|
Meçhule hitap Halis Arlıoğlu Sayı:
126 -
 Yıllarca hayalinle bekledim hep yolları,
Umut dağın ardında soldurmadım gülleri,
Mecnun gibi çöllerde bir vahâ aradım hep
Ne sevdi ne terk eyledi bu hâlime o sebep.
Yıldız gibi uzaktan bir doğup bir batardı.
Sevgi diye okları can evime atardı.
Hayaliyle avunur göremezdim yüzünü.
Kaç yıl oldu unuttum bulamadım izini.
Hasretiyle geçirdim koca bir elli yılı,
Saçlarına ak düşmüş bükülmüş ince beli.
Bukleli zülüfleri dökülürdü yanağa,
Rüzgâr gibi geçerdi bakınmazdı bu yana.
Umutsuz bir hüzünle bakıyordum peşinden,
Ayağında bir nalın değildi o meşinden.
Eteğinde peştamal başında beyaz örtü,
O salınıp giderken beni alırdı korku.
Yıllar yılı hep böyle yaşadım heyecanı.
En sonunda kavuştuk geçti o gençlik çağı.
Yeşil gözler ok gibi batıyordu kalbime,
Bir melekti o sanki girerdi hayalime.
Çaresizdim gariptim açamazdım derdimi,
Yüreğim titriyordu o aklıma geldi mi.
Bazen dilim tutulur, yâr çıkınca karşıma,
Onulmaz dertler açtı benim garip başıma.
Söner mi bilmiyorum o yıl yanan ateşim,
Şimdi burda duruyor karşımdaki o eşim.
Onbeş gün cezaevi bu aşkın keffareti,
Hacı Sinan camiinde yaşadım sefâleti.
O yıl pamuk pazarında kaldım ramazanında,
Yardım, iyilik gördüm güzel insanlarında.
Yaralı kalbim benim mutlu olmaktı emelim,
Çok acılar bıraktı mâzîde çektiklerim.
Hayalimden gitmiyor o hüzünlü yıllarım,
Hatırlayıp andıkça için için ağlarım.
Bakmayın güldüğüme içim hicran yarası.
Gurbeti çok yaşadım artık yerim burası.
Bayındır çarşısında derbeder gezindim hep,
Kaderim böyle imiş kimse değildir sebep.
Çok zorluklar yaşadım yalnız ve çaresizdim,
Talihin cilvesiyle hayli yerleri gezdim.
O kudret kalemiyle yazılan bu çizgiler,
Silinmiyor çok derin bıraktığı darbeler.
Eşim garip ben garip yaşadık hep muzdarip,
Bu mutlu manzarayı böyle yaptık tedarik.
Gariplik benim mizacım artar günden güne acım,
Bazen sanki yok gibiyim hep rahmete muhtacım.
|