Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     4123 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

GÜLCÜ DEDE
Hızır İrfan Önder

  Sayı: 66 - Ekim / Aralık 2010

Bizim mahallede bir dede vardı. Büyüklerimiz ona gülcü dede derlerdi. Onun işi gül yetiştirmekti. Ömrünü güllere adamıştı. Yüzü de gül gibiydi. Niçin olmasındı. O her zaman güler yüzlüydü. Saçları kırlaşmış fakat dökülmemişti… Küçük çocuklar ise onun yanaklarının tombul, kendisinin de oldukça şişman olması nedeniyle tonton dede derlerdi.

Bir gün onunla karşılaştım. Bana adımı sordu. “Yılmaz” dedim. Kaçıncı sınıfa gittiğimi sordu. “Sekizinci sınıf” dedim. “Bir gül ister misin yavrum?” dedi. .“Bilmem” dedim. O da“gül bakmak zordur; ona sevgini vereceksin; hiçbir ihtiyacını aksatmayacaksın ki gülün çok güzel açsın.” dedi ve ekledi: “Hem dokuz ay sonra en güzel gül yetiştirme yarışması var, güzel gül yetiştirirsen birincilik ödülünü alabilirsin.” dedi. Ben hemen “birincilik ödülü nedir?” diye sordum. “Çok güzel bir bilgisayar” dedi. Beni bir heyecan sardı. İçimden bu yarışmaya ben de katılmalıyım ve birinci olmalıyım dedim. Çünkü asgarî ücretle çalışan babamın bana bilgisayar alamayacağı apaçıktı…

Bizim mahallede durumu çok iyi olan bir tek Sertaçlar vardı. Çok kötü kalpliydi.  Herkese kötülük ederdi.   Baharın tam ortasındaydık. Sertaç her ilkbaharda olduğu gibi yaramazlığın zirvesindeydi: Çiçekleri eziyor, hayvanlara taş atıyor, küçükleri dövüyordu… Bu kötülükler onun için sanki bir oyundu. Ben gülümün açmasını merakla bekliyordum. Çok yakın zamanda ve güzel bir biçimde açması için de dua edip duruyordum... Sertaç benim gülümü gördü ve kıskandı. Onu kırmaya çalışınca dikenleri eline battı ve ağlayarak evinin yolunu tuttu. Oradakiler onun bu tutumuna gülüştüler... Ben gülümle ilgilenmeye devam ettim. Her türlü bakımını yaptım. Ve de yüreğimi verdim… Bunca çaba ve bekleyişin sonunda gülüm açtı. Heyecanla gülcü dedeye koşarak: “Açtı! Açtı! Gülüm açtı!” dedim. “Aferin! Gülüne iyi bakmışsın demek ki.” dedi. Ben de ona yarışmaya katılabilmem için yaptığı yardımlar için teşekkür ettim. Yarışmaya bir hafta vardı ve heyecanımı saklayamıyordum.  Belki benim de bir bilgisayarım olacaktı. Ve sonunda zaman geldi çattı. Yarışma günü erkenden kalkıp üstümü giydim. Kahvaltımı ettim ve yarışmaya alanına gittim. Yarışmada Sertaç da vardı. Yarışmayı bir şekilde kazanıp bana kötü bir son yaşatmak peşindeydi. Çünkü o birinci olursa benim bilgisayar hayalim suya düşecekti. Ben üzülecektim o sevinecekti…

Uzun süren bir değerlendirme sonunda jüri sonucu açıklamış birinci ben olmuştum. Ne kadar çok sevinmiştim… Artık benim de bir bilgisayarım olmuştu. Sevincim de boşuna değildi. Çünkü benim kazandığım ve benim olan ilk şeydi bu bilgisayar. Son nefesime kadar da bunu anımsayacağım. Öyle ki gülcü dede ölünce, tam bir yıl hayata küsmüştüm. Gülcü dede bir hayalimin gerçekleşmesine vesile olmuş; çalışmayı, sabırlı olmayı ve adam gibi sevmeyi öğretmişti. Gülcü dede şimdi kalbimin derinliklerinde yaşıyor…

Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gurbetin ocağı harlıdır... - Sayı 125
Bir anne arıyorum acıları... - Sayı 124
İstemem... - Sayı 123
Dermansız dertlere salma ... - Sayı 122
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Öğretmen ve öğrenciye “okul sigortası” hakkı verilmiş. Pek yerinde, artık disiplinsizlik yüzünden okutmak da, okumak da “risk unsuru” taşır oldu. 
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16364080
 Bugün : 6279
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 698834
 Bugün : 1533
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1708
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim