Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 35 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     2256 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Doksan dokuzun bereketi ile
Site Editörü

  Sayı: 99 -

Dostoyevski, yeraltından “gerçek, hastalıktır” diye seslendiğinde “gerçek” ile mutlak bir şuuru mu kastediyordu acaba? Belki de “gerçek” kelimesini hakikat olarak çevirmek lazımdı. Ama ya hastalık… Hakikatin sınırlarına yaklaştığı yerden hakikat ona hastalık gibi mi gözüktü dersiniz?

Hastalık, ilgili varlığın normalde içinde olmaması gereken bir durumda olduğunu gösterir. Ateşimiz normal koşullarda otuz yedi derece olmalıdır, bunun altında veya üstünde olduğunda ise normalin dışına çıkmış oluruz, hastayızdır. Normal durumda belirli bir uzaklık ve yakınlıktaki varlıkları görebilmemiz, belirli bir frekans aralığını duymamız beklenir, bu sınırların dışındaysak yani normalin aksi bir durum varsa hastayızdır. Hatta normalden çok daha iyi görüp, duyuyorsak da bir gariplik vardır.

Dostoyevski, “mutlak şuur” veya “tam bir bilinç” için de aynı şeyi mi demek istedi acaba? Zaten cümlesinin devamında az bir bilinç normal bir insana yeter diyor. “Ye aşı, yat aşağı” sözünün Dostoyevskicesi...

Sayı konumuz olan Esmaü’l Hüsna üzerine biraz tefekkür edince (elbette bir Varlığın isimlerini düşünüyorsak o isimlerin işaret ettiği kendisini de düşünmemiz çok olağandır) O’nun “her şeyin mutlak olanı” olduğunu idrak etmenin kıyısında dolaştım durdum. Aklıma sürekli, her şeyin Mutlak olanı O ise Varlık’ın da mutlak olanı O değil midir, sorusu geldi.

Efendimiz’in izini takip edenler için bu mesele “hastalık” olmamış. “Görelim Mevlâ neyler, neylerse güzel eyler”, demişler. “Muhammed’den göründü kendi bizzat” demişler, Efendimiz’i takip etmişler. Kendi varlıklarından geçmişler, hakikatin tek olduğunu söylemişler, “İster isen bulasın cananı sen/Gayre bakma sende iste sende bul” diye bu tekliğe işaret etmişler.

Bizim gibi nâkıslar için de tek yol Efendimiz’in izinden gidenlerin izinden gitmek olsa gerek. Allah istikamet üzere kılsın bizleri.

Kardelen istişare toplantımızda doksan dokuzuncu sayımız için “doksan dokuzuncu sayıdan hareketle konumuz Esmaü’l Hüsnâ olsun” teklifini ilk duyduğumda ben de dergi editörümüzün söylediği gibi “bu konuda ne söyleyebiliriz ki” diye geçirdim içimden. Editör ne söyler, röportaj yapmak istesen kiminle neyi konuşabilirsin, esmaların anlamını bilmek isteyen heryerden bulabilir, gibi düşünceler aklımda sıraya dizilmişti.

Ancak böyle olmadı. Bu konu verimli bir tefekkür alanı açtı bizlere… Güzel yazılar çıktı ortaya. Röportajımızı, alanında söz sahibi bir âlim olan Ebubekir Sifil Hocamızla yapmak nasip oldu. Hepsi, O’nun isimlerinin bereketi ile olsa gerek.

Allah güzeldir, güzeli sever. O güzelliğe lâyık olmak haddimiz değil ancak inşallah bir nebze olsun yaklaştığımız bir sayı olmuştur.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Vekâlet savaşları... - Sayı 126
Çocuklar bizim geleceğimi... - Sayı 125
Hayatın merkezi anneler... - Sayı 124
Zor sınavımız mülteci mes... - Sayı 123
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 test"... test

 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


Cinayet, hırsızlık, fuhuş, içki, kumar ve uyuşturucu karışımından ibaret düzeni ambalajlayıp medeniyetin ta kendisi diye yutturmak isteyen “tek dişi kalmış canavar”a karşı hani, “iman dolu göğsümüz” vardı?
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1993
Nesl-i muazzez
Ehl-i gönül
Gazze, ümmetin imtihanıdır
Hakkın hâdimleri ve bâtılın vekâlet sava
Vesâyet savaşları


Ali Erdal - Nereye kadar?
Kadir Bayrak - Mukaddes beldelere-2
Ekrem Yılmaz - Korkaklar
Ekrem Yılmaz - Nerdeyiz
Fatma Pekşen - Dağlara çen düşende
Dergi Editörü - Ben kazandım, biz ka...
Site Editörü - Vekâlet savaşları
Necip Fazıl - Yahudi (Terkip ve Te...
Necdet Uçak - Annem var güzel anne...
Necdet Uçak - Bu vatan bizim
Kardelen Dergisi - Gelecek sayı (127) k...
Kardelen Dergisi - Kardelenden haberler
Kardelen Dergisi - Gazze ateşkes görüşm...
M. Nihat Malkoç - Gördüm seni, gördüm ...
M. Nihat Malkoç - Gazze, ümmetin imtih...
Zaimoğlu - Gündüz, geceye muhta...
Zaimoğlu - Sağlam kulp
Halis Arlıoğlu - Hâramiler
Halis Arlıoğlu - Meçhule hitap
Ahmet Değirmenci - Geri verin
Ahmet Değirmenci - Kurban
Ahmet Değirmenci - İki ara bir dere
Büşra Duru - İslâmın meşalesi ile...
Remzi Kokargül - Malatya suskun, durg...
Murat Yaramaz - Şüphe
Murat Yaramaz - Amnezi
Gözlemci - Hadiselere bakış
Mahmut Topbaşlı - Duruldum
Mahmut Topbaşlı - Cemre sancıları
Cahit Ay - Kimdendir
Cahit Ay - Ondördünde
Cahit Ay - Sana geliyor
Rıdvan Yıldız - Kaş ve bulut
Vahid Aslan - Adam olmaq derdi
Vahid Aslan - Günəbaxanlar
Emine Öztürk - Yolun sonu
Osman Akçay - Büyük camgözlerle yü...
Mustafa Makas - Vesâyet savaşları
Yaşar Akyay - Hakkın hâdimleri ve ...
İbrahim Durmaz - Kızılelma
Mehmet Emin Armağan - Nesl-i muazzez
Mehmet Emin Armağan - Ehl-i gönül
Mustafa Kozlu - Mutluluk
Uğur Utkan - Hz. Ebubekir Sıddık
Kemal Çerçibaşı - Bir yıldırım çarptı ...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 16249746
 Bugün : 3776
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 691655
 Bugün : 123
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 154
 126. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 3
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim