Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2223 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Son ve tek kıvılcım
Dergi Editörü

  Sayı: 98 -

Kardelen, bu sayıdan itibaren 7,50 lira. Kâğıt fiyatlarının fahiş oranda yükseldiği bir dönemde mecburî bir artış.

Az sonra söyleyeceklerim, şikâyet değil durumun tespiti. Çok uzun yıllardan beri derginiz 5 liraydı. Yazı, çizi her türlü fikir veriminin telifsiz yayınlandığı, dizgisinin, kapaklarının, il içi dağıtımının gönüllülük esasına dayalı olarak ücretsiz veya çok cüz’î rakamlarla yapıldığı Kardelen’de, sadece baskı ve il dışı dağıtımının bile derginin üzerinde yazan ederinin çok üzerinde maliyetleri bulunduğunu belirtelim.

Ama esas problem bu değil. Asıl, derdiyle dertlendiğimiz milletimizin, bütün insanlığın hali üzüyor, bizi. Okumuyoruz, okuyamıyoruz, okutmuyorlar. Hal böyle olunca tefekkür etmiyoruz, edemiyoruz. Yaradılış gayemizin uzağında, sınırlarını bizim çizmediğimiz bir hayal ve hiçlik dünyasında ömür tüketiyoruz. Gazete, kitap, dergi yani fikir, her geçen gün bizden uzaklaşıyor. Fiyat artışı bahane. Dün okumadık ki bugün bahane üretelim. Nasreddin Hoca’nın “ben senin gençliğini de bilirim” kerameti aynıyla tecelli ediyor.

Hem dünyada, hem ülkemizde koca koca gazeteler basılı halinden vazgeçiyor. Durumu kurtarmak adına şimdilik internet sayfalarını yayında tutuyorlar. Gökteki yıldızlar kadar yalnız birkaç düşünen adamın bir araya gelip kurduğu dergiler, son sayılarıyla yayın hayatına veda ediyor. Bugünden sonra kendi imkânlarıyla kitap bastırmak ancak Don Kişotluk bir cesaret. Sayfalarımızda okuyacaksınız, az okunan gazetelerin, hiç okunmayan yazarları medyanın ölümünü ilân ediyor.

Varsa yoksa sanal âlem. Onlarca sosyal medya kuruluşu, Allah’ın “oku” emrine muhatap insanlığı geri dönüşü olmayan acı bir sona sürüklüyor. Cep telefonları, uzun bir zamandır en yaşlımızdan en küçüğümüze hepimizin hayatının vazgeçilmezi oluverdi. Dünyaya gözünü yeni açan bebeklerin, hayata dair ilk tepkisinin cep telefonunun ekranını kaydırma hareketi olması bütün anne babaların dikkatinden kaçmıyor.

Bu mevzuda söylenecek, yazılacak çok şey var. Ama zaten bu yazıyı okuma zahmetinde bulunan ne demek istediğimi fazlasıyla anlıyor. Okumayan için de Allah’ın yardımını ümit etmekten başka elden ne gelir.

Yukarıda da söyledim, durum tespiti yapıyoruz. Halimize üzülüyoruz ama halimizden şikâyetçi değiliz. Bağlı olduğumuz imanın bize ayakta kalma mükellefiyeti yüklediğine ve bizi anlayacak düşünen adamların hâlâ ve her şeye rağmen var olduğuna inanıyoruz.

Kardelen ve emsalleri, internet aracılığıyla estirilen sam yelinin çöle döndürdüğü kültür dünyamızın son vahaları. Fırtınalı denizlerin fındıkkabuğu gibi salladığı gemilerin, sığınılacak son limanları. Ve dua yerine geçmesi ümidiyle, rahmetli Üstad’ın benzetişiyle “Arsadaki odun yığının gizli bir köşesinde tek bir kıvılcım noktasıyız biz!”…

“… arsadaki odun yığının gizli bir köşesinde tek bir kıvılcım noktasıyız biz! Odunların üstüne yıllar ve asırlardır, yağmadık yağmur, düşmedik kar kalmadı. Onları küf basmış, pas yutmuş, rutubet bürümüş; üstelik Garp dünyasının bütün kanalizasyonları bu odunların üzerine akmıştır.

İşte, arsadaki böyle bir odun yığınının gizli bir köşesinde tek bir kıvılcım noktasıyız biz! Kim bilir hangi muazzez velinin mangalından sıçradık, hangi mübarek mü’minin fenerinden damladık, hangi muhterem mustaribin sigarasından düştük de; bu, süngerlerden daha ıslak ve çöp tenekelerinden daha kirli odun yığınının bir köşesinde karargâh kurduk.

Bu odun yığını, uzaklarda, çok uzaklarda, ormanı temsil eden ve her gün bir ağacı daha köklerinden koparılıp mahut arsadaki yığına atılan münezzeh Türk milletinin içinde menhus bir zümredir; ve işte biz, böyle bir odun yığınının gizli bir köşesinde, tek bir kıvılcım noktasıyız.

Dâva, bu odun yığınını, büyük ve ebedî oluş hummasıyla çatır çatır yakmak, onun alevleriyle güneşi soldurmak; ve üzerinde, kir, pas, küf, rutubet ne varsa, hepsini birden buhara çevirmek…”

Allah, kabul etmeyeceği duayı ettirmez.

İnanıyoruz…

İyi okumalar…


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
İddiamıza arşivimiz delil... - Sayı 124
Hicret şuuru... - Sayı 123
Kaleme yemin... - Sayı 122
Çare... - Sayı 121
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (125):
Çocuk; insanlık zincirinin ebediyet halkası...

Son Eklenen Yorumlardan
 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Merhaba. Mən n Azərbaycandan yazıçı Gülər Natiq İsaq ✍️ Bu şeiri çox b&#... Guler

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer

 Altıntaş Hanımefendinin Ey Güzel şarkısının akorlarını çıkarmak üzere sözlerini aradım ve ne mutlu b... Zafer


Kim demiş okumuyoruz diye?
*Sevmediklerimizin, televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında canına okuyoruz!
*Trafik kazalarında ölenler ve PKK canilerinin katlettikleri için rahmet okuyoruz!
*Törenlerde nutuk okuyoruz!
*Kim ne derse desin, bildiğimizi okuyoruz.
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Ana baş tacı olmalıdır
Dervişan bohçası III
Annelerin zaferi
Hayatın merkezi anneler
İddiamıza arşivimiz delildir


Ali Erdal - Annelerin zaferi
Ali Erdal - Yolculuk
Ali Erdal - Kardelen’in 35. topl...
Kadir Bayrak - Anneme...
Bedran Yoldaş - Kelimelerin dansı aş...
Ekrem Yılmaz - Ana güç
Ekrem Yılmaz - Esip geçen ömürmüş
Ekrem Yılmaz - Aşk ile
Dergi Editörü - İddiamıza arşivimiz ...
Site Editörü - Hayatın merkezi anne...
Necip Fazıl - Şiirlerim ve şairliğ...
Necdet Uçak - Deme
Necdet Uçak - İster ağla istersen ...
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Mustafa Büyükgüner - Gazzeye ağıt
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
M. Nihat Malkoç - Analar baş tacımızdı...
M. Nihat Malkoç - En sıcak sözcüktür a...
Hızır İrfan Önder - Bir anne arıyorum ac...
Ayhan Aslan - Toprak
Ayhan Aslan - Vuslat
Olgun Albayrak - Aşkın tarihi
Mehmet Balcı - Trabzon’dan üç portr...
Mehmet Balcı - Bizdedir
Mehmet Balcı - Ağıt
Hasan Tülüceoğlu - Göbeklitepe’de Hz. İ...
Ahmet Çelebi - Efendim
Kubilay Ertekin - Putlar ve putperestl...
Halis Arlıoğlu - Şaşırmadık
Murat Yaramaz - Anne duası
Gözlemci - Hadiselere bakış
Muammer Zeki Aygur - Hani nerede
İsmail Güçtaş - Demokrasi
İsmail Güçtaş - Örümcek ağı
Cemal Karsavan - Mutluluğumsun her za...
Heybet Akdoğan - Bu kaybedişler bizi ...
Ayşe Yaz - Sivil itaatsizlik
Servane DAĞTUMAS - Modern Azerbaycan ed...
Yaşar Akyay - Ana baş tacı olmalıd...
İbrahim Durmaz - Annem
İbrahim Durmaz - Anne
Turgut Yörükoğlu - Dervişan bohçası III
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15721640
 Bugün : 4770
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 656540
 Bugün : 453
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 1079
 124. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim