Hayata ilişkin öğütler Hızır İrfan Önder Sayı:
69 - Temmuz / Eylül 2011
Ahmakla arkadaşlık etme. İyilik yapayım derken zararı dokunur.
Allah'a itâat eden, büyük zâtların sözlerine dikkat eder. Çünkü onlara Allah tarafından gerçekler tecellî eder ve onu konuşurlar.
Amellerin efdali farzları yapıp haramlardan kaçınmak ve Allah katında sâdık niyetdir.
Çok gülenin heybeti azalır. Şaka yapan eğlenceye alınır. Bir şeyi çok yapan onunla tanınır. Çok konuşan çok yanılır. Hayâsı azalır. Hayâsı azalan şüphelilerden az kaçınır. Şüpheli şeylerden az kaçınanın kalbi ölür.
Allahü teâlâ başkasına acımayana acımaz, affetmeyeni affetmez, özür kabûl etmeyenin özrünü kabûl etmez.
Hesâba çekilmeden önce kendinizi hesâba çekin. Amelleriniz tartılmadan önce tartınız.
İnsanların en câhili, âhıretini başkasının dünyâsı için satandır.
İstiğfâr, her derde devâdır.
İyilik kolay, güler yüz ve yumuşak söz bunu temin eder.
Şiddet göstermeksizin kuvvetli, zayıflık göstermeksizin yumuşak ol.
Tövbe edenlerle oturun, onların kalbleri yumuşak olur.
Tövbeden maksat, günahı bilip yapmamaktır. Amel-i sâlihte bulunmaktan maksat, kendini beğenmemektir. Şükürden maksat, aczini itiraf edip kulluğu bilmektir.
(Hazreti Ömer-ül-Fârûk)
Cehennem ateşinden korunmak isteyen, mü'minlere karşı çok merhametli ve ince kalbli davransın!
Kişinin kelâmı, aklının beyânı, fazîletinin tercümânıdır.
Müslümanlardan hiçbiri diğerini hakir görmesin! Zîrâ müslümanların küçüğü, Allah yanında büyüktür.
Ömrünü faydasız boş şeylerle geçiren, tarlaya tohum ekme vaktini kaçırmış olur. Vaktinde tohum ekmeyen ise, hasat zamanında pişman olur.
Takvâ, akıllıca yapılan işlerin en güzeli. Hakka âsîlik, ahmakça işlerin en çirkini. Verilen emâneti yerine getirmek, en üstün doğruluk. Hıyânet olarak da en önde yalan gelir.
(Hazreti Ebû Bekr-i Sıddîk)
Allahü teâlâya yemîn ederim ki, su kiri giderdiği gibi, beş vakit namaz da günahları giderir.
İnsanlardan gelen sıkıntılara sabretmeyen, onlara karşılık vermeyi terk etmeyen kimse sabırlı sayılmaz
(Kâb'ül-Ahbâr)
Allahü teâlâyı görür gibi ibâdet ediniz. Kendinizi ölmüş biliniz, iyilik zâyi olmaz, günâh unutulmaz.
Bir âlim ilmiyle amel etmedikçe, âlim sayılmaz
(Hazreti Ebüdderdâ)
Çok gülmek, heybeti, çok şaka, vakar ve şahsiyeti giderir. İnsan ne ile berâberse, onunla bilinir. Meselâ, çok güler ve şaka yaparsa, hafif olarak bilinir.
(Ahnef (Dahhâk) bin Kays)
Dört şeyin dışı fazîlet, içi farz: Sâlihlerle düşüp kalkmak fazîlet, onlara uymak farz, Kur'ân-ı Kerîm okumak fazîlet, onunla amel farz, kabir ziyâreti fazîlet, kabir için hazırlanmak farz, hasta ziyâreti fazîlet, vasıyyetini almak farzdır.
Dünyâ için üzülmek kalbe zulmet, âhıret için üzülmek ise kalbe nurdur.
İbâdetin tadını dört şeyde buldum: Allah'ın farz kıldıklarını yapmada, yasaklarından sakınmada, Allah'tan sevap bekleyerek emr-i ma'rûf yapmada ve Allah'ın gadabından kaçınarak nehy-i münker etmede.
On şey zâyi olmuştur: Suâl sorulmayan âlim, amel edilmeyen ilim, kabûl edilmeyen doğru görüş, kullanılmayan silâh, namaz kılınmayan mescid, okunmayan Mushaf, infâk edilmeyen mal, binilmeyen vâsıta, dünyâyı isteyenin içindeki zühd ilmi, içindeki âhıret yolculuğu için azık edinilmeyen uzun ömür.
(Hazreti Osman-ı Zinnûreyn)
Eğer gönüller ma'nevî pisliklerden temiz olsaydı, Kur'ân-ı Kerîm’in zevkine doymazlardı.
(Hüzeyfet'übnü Yemân Hazretleri)
En garib ve en çok muhtaç olduğun gün, kabre konduğun gündür.
Malının iki ortağı: Semâvî âfetler ve vârisler. Şu hâlde eğer malından nasîbi en az olan kimse olmak istemiyorsan ve buna gücün yetiyorsa, Allahü teâlânın yolunda sarf et.
Yalnızlık, kötü arkadaşla bulunmaktan iyidir. İyi arkadaşla berâber olmak da yalnızlıktan iyidir.
(Hazreti Ebû Zer Gıfârî)
Hikmet ondur, dokuzu sükût, biri de az konuşmaktır.
İnsanın mâhiyeti arkadaşından anlaşılır.
Kendinden üsttekine hased, aşağıdakine tahakküm eden ehl-i ilim sayılmaz.
(Abdullah bin Ömer)
Her fenâlıktan uzak kalmanın yolu, dili tutmaktır.
İnsanın yaşlanıp Rabbini bildikten sonra ölmesi, küçükken ölüp, hesapsız Cennete girmesinden hayırlıdır.
İyilik bilmez birisi de olsa, iyilik yap! Zîrâ o, mukâbilinde teşekkür edene yapılan iyilikten mîzânda daha ağır basar.
Kişi, dili altında saklıdır. Konuşturunuz kıymetinden neler kaybettiğini anlarsınız.
Hayırlılarınız, günahına gerçekten çok tövbe edenlerdir.
Tevâzunun başı, bir müslüman ile yolda karşılaşırsan, ilk önce selâmı senin vermen, bir mecliste en geride oturmaya râzı olman ve şöhretten uzak durmandır
(Hazreti Aliyyül Mürtezâ)
Herkesi memnun etmek mümkün, hasetçiyi memnun etmek zor. Çünkü o, ancak haset ettiği şeyin yok olması ile memnun kalır.
(Muâviye bin Ebî Süfyân)
Kardeşlik çok incedir. Korumazsan zarar gelebilir. Kızgınlığında kendine sâhip olarak onu koru ki, sana haksızlık eden, senden özür dilesin. Olanla yetin. Fazlasını arama. Arkadaşının kusuruna bakma.
(Ahnef -Dahhâk- bin Kays Hazretleri)
Kıyâmet günü Allahü teâlânın huzûrunda kıymetli olanlar, vera' ve zühd sâhibidirler.
Kıyâmet günü kul Allahü teâlânın huzûruna getirildiğinde, cenâb-ı Hak ona Ey kulum, sen benim için dostlarımı sevdin mi, ben de seni seveyim buyuracak.
(Ebû Hüreyre)
Kişi için vakar, en güzel süslerdendir. (Ebû İdrîs Havlânî)
Ölümü çok hatırlayan, taşkınlıktan ve hasedden kurtulur.
(Hazreti Ebüdderdâ)
Şerefli ve asil kimse, sözünde durur. Akıllı, yalan söylemez. Mü’min gıybet etmez.
(Ahnef -Dahhâk- bin Kays Hazretleri)
Sünnetinden sapma. Aklına ve hünerine az güven!
(Mevlâna)
Yoldaşı haset olanın hâldeşi ateş olur!..
Ümit hayat iksiridir. Ümidini kaybeden her şeyini kaybedebilir! (Hızır İrfan Önder)
|