Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1649 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Müslümanlar ne zaman kurtulur?
Halis Arlıoğlu

  Sayı: 100 -

Uzun söze gerek yok. Müslümanlar fert, âile ve cemiyet olarak Allâh’ın (cc) ümmete ilk ve kesin “İKRA – Oku” emrini yerine getirdiği zaman kurtulabilirler. Şeklî ve zâhirî tavır ve görünüşlerinin ötesinde şuurlu bir hayat tarzını ve tefekkürü kazandığı zaman, Müslüman çoğunluğun elinde İslâmî değerleri savunan dergi ve gazete olduğu zaman kurtulurlar! Esas ölçü ve kıstas bu; bir de Müslümanların durumlarına bakalım…

Şu an Müslümanlar bu ölçünün tamânen dışında ve bu değerlere düşman iblislerin peşinde savrulup gitmektedirler. Bunların her birini ayrı ayrı zikretmek gerekir…

1- Özellikle uzun yıllar CHP zihniyetinin mağdur ettiği mazlum Müslümanların bu mağdûriyetlerini siyâsî ve şahsî emelleri için kullanan ve bütün ülke Müslümanlarının hayır ve iyilik duygularını, yardım severliğini çok iğrenç ve habis bir gâye için sömüren, şimdi de resmen Batı’nın kâfirleri ile iş ve eylem birliği içinde olanlara nasıl Müslüman denilir? Onların kılığı-kıyâfeti, şeklî görüntüleri ile içine düştükleri zillet ve meskenet o zümreyi bunca vebal ve İslâmî sorumluluktan kurtarabilir mi!? İnsanlar bir kere yanılabilirler. Ama bu yanılgıyı hayat boyu sürdürmek ve bunda ısrâr etmek yanılgı değil, bal gibi kasıt, ihânet ve dalâlettir. Onlar, Müslümanda bulunması gereken basîret ve ferâset anlayışına ters ve o özelliklerden yoksundur. Şu sapkınlık ve heze yan dolu seviyesizlikler, o iblisin habis varlığını, iğrenç karakterini, nifak ve şiddetini, şimdiye kadar içinde gizlediği zehirlerin, bu millete olan kin ve nefretin bir örneğidir… “Siz hiç merak etmeyin ve sakın ye’se-ümitsizliğe düşmeyin! Çünkü Haçlılar gelip bizi o zâlimlerden-mevcut iktidardan kurtaracaktır!(!) Zîrâ Haçlılar, ülkeyi işgal etmişlerdi ama bizim kadın ve kızlarımıza aslâ tecâvüz ve kötülükte bulunmamışlardır(!)” (10.12.2017 iç ve dış basından) Bunlar gizli-kapaklı değil. İç ve dış medyalarında bizzat o FETO’nun, din bezirgânı hâinin kusmuklarıdır. Eğer Müslümanlar Allâh’ın (cc) Kitabını;

“Yâ açar bakarız nazm-ı celîlin yaprağına.

Yâhut üfler geçeriz bir ölünün toprağına” (Safahât S. 153)

Şeklinde değil de, onun rûhuna ve özüne uygun olarak okumuş olsalardı, böyle hata ve zillete düşmez, o tür hâinlere yardım ve yataklık yaparak ihânet içinde olmazlardı. Buna rağmen ülkemizin felâketi için çalışan bir sürü ihânet şebekesi hâlâ gurup gurup çeşitli meslek dallarında ve aynı ihânetin içinde bulunanlar yakalanarak mahkemelere sevk edilmektedirler. Bütün bunlar müntesiplerini uyarıp, kör olası gözlerinin açılmasını sağlamıyorsa onlara Müslüman denilir mi!? Peki Türkiye’nin dostu ülkeler, bu ihânet çetelerinin memleketlerindeki muzır ve menfi faaliyetlerine neden izin veriyorlar? Bu kadar mı gözünüz kızdı ve bağlı bulunduğunuz (!) inanç değerlerinize bu kadar mı düşmansınız!? Genelde bunların sebebi; yâ ihânet veya okuma özürlü olan bir toplumun çok hazin ve ibretlik gaflet ve hamâkatlik halleridir. Bu zihniyettekilerin durumu şöyle târif edilmektedir:

“Böyle buldum bu cihânı, yok bir şeyden haberim…

 Serserî gû-şekilde, geldiğimden beri, sersem gezerim”…

Müslümanlar, dînî ve siyâsî açıdan peşinden gittiklerinin gerçek yüzlerini öğrenmedimçe bu zilletten kurtulamazlar. Bunları bilmek o kadar da zor değil. Herifler zâten ne olduklarını ve nelere inanıp-inanmadıklarını, İSLÂM’a karşı menfî tavırlarını ve ona nasıl saldırdıklarını, bizzat kendileri çok açık ve net olarak göstermektedir. Yeter ki Müslümanlarda o şuur ve basîret olsun. Ayrıca her Müslüman da mutlakâ bir cihat şuuru, fikri ve gayreti olmalı. Cihat, öyle geniş ve kapsamlı bir kelimedir ki,  onun çok çeşitleri, yöntemleri ve isimleri vardır. O sâdece cephede top-tüfekle yapılanlardan ibâret değildir. Bugün en az o kadar önemli olan ve MEDYA denilen basın-yayın kuruluşlarına sâhip olmak, onları okuyup tâkip etmek de bir cihattır. Müslümanların sâhip olduğu irili-ufaklı yayınlar örnek olmalı. Çiçek-böcek, bahar-kış ve âfâkî konularla doldurulan onca sayfalar boşa giden emekler, sorumsuzluk ve duygusuzluk eseridir. Özellikle, hiç kimsenin başkasını eleştirme hakkı yoktur şeklindeki düşünceler, şer cephesinin nasıl çalıştığını ve Müslümanların başına yağan onca tahkir ve tehdit sağanaklarından haberi olmamak yada onları umursamamaktır. Oysa Müslüman sorumlu, duygulu ve hisli olan adamdır. Bu konuda merhum M. Âkif şöyle demiştir.

“Gamsız insanlar için, eğlencedir yaşamak…

Yüreğin hisli mi, işkencedesin, tâlihe bak! (Safahat S. 351)

Ve

“Duygusuz olmak kadar, lâkin dünyâda dert yokmuş.

Öyle mel’unmuş ki hâin, kurtulan bir fert yokmuş”.

Her mâkul ve mantık sâhibinin bildiği gerçek, İslâm’da tarikatın, şeriatın, tasavvufun, hakikatin dayandığı nokta; “Emr-i bilmârûf, nehy-i anil münker” iyiliği emredip-kötülüğü men etme, engel olma önemlidir. Buna önem vermemenin İslâm âleminin içine düşürdüğü zillet ve meskeneti müşâhede görmekteyiz. Özellikle inançlarına küfreden, Müslüman’a hakaret eden bir dergi ve gazeteyi alıp okumak ve aynı şekilde siyâseten inanç düşmanlığı yapan bir oluşuma-kuruma destek vermek de şuursuzluk ve gaflet eseridir. O tür saldırılar karşısında sessiz ve duygusuz bir Müslümanlık anlayışı sâhibini nasıl kurtarır?

2-Aynı durumlar, PKK şâki ve hâinlerine, onun siyâsi ayağını oluşturanlara fikrî, bedenî, mâlî ve siyâsî destek veren tüm bozguncu, fesat ve ihânet ehli için de geçerlidir. Müslüman düşünmeli... Bu PKK nedir? Kime hizmet ediyor? İnanç ve ideolojileri neye dayanmakta? En başta ‘önder ve lider’(!) denilenin kitabı ve militanlarına verdiği tâlimatlarında şöyle denmekte: “İslâm dîni Kürtleri köleleştirmiştir. (!) O yüzden Kürt halkının kurtuluşu; Marksist ve Leninist ideolojidir. Zâten ilk dönemlerde Kürtlerin dîni Müslümanlık değil, Zerdüştlük idi. Bu açıdan mağara ve sığınaklarda İNCİL okutulacak! Allah ve İslâm dîni hakkında tek söz edilmeyecektir.” Bunlar kendi hezeyanları ve PKK’dan kaçanların îtiraflarıdır. (21 Ocak 2019 tüm basından) Evlerinde son sistem televizyonu ve ceplerinde milyonluk görüntülü telefonu olan her Kürt Müslüman da bunları bal gibi biliyor. Namazla dinle cemaatle nasıl alay ettiklerini herkes gördü. Üstelik o aygıtlarla Kürt halkına yıllardan beri yapılan zulüm ve katliâmları seyretmektedirler.

Peki Kürtleri kurtaracak (!) olan; Marksist-Leninist ideoloji nedir? İşte cevâbı; “Bütün ilâhî dinler, insanlığı uyuşturup felç eden bir zehirdir!”Gerisini namazında-niyâzında olup ta bunların peşinden giden; Haso ağalar, Memo dayılar, Fadik teyzeler, Zero halalar düşünsünler.

Yukarıdan beri zikredilen zararlı unsurların ve onların asıl üreme alanları bir siyâsi fırkadır. Bunlardan biri, ilkokul çocuklarının câmiye gitmesine fütursuzca saldırıyor. Ama aynı adam PKK nın Kürt çocuklarını kaçırıp milletimizle savaştırma alçaklık ve ihânetlerine nedense hiç ses çıkartmıyor. (12.01.2019 tüm medya). O, aynı zamanda darbe yandaşlığının, bakan ve başbakanı katlettiren bir zihniyetin ürünüdür…

Sonuç olarak Müslümanlar EHL-İ SÜNNET üzere yaşadıkları zaman kurtulurlar.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Şaşırmadık... - Sayı 124
Gaflet, dalalet ve hıyane... - Sayı 123
Gülerek günah işleyen ağl... - Sayı 122
İçimde bir yara var... - Sayı 121
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


“Yeni Dünya Düzeni” diye bir şey attılar ortaya… Ondan sonra ne ses çıktı, ne soluk… “Yeni Dünya Düzeni” dedikleri, boşluğun sessizliğini dinlemek gibi bir şey mi acaba?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Hayatın merkezi anneler
Analar baş tacımızdır
Şaşırmadık


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15637213
 Bugün : 955
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 653193
 Bugün : 20
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 62
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim