Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     3447 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Fikir kahramanına ihtiyaç
Dergi Editörü

  Sayı: 91 - Ocak / Mart 2017

“Türk fikir hayatında en büyük felâket, hem iman hem küfür cephesinde, dünyayı topyekûn nazar çerçevesi içine alabilecek bir (stratosfer)e yükselememek, nefs ve kâinat muhasebe ve murakabesine yanaşamamak yüzünden olmuştur. (…)

Bugün, Doğuya karşı Batı tasâllutunun binbir âletli hokkabazlığını, Hazret-i Musa’nın elindeki asâ nasıl ejderha olup sihirbazların ipten yılanlarını yuttuysa öylece iptal edecek fikrî bir keramet gücüne ihtiyaç vardır. Yani İmam-ı Gazâlî’nin derinliğine gücünü, genişliğine ve bütün yeryüzünün bütün meseleleri ve marifetleriyle karşılayıcı kudrette bir kahramana ihtiyaç…

Dâva bu kadar çetin, şerefi de o nispette büyük; ve ithal malı ezberleme ideolocya tekerlemelerinden o kadar uzak…” (Necip Fazıl, İdeolocya Örgüsü, Ocak Kızıştı!)

En büyük devletimiz henüz beylikken, fetih stratejisini batı istikametine yönelten Osman Gazi ve onun soyundan gelenler muhakkak ki aksiyoncu oldukları kadar hakka uygun, doğru fikir sahibiydiler. Bağlı oldukları imân, gönüllerindeki fetih aşkıyla buluşmuş ve büyük medeniyetimiz bu sağlam temeller üzerine inşa edilmişti. Nitekim o da büyük Türk hakanı Timur, Ankara Savaşı’nda genç devletimizi sarsmış ama sağlam temelleri sayesinde devletimiz ayakta kalmıştı.

Peygamber övgüsüne mazhar Fatih’in, hele hele Yavuz’un aksiyonu ise tamamen bağlı olunan ruh köküne mutabıktı ve her ikisi de stratejik deha örnekleriydi. İki büyük dehayı, büyük komutan, büyük lider kabulüyle tarih ilminin sınırları içine sıkıştırmak, fikirdeki kahramanlıklarına uzak kalmışlığımızın bugün bile farkında olmadan, onları anlayamamak ne acı…

Kanunî’den sonra dönem dönem aksiyon yanı ağır basan padişahlar geldiyse de fikrî yönden zayıf mizacımız gereği Fatih ve Yavuz misali bir liderimiz olmadı, olamadı. Bir orkestra ahenginde idare edilmesi gereken devlet, 2. Abdülhamid Han’a kadar aradığı şefi bulamadı. Ulu Hakan, tahta oturduğunda orkestranın hemen hemen bütün telli, nefesli sazları dağılmış, elde kalanlar ise farklı notalar basmaktaydı. Bütün şartların topyekûn bir yok oluşun bestesini çaldığı zamanında, Ulu Hakan, ruh köküne bağlılığı ve üstün fikir sayesinde devletini ayakta tuttu. Bu cümleyi, kendisinden çok değil on sene sonra devletinin yıkılması sebebiyle klişe ve tarafgirlik kabul edenler, eğer fikir namusu taşıyorlarsa kendisinden sonra kurulacak yeni devletin temellerini de onun attığını kabul etmek mecburiyetindedirler. Türk milletinin, halen içinden çıkan, geleceğe dair umut beslediği devlet adamlarını, Fatih’in, Yavuz’un yaptıkları ortadayken, onunla özdeşleştirmesinin bir izahı olmalı.

Son zamanlarda özellikle bizim mahallede, muhafazakâr camiada Abdülhamid Han’a dair bir şeyler söylemek moda haline geldi. Allah’ın helâl nimetlerinin her birinin ayrı bir özellik ihtiva etmesi ve her birinin vücuda fayda sağlaması gibi Ulu Hakan hakkında yazılan, söylenenler de mutlaka milletin hissettiği bir ihtiyaca cevap veriyor.

Kardelen olarak biz, Ulu Hakan’da “fikir kahramanına” olan ihtiyacımızın, devlet reisindeki yansımasını gördük. Onu böyle anladık ve bu şekilde anlatmaya gayret ettik.

Ulu Hakan’ın Bilecik ve çevresine gösterdiği yakın alâka, sayfalarımızda geniş yer buldu. Kuruluşun vuku bulduğu topraklara ve bu toprakların insanına ilgisinde nefsimize pay çıkarmak küçüklüğüne düşmeden, onun köklerine bağlılığını ve fikre verdiği değeri gördük. Ertuğrulgazi’nin, Şeyh Edebâli’nin, Dursun Fakih’in torunlarının da onun şahsında uğruna canlarını feda edecekleri devlet adamını gördüğü gibi…

“Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır” diyen Üstad Necip Fazıl, onu en iyi anlayanlardandı. 

Üstad’a dair hatıra, yazı, çizi her türlü fikir verimine sayfalarımızın açık olduğunu belirtelim ve bir sonraki sayımızda da fikir kahramanımız Üstad’ı ele alacağımızı duyurarak sohbetimizi sonlandıralım. 

İyi okumalar…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Ben kazandım, biz kazanac... - Sayı 126
Annesi gül koklasa ağzı g... - Sayı 125
İddiamıza arşivimiz delil... - Sayı 124
Hicret şuuru... - Sayı 123
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (127):
Sünnete uygun beslenme...

Son Eklenen Yorumlardan
 Bugün 18.11.2025Konu nedir? ...

 Deprem kuşağında yer alan ülkemizde: çok katlı yapılar yerine, tek katlı bahçeli evlerde yaşamak asl... yusuf

 Muazzam bir çalışma olmuş,tebrik ediyorum.... Ahmet Durmuş

 yukarıdaki hikayeyi ve eklemeleri yazan kişi biraz zorlamayla günün modasına uymuş işi dış güçlere a... HALİL KÖSE

 test"... test


Kalem, İlahi Kelam’ın yazılmasına ve yayılmasına, yani insanın iki dünyasının da saadetle olmasına vasıta oluyor.
Kalem, insanın iki dünyasını da mahveden bâtıl fikirlerin yazılmasına ve yayılmasına alet edilebiliyor…
Kalemle kazığın şekil olarak birbirine benzemesini bir inceliğe işaret olarak göremez misiniz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Büyük camgözlerle yüzen karahindiba
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Ehl-i gönül
Nesl-i muazzez
Nereye kadar?
Gelecek sayı (127) konusu


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16357230
 Bugün : 4127
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 697140
 Bugün : 1547
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 587
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 6
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim