Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     22 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Heybemden
Mustafa Büyükgüner

  Sayı: 124 -

TÜRKÇE, İRAN SARAYINDA TAHTA OTURABİLİR Mİ?

 

İran’ın Türk asıllı cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tebriz Kültür Haftasının kapanış törenine katılarak burada bir konuşma yaptı. Sonrasını medyadan takip etmişsinizdir. Konuşmasına başlamadan önce yetkililerin kendisini salonda Türkçe bilmeyenler olduğu için Türkçe konuşmaması yönünde uyardığını belirten Pezeşkiyan, buna rağmen Şehriyar olarak bilinen ünlü Türk şair Muhammed Hüseyin Behçet Tebrizî’nin Azerbaycan lehçesi ile yazılmış Türkçe “Haydar Baba’ya Selâm” şiriini okudu.

Şiiri okuduğu sırada programı düzenleyen yetkililerin kendisini sözlü ve yazılı olarak uyardıkları kameralardan kaçmadı. Son uyarının üzerine Pezeşkiyan’ın “Sorun yok, iki Türkçe şiir okumaktan sorun çıkmaz” şeklindeki sözleri salondan büyük bir alkış aldı.

Pezeşkiyan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin 2024 yılında geçirdiği kaza sebebiyle ölmesi üzerine Cumhurbaşkanı seçilmişti. 1954 Yılında Batı Azerbaycan’ın Mahabad kentinde dünyaya gelen Pezeşkiyan uzun yıllar siyasetle uğraştı. 1997 yılında Tebriz Üniversitesi Rektörlüğü’ne devam ederken, İran’ın 5. Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin görevlendirmesiyle Sağlık Bakan Yardımcısı, 2001 yılında da Sağlık Bakanı oldu. 2005 yılında bakanlık görevinden ayrıldıktan sonra 2008 yılında Tebriz milletvekili olarak Meclis’e girdi. Milletvekili görevi cumhurbaşkanı olduğu tarihe kadar aralıksız olarak 16 yıl sürdü. 2013 ve 2021 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylık müracaatı Anayasa’yı Koruyucular Konseyi tarafından reddedilen Pezeşkiyan 2024 yılında yapılan seçimlerin ikinci turunda ülke genelindeki seçmenlerin %53,7 oyunu alarak İran’ın 9. Cumhurbaşkanı seçildi.

Pezeşkiyan, Kadim bir Türk şehri olan Tebriz Milletvekili olarak uzun yıllar mecliste görev yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı seçildi. İpek ve baharat yolları üzerinde bulunan Tebriz, tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri olarak varlığını sürdürdü. Doğudan batıya Türk göçlerinin İran’a ulaşmasıyla birlikte de kısa süre içerisinde Türk hâkimiyetine girdi ve başta Timur Devleti olmak üzere, Akkoyunlular ve Karakoyunlular dönemlerinde Türk nüfusunun yoğun olarak yaşadığı en önemli yerleşim yeri olarak kaldı. Safevî Devleti’nin kurucusu Şah İsmail, devletini Tebriz’de kurup kendisini de bu şehirde şah ilan etmişti. Orta Doğu’daki Türk kültürünün mihenk taşlarından biri olan Tebriz, halen Azerî Türkleri’nin yoğun olarak yaşadığı; İran’ın 6. büyük nüfusuna sahip bir merkez...

Bu pencereden bakıldığında yıllarca milletvekilliğini yaptığı Kadim Türk Şehrinde bir programda Türkçe şiir okumanın sıradan bir davranış olması gayet tabiî değil midir?

Pezeşkiyan’ın şiirini okuduğu Türk asıllı şair Seyid Muhammet Hüseyin Behçet Tebrizî 1906 yılında Tebriz’de dünyaya geldi. “Şehriyâr” olarak bilinir. İlk şiir iktabını 1929 yılında yayımladı. “Haydar Babaya Selâm” isimli şiir kitabı ise 1951 yılında yayınlandı. Kitap içerisinde bulunan “Heyder Babaya Salam” şiiri, şairin anadili olan Türkçe ile yazılmış olmasının da etkisiyle, Şehriyâr’ı; gerek Türkiye’de gerekse Orta Asya’da büyük bir üne kavuşturdu. 18 Eylül 1988 yılında vefat eden Şehriyâr’ın ölüm günü İran’da halâ Millî Şiir Günü olarak kutlanmaktadır. Pezeşkiyan’ın okuduğu Haydar Babaya Selâm şiirinde ismi geçen Haydar Baba, Şehriyâr’ın köyünün üzerinde kurulu olduğu dağın ismidir.

Pezeşkiyan Tebriz Kültür Haftası’nın kapanış programında şiirin şu kısmını okumuştu:

 

“Heyder Baba, igit emek ittirmez

Ömür geçer efsus bere bitirmez

Namerd olan ömrü başa yitirmez

Biz de vallah unutmarık sizleri

Görenmesek helâl edin bizleri.”

 

Haberin içeriği ve müdahale görüntüleri başta sosyal medya olmak üzere haber sitelerinde yayımlandıktan sonra Pezeşkiyan’ın İran’ın Kürt bölgelerinde de Kürtçe konuştuğu ve bu konuşmalara “yetkililer” tarafından müdahale edilmediği yönünde pek çok haber ve görüş paylaşıldı. Pezeşkiyan’ın ana dili olan Türkçe’den başka Kürtçe ve Farsça’yı da konuştuğu biliniyor. Kürtçe konuştuğunda müdahale etmeyen İranlı “Yetkililer”in, kendisinin de 16 yıl milletvekili olarak temsil ettiği kadim bir Türk şehrinde, kültür haftası etkinlikleri esnasında ölümü ile bütün İran’da Millî Şiir Günü kutlanacak kadar değer verildiği belli olan bir Türk Şairin Türkçe şiirini okuyan “Cumhurbaşkanı” Pezeşkiyan’a hem sözlü hem de yazılı olarak müdahale etmeleri, bir gün Türkçe’nin İran Sarayında Tahtta oturabileceğinden endişelendiklerinden olabilir mi?

Henüz bu tartışmanın etkisi sona ermeden, Anadolu Ajansı’na Pezeşkiyan ile ilgili düşen başka bir haber İranlı “Yetkililer”in endişelerinde ne kadar haklı olduğunu da gösteriyor. Kaynağını İran devlet Televizyonu olarak gösteren Anadolu Ajansı’ndan Ahmet Dursun’un haberine göre Pezeşkiyan, nükleer müzekareler hususunda ABD ile müzakere ihtimaline değinirken şöyle dedi: “Türkçe bir şiirimiz var. Bu şekilde alıştık biz. Diyor ki; ‘Geçme namert köprüsünden bırak alsın sel seni. Yatma tilki gölgesinde bırak yesin aslan seni.’ Yani onur ve özgürlük. Eğer insan tilkinin gölgesinde de uyusa, sel insanı alıp götürse de namertlerin gölgesinde durulmaz. Tehditlerle bizi her şeyi yapmaya zorlayabileceklerini düşünüyorlar. Biz insanız ve saygılı bir şekilde konuşacağız, ancak baskıya boyun eğmeyeceğiz.”

Her şeye rağmen bir İran şehri olan Tebriz’de, Türk asıllı İranlı bir şairin Türkçe şiirini, Türk Asıllı İranlı bir cumhurbaşkanının okuması belki Türkçe’yi İran Sarayı’nda tahta oturtmaz; ama İran devlet televizyonunda, kadim Türk şehri Tebriz’in 16 yıl vekilliğini yaptıktan sonra İran’da cumhurbaşkanı olan bir Türk’ün köklerini Anadolu kültüründen alan bu şiiri Amerika ile olan müzakerelerinde bir duruş olarak okuması, Türkçe’yi İran’da tahta oturtabilir...

Pezeşkiyan’ın İran devlet televizyonuna müzakere şartlarını belirleyen şiiri okurken “Bu şekilde alıştık biz.” demesi; bu şekilde alışmamış olan İranlı “Yetkililer”in şiire müdahale etmesini de engellemiş olsa gerek.

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/iran-cumhurbaskani-pezeskiyan-abdnin-baskilarina-turkce-deyisle-cevap-verdi/3488637

 

YAŞASIN “TÜRKÇE”!

İran’da bu gelişmeler yaşanırken, Türkçe ile ilgili bir haber de Özbekistan’dan geldi. Bir dizi ziyaret için Fransa’da Bulunan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’i 12 Mart 2025 tarihinde Elysee Sarayı’nda karşılayan FRANSA CUMHURBAŞKANI EMANUEL MACRON, BASINA AÇIK YAPTIĞI KONUŞMASINDA TÜRKÇE “YAŞASIN ÖZBEKİSTAN, YAŞASIN FRANSA, YAŞASIN ÖZBEKİSTAN FRANSA DOSTLUĞU” DEDİ.

Salondan alkış alan bu jestin altında elbette Fransa’nın Orta Asya Türk Cumhuriyetleri üzerinde politika üretme sevdası olduğu bilinen bir gerçek. Ancak Ukrayna Savaşı sebebiyle Rusya tarafından iyice köşeye sıkıştırılan Avrupa ülkelerinin enerji ihtiyaçlarını gidermek için yeni arayışlar içerisinde olduğunu da bütün dünya bilmekte. Bu anlamda Fransa’nın da diğer Avrupa ülkeleri gibi Özbek doğalgaz ve petrol kaynaklarına ihtiyaç duyması elbette bilinen bir gerçek.

Karadeniz’in kuzeyinde devam eden savaş sebebiyle Orta Asya doğalgaz ve petrolünün Avrupa’ya ulaşmasının en güvenli ve kolay yolu, Türkiye coğrafyası üzerinden geçmesi. Bu bağlamda uzun bir süredir Türk Devletleri Teşkilâtı çatısı altında Orta Asya ve Anadolu coğrafyaları arasında kurulmaya çalışılan stratejik işbirliğinin Avrupa ülkeleri için ne kadar önemli ve dikkate alınması gereken bir güç olduğu meydanda.

İşte bu stratejik güç Avrupa’nın kibirli devleti Fransa’ya, kendi saraylarında, Türkçe hitabetme zorunluluğu getiriyor. Macron’un “Yaşasın Özbekistan” söylemini dinleyen başta Özbekistan Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin yetkililerinin bu gücün ve Türkçe’nin farkına varmalarının ve başta Kuzey Kıbrıs dâvâsı olmak üzere dünya coğrafyasında Türkiye’nin tarafı olduğu bütün dâvâlarda Türkiye’nin yanında olmalarının zamanı gelmedi mi?

Ancak bu şuur gerçekleştiğinde bütün saraylarda “Yaşasın Türkçe!” nidaları hakkıyla seslendirilebilir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gazzeye ağıt... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 124
Heybemden... - Sayı 116
Dünyanın En Kısa Hikayesi... - Sayı 111
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


40
Ana baş tacı olmalıdır
Analar baş tacımızdır
Hayatın merkezi anneler
Şaşırmadık
En sıcak sözcüktür anne!


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15438513
 Bugün : 624
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 652560
 Bugün : 16
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 76
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim