Bir kış marşı Mehmet Hasret Sayı:
86 - Ekim / Aralık 2015
 ağrı küllerinden tuğlalar, kiremitler devrilmiş üzerine; bir taş dili, bir “yed” mağaracı tablet dili ve sorguya katlanan bir makas; mağripliyim ötesi yok bir sargı olarak, mağripliyim yüzümden okunur ilmim, tirat; bütün küfleri saran bir şey şimdi hatır; kiremitler devrilmiş üzerine, elinde konuşan bir makas; kar, karlar, kar taneleri içinde can yiyen ateş çiçekleri, ateş, kan ve harcı bakır bir tas; kemik mi bu hüzünden çekilen örtü, çelik çomak mı eski bir sayfadan ayaklanan medeniyet; fetüs ağırlıklı bir terazi gibi, biraz daha büyümeliyim güneşler emmiş ussal bir kent olarak; bilek yontusu sallar, gemiler yapmalıyım, hanidir bana bir göçer mevsim olan kulaklar bulmak için, o karşı, bilge kıyıyı tahta mürekkeple işaretlemek için; ben bir şey özledim, uyurlar, uyumazlar bilmez, kezzaplar, ak baldıranlar usansın benden; nasıl atacağım kılıcımı bir kenara, bu haylaz, bu her şeyden farklı dünya ayağımdan çekilmeden; bilmem can soğumadan, kül atılmadan toprağa, bilmem neden ağrı küllerinden tuğlalar, kiremitler devrilmiş üzerine, neyi hatırlarım bir kukla dolanırken parmaklarımda, bu kargış, bu kar gışevi sancı nereden, bilmem…
|