Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3931 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

GÜLCÜ DEDE
Hızır İrfan Önder

  Sayı: 66 - Ekim / Aralık 2010

Bizim mahallede bir dede vardı. Büyüklerimiz ona gülcü dede derlerdi. Onun işi gül yetiştirmekti. Ömrünü güllere adamıştı. Yüzü de gül gibiydi. Niçin olmasındı. O her zaman güler yüzlüydü. Saçları kırlaşmış fakat dökülmemişti… Küçük çocuklar ise onun yanaklarının tombul, kendisinin de oldukça şişman olması nedeniyle tonton dede derlerdi.

Bir gün onunla karşılaştım. Bana adımı sordu. “Yılmaz” dedim. Kaçıncı sınıfa gittiğimi sordu. “Sekizinci sınıf” dedim. “Bir gül ister misin yavrum?” dedi. .“Bilmem” dedim. O da“gül bakmak zordur; ona sevgini vereceksin; hiçbir ihtiyacını aksatmayacaksın ki gülün çok güzel açsın.” dedi ve ekledi: “Hem dokuz ay sonra en güzel gül yetiştirme yarışması var, güzel gül yetiştirirsen birincilik ödülünü alabilirsin.” dedi. Ben hemen “birincilik ödülü nedir?” diye sordum. “Çok güzel bir bilgisayar” dedi. Beni bir heyecan sardı. İçimden bu yarışmaya ben de katılmalıyım ve birinci olmalıyım dedim. Çünkü asgarî ücretle çalışan babamın bana bilgisayar alamayacağı apaçıktı…

Bizim mahallede durumu çok iyi olan bir tek Sertaçlar vardı. Çok kötü kalpliydi.  Herkese kötülük ederdi.   Baharın tam ortasındaydık. Sertaç her ilkbaharda olduğu gibi yaramazlığın zirvesindeydi: Çiçekleri eziyor, hayvanlara taş atıyor, küçükleri dövüyordu… Bu kötülükler onun için sanki bir oyundu. Ben gülümün açmasını merakla bekliyordum. Çok yakın zamanda ve güzel bir biçimde açması için de dua edip duruyordum... Sertaç benim gülümü gördü ve kıskandı. Onu kırmaya çalışınca dikenleri eline battı ve ağlayarak evinin yolunu tuttu. Oradakiler onun bu tutumuna gülüştüler... Ben gülümle ilgilenmeye devam ettim. Her türlü bakımını yaptım. Ve de yüreğimi verdim… Bunca çaba ve bekleyişin sonunda gülüm açtı. Heyecanla gülcü dedeye koşarak: “Açtı! Açtı! Gülüm açtı!” dedim. “Aferin! Gülüne iyi bakmışsın demek ki.” dedi. Ben de ona yarışmaya katılabilmem için yaptığı yardımlar için teşekkür ettim. Yarışmaya bir hafta vardı ve heyecanımı saklayamıyordum.  Belki benim de bir bilgisayarım olacaktı. Ve sonunda zaman geldi çattı. Yarışma günü erkenden kalkıp üstümü giydim. Kahvaltımı ettim ve yarışmaya alanına gittim. Yarışmada Sertaç da vardı. Yarışmayı bir şekilde kazanıp bana kötü bir son yaşatmak peşindeydi. Çünkü o birinci olursa benim bilgisayar hayalim suya düşecekti. Ben üzülecektim o sevinecekti…

Uzun süren bir değerlendirme sonunda jüri sonucu açıklamış birinci ben olmuştum. Ne kadar çok sevinmiştim… Artık benim de bir bilgisayarım olmuştu. Sevincim de boşuna değildi. Çünkü benim kazandığım ve benim olan ilk şeydi bu bilgisayar. Son nefesime kadar da bunu anımsayacağım. Öyle ki gülcü dede ölünce, tam bir yıl hayata küsmüştüm. Gülcü dede bir hayalimin gerçekleşmesine vesile olmuş; çalışmayı, sabırlı olmayı ve adam gibi sevmeyi öğretmişti. Gülcü dede şimdi kalbimin derinliklerinde yaşıyor…

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Dermansız dertlere salma ... - Sayı 122
Kasem olsun!... - Sayı 119
Beni kalbine göm... - Sayı 118
İnanmadın... - Sayı 117
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (123):
"Mülteci" meselesine bakış...

Son Eklenen Yorumlardan
 Çok teşekkür ederim Amin hepimize🤲🤲... Ayşenur

 Çok beğendim.Buna benzer yazılar çokça işlenmeli.... mahir

 mükemmel anlatım; af etmiş olsan da gönül kırıklığı çok acı veriyor. buna öneriniz , makaleniz olur ... dr. Elvira

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun

 Ne mutlu takva üzere yaşayabilene...Tebrik ederim, sade, anlaşılır ve sıkılmadan okunacak şekilde ka... Ömer Faruk Erkoyun


ACIYORUM

Millet, Meclis’i seçiyor...

Meclis, millet namına kanun yapıyor...

Anayasa Mahkemesi de bu kanunları bozabiliyor...

 

Şimdi söyleyin:

Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla mı milletin?

Hâkimiyet kayıtsız şartsız Anayasa Mahkemesi’nin mi?

Hâkimiyet kayıt ve şartla Anayasa Mahkemesi’nin mi?..

(Kardelen; 13; Mart 1997)

 

ACIYORUM

Bir takım kimselerin, yetkilerini aşarak, kanun dışı teşkilâtlar kurduğu ve kanun dışı faaliyetlerde bulunduğu artık kimsenin yok diyemeyeceği bir gerçek halinde ortaya çıktı.

Bunlar, başlangıçta en azından, kanunların kötülerle ve kötülükle mücadelede yetersiz kaldığını düşünüyor.

Böyle örgütlere karşı çıkanlar da, gizli ve kanun dışı teşkilât kurulacağına falan falan kanunlara ve filân filân mekanizmalara dayanarak şöyle şöyle mücadele mümkündür, demiyorlar...

 

Öyleyse...

Ya bu ülkede kanunlar ve işleyen mekanizma yetersizdir... Ya devleti idare edenler...

Bu işin (ya)sı, (ma)sı yok... Hem kanunlar ve işleyen mekanizma, hem idareciler yetersiz...

(Kardelen; 13; Mart 1997)
66
Yalnız ve başıboş değiliz
İranın neye ihtiyacı var?
Öz musikimizin piri: Mustafa Itrî Efendi
Tevhid yoksa huzur da yok
Gülerek günah işleyen ağlayarak cehennem


Ali Erdal - İranın neye ihtiyacı...
Kadir Bayrak - Fars irfanı var mıdı...
Necip Fazıl Kısakürek - Devletleşen şiilik
Ekrem Yılmaz - Bizden gibi görünen
Ekrem Yılmaz - Al beni
Dergi Editörü - Kaleme yemin
Site Editörü - Tevhid yoksa huzur d...
Necdet Uçak - Ömür
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
M. Nihat Malkoç - Öz musikimizin piri:...
M. Nihat Malkoç - Filistin için ne yap...
Hızır İrfan Önder - Dermansız dertlere s...
Nihat Kaçoğlu - Serçelerin sesi
Mehmet Balcı - Almanya
Ahmet Çelebi - Bilemem
İktibas - İşte Budur Humeynî D...
Muhsin Hamdi Alkış - Fars palavrası
Kubilay Ertekin - Eşek ve deve
Halis Arlıoğlu - Gülerek günah işleye...
Erdem Özçelik - Geçmişten Geleceğe
Remzi Kokargül - Çoban çeşmesi
Murat Yaramaz - Çapraz sorgu
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Sırt döndüğüm şiirle...
Mevlüt Yavuz - Umutsuz
Cemal Karsavan - Aşk uyanır sabaha
Bekir Oğuzbaşaran - Âhir zaman ümmetiyiz
Yaşar Akyay - Yalnız ve başıboş de...
Yaşar Akyay - Hayatın Kaynağından ...
Yaşar Erim - Camiler boşaldı
Cahit Can - Türk farkı
İbrahim Durmaz - Yunusca
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 14539659
 Bugün : 3018
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 629655
 Bugün : 70
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 159
 122. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 5
Son Güncelleme: 13 Eylül 2024
Künye | Abonelik | İletişim