Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     860 kez okundu.     4 yorum bırakıldı.     Yazara Mesaj

İnce İnsan
Site Editörü

  Sayı: 113 -

Bir şeylere yetişme dertleri ve bezginlikleri her hallerinden belli olan kişilere beklenmedik şekilde iltifat etmek üzere kurgulanan bir sosyal deney izlemiştim. Kayıt alan kişi sokakta karşılaştığı ve kâhir ekseri somurtan insanlara iltifatlar gönderiyordu, “bugün ne kadar şıksın”, “ne kadar güzelsiniz”, “elbisen ne kadar güzel” gibi iltifatları duyan somurtkanların mutlulukları ve olabildiğince büyük gülümsemeleri görülmeye değerdi.

İnsanlar kendilerine yapılan bu inceliğe fıtratları gereği kayıtsız kalamıyor, çok mutlu oluyorlardı.

İltifat, Lâtîf isminin tezahürlerinden biri. Böyle hareketlere “incelik” diyoruz. İncelik kıymetlidir. Çünkü az olur. Güzel bir espri yapıldığında, karşı taraf espriyi yakalamış, üstelik kıymetini de anlamışsa “ince!..” diye haykırabilir. İncelik o kadar etkilidir ki ruhu okşayabilir. Espri ile spirit (ruh) kelimelerin çok yakın akrabalığı buradan gelse gerek.

Mizahın bir türü olarak düşünebileceğimiz şakaya lâtife de denir. Lâtife hem incelik hem şaka anlamlarını taşır. Lâtîf esmasının anlamlarından biri her şeyi incelikleri ile bilendir. Mizahın “incesi” makbul olsa da çok farklı şekillerde yapılabilir, bazen şive ile, bazen kabalık ile, bazen aptal gibi davranarak da mizah yapılabilir. Bunların alıcısı da çok olabilir. Böyle mizaha gülünür mü diye küçümsemeyi doğru bulmam, öyle bir duygu içerisinde olursunuz kaba mizahtan da etkilenebilirsiniz. Önemli olan sonuç yani gülmek ve mutlu olmaktır. Ama bu gülme sadece zâhiri kalacaktır, en güzeli ruha tesir ederek sizi güldüren lâtifedir.

Her şeyin olduğu gibi gülmenin de bir ölçüsü var. Efendimiz bu konuda da en güzel örnek. Kaynaklar Efendimiz’in yaradılış olarak güleç yüzlü olduğunu söylüyor. Ekseri yüzünde tebessüm olurmuş Efendimiz’in. Özellikle sevdikleri kimselerle karşılaşınca tebessümlerinden yüzleri dolunay gibi parlarmış. Düşünsenize, Efendimiz’in görünce mutluluktan yüzünün ayın on dördü gibi olduğu biri olmak ne bahtiyarlık. Sevmek yukarıdan aşağıya olan bir olgudur. Büyük sevmeden küçüğün sevmesi mümkün değildir. Dervişlerin “Ya Rabbî, bizi uşşak-ı Resûl halkasına dâhil eyle” duası ne güzel duadır.

Diğer yandan Efendimiz’in kendinden geçercesine güldüğü hiç görülmemiş. Hep tebessüm şeklinde imiş gülüşleri. Bazen azı dişi gözükecek kadar tebessüm ederlermiş ancak bu gülüşünden ses işitilmezmiş.

Efendimiz’in çocuklara, eşlerine, çevresindekilere güzel şakalar yaptığını, iltifat ettiğini hadis kaynaklarından okuyoruz. Hatta bir hadiste Efendimiz kadar çocuklarla şakalaşan olmadığı yazılıdır. Aynı şekilde hanımlarına da… İltifat ve güzel şakanın insanları nasıl mutlu ettiği düşünülürse Efendimiz’in bu halinin ne kadar güzel sonuçlar verdiği ve ümmetine örnekliği çok daha iyi anlaşılır.

Efendimiz gülmenin olduğu gibi şakanın da ölçüsünü vermiştir, şaka yaparken hakikati söylemek gerektiğini vurgulamıştır.

İnsanı mutlu eden ve keyif veren sadece şaka veya iltifat değil, her türlü incelik olabilir. Örneğin birisi konuşurken tüm vücudu ile ona dönmek bir inceliktir. Karşısındakinin sözünü bitirmesini beklemek hatta “söyleyeceklerin tamam oldu mu” demek günümüzde neredeyse karşılaşılması imkânsız bir inceliktir. Hanımı ata kolayca binsin diye üstüne basması için dizini yere koymak (günümüzde araba kapısı açmak gibi), hanımına muhabbetini izhar etmek için suyu içerken onun dudağının değdiği yerden su içmek bir inceliktir. Bu inceliklerin sahibine (s.a.v) selâm olsun.

Kur’ân-ı Kerîm’deki bazı âyetler de insanları bu inceliklere yönlendiriyor: "Yürüyüşünde mûtedil ol! Sesini alçalt! Unutma ki, seslerin en çirkini merkep sesidir.” (Lokmân, 19) "…İnsanlara güzel söz söyleyiniz.” (el-Bakara, 83) "Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler." (el-İsrâ, 53)

Kur’ân-ı Kerîm’de anlatılan kıssalarda sesleniş biçimleri dikkat çekicidir. Örneğin Yusuf suresinde baba oğul arasındaki seslenmelerde “baba” ya da “oğlum” denmez. “Ya büneyye” yani oğulcuğum, “ya ebeti” yani babacığım denir. Bunlar da önemli inceliklerdir. Hatta bazı büyükler Kur’ân-ı Kerîm’deki bu yaklaşımdan dolayı ailemize anne, baba, oğlum diye hitap etmek yerine anneciğim, babacığım diye seslenmenin farz olduğunu söylemişlerdir.

İnsanı keyiflendiren, mutlu eden her helal davranış iyidir. Dinimizin tebessüm etmeyi sadaka gibi değerlendirmesini iyi anlamalıyız. Tebessüm ettirmek sadece bir ihtiyacını gidermekle olmaz, bazen iltifatla da yapılır, bazen mizahla, bazen sadece içten bir selâmla. Mizahın da, iltifatın da incesi makbuldür. İnsanın incesinin makbul olduğu gibi. Çünkü insan her inceliği bilen El-Lâtîf’in kuludur.

Bir büyüğümüz şöyle demişti: “Müslümanlık ince insanlıktır”. Bu inceliğe, başta somurtkan nefsim olmak üzere, çok muhtacız. Allah eriştiriversin.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Ekleyen : Site Editörü    20.09.2022
Yorum : Yusuf kardeşim, yorumun için teşekkürler, şiirini kardelen@kardelendergisi.com veya yavuz.sert@yahoo.com eposta adreslerine iletebilirsin, çok memnun oluruz.




Ekleyen : Yusuf ÇELİKLER    06.09.2022
Yorum : Makalenin sonunda işaret buyurduğunuz ifade, Tuğrul Efendi Hz. ne aittir. Kendisi ile ilgili bir şiir kaleme almıştım. Arzu ederseniz, gök kubbede hoş bir seda bırakıp Alem-i Cemal'e intikal eden bu gönül sultanının anısına, derginizde yer alması için size iletebilirim...




Ekleyen : Yusuf ÇELİKLER    23.08.2022
Yorum : Sadra şifa olacak türden bir yazı kaleme almışsınız. Allah sizden razı olsun. Cenab-ı Hakk bizleri belirttiğiniz inceliklerden en güzel şekilde istifade etmeyi nasip buyursun. Selametle...




Ekleyen :     09.08.2022
Yorum : A m i n .





 
Zor zamanların cesur sesi... - Sayı 120
Sosyal medyanın gücü... - Sayı 119
Adâlet mülkün temeldir... - Sayı 118
Müzik, kültür kimliği olu... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (121):
Türk masal ve destanları...

Son Eklenen Yorumlardan
 sağlık dileklerimizle, hürmetle...... naci eroğlu

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 Elinize emeğinize sağlık sevgili Halis hocam.Yazılarınızı takıp ediyorum hislerimize tercüman oluyor... Ahmet

 bosch professional gop 185-liBeylikler dönemini hatırlayalım, birbirlerine karşı üstünlük mücadelesi... Feyzi

 "Yürü kardeşim,Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin."Sen ve senin gibi şuurlu insanların sayıları bereke... Nilüfer Mihailoğlu


Milli Eğitim Bakanlığı’nın anketine göre, gençlerin %61’i kitap okuyormuş.
Hayret! Ya gizli gizli okuyorlar, ya büyüklerinden ders almamışlar ve gizli gizli okuyorlar.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Kardelenden haberler
Ayağa kalk Sakarya
İslâm’ı yenilemek
Hem şahin, hem güvercin-1
Bir çiçek


Ali Erdal - Ademe mahkûmiyetten ...
Ali Erdal - Hem şahin, hem güver...
Ali Erdal - Hem şahin, hem güver...
Kadir Bayrak - Hesaplaşma zamanı
Necip Fazıl Kısakürek - İslâm’ı yenilemek
Necip Fazıl Kısakürek - Benim halim
Bedran Yoldaş - Nice sahipsiz yüzler...
Ekrem Yılmaz - RÖPORTAJ - ŞEYMA KIS...
Ekrem Yılmaz - Üstad ile
Ekrem Yılmaz - Sessiz geliş
Ekrem Yılmaz - Dağların ardı
Fatma Pekşen - Pehlivan dayının elm...
Ahmet Mahir Pekşen - Şiirimde Necip Fazıl...
Dergi Editörü - Ektik ektik yetişece...
Site Editörü - Zor zamanların cesur...
Necdet Uçak - Torunuma
Necdet Uçak - Gel temiz tut
Necdet Uçak - Necip Fazıl Kısaküre...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gazzeli kelebekler
M. Nihat Malkoç - KELİME HARCIYLA SÖZ ...
Zaimoğlu - Birinin yerini doldu...
Zaimoğlu - Üstad Necip Fazıl et...
Zaimoğlu - Seni bilsinler
Ayhan Aslan - Maya
Ayhan Aslan - Erzak
Mehmet Balcı - Deli Ozan
Mehmet Balcı - Artist Efendi
Av. Mustafa Büyükgüner - Necip Fazıl’ı anlatm...
Muhsin Hamdi Alkış - Ne Fa Ka, bedenini a...
Halis Arlıoğlu - Gabar’da petrol mü ç...
Muzaffer Doğan - Büyük Doğu, Necip Fa...
Murat Yaramaz - Kuzgun
Murat Yaramaz - Cephe
Murat Yaramaz - Öyle mi
Mahmut Topbaşlı - Gerçeğin özü
Melih Aydoğ - İdrak
Muammer Zeki Aygur - -dan
İlkay Coşkun - Ayağa kalk Sakarya
Tuba Kanlıkama - Asr-ı Saadet’in hanı...
Özkan Aydoğan - Bir çiçek
Heybet Akdoğan - Lina
Emine Öztürk - Kuşlar
Mustafa Makas - Üstad
Hüma Sunguroğlu - Mesut teselli
Abdullah Doğulu - İcazetsizler ve cemi...
Bekir Oğuzbaşaran - Abdülhakîm Arvâsî (k...
Kâzım Albayrak - Necip Fazıl’ın hadis...
Murat Ertaş - Bir artist karakter,...
Ahmet Sezgin - Kaldırımlar, Çile, S...
Bülent Acun - 40 maddede bendeki Ü...
Zekeriya Yılmaz - Türkçe çağlayan ırma...
İlyas Subaşı - İfade ve hızını düşm...
Orhan Oyanık - Yüreğime sor
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 13912226
 Bugün : 1462
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 616817
 Bugün : 141
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 55
 120. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 29 Mayıs 2024
Künye | Abonelik | İletişim