Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2886 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Tasavvuf
Er Tuğrul

  Sayı: 95 -

Bu sayının konusunun, tasavvuf olacağını ilk öğrendiğimde, bu konu hakkında çok şey yazabilirim diye düşünüyordum. Yazıya Tasavvuf kelimesinin terim mânâsından başlayıp, İslâm literatüründe ne anlamlara geldiğinden bahseder, günümüze bakan yönünden dem vurur, birkaç da Allah dostlarından örnek yazarsam, tamam olur diye düşünüyordum.

Tasavvuf, tarikat, derviş, mürşit, seyr-i sülûk, vahdet-i vücût... Aslında bahsedilecek ne çok şey var değil mi? Hem gizemli, hem sırlar âlemine açılan bir kapı... Kimi kızar, kimi anlamaz, kimi cevap arar sorusuna, kimi tartar sözlerimi, kimi yargılar, kimi de...

Birisi aşk yoludur der tasavvufa, diğeri yokluk. Bâzısı vuslat der, bâzısı ayrılık. Kimisi Kur’ân ve Sünnete sarılır, kimi oldum der namazı bırakır. Kimi, dîni peygamberce yaşamak der, kimide Dede Ömer Rûşenî gibi “Tasavvuf yâr olup, bâr olmamaktır. Gül-i gülzâr olup, hâr olmamaktır.” (bâr: yük, hâr: diken) der.

Kim ne derse desin, tasavvuf, İslâm’ın özü de değil, gayrisi de değildir. Özü değil, çünkü öz Kur’ân ve Sünnettir. Gayri de değil, çünkü Kur’ân ve Sünnetten alır uygulamalarını. Bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da, kimi küfür diyecek, kimi şirk, kimi yobaz diyecek, kimi hâin, kimi irâdelerini teslim etmişler diyecek, kimi gayriyi günahkâr görecek, kendini fenâ makamlarında sanarak. Böyle bir konuda, yazı yazmak harcım mıdır, diye düşündüm.

O zaman söze, “gâlu belâdan” başlamak lâzım. Nedir “gâlu belâ”? Allah-u Teâla’nın tüm insanları elest bezminde hâlk edip “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna hep bir ağızdan verdiğimiz cevap, söz, ahitleşme... Her secdede bu ahitnâmeye yeni bir imza... “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle mutmain olur” âyetini okumak değil, bilmek değil, anlamak değil, belki hissetmek, tatmak, yaşamak, tam mânasıyla zikir ile mutmain olmak... “İnananlar, ancak o kimselerdir ki Allah’ın adı anıldığı zaman yürekleri titrer (ürperir)” (Enfal, 2), sırrına mazhâr olmak... Peki, mutmain olmadan titreyip sarsılmak mı gerek, yoksa mutmain olduktan sonra mı titrer yürek?..

Günümüz bilim adamlarının teoride, “zamânın bükülmesi” dedikleri şeyi, miraçla mûcizeleştirmek, Mârifetnâme'de gezegenler arası mesafe olarak yazmak. Mesnevî'de, fani âlemi zaman giydirilmiş varlık, varlığı ise kün (ol) fotoğraflarının (emrinin) belli frekansta ardı ardına akıtılması... Kerâmetin zaman skalasından çıkmak olduğunu düşünmek, Resûlüllah Aleyhi-s Selâm'ı rüyada görmenin âvâmın avuntusu olduğunu söyleyen, Kaside-i Bürde yazarı ile birlikte Huzur’da kanlı canlı yaşamak...

Her ne kelâm edilse ve yaşansa, en nihâyet “Ben insi ve cinni ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” emr-i mûcibince hayatı yaşamak ve en yüksek makâmın kulluk olduğunu idrak etmek, “Seyr-i Sûluk'un bir cihetiyle başa dönmek, tarikin (yolun) şeriata, Şeriat-ı Ahmediye'ye olduğunu tecrübe etmektir tasavvuf. Tarîkat, şeriata hizmet ediyorsa, has da âvâma hizmet ediyor demektir. Kişi hizmet ettiğinin efendisidir ve hizmette izzet vardır. Onun için “Pirim himmet, evlâdım hizmet” demişler.

O zaman tasavvuf nedir, diye soracak olursan; elcevap mekteptir, nefs terbiyesi yapılan. Peki bu neye benzer? Cihada (hakîki mücâhit nefsine karşı cihâd açan kimsedir. “Tirmizi, Cihat, 2”). Nefis neye derler? İnsanın dünya yolculuğundaki bineği. Peki cihat nedir? Düşmanı sulha veya İslâm'a getirinceye kadar verilen mücadele... Müslüman kime derler? Amentüden sonra “Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir”.  El netice tasavvuf, nefsi îmana getirip, diğer insanları, onu terbiye ederek, şerrinden koruma eğitimidir.

Tasavvuf bir mektep ve bir eğitim ise, mürebbisiz yani müderrissiz olmasa gerektir. Erenler, “usulsüz vusûl olmaz” derler. Usûl kimdendir? Peygamberdendir. (Andolsun ki Allah'ı(n rızasını) ve âhiret gününü(n saadetini) umanlar ve Allah'ı çokça ananlar için Allah'ın Resûlü'nde, sizin için, pek güzel örnekler vardır. Ahzab, 21). Vusûl kimedir? İlâhi ente maksûdî ve rızâke matlûbî (Allah'ım benim maksadım sensin ve ben sadece Sen'in rızanı istiyorum) duasını kabul edecek makama. Son olarak, pir ne olsa gerektir? Kur'ân ve Sünnetten kıl kadar ayrılmayan, usûlü ve vusûlü bilendir. (Tıp fakültesini bitirmiş bile olsa, cerrâhi bölümünde ihtisas yapmamış, hattâ tecrübeli cerrahların yanında ameliyata girmemiş birinin masasına yatıp, ameliyat olur mu insan veya tecrübeli bir uzmanın ameliyatına mecbur olan hastanın, ona teslim olmaması düşünülebilir mi?) 

Bu sözlerimde isabet ettirsin beni Rabbim... Hepinizi Hakka emanet ediyorum.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Kutlu kıyam... - Sayı 96
Kudüs nereden başlar, ner... - Sayı 96
Tasavvuf... - Sayı 95
Eşek arısı ve kemâlat... - Sayı 94
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (124):
Diyarbakır anneleri...

Son Eklenen Yorumlardan
 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Süleyman Abdulla. Müasir Azərbaycan poeziyasinin ən görkəmli nümayəndəl... Hikmet

 yüreğine kalemine sağlık hayırlı ve bol okurları olsun.🤍✒️...


Emanet gazete isteyen, “bakabilir miyim?” diyor; “okuyabilir miyim” değil… Demek okunması gereken gazeteler, bakılır duruma düşmüş; yani albüm olmuş… Hem de (görmeyen gözlere yazıklar olsun) “fuhş albümü”…
Ortada bir basın olmadığına göre, neyin krizinden söz ediyorlar?..
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Kudret-i ilahi
Ürəyimin Əsdiyi
Yaşanan pişmanlık
Her şey apaçık
Suriye Türkmenlerinin dilinden
Oğulcan


Ali Erdal - Her şey apaçık
Kadir Bayrak - Nerelisin
Necip Fazıl Kısakürek - Doğuda buhran
Ekrem Yılmaz - Göç mü hicret mi
Ekrem Yılmaz - Zerre
Fatma Pekşen - Mustafa
Dergi Editörü - Hicret şuuru
Site Editörü - Zor sınavımız mültec...
Necdet Uçak - Yüreğim benim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (124) k...
Kardelen Dergisi - Kalem erbabına...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Gittikçe azalıyoruz
M. Nihat Malkoç - Suriye Türkmenlerini...
Hızır İrfan Önder - İstemem
Berna Pak - Gelecek(siz) çocuk
Ayhan Aslan - Dilenci
Mehmet Balcı - Sevda
Mehmet Balcı - Tükür
Ahmet Çelebi - Kaçıncı bahar
Av. Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Halis Arlıoğlu - Gaflet, dalalet ve h...
Murat Yaramaz - Pusula
Murat Yaramaz - Soğuk
Gözlemci - Olayların düşündürdü...
Mahmut Topbaşlı - Asırlık mertebe
Suleyman Abdulla - Ürəyimin Ə...
Cemal Karsavan - Hasrete zincir mi da...
Emine Öztürk - Bismillah
Osman Akçay - Gibi
Bekir Oğuzbaşaran - Türküleri seviyorum
Yaşar Akyay - Yaşanan pişmanlık
Yaşar Erim - Firavun düzeni devam...
Cahit Can - Bu insanlar
İbrahim Durmaz - Kar
Sevdagül Aykar Yıldız - Oğulcan
Mehmet Emin Armağan - Kudret-i ilahi
Saltuk Buğra Bıçak - Sarı yapraklar dökül...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15271048
 Bugün : 1135
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 646660
 Bugün : 97
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 129
 123. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 7
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim