Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2295 kez okundu.     1 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

Türk Budun(u)
Mustafa Büyükgüner

  Sayı: 94 - Ekim / Aralık 2017

1709 yılında Ruslarla İsveçliler arasında yapılan Poltova Muharebesi, insanlık tarihi açısından önemsiz bir savaş olabilir. Ancak belki de adını ilk defa duyduğunuz bu savaşta Ruslara esir düşen bir subay insanlık için büyük, biz Türkler için ise çok daha büyük bir keşfe imza atmıştı.

Strahlenberg ismindeki bu İsveçli subay esaret yıllarını Sibirya ovalarında geçirmiş, 13 sene yaşadığı Rus topraklarında kendisine verilen özel izin sayesinde, nebatatçı Daniel Gottlieb Messerschmidt’e refakatçi olarak Rus topraklarında serbestçe gezinmişti.

Bu gezintiler sırasında yaptığı incelemeleri, 1722 yılında kendi ülkesine döndükten sonra, 1730 yılında yayınlamış ve çalışmalarında ilk defa Yenisey Kitabeleri’nden bahsetmişti. Yenisey Kitabeleri Avrupa bilim dünyasında öyle büyük bir etki oluşturmuştu ki, peş peşe gönderilen araştırma heyetleri Yenisey Kitabeleri’ne benzer pek çok eser bulmuş ve konu sürekli bilim dünyasının gündeminde sıcaklığını korumuştu.

Bundan yaklaşık olarak bir buçuk asır sonra 1889 yılında Rus bilim adamı Yadrintsev, bölgede kuzeyden güneye doğru atalarımızın yaşadığı Orta Asya topraklarında araştırma yaparken, Çin kaynaklarının çok eski çağlardan beri bahsettiği tarihçi Cüveyni’nin ise 12. Asırda Tarih-i Cihanküşa isimli eserinde anlattığı Orhun âbidelerini bulmuştu.

Yadrintsev bu taşları bulduğunda elbette henüz ne bulduğunun bilmiyordu, ancak birbirlerinden uzağa dikilmiş bu üç anıt taştaki ince ustalığı, taşların bulunduğu bölgede bulunan mezar kalıntıları ve heykelleri gördüğünde taşların bilim açısından önemli bir keşif olduğunu hissetmişti.

1890 ve 91 yıllarında bu sefer bölgeye önce Heikel’in başkanlığında bir Fin heyeti ve ardından da Rodloff başkanlığında bir Rus heyeti gönderildi. Her iki heyet de bölgede yaptıkları incelemelerde taşları fotoğraflayarak üzerindeki yazıyı çözmeye çalıştılar ve bu hususta âdetâ birbirleriyle yarıştılar.

Ancak bu yarışı kazanan bu heyetlerin çektiği fotoğraflar üzerinde yaptığı çalışmalar ile Danimarkalı âlim Vilhelm Thomsen oldu. 1893 yılında öncelikle Bilge Kağan ve Kültigin kitabelerinin bir yüzünün Çince olduğunu keşfeden Thomsen, Çince olan yüzü okuyarak kitabelerin kadim Türkler’e ait olduğunu anladı. O halde kitabelerin diğer yüzlerindeki Çince olmayan yazının başka bir alfabeyle yazılmış, başka bir dil olma ihtimali artmıştı…

Yazıtlarda geçen şekillerden en fazla kullanılanlar arasında yaptığı incelemeler ile Thomsen, Orhun Kitabeleri’nde ilk olarak “Tanrı” (Tengri) ve “Türk” kelimelerini okumayı başardı. Gerisi çorap söküğü gibi geldi ve bir yandan Orhun Âbideleri okunurken diğer yandan Kadim Türk Devleti Göktürkler'in tarihi de gün yüzüne çıktı.

Bundan sonra, Orhun bölgesinde pek çok milletten pek çok ilim adamı çalışmalar yaptı ve bölgede çeşitli heykeller, mezarlar ve başka kalıntılara da ulaşıldı. Kültigin heykelinin baş bölümü de bu çalışmalardan birinde meşhur Çekoslavak âlimi L. Jisl tarafından bulundu.

700’lü yılların başlarında, kendilerine ilk defa “Türk” diyen Göktürkler tarafından dikilen bu heykeller unutulup, sadece tarihî kayıtlarda hatırlanır hale geldikten sonra da, Türkler yine pek çok devlet kurdular. Göktürk alfabesinden sonra Uygur alfabesini de kullandılar. İslâm'la şereflendikten sonra doğudan batıya doğru akmaya başladılar ve bu esnada Arap alfabesi ile tanıştılar. Büyük Türk medeniyetine Selçuklu kapısından girip, bu medeniyeti Osmanlı kubbeleri ile yedi iklim dört bucağa çil çil serptiler. Osmanlı'nın mirasına sahip çıkan biz Anadolu Türkleri de yirminci asır başlarında Lâtin alfabesine geçtik.

Aradan bir asır daha geçtikten sonra ise, günümüzde, “Türk Kağan'ı Ötüken ormanında oturursa ilde sıkıntı yoktur.” diyen atalarının evlâtları, omuzlarında Göktürk alfabesi ile “Türk” yazan çıkartmaları yüzünden eleştirilip, bunları kullanmaları engellenmek isteniyor.

Bu edepsizliğe cevabı biz vermeyelim. Cevabı bundan 13 asır evvel kendi adına diktirdiği anıtında, kendi dili ve alfabesi ile asırlar öncesinden bize seslenen Bilge Kağan versin:

“Beyleri, milleti âhenksiz olduğu için, aldatıcı olduğu için, Çin milleti hilekâr ve sahtekâr olduğu için, küçük kardeş ve büyük kardeşi birbirine düşürdüğü için, bey ve milleti karşılıklı çekiştirdiği için, Türk milleti il yaptığı ilini elden çıkarmış, kağan yaptığı kağanını kaybedivermiş. Çin milletine, beylik erkek evlâdını kul kıldı; hanımlık kız evlâdını cariye kıldı. Türk beyleri Türk adını bıraktı. Çin beyleri Çin adını tutarak, Çin kağanına itaat etmiş…”

İlk defa Çinliler’in ve Farslar’ın bahsettiği, öncüllerini bir İsveçli’nin bulduğu, Ruslar’ın bilmeden yerini tespit ettiği, yine Ruslar ile Finliler tarafından okunmaya çalışılırken, bir Danimarkalı tarafından çözüldüğü ve sistemleştirildiği, bundan sonra yetmiş iki millet tarafından üzerinde çalışıldığı, kitabelerden birinin adına yazıldığı hükümdarının heykelinin başının dahi bir Çekoslovakyalı’nın bulduğu Orhun Kitabeleri’nde ilk defa geçen ve ilk önce okunan “Türk” kelimesini; kuruluşunu Hun İmparatoru Mete Han’a kadar götürdüğümüz ordumuzdaki Mehmetçik'in omzunda görmeye dahi tahammül edemeyenlere, biz bir şey demeyecek miyiz?..


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Ahmet Durmuş     11.11.2025
Yorum : Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.





 
Gazzeye ağıt... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 116
Dünyanın En Kısa Hikayesi... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Sonsuz karanlıklarıma gömülüşümü anlamayıp bilmeden kendi karanlıklarına denk sayanlar tarihin karanlığında boğulmaya mahkûmdurlar.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16395797
 Bugün : 1110
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 704753
 Bugün : 90
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 215
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim