Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 34 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     26 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

Gül kokusu
Mustafa Kozlu

  Sayı: 125 -

Bir peygamber düşünün ki; sakal bırakırken sünnetine uyuluyor, suyu üç yudumda içerken sünnetine uyuluyor, yemeği sağ elle yerken sünnetine uyuluyor. Bunların hepsi elbette çok güzel, ama aynı peygamberin sünneti siyasette yok, ticarette yok, hukukta yok, aile yapısında yok, nafakada yok, mirasta yok, eğitimde yok, ahlâkta yok ise, o toplum peygamberi anlamamış demektir.

Bir toplumda peygamberin boyu, kilosu, şemali, saçını nasıl taradığı merak ediliyor da aynı peygamberin faizi nasıl ayaklar altına aldığı, sömürüye nasıl son verdiği, ırkçılığı ve açık saçıklığı nasıl yasakladığı, putları nasıl devirdiği, israfı ve yolsuzluğu nasıl önlediği bilinmiyorsa o toplum peygamberini anlamamış demektir.

Bir toplumda peygamber mübarek günlerde, sofra dualarında hatırlanıyor da yalan söyleniyorsa, iftira ediliyorsa, gıybet yapılıyorsa, harama bakılıyorsa, kalp kırılıyorsa, merhametsizlik yapılıyorsa, çırıl çıplak geziliyorsa, kul hakkı yeniyorsa, bütün bu ahlâksızlıklara karşı peygamberin ne diyeceğini düşünüp de sorgulanmıyorsa, o toplum peygamberini anlamamış demektir.

Bir toplumda peygamberin sabahlara kadar namaz kıldığı, açlıktan karnına taş bağladığı, üzerine yattığı hasırın izlerinin yüzüne çıktığı, hurma dallarından ve kerpiçten yapılmış evde yaşadığı anlatılırken kendileri serpme kahvaltılarda, lüks villalarda, beş yıldızlı otellerde, devre mülklerde, ihale salonlarında, son model araçlarla hayatlarını sürdürüyorlar ve peygamberle kendi hayatlarını mukayese edip sorgulamıyorsa o toplum peygamberini anlamamış demektir.

Bir toplumda peygamber kız isteme törenlerinde, nikâh törenlerinde hatırlanıyor da düğün salonlarında tesettüre riayet edilmiyorsa, kadın erkek dans ediliyorsa, yeni kurulan yuvanın yaşamında, aile ilişkilerinde, akraba ilişkilerinde, izlenen dizilerde, eve ve mutfağa giren gıdalarda, paranın helalliğinde sorgulama yapılmıyorsa o toplum peygamberini anlamamış demektir. Peygamberini anlamayan toplum da sapıtmış bir toplumdur.

Peygamberin gül kokusu zaman geçtikçe kayboluyor. Artık coğrafyamızın çarşılarında gül alınan, gül satılan, gülden terazi yapılan, gülle tartılan, gül kokan beldelerin yerinde yerler esiyor. Beklenen gül mevsimi bir türlü gelmiyor. Eski bahardan kalan gül kokusu küf kokusuna karışıyor. Gül kokan sokaklar, caddeler yok oluyor. Gül evler hızla kayboluyor. İçinde gülen insanların olduğu, sevginin gül kokusuyla paylaşıldığı evler yok oluyor. Diğer taraftan gül kokan kadınlar, gül kokan erkekler ender görülüyor. Hayatın gül kokan tarafları gitgide azalıyor çünkü yaşanan her yeni gün, gül kokusundan bir şeyleri alıp götürüyor. Bu nedenle, insanlar gül kokusunu koklamak için geçmişe sığınmak zorunda olduklarını hissediyorlar ve tarihin tozlu sayfalarına iltica ediyorlar. Zaman tünelinde geriye doğru yürüyorlar ve orada elleri boş kala kalıyorlar. Tek çare gül ağacını kurutmamak, onu çağa taşımak, onu toprağa taşımak, onu hayata taşımak. Gülün hasretiyle değil, gülün kendisiyle yaşamak. Ya gül olmak ya da gülün altında toprak olmak. Hazreti Muhammed bir tuğba ağacı gibi kökleri zaman ve mekânla sınırlı olmayan bir gül ağacıdır. Onun gül kokusu bir zamanlar yeryüzünü gülistana çevirmişti. O kokuyu tanıyanlar için 1400 yıl hiçbir şeydir. Dahası o koku tarihsel olarak değil, zamanlar üstüyle ilintilidir. Çünkü o koku onun ölümlü cismiyle değil, ölümsüz misyonundan neşet etmektedir. Bu misyonu çağa taşıma görevi de kendini ona nispet edenlere düşmektedir.

Efendim, yokluğunda seni özledik. Sana değen rüzgârı, örten bulutu özledik. Özlemeyi, özlenilmeyi, sevmeyi, sevilmeyi, sevindirilmeyi özledik Efendim. Aşkı, gözyaşını, müsamahayı, ahlâkı, adâbı, ihsanı, irfanı, izânı, feraseti, basireti, şecaati, celadeti, adaleti, meveddeti, muhabbeti özledik Efendim. İzzeti, hikmeti, fıtratı, şefkati, hürmeti, devleti özledik Efendim. Senden sonra tefrika meşrebimiz, taklit mezhebimiz, cehalet mektebimiz, atalet fıtratımız, hamakât şöhretimiz, ihanet sıfatımız, küffar velinimetimiz oldu Efendim. Allah, seni âlemlere rahmet olarak göndermişti. Sen adaletin, emanetin ehliyetin, maslahatın, meşveretin timsaliydin. Allah seni güzel örnek olarak gösterdi. Sen Kur’ân’ın konuşanı, yürüyeni, hareket edeniydin. Âyetler sende hayata dönüşüyordu. Sen üstün bir ahlâk üzerineydin. Efendimizin ahlâkıyla ahlâklanalım, vahiy haritan olsun, nebi kılavuzun olsun, akıl pusulan olsun, iman sermayen olsun, amel azığın olsun, sevgi yakıtın olsun, ahlâk karakterin olsun, edep aksesuarın olsun, merhamet sıfatın olsun, şeref ve izzet adın olsun. Doğru yol insanların çoğunun gittiği yol değildir, düşünen öz akıl sahiplerinin yoludur. Yolda vereceğin her molayı öz eleştiri durağında vermelisin çünkü tövbe öz eleştiridir.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Gül kokusu... - Sayı 125
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (126):
Vekâlet Savaşları...

Son Eklenen Yorumlardan
 Elinize sağlık.Okuyup anlayanı, ibret alanı çok olsun, inşallah.Çok selâm ve hürmetlerimle...Sağlık ... Naci Eroğlu

 Elinize sağlık. Okuyup anlayanı çok olsun inşallah.Allah, milletimizi bu ve benzeri belalardan ebed... Naci Eroğlu

 Gülizar annenin mekanı cennet olsun inşaallah. Ufukta kavuşmak ta var. Metanet ve sabır dilerim. Ka... AYHAN ASLAN

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun

 Amin.... Ömer Faruk Erkoyun


Batılı düşünürler-Tolstoy ve niceleri gibi-mutlak olan bir şeyin olması gerektiğini gayet tabi bir şekilde fark edebiliyorlar. Ama bizim aydınımız (bulundukları yere nasıl geldikleri malum); bırakınız ülkenin dünya üzerindeki sorumluluğunu fark etmeyi, düşünmesi gereken bir beyinlerinin olduğunun bile farkında değiller. Ülkemizde, he sahada yaşanan boşluğu daha başka nasıl açıklayabiliriz?
Kardelen: Sayı 3, Aralık 1993
Temmuzda yaşamak zemheriyi
Çocuk, sevginin ürünü...
Filistindeki çocuklar
Çocuk olmak
Satuk Buğra Han efsanesi
CHP’nin bu millete yaptığı zulümler Cell


Ali Erdal - Büyük depremin öncül...
Ali Erdal - Yolculuk
Kadir Bayrak - Çocuk toprak gibidir
Necip Fazıl Kısakürek - Necip Fazıl’dan çocu...
Ekrem Yılmaz - İçimizdeki çocuk ölm...
Ekrem Yılmaz - Çocuk
Ekrem Yılmaz - Sınırlar ötesinde
Dergi Editörü - Annesi gül koklasa a...
Site Editörü - Çocuklar bizim gelec...
Necdet Uçak - Ahlâk bozuldu
Necdet Uçak - Ali ile Barbaros
Kardelen Dergisi - Kardelen’den haberle...
Kardelen Dergisi - Hâlâ ve her şeye rağ...
M. Nihat Malkoç - Filistindeki çocukla...
M. Nihat Malkoç - Çocuk olmak
Hızır İrfan Önder - Gurbetin ocağı harlı...
Zaimoğlu - Vasıtasız erdirici
Halit Özdüzen - Yozlaşan toplumlar
Mehmet Balcı - Yardımseverlik
Mehmet Balcı - Sitem
Ahmet Çelebi - Anladım
Kubilay Ertekin - Senirkent Faciası ha...
Halis Arlıoğlu - CHP’nin bu millete y...
Ahmet Değirmenci - Yangından artakalan
Ahmet Değirmenci - Özür
Ahmet Değirmenci - Otuz yıl
Murat Yaramaz - Özür
Murat Yaramaz - Kirli
Gözlemci - Hadiselere bakış
Cahit Ay - Muhasebe
Cahit Ay - Anlaşma teklifi
Cemal Karsavan - Ve çamaşır ipinde sa...
Heybet Akdoğan - Sekülerizm ve İslâm
Osman Akçay - Çocuklar oynasın
Bekir Oğuzbaşaran - Nev gazel
Yaşar Akyay - Çocuk, sevginin ürün...
İbrahim Durmaz - Çocuk ve kuş
İbrahim Durmaz - Çocuğum
Saltuk Buğra Bıçak - Temmuzda yaşamak zem...
Mustafa Kozlu - Gül kokusu
Esra Çakan - Zaman diriyken kıyme...
Uğur Utkan - Satuk Buğra Han efsa...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 15821418
 Bugün : 4266
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 664822
 Bugün : 48
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 179
 125. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 2
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 1
Son Güncelleme: 9 Mart 2025
Künye | Abonelik | İletişim