Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     5373 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Vatan
Niyazi Karabulut

  Sayı: 56 - Nisan / Haziran 2007

İnsanlar özgür olmak isterler. Çünkü bireysel özde özgün olma isteği vardır. Günümüzde egemen sistemlerin ürettiği "kimlik bunalımı" ile saptırılıp "kimlik kargaşası" haline getirilen özgünlük fikri fıtrîdir. Çünkü her insan orijinaldir. Bunun yanında aidiyet duygusuna da sahiptir insanoğlu. Çocuk annesinin babasının yanında olmasından mutluluk duyar; ama elini tutmalarına rıza göstermez. Bu, onda var olan özgürlük ve aidiyet anlayışının tezahürüdür. Aidiyet duygusu olmayan insanların dünyada huzur içerisinde yaşamaları mümkün değildir. Aidiyet duygularından bir tanesi de vatan aidiyetidir. İnsanlar bir vatana ait olmak isterler. İçinde yaşadığımız çevrenin bize öğrettiği edinilmiş bir realitedir bu.
Vatan kavramı sıla ve gurbet, yurt kelimeleriyle beraber kullanılır. Vatan, Türkçe'de "Yurt" kelimesiyle ifade edilir. Bir milletin üzerinde yaşadığı, barındığı toprak parçası olarak tanımlanabilir. En ücra köşesinde, toprağının her zerresine tıpkı bir mühür gibi yaşanmış acı tatlı bin bir hatıranın sindiği, ruhumuzun taşına toprağına karıldığı ve tamamıyla bizim olan coğrafyaya verdiğimiz addır Vatan... İnancımızı rahatça yaşayabildiğimiz ortamın adıdır. Kuşlar çalılıkları sever, bebekler ana kucağını. "Bülbülü altın kafese koymuşlar; Ah! Vatan demiş" İnsanlar doğduğu yere bağlıdır çünkü vücudunun damarlarında vatanın zerreleri dolaşmaktadır.
Meşhur şair Namık Kemal: "İnsan vatanını sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı ve menfaati vatan sayesinde kaimdir." der. Vatansız insanların da huzur ve saadet içerisinde yaşamaları mümkün değildir. Onun için dilimizde: "Allah kimseyi dünyada vatansız, ahirette imansız etmesin." denilmiştir.
Rivayet edilir ki; Süleyman  (as) bir saray yaptırmak için ormanı yakacakmış. Bütün hayvanların ormanı terk etmesi için tellâllar çıkartmış. Ormandaki hayvanlar yakılacak yeri terk etmişler. Fakat kirpi yangından sonra ölü olarak bulunmuş. Süleyman (as) kirpinin canlanması için Allah'a dua etmiş. Kirpi hayata dönünce kirpiye neden ormanı terk etmedin diye sormuşlar. Kirpi, vatandan ayrı kalmaktansa ölmeyi tercih ettim diye cevap vermiş.
Şair ne güzel söylemiş:
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver: Bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
Bu ıssız gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed'in yattığı yerdir.
Bir toprak parçasının vatan olması âlelade bir olay değildir. Milletin ruhunun o toprak parçası üzerine işlenmesi gerek. Yapısına, yoluna, havasına insanların ruhunun sinmesi gerek. Her karış toprağının şehit kanıyla sulanması gerek. Merhum Mehmet Akif bir dörtlüğünde bu gerçeği şöyle ifade eder:
Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı,
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı,
Sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Üstünde huzur ve güven içinde, hür yaşadığımız toprak; ayrım yapmaksızın cümlemizi bağrına basan, zengin yoksul demeden hepimizi doyuran ana topraktır Vatan... Yer yuvarlağında bayrakların dalgalandığı, bizi sıcak, sımsıcak sarıp sarmalayan, ana yurt'tur orası. Özgürce yaşadığımız oraya ait olduğumuzu hissettiğimiz yerdir. Bize ait olan değerlerin yaşandığı, yaşanmasına imkân verildiği yerdir.
Bu toprakların vatan edinilmesi kolay olmamıştır. Bu topraklar binlerce şehidin kanıyla yoğrulmuştur. Bu topraklar vatanımız olduğu günden beri üzerinde kurulan camisi, köprüsü, okulu, medresesi, hanı, hamamı, kervansarayı, çeşmesi ile üzerine ruhumuzu nakşetmişiz. Nakış nakış taşına ruh işlemişiz. Bizim olduğuna dair ruhumuzu yansıtır bu yerler.
Mehmet Akif Ersoy'u dinleyelim:
Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu,
Nereden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?
Üç kıtada yer yer kanayan izleri şâhid,
Dinlenmedi bir gün o büyük şanlı mücahid.
Biliriz ki havasını teneffüs ettiğimiz, ekmeğini yediğimiz, bu kuru, şerha şerha yarılan toprağı yeşerten, canlandıran, vatan yapan orada neşvü nema bulan kültürümüzdür. Bir toprak parçası olmaktan çıkıp da vatan hâlini alması, ona olan kara sevdamızın sonucudur. Bu memleket için bir mısra yazmanın bu sevdanın bir yansıması olduğunu biliyoruz. Vatan sevgisi fıtrîdir, insanın içinde yaratılıştan var olan bu duygu övünülecek bir şeydir. Onun için herkes vatanını sevmekle iftihar eder.

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Yf?a Risalesi... - Sayı 56
Vatan... - Sayı 56
G?? Hikayesi... - Sayı 55
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Bir özel TV kanalı “yılın politikacısı”nı seçtirdi.
Seçilemeyenler üzülmesinler. Çünkü hepsi ayrı ayrı yılın politik acısı olduklarını ispatladılar.
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16344771
 Bugün : 841
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 694845
 Bugün : 23
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 179
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim