Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3276 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

D?nya
Kürsü Nizam

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2009

(Bu bölümdeki imzasız yazılar İman ve İslâm Atlası’ndan alınmıştır)

ÂHİRETİN TARLASI

“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, hemen ölecekmiş gibi âhiret”... İşte yekûn halinde varlığın hesabı!..

“Dünya âhiretin tarlasıdır” ve orada, burada ekilen biçilecektir.

Onun içindir ki, İslâm'da, Hristiyanlıkta olduğu gibi “târik-î dünya”lık, dünyayı terk edicilik yoktur. Ama ne gariptir ki, onun işi ölçüyü taşıracak mikyasta dünyayı benimsemek, bizim halimiz de ölçünün altında kalmak olmuştur.

Hristiyan âlemi dünyayı terk etmeyi ve ruhbaniyeti estetikte muhafaza eder ve olanca cehd ve kuvvetiyle madde ve dünya fetihlerine başvurur. Biz ise, asıl değeri öbür tarafa vererek, fiilde, âhiretin basamağı olan dünya tarafını idrak etmek şuurunu asırlardır yitirmiş bulunuyoruz.

Peygamberler bu dünyayı füzeleştirip öbür dünyaya aktarmak için geldiler. Cennetten yola çıkarılıp bu dünyaya indirildiler ve dünya ile cennet arası feza yolunu nurla döşeyerek çizdiler. Hem ferde, derinliğine ruh mucizesini, hem de cemiyete, genişliğine toplum marifetini öğrettiler.

Ferdî ruh mucizesi bir inci farzedilecek olursa, genişliğine toplum marifeti o inciyi zarflayan istiridye kabuğudur. İkisi birbirine aykırı görünse de incinin kabuğundan vazgeçmesi, halis kemal anlayışiyle mümkün değildir.

Tasavvuftaki “terk” ve “terküterk”, evvela bırakmak ve sonra bırakmayı bırakmak, yani bıraktıktan sonra yine dünyaya dönmek vazifesi, bu tezadı kaynaştırır ve sırrı çözer.

Orada olarak burada bulunmak ve gayelerin gayesi olan yolu açık tutmak... Biz şimdi gayelerin gayesi üzerinde değiliz de gaye üstündeyiz ve onu dünya diye isimlendiriyoruz. Dünya büyük “intihâ”nın “iptidâ” noktasıdır ve ne onu kaybetmeye ne onda kaybolmaya yol mevcut...

UMRAN

“Mescitlerinizi sade, şehirlerinizi ziynetli bina ediniz!” hükmü hadîs emri iken işte manzara!.. Mescit, İlâhî rahmeti kıvrım kıvrım arayan bir çizgi (senfoni)si kadar güzel... Şehirse ona bitişik salaşpur evler, hendese fikrine düşman ivicaclı sokaklar, viranelikler... Böyle anladık İslâm'ı...

Viraneliklerde ömür sürenlerin kabirdekilerden farkı olmadığını bildiren, yine Kâinatın Efendisi...

“Her şey camide, bende iş yok!” diyen şehir hayatımızın, “evet her şey camide ama onu yalnız ve öksüz bırakmakta değil, şahane mekânlarla halkalamakta” görüşüne teslim olması lâzımdır. Her şey dünya hayatının silip süpürülmesinde ve dünyanın çöplüğe döndürülmesinde sanıldı ve bu yüzden cami kazanılmış değil, kaybedilmiş oldu. Ondan sonra da, kabahat sanki camideymiş ve etrafının çöplük haline gelmesini cami emrediyormuş gibi, 100 katlı gökdelenler taklitçiliğine yol açıldı. Tanzimat'a kadar gelişimiz ve Tanzimat'tan sonra gidişimiz, her sahada dünya ölçüsü bakımından başka bir mânâ ifade etmez. O gün bugün, hem dünya elimizden düştü hem âhiret...

Dünyaya karşı gerçek din anlayışımız yalnız 3 asır... 14, 15 ve 16. asırlar...

Bir şeye mâlik ve mutasarrıf olmak onun hududunu bilmekle kaimdir; ve dünyanın hiçliğini tayin, onu tam tasarruf altına almakla... Bu görüşün zaman planında işaretçisi cami, mekân planında ifadecisi de şehir, yol, köprü, bend vesaire...

Kaldırımları mânâda billûrdan, kubbeleri zümrütten, sütunları ve merdivenleri somaki mermerden büyük (metropolis) ideali İslâm'ındır. Öyle bir ideal ki, “hiç”in “hep”i göstermekten başka vazifesi olmadığını mimarîleştirsin ve hakkından zerre kısmaksızın “hep”e teslim etsin.

“Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, hemen ölecekmiş gibi âhiret” emrindeki sır burada...

İsa Peygambere atfedilen “Allahın hakkını Allaha, Sezar'ın hakkını Sezar'a veriniz!” sözündeki hikmet de budur.

Umran, her sahada yalan dünyayı bezedikten sonra onu üstün hakikat önünde harap görme işi... Harabede oturmak değil...

Umran, bütün iş ve hamle şubelerinde dünyayı konuşturduktan sonra yalanını çıkarma vazifesi...

Umran, bu dünya ve o âlem arası bitişme âhenginin çifte kanat muvazenesi...

Umran, maddeyi sonuna kadar süsleyip ruha gelin etme borcu... Şehirde, köyde, suda, toprakta, evde, odada, kılıkta, edâda, mektepte, terbiyede, her şeyde, her şeyde mâmur dünya; ve sonra hepsini birden bohçalayıp âhirete teslim etmeye memur insan...

CİHAD

Cihad farzdır.

Hak ve hakikat telâkkilerinin boğuşma sahası olan dünyada İslâm'a düşen ve insanlığı kendi öz vâhidi etrafında toplamayı gayeleştiren vazife...

Hem kendi cemiyeti hem de başka toplumlara karşı hak ve hakikat mücadelesi...

Cihadın resmî kudret ve teşkilât dairesi, ordu... İster müdafaada, ister taarruzda... Bu bakımdan İslâm (militarist-orducu)... Ve ordu-millet yuğurucusu...

Cihad kavim arasında olduğu gibi, aynı kavmin aykırı zümreleri arasında da olur ve nihayet en büyük mücadele planı olarak ferdin kendi içinde, kendi kendisiyle çarpışması şeklinde cereyan eder.

Bir gazâ ve zafer dönüşünde Allahın Sevgilisi sahabîlerine hitap ettiler: “Şimdi küçük cihattan en büyüğüne gidiyoruz!..” En büyük cihadın ne olduğu sorulunca da şu mukabelede bulundular: “Tek kişinin öz nefsiyle çarpışması...”

Resmî cihadın erlerine İslâm iki makam tayin etmiştir: Dünyada gazi, ahrette şehit... Bu makamların hususî sahalarda da gazâ edicileri ve şehitleri vardır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gıda... - Sayı 94
GIDA... - Sayı 93
MEVLİT... - Sayı 68
D?NYA... - Sayı 67
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Marksizm’in, her şeyin cevabını veremediği, “ilk insanı ve tabiatı kim yarattı” sorusuna “bunu ortaya atmakla tabiatı ve insanı yok farz etmiş oluyorsun. Bundan vazgeçersen, bu soruyu sormaktan da vazgeçersin” demesinden(diye karşılık vermesinden) anlaşılmaktadır. Ancak her şeyin cevabını verebilecek bir kriteryuma sahip olan “benim düzenimi kabul et, kurtulursun!” deme hakkına sahiptir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
Annelerin zaferi
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15644766
 Bugün : 4377
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 653281
 Bugün : 38
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 70
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim