Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1822 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

AH BABALAR!
O?uz Atahan Ba?aran

  Sayı: 64 - Nisan / Haziran 2009

Ben küçükken bir sapanım vardı. Ben gibi birçok arkadaşım sapanla büyüdü. Benim çocuklarımın çocukluğu bizimkinden çok farklı. Lastik sapanlara değil, su silâhlarına ilgi gösteriyorlar. Her çeşidi var bu silâhların. Su tabancaları, uzun namlulu su depolu su tüfekleri, hatta yüzük gibi parmağa takılanları var.

Aslında seviniyordum sapanın kırıcılığından uzak büyüyecekleri için. Bu silâhlarla ne bir kuşu konduğu daldan düşürebilir, ne su savaşından daha tehlikeli bir savaşa girebilirlerdi. Anneleri gibi, hasta olmalarından korkmadığımdan çocukların neşe içinde oynamasını hayranlıkla seyrederdim.

Ama yanılmışım. Daha sonra ortalığa boncuklar saçan tabancalardan yaptılar. Tıpkı aynı döneme rast gelen poke-tasolar gibi hızla yayıldı bu oyuncak. Sokakta gördüğüm her çocuğun elinde bunlardan vardı artık. Haliyle benim çocuklarımda istedi. Ben en başından bu silahlara bir tavır almıştım. Almamakta direttim ve almadım.

Saatlerce evlerinin balkonunda oturup dışarıyı seyreden yaşlı teyzeler arkadaşlık ilişkilerinin dahi ne denli değiştiğini görmüşlerdir bu oyuncak devriminden sonra. Çocuklar bu oyuncağa sahip olanın çevresinde toplanmaya, oyunlarında onu lider yapmaya başlamışlardı. Su tabancalarının modası iki günde geçivermişti. Doğru ya, bu iki silâh nasıl yarıştırılabilirdi birbiriyle. Birinin savurduğu, iki metre ötedeki ağacı zor ıslatırken, öteki otuz metredeki teneke kutuyu indiriyordu. Üstelik bu silâhın sahibi kızdı mı diğer çocuklara, cehenneme çevirirdi ortalığı. Çünkü bu silâhlar sert oynamayı seviyordu. Suyun hiç şansı kalmamıştı, renkli bocuklar karşısında.

Çok fazla popüler oldu oyuncak. Bir ara şehre gelip, -oyuncak silâhını getir, yerine istediğin oyuncağı al- diyen hayırsever bir işadamının kampanyasına ve mahalle mahalle gezen kamyonuna kimse rağbet etmedi. Hattâ bir kişi bile... Kimse niyetli değildi babalarına bin bir zorlukla aldırdıkları tabancalarını vermeye.

Günler geçiyor, yollar, sokaklar bu silâhtan çıkan mermilerle doluyordu. Bazıları bu mermileri topluyor, yeniden tabancalarına doldurup saçıyordu.

Değişen arkadaşlıklardan birine de bizzat şahit oldum. Oğlum, bu oyuncaklardan birine sahip hiç de iyi görmediğim bir çocukla samimiyet kurmuştu. Pek iyi sayılmazlardı. Oğlumun samimiyeti, diğer çocuğun silâhınaydı. Öteki bu ilgiden memnun sesini çıkarmıyordu. Yoksa asla kibar ve terbiyeli yetiştirdiğim oğlumun, bu çocukla kafa dengi olduklarına inanmamışımdır. Oğlum bir gün eve getirdi bu çocuğu. Diğer çocuk, bir mafya edasıyla silâhı beline takmıştı. İzin veremezdim evin içinde bu oyuncakla oynamalarına. Dışarıda onlarca namlunun altında, savaştaymış gibi tehlike altındayken, bunu evime sokmak istemedim. Silâhın boncuklarını çıkartıp kül tablasına koyduk. Giderken alabileceğini söyledim ona. Onlar içerde, boş silâhın şarjörünü çekip çekip, etrafa hava pompalarken, küçük kızımda onların peşinden koşuyordu. Birkaç defa daha geldi gitti bu çocuk. Her defasında kapıda kontrol edip, boşalttım silâhı.

Bir gün ben işteyken telefon çaldı. Küçük kızım hastanedeymiş. Aslında sabah o çocuk yine evimize geldiğinden, aynı korkuyu oğlum için taşıyordum. Acaba kızımın nesi vardı. Hastaneye vardığımda kötü bir şeyle karşılaşmamak için Allah'a dua ediyordum. Bir de gittim ki ne göreyim. Kızımın sağ gözünü bandajlamışlar. Sol gözü de ağlamaktan kıpkırmızı olmuş. Çok ciddi değil dedi doktor. Ama gözünün kenarına sıkışmış bir boncuk çıkardık. Ucuz atlatmış.

Meğer o çocuk, cebine sakladığı mermilerden birini evin içindeyken silâha doldurmuş. İşin kötüsü de kızımı vuran silâhın boş olduğunu zanneden oğlummuş.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
AH BABALAR!... - Sayı 64
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


Batı; kaybettiği noktanın idrâkinde ve kazanacağı noktanın gafili olduğunu -yalnız kendine- ihtar ederek bugünkü buhranını yaşıyor. Biz; tüm taklitçiliğimize rağmen hem birincisinin, hem ikincisinin gafletindeyiz.
Eğer batı gibi kaybettiğimiz noktanın idrakinde olabilseydik, elimizden kaçırdığımız bunca zamandan ötürü eyvahlar eder; kazanacağımız noktanın gafletinden de sıyrılabilirdik…
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Temmuzda yaşamak zemheriyi
Çocuk, sevginin ürünü...
Annesi gül koklasa ağzı gül kokan çocuk
Filistindeki çocuklar
Çocuklar bizim geleceğimiz (mi)?
CHP’nin bu millete yaptığı zulümler Cell
Bin Karınca Duası


Ali Erdal - Büyük depremin öncül...
Ali Erdal - Yolculuk
Kadir Bayrak - Çocuk toprak gibidir
Necip Fazıl Kısakürek - Necip Fazıl’dan çocu...
Ekrem Yılmaz - İçimizdeki çocuk ölm...
Ekrem Yılmaz - Çocuk
Ekrem Yılmaz - Sınırlar ötesinde
Dergi Editörü - Annesi gül koklasa a...
Site Editörü - Çocuklar bizim gelec...
Necdet Uçak - Ahlâk bozuldu
Necdet Uçak - Ali ile Barbaros
Kardelen Dergisi - Kardelen’den haberle...
Kardelen Dergisi - Hâlâ ve her şeye rağ...
M. Nihat Malkoç - Filistindeki çocukla...
M. Nihat Malkoç - Çocuk olmak
Hızır İrfan Önder - Gurbetin ocağı harlı...
Zaimoğlu - Vasıtasız erdirici
Halit Özdüzen - Yozlaşan toplumlar
Mehmet Balcı - Yardımseverlik
Mehmet Balcı - Sitem
Ahmet Çelebi - Anladım
Kubilay Ertekin - Senirkent Faciası ha...
Halis Arlıoğlu - CHP’nin bu millete y...
Ahmet Değirmenci - Yangından artakalan
Ahmet Değirmenci - Özür
Ahmet Değirmenci - Otuz yıl
Murat Yaramaz - Özür
Murat Yaramaz - Kirli
Gözlemci - Hadiselere bakış
Cahit Ay - Muhasebe
Cahit Ay - Anlaşma teklifi
Cemal Karsavan - Ve çamaşır ipinde sa...
Heybet Akdoğan - Sekülerizm ve İslâm
Osman Akçay - Çocuklar oynasın
Bekir Oğuzbaşaran - Nev gazel
Yaşar Akyay - Çocuk, sevginin ürün...
İbrahim Durmaz - Çocuk ve kuş
İbrahim Durmaz - Çocuğum
Saltuk Buğra Bıçak - Temmuzda yaşamak zem...
Mustafa Kozlu - Gül kokusu
Esra Çakan - Zaman diriyken kıyme...
Uğur Utkan - Satuk Buğra Han efsa...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15946299
 Bugün : 3213
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 671243
 Bugün : 261
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 144
 125. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim