Temmuzda yaşamak zemheriyi Saltuk Buğra Bıçak Sayı:
125 -
 Öyle uzun geceydi, şeb-i yeldâ misâli
Muammaydı gecenin şafak ile visâli
Katran katran vicdanlar, icraat yüz karası...
Kurşun yarası geçer; geçmez gönül yarası
Eyyam-ı bahur çöktü temmuzun on beşinde
Nasıl bir seher saklı bu gecenin peşinde?
Bir ömre bedel sanki beklemek son şafağı
Ne alçaklar var imiş, aşağıdan aşağı!..
Birliğe muhtaçken âh, bu ne hâyâsız iştir?!
Yardım et bize Rabbim, selâmete eriştir!
Devirlerin gördüğü en haince bir darbe
İsyandan da ziyade bir kanlı muharebe
Kudurmuş tayyareler gökyüzünde dolandı
Nefret kustu katiller, berrak sular bulandı
Silahsız insanların üstüne tank sürüldü
İnsafla merhametin defterleri dürüldü
Şu arsız hainliğin, vatana ihanetin
Kaldırmak mümkün müdür vebâlini milletin
Anladık ki piyonlar hiçbir vakit boş durmaz
Fırsatını bulunca baş üstünde baş durmaz
Hangi tarih yazar ki böylesi hıyaneti
Ellerden önce baş'lar işlemiş cinayeti
Ne davası imiş bu; mü'mini öldürecek
Gözünü kısıp duran küffarı güldürecek!
Neyin gayreti şimdi bu telâş, bu hengâme?
Hiç mi kalmamış bilmem akıl ve muhakeme?
İnananda feraset, akıl ve izan olur
Hakkaniyet olmazsa nevbahar hazan olur
İbrahimler ateşe düşmeden halil olmaz
Yakmaz çılgın alevler, inanan zelil olmaz!
Issız çölde Hacer'in aradığı su gibi
Bir çıkış arıyorduk Yusuf kuyusu gibi
Yardım eyle Ya Rabbim, sancağımız düşmesin!
Akbabalar üşüşüp yurdumu bölüşmesin
Bükmesin mor menekşe son boranla boynunu
Pençelemesin çakal ceylânların koynunu
Dahi, dursun kubbeler, ezanlarım dinmesin
Evlâtları vatanın bir köşeye sinmesin
İlâhi! Sen büyüksün, hadsize hidayet ver
Nasipdar değil ise tez vakit nihayet ver!
Ruhumuzu celp etti okunan o selâlar
Maskeler düştü, aktı aynadaki cilâlar
Bulanık yüzlerdeki tüm sırlar ifşa oldu
Meydanlardaki güçle hürriyet inşa oldu
Kullar ki ihlâs ile attığında bir adım
Yetişirdi kuşkusuz o dem İlâhî yardım
Yaradan'ın izniyle kibrin dağları erir
En karanlık geceler şafak muştusu verir
Namerdin zindanında kim demiş çürüyelim?
Ay yıldızın altında felaha yürüyelim!
O gece akın ettik koşarcasına harbe
Sarssa bile yıkamaz bu kalkışma, bu darbe!
Seyyid Onbaşı nasıl o mermiyi kaldırdı
Yiğitler yine aynı imanıyla saldırdı
Aziz milletim o gün aşkın hakkını verdi
Kalanlar gazi... Giden, şehâdet gülü derdi
Kimi Nene Hatun'du, kimi Şerife Bacı
Vatan aşkıyla yanan, gönlümüzün baş tacı
Deri değiştirse de peşimizdeki yılan
Çanakkale ruhuydu o gün bizi biz kılan!
On Beş Temmuz gecesi bir mihenk noktasıydı
Kansızların döktüğü kan dolu hokkasıydı
İşte Kabil'in hıncı aynalardan akıyor
Medeniyet (!) beşiği Batı camdan bakıyor
Sözüne uymaz özü; gâvurdan ne beklenir?
Görmesin düştüğünü bir de onlar yüklenir!
Hak'la bâtılın süren mücadelesi dünya
Mezar taşında yazan ya şehid ya eşkıya
Toprağıma göz diken toprağımda olmasın
Hattâ mezar çukuru toprağımla dolmasın!
Hasmımız perde ardı oynarken kara oyun
Gün ola ifşa olur ak koyun kara koyun
Fesadın ellerinde memleket harap olur
Birlik hayâlde kalır, kardeşlik serap olur
Kirletir atlasımı kalleşin postalları
Viran eyler şehrimi, yırtar kartpostalları
Bağımsızlık bağrına süngüler saplanırken
Yola düşer kervanlar fitne hesaplanırken
İstiklâl düşlerime zincirler vurulmasın
Necip millete idâm sehpası kurulmasın
Hak için cenk eyledik o gece meydan meydan
Meydan okuduk zulme, sulhe eyledik ferman
Ne bahadırlar varmış, gör, seksen bir şehirde
Şahit olduk buna biz Ömer Halisdemir'de
Milletimin başına varsa kılıç bileyen
Kırk kere düşünmeli hem esaret dileyen
Türk milletinin hâlâ cevher saklı özünde
Dalgalanıyor aşkla bayrağım gökyüzünde!
Hamd olsun Yüce Rabbim, bizi zelil etmedin
Zalimin kapısında koyup rezil etmedin
Sâde bir darbe değil; bu, besbelli işgâldi
Yıllardır aranılan o karanlık eşkâldi
Milletin mahremine edepsizce saldıran
Aldı boy ölçüsünü serkeşçe baş kaldıran
Fırtına dindi, şükür, gayrı sular duruldu
Kan akıtan pençeye kelepçeler vuruldu
Masmavi semamızdan inmedi al bayrağım
Namertler sürüsüne yurt olmadı toprağım
Rabbim acı bizlere, inleten melâl verme
Âciz bırakma bir ân, aslâ izmihlâl verme
// Bize hilâlin yeter; göz çelen zühâl verme! //
|