmaya başlıyor, gözyaşlarından oluşan sel, yüzünden süzülerek dökülürken derin izler bırakıyordu…

Hayatın zorlukları sırtına kambur gibi abandıkça bu istek daha da alevleniyordu. Ha bire belinin büküntüsü artıyordu. Büküldükçe sıkışıklığı artıyordu büküm verilen ip gibi… İki büklüm olmuş dense yeridir. Sanki merdaneye sıkıştırılmış bir nesneydi ve sıkıştırılan kapandaki el de çok vicdansızdı. Yok, yok böyle değildi elbet. Hüsnü kuruntu bu sadece… Hayatın zorluklarına iyi tarafından bakabilseydi eğer böyle düşünmez, asi biri olup çıkmazdı. Her şeyi bir imtihan olarak görür ve “her zorlukla birlikte bir de kolaylık vardır” düsturunu unutmasaydı, nankör biri olup çıkmazdı…

Olaylara nasıl bakmalıydı… Kararsızdı… Kestiremiyor ve sağlıklı düşünemiyordu. Zihni bulanıktı, ruhu depresyondaydı.

İçinde yine de kıpırtılar hissediyor ancak bir araya getiremiyordu. Ayrılan parçaların dürtüleri yetersiz kalıyor, kendini zifiri karanlık bir boşluğa boş bir çuval gibi bırakıveriyordu…

Ölmek istiyordu. Ölümün bir kurtuluş olduğunu, başka bir çaresinin kalmadığını üstüne basa basa dillendiriyordu. “Ölüm ancak beni kurtarabilir” der başka bir şey demez olmuştu. Sevgi sözcüğünü hayatından söküp çıkarmıştı. Kirli bir mendil atar gibi… Kalbinin kapısını mühürlemişti. Bir daha açmamak üzere, (o öyle sanıyordu) ta ki ona rastlayana kadar. Onunla tanışır tanışmaz duyguları yavaş yavaş değişti. Herkes onun intihar edeceğini düşünürken hem de… Peşinden düşünceleri değişti. İçin için bir közün yandığını hissediyordu yüreğinde…

Usulca değişivermişti duyguları, özlemleri, hayata bakış açısı hatta hedefleri… Hissetmeden, hissettirmeden… Nazik bir el usulca değiştirivermişti birden onu. Belki birden demek doğru olmaz; zamanın akışında değişmişti de bize öyle geliyordu.

Terazi kefesinin “ölüm” tarafı dibe vuruyorken şimdilerde “hayat” kefesi dibe oturmuş durumda. Aslında hayatta; bu iki istek dengede olmalı. Denge bozulursa insan hayatı da yaşama tarzı da bozulur. Ama biz insanoğullarından çok azı bu dengeyi tutturabilmişizdir; gerisi nafile… Ya ifrat, ya tefrit…

Yaşar daha düne kadar ölmek istediğini her aşamada dile getiriyor iken bugün dünkü istekler ona ait değil de başkasına aitti gibi davranıyor.

Yasemin’le tanışmaları bir rastlantı sonucu olmuştu. (isterseniz biz buna rastlandı değil de tevafuk diyelim.) Yasemin’in iri mavi gözleri Yaşar’ı ilk görüşte tutkuna çevirmişti. Hani nasıl derler “bir görüşte aşık” olmuştu. İşte böyle bir şey… Elleri ayakları birbirine dolanmış, tutmaz olmuştu. Ne yapacağını ne diyeceğini bilemedi uzun zaman. Uzaktan uzağa takip etti ilkin, daha sonraları yakınlaştı. Konuşmalar, görüşmeler sürdü bu istek “kara sevda”ya dönüştü. Yasemin’in gözlerinden kalbine doğru uzanan çizgi de sızı alev dudaklarına oturduğunda yaşar “ölüm” olayını unutuvermişti.

 

Yaşar’ın hayatına canlılık gelmişti yaseminle…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kelimelerin dansı aşkla f... - Sayı 124
Nice sahipsiz yüzler görd... - Sayı 120
Elinde taş küçük çocuğun... - Sayı 119
Sallandı yer ve gök... - Sayı 118
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Türkçe’nin kırpıla kırpıla ne hale getirildiğine bakmadan kalkmışız, “eser vermeli, eser vermeli” diyoruz.
Halbuki “Güneş Dil Teorileri”nin temel yapılmak istendiği bir dili kullanarak karşımızdakilerle konuşup, anlaşabildiğimize şükretmeliyiz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16387725
 Bugün : 245
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 704165
 Bugün : 3
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 316
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim