Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3377 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Rabbin sana küsmedi...
M. Nihat Malkoç

  Sayı: 81 - Temmuz / Eylül 2014

Sen ki bir damladan ibarettin. Çoğu kişinin ayıp ve iğrenç saydığı bir damla!… Rabbin seni bu damladan bir taş ve-ya bir hayvan olarak da yaratabilirdi. İsterse hiç yaratmazdı. Yokluk âleminde esamin okunmazdı. Sen olmasaydın, doğrusu dünya bir şey de kaybetmezdi. Fakat Rabbin seni yaratmayı murad etti; seni kaale aldı; sana hayat verdi; seni insan sınıfına koydu. Onunla da kalmadı, yaratılanların en şereflisi kıldı. Meleklerden üstün gösterdi.

Sen bütün bunları bile bile nimetin şükrünü unuttun, ömrün boyunca yanlış adreslerde dolaştın durdun. Doğumla ölüm arası süreçte Allah’ın mülkünde hayatını idame ettirdin; fakat onun kirası olan şükrü eda etmedin. Sana kullar küçük bir iyilikte bulununca onların karşısında iki büklüm oldun, teşekkür ettin. Kur’ân hakikatlerini çok kere yok saydın, görmemezlikten geldin. Oysa Rabbin seni ne de güzel anlatmıştı: “İnsan görmez mi ki, biz onu bir nutfeden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, (Rabbine) apaçık bir düşman (yaman bir hasım) kesilmiş.”(Yâsîn, 77) diye… Sen de tıpkı bu ilâhî kelâmda belirtildiği gibi yaptın.

Yine de Rabbin sana küsmedi!... Rabbin seni terk etmedi!...

Sen onu unutsan da, o seni unutmadı!.... Besledi, büyüttü…

O; havayı, suyu, toprağı, dağları, taşları, denizleri, ağaçları, ovaları, vadileri hep senin için yarattı. Meyve verdi, seb-ze verdi. “Allah’ın nimetini saymaya kalksanız, onu sayamazsınız. Hakikaten Allah çok bağışlayan, pek esirgeyen-dir.”(Nahl 18) Bütün bunlara karşılık senden sadece kendisine inanmanı ve kulluk etmeni(namaz, oruç, zekat.. vb.) istedi.

Sen ki nura değil, çukura giden yola saptın. Rahmanî yolları bırakıp şeytanî yollara düştün. Güneşe sırt çevirip mum ışığıyla karanlık ruhunu aydınlatabileceğini sandın. Allah’ın koymuş olduğu hudutları aştın. İbrahim’in yolundan git-mek varken Nemrut’un yolundan gidenlerle dost oldun.  Mal biriktirmede, hazinelerinin anahtarlarını kırk katırın taşıdığı Karun’la yarışmaya kalktın. “Mal sahibi mülk sahibi/Hani bunun ilk sahibi/Mal da yalan mülk de yalan/Var biraz da sen oyalan” diyen Koca Yunus’u duymadın, duymak istemedin.

Derdini, derman veren kudrete değil, derdini daha da çoğaltanlara açtın. Seni duyamayacak kadar sağır olanlara dil döktün. Oysa seni var eden, başkalarından sakladıklarını bildiği gibi, kendinden sakladıklarını da bilir. Sen Rabbini dünyevî mahbuplarla aldattın.

Yine de Rabbin sana küsmedi!... Rabbin seni terk etmedi!...

Sen onu unutsan da, o seni unutmadı!.... Besledi, büyüttü…

Allah yarattığı kulunun hep yanında ve şah damarı kadar yakınında oldu. Dünyayı insan için yaşanılabilir kıldı. Ne-fes alabilmen için havayı yarattı. Karanlıkları bertaraf etmesi için ışığı var etti. Güneşi, zifirî karanlığa mahkûm olan dünyaya lâmba kıldı. Yerçekimini hayatın olmazsa olmazı yaptı. Her ne ihtiyacın varsa o verdi. Sebepleri perde yaptı. Sen ne yazık ki nimeti sebeplerde aradın. ‘Ben çalıştım, ben kazandım’ diyerek ukalâlık yaptın. Şeytanın tuzaklarını gör(e)medin. Gün geldi iblisin maskarası ve yoldaşı oldun.

Her şey onu anlatırken sen onu anlamazlıktan geldin. Aslî unsurları gölge, gölgeleri aslî unsur zannettin. Basiretin bağlandı. Hakk’ı ve hakikati göremedin. Kâinattaki harikulâde sanat seni sanatkâra götür(e)medi. Oysa “Dost istersen Allah yeter... Yârân istersen Kur’ân yeter... Nasihat istersen ölüm yeter(di)...”(Fudeyl b. İyaz). O dostunsa bütün insan-lar düşmanın olsa ne gam… Düşman istersen uzaklara gitme, yanı başındaki nefsin yeter sana.

Sen ki kal-u belâda Rabbine söz vermiştin; ‘Sen bizim Rabbimizsin’ demiştin. Verdiğin sözü ne de çabuk unuttun. Dünyalık(lar) peşine düştün. Mülkün gerçek sahibi olan Rabbinden isteyecek yerde, kiracı hükmündeki fani kullardan istedin. Rızık endişesine düşüp ibadet zamanlarını da dünyalık biriktirmeye ayırdın. Eyvah, koca ömrüne yazık ettin!...

Yine de Rabbin sana küsmedi!... Rabbin seni terk etmedi!...

Sen onu unutsan da, o seni unutmadı!... Besledi, büyüttü…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
En sıcak sözcüktür anne!... - Sayı 124
Analar baş tacımızdır... - Sayı 124
Suriye Türkmenlerinin dil... - Sayı 123
Gittikçe azalıyoruz... - Sayı 123
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Sonsuz karanlıklarıma gömülüşümü anlamayıp bilmeden kendi karanlıklarına denk sayanlar tarihin karanlığında boğulmaya mahkûmdurlar.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
Analar baş tacımızdır
Şaşırmadık


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15637128
 Bugün : 871
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 653192
 Bugün : 19
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 62
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim