Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4465 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Yazarymyzla r?portaj
Dergi Editörü

  Sayı: 61 - Ekim / Aralık 2009

İlk hikâyesi dergimizde yayınlanan Bedran Yoldaş ile (timeturk.com) isimli internet sitesinde bir röportaji yapıldı (04.10.2009 - 15:22). . Yazarımız, Asım Öz’ün sorularına cevap verdi. Bun röportajın ancak bir kısmını yayınlayabiliyoruz:

Asım Öz: Renklerin Aristokrat Baskısı ile öykü kervanına katıldınız. Ne zaman, nasıl başladın yazmaya?

Öykü yazmaya 2000’li yılların başında başladım. İlk hikâyem Mart 2000’de Bilecik’te yayın hayatını sürdüren Kardelen dergisinde yayımlandı. İlk hikâyemin yayımlanması bana güç verdi. Tabiî ki bu arada kıymetli yazarlarımızdan Metin Önal Mengüşoğlu ve Cevat Akkanat’tan yazmaya teşvik edici destek ve yardım gördüm.

Yazmak için sizi heveslendiren özel durumlar var mı?

Özellikle hüzünlü olduğum anlarda daha çok yazıyorum.

Peki neden öykü?

Öykü hayatın içinde, yaşaya gelen bir gelenek. Yazılı ve sözlü. Bende bu gelenekte karınca kararınca bir nebze de olsa omuz vermek istedim. Küçüklüğümüzde büyüklerimizden hikâyeler dinleyerek büyüdük. Sanırım bunun etkisi var. Öykü hayatın içindeki pötikarelerde gizli. Bunu yakaladığınızda ister istemez yazıya dökme ihtiyacını hissedersiniz. Öykü "ayrıntıların pötikarelerin ilgi alanına çekildiği bir çalışmadır" diyor üstad Metin Önal Mengüşoğlu. İşte hayatın içinde bu pötikareleri yakalamak en önemlisi...

Küçük insanı, yıkık insanı anlatıyorsunuz genelde. Ama umutsuz değil bu insanlar. Akan, değişen bir yaşamın içindeler. Neden yaşamın bu kesiti?

Yaşadığımız kentin, bölgenin karakteristik özelliklerini taşıyor da diyebiliriz. Hayatın insanlara yüklediği ağır yükün toplumsal yansımasında hep bu tür insanlarla karşılaştığım için belki de. Diyarbakır sokaklarından hayata bakışın, özellikle de son dönemde yaşanan olumsuzlukların insanlar üzerindeki yansımaları. Yaşamdan kesitler yani. Bizim gerçeğimiz. Yaşanan olumsuzlukları olumlamanın tek yolu "umudu" aşılamaktır. Genelde hikâyelerimi yaşanmış olaylardan alıyorum.

Edebiyat ve politika ilişkisi üzerine neler söylersiniz?

Sanatın politikadan bağımsız olması lazım gelir diye düşünüyor insan. İşin bir de aması var yoğrulduğunuz düşünce ve fikirler yumağında bundan ne kadar imtina edebilirsiniz doğrusu bilemiyorum.

Kürtçe edebiyat ve folkloru ile ilişkin nasıl ne düzeyde?

Kürtçe edebiyat ve folkloru ile olan ilişkim maalesef gözlemden öteye gitmiyor.

Kürtçe yazını takip ediyor musun?

Hayır. İsterdim ama gazete ve dergilerde kullanılan dili anlamakta zorluk çekiyorum.

Öykülerinizde gelinlerin önemli bir yer tutmasını nasıl anlamamız gerekir?

Gelinler yaşamın nazeninleri. Çile çekenleri. Topluma yön verecek yeni nesillerin yetişmesinde birinci derecede rol alan, alacak olan anneler.

Öykü karakterlerinize koyduğunuz adlar üzerinde de bir hayli durduğunuzu düşünüyorum. Sıradan adların yanı sıra Kader ve Aciz gibi ilginç adlar da çıkıyor okurun karşısına...

Öykü ile bütünleştirmek istediğimden karakter isimlerini de uygun olanlardan seçiyorum. Dikkatiniz çektiğine göre bunda bir nebze de olsa başarılı olmuşum demek.

Tek boyutlu hale gelen insanı, mesleki yabancılaşmayı ve toplumsal çürümeyi anlatıyorsun Örtü’de. . Nasıl bir dünya bu?

Zalim bir dünya. Acımasız. İnsanların değerlerini, kutsallarını yitirdiği bir dünya. Hele bu dünyada bu tür davranışları ‘bizim mahallenin sakinleri’ dediğiniz kimseler tarafından sergileniyorsa daha çok yaralıyor insanı. Bu hikâye tamamen yaşanmış olan bir olay.

Hangi yazarlarımızı seversin? Senin yazılarına katkıda bulunduğunu düşündüğün yazarlar kimler? Şunun için önemli, bir öykücünün beslendiği kaynaklar, onun biraz da geleneğin neresinde duracağı yolunda ip uçları verir bence...

Yazı hayatımda önemli gördüğüm isimler, daha doğrusu yazı hayatıma yön veren, yardımlarını esirgemeyen Metin Önal Mengüşoğlu, Cevat Akkanat başta olmak üzere Murat Soyak, Fatma Rana Çerçi, Mahmut Satılış, Ali Erdal gibi isimlerin hakkını teslim etmek gerek. Bunun yanında beslendiğim kaynaklar olarak Sezai Karakoç, Rasim Özdenören, Metin Önal Mengüşoğlu, Cevat Akkanat, Mustafa Kutlu, Fatma K. Barbarosoğlu, Fatma Pekşen, Yıldız Ramazanoğlu gibi yazarlarımızdan beslendiğimi söyleyebilirim.

Bazı öyküleriniz çocukluğun kıyısından besleniyor.

Çocukluk yılları hayatımızın şekillenmesinde önemli rol oynar.

Betonlaşan dünyada yaşamdan kopuyor muyuz sizce?

Hem de nasıl !.. Ne komşuluk ilişkisi kalıyor ne de insani duygular. Robotlaşan hayat kalıyor geride betonlaşma ile. Ağaçlar, çiçekler en önemlisi de toprak ile olan bağımız kopuyor. Burada suç betonda mı, betonlaşmada mı yoksa betonlaşan vicdanlarda mı? İnsanların geçirdiği değişimin bir yansıması mıdır betonlaşma? İyi hasletler, ahde vefa, kadirşinaslık, değerleri öncelemek, yitirilen değerlerle birlikte aynı zamanda açmazlarımızı da gözlerimizin önüne seriyor. Vicdani olarak rahat mıyız? Hayır. Donuklaşan zihinlerin yeknesak gel-gitleridir hayata yansıyan. Diğer bir etmen de çalışan insan sayısındaki artıştır. Çalışma şartları (statükonun gereği) ve çalışma saatleri betonlaşan dünyada yaşamdan kopuşu-muzu tetikleyen etmenler olarak ön saflardaki yerini almakta.

Bugün, kendi kitabınıza karşı artık yalnızca bir okur olarak yaklaştığınızda hangi kahramanın izini sürmeye devam etmek isterdiniz?

İnsanların sorunlarını kendine dert edinen kahramanının izini sürmek isterim.

Yazmak ve yaşamak arasındaki ilişki birbirine ne ölçüde bağlı?

Yazmak ve yaşamak aslında birbirinden ayrılmayan ikili; biri olmadan diğeri anlam ifade etmez. " İnandığın gibi yaşa ya da yaşadığın gibi inan." Biraz öncede belirttiğim gibi yazdıklarım bizzat hayatın içinde olan, yaşanan olaylar. Bu türden yazmak bana daha keyif veriyor.

Öyküde gerçekleştirmeyi istediğiniz hedef, ulaşmayı düşlediğiniz yer nedir?

İyi bir yazar olmak ve insanların yararına olacak yazılar yazmak. Faydalı olabilmek.

Yeni öyküler var mı? Edebiyatın farklı alanlarında yer almayı da düşünüyor musunuz?

Yeni öyküler olacak inşallah. Şiir de yazıyorum. Hikâye ve şiir ile hayata, insana ve hakikate doğru yolculuğum devam ediyor.

 

 


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Üstün fikir... - Sayı 119
Tek dünya devleti... - Sayı 118
Oluklar çift... - Sayı 117
Yeniden Soruyoruz: Bir De... - Sayı 116
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (120):
Doğumunun 120. yılında Üstat Necip Fazıl Kısakürek...

Son Eklenen Yorumlardan
 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu

 Yüreğinize kaleminize sağlık kıymetli hocam. Allah hayırlı sağlıklı uzun ömürler versin.... Faruk AKTI

 kantarın topu olacak efendim ... Esra

  Gönlü klabi temiz abim kalemine sağlık başarılarının devamını diliyorum sevgiler saygılar ... Serkan yakar


ACI-YORUM nedir?
Bugün toplumumuzda, özellikle düşünce alanında aksayan yönler ve anlamsızlıklar var.
ACIYORUM, bu aksaklıkları ve anlamsızlıkları, sadece fikirle en can alıcı yerinden, en vurucu sözlerle, yanlışlıkların mantıksızlıklarını yakalamayı usul bilerek, en doğru yargıları, hiç itiraza yer vermeyecek şekilde ifade etmeyi ve daha sonra düzeltmeyi yapacak olanlar için fikri çözüm yolları açmak düşüncesinin ifadeye dökülmüş şeklidir.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Kasem olsun!
Bir tufanın ardından: Filistin
Soykırım, Antisemitizm ve Filistin Üçgen
Deniz kabarıyor
Gazze günlüğü
Deniz kabarıyor
Kudüs... Ey Kudüs
Zeytin dalları altından meydan okuyuş
Fatih Sultan Mehmet (4)


Yavuz Sert - Bir tufanın ardından...
Yavuz Sert - Gazze biz ne öğretti...
Ali Erdal - Deniz kabarıyor
Kadir Bayrak - Vah benim halime!
Necip Fazıl Kısakürek - İç ve dış düşman – Y...
Bedran Yoldaş - Elinde taş küçük çoc...
Bedran Yoldaş - Zevâli yakındır zulm...
Ekrem Yılmaz - Kazandım vallahi!
Ekrem Yılmaz - Bitti kelimelerim
Ekrem Yılmaz - Mektup
Dergi Editörü - Üstün fikir
Site Editörü - Sosyal medyanın gücü
Necdet Uçak - Dünya malı
Necdet Uçak - Geldi geçti ömrüm be...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Soykırım, Antisemiti...
M. Nihat Malkoç - Gazze günlüğü
Hızır İrfan Önder - Kasem olsun!
Zaimoğlu - Batı muradına erebil...
Mehmet Balcı - Köyüme gömün
Mehmet Balcı - Sevdam
Muhsin Hamdi Alkış - İsrail-SAMİRİ-oğulla...
İbrahim Şaşma - Kudüs Mektubu
Halis Arlıoğlu - Merhum Mehmet Akif i...
Murat Yaramaz - Hiç
İlkay Coşkun - Filistin
Zafer Nefer - Tas tarak
Özkan Aydoğan - Çocuk
İlknur Eskioğlu - Şehitlik oyunu
Yusuf Çelikler - Bu gidiş nereye?
Ayşe Yaz - Yağmur (Gazzenin çoc...
Bedir Acar - ‘İsrail bizi yenemez...
Hüma Sunguroğlu - Çınarın gölgesinde o...
Hüma Sunguroğlu - Zeytin dalları altın...
Abdullah Doğulu - Filistinde anne-çocu...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13170915
 Bugün : 79
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 605382
 Bugün : 5
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 418
 119. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 21 Şubat 2024
Künye | Abonelik | İletişim