Kardelen'i DergiKapinda.com sitesinden satın alabilirsiniz.        Ali Erdal'ın yeni kitabı TÜRK KİMLİĞİ çıktı        Kardelen Twitter'da...        Kardelen 32 Yaşında!..       
    Yorum Ekle     1355 kez okundu.     Henüz yorum bırakılmadı.     Yazara Mesaj

İlim ve irfan
Site Editörü

  Sayı: 106 -

Yüz beşinci sayımızın kapağında bir kanadında “irfan” bir kanadında “ilim” yazan bir kuş figürü vardı. Tek figür ve iki kelime ile okuruna vermek istediği mesajı gayet açık şekilde veren en güzel kapaklarımızdan biriydi bu kapak.

Bu sayımızın konusu o iki kanattan birinde yazan irfan kavramı ile ilgili: Anadolu İrfanı.

O güzel kuşun bize gösterdiği gibi, ilim ve irfanı ayrı olarak değerlendirmek pek mümkün değil. Anlamlarına baktığımız zaman da birbirine çok yakın olduklarını görüyoruz. Sözlük anlamları neredeyse aynı: bilme, anlama, biliş. Ancak kökleri itibari ile çok farklı olan bu kelimeler arasında önemli nüanslar var.

Günümüzdeki lügat manası ile ilim salt olarak bilgiyi işaret ediyor. Bu bilgiyi taşıyana âlim deniyor. Örneğin fizikle ilgili bilgilerin toplamına fizik ilmi diyoruz, müslüman birinin hayatını düzenleyen kurallara ilmihâl yani hâl ilmi diyoruz. İrfan kelimesi ise arefe (bildi, tanıdı) kökünden geliyor. Kelime anlamı yine bilmekle ilgili olsa da buradaki bilgi, bilginin kendisinden ziyade onun özümsenmiş, hikmetine haiz olunmuş ve nerede kullanacağını bilme haline işaret ediyor.

İrfan ile sahip olunan bilgi, ilim ile elde edilenden farklı. İrfanda basiret, sezgi var. İki kavrama bu açıdan baktığımız zaman irfan ilimden sonraki bir basamak gibi duruyor. Peki, irfan sahibi olmak için ilim gerekli mi?

Bendeniz bu konuya kafa yorarken dikkatimi çeken bir nokta Kur’ân-ı Kerîm’de irfan veya arif kelimelerinin geçmemesiydi ama ilim, âlim kelimeleri kutsal kitabımızda sıkça geçiyor. Diğer yandan Allah’ın isimleri arasında Ârif ismi yok ama Âlim ismi var. Efendimiz’in, âlimlerin peygamberlerin varisleri olduğunu buyurdukları hadis-i şerif malûmunuz. Efendimiz diğer bir hadislerinde ilimleri ile amel etmeyen âlimlerden bahis buyuruyor, demek ki sadece ilim sahibi olmak yetmiyor. Bu bilgiler ışığında İslâmî ıstılahta ilim lavramının irfanı da kapsadığını düşünebiliriz.

Günümüzde ise irfan kavramının anlattığı farklı bir şey olduğu açık. Şöyle söyleyelim, sayı konumuz olan “Anadolu irfanı” kavramını çok duymuşuzdur ama “Arap irfanı” veya “Fars irfanı” kavramlarını hiç duydunuz mu, ben duymadım, duymamak benim eksikliğim olabilir ama her şeyi danıştığımız google’a da sordum, hemen hiç kayıt dönmedi. Bunun yanında “Anadolu ilmi” diye bir tanıma da çok aşina değiliz, bu da bizim eksiğimiz. Japon ilmi (veya bilimi denebilir ancak burada da kastedilen aslında teknoloji), Batı ilmi gibi tanımlamalar çok daha kulağa yakın gelirken Anadolu için böyle bir tanımlama yok.

Bu durumda, ilim sahibi olmadan nasıl irfan sahibi bir toprak oldu Anadolu? Örf kelimesinin irfan ile aynı kökten olması bize ipucu veriyor. Kültürlerde zamanla oturan davranışlara örf diyoruz. Örfün kaynağında ilim var ama daha sonra örfü devam ettirenler o ilimden habersiz olabiliyorlar. Benim naçizane düşüncem kaynaktan gelen ilim sahiplerinin aktarımları ile bu damarlar günden güne azalsa da canlılığını sürdürüyor. Diğer bir konu da şu, ilim sahibi olmak deyince aklımıza hemen ciltlerce kitap okumak gelir ama atladığımız bir şey var, okumak ilim sahibi olmak için bir araçtır, bazen başka araçlarla da ilim sahibi olunabilir. Efendimiz elbette peygamber olması hasebi ile özel bir örnek ama Allah O’na ilmi okuma ile değil vahiy ile vermiştir. Özellikle tasavvufta okuma aracı ile elde edilmeyen irfan söz konusu, zaten Anadolu irfanı dediğimiz daha çok buradan beslenir. Ancak bu konu suistimale açık olduğu için özellikle fıkıh sahasındaki âlimler tarafından kabul görmediğini belirtmek lazım. Yine de bu durum, yazıya gelmesi zor ama hissedilen irfanın varlığını kapatamıyor.

İrfanı tanımlamak gördüğünüz gibi kolay değil ama aklıma ilk gelen tanımlardan biri şu, irfan bilginin ruha bürünmüş hali gibi. Nasıl ki insanlarla diğer varlıklar arasındaki en önemli fark insanın ruha sahip olması ise bilginin de ruha bürünmüş haline irfan demek geliyor içimden. Anadolu’da bir irfan varlığından söz ediyorsak bu irfan o ruhtan gelmiyor mu sizce de?

Merhum Ömer Nasuhi Bilmen, Cumhuriyet dönemimizin önemli İslâm âlimlerinden biridir. Bir gün Sahaflar Şeyhi Muzaffer Özak Efendi’yi ziyaret ediyor. Muzaffer Efendi’nin İrşad adlı eserinden konuşuyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen diyor ki, “Efendim, bu kitapta yazan her şeyi ilmen biliyorum ama yine de okuduğumda hisleniyorum, ağlıyorum” İşte o kitapta büyük bir âlimi hislendiren şey ilmin yanında irfanın, o “ruhun” olmasıdır. Bu hatırada görebileceğimiz gibi Anadolu’da bu irfanın oluşmasında en büyük etken tasavvuf yollarıdır.


Bu yazıya yorum ekleyin

Adınız
E-posta Adresiniz
Yorumunuz
 

CAPTCHA


Resimdeki rakamları bu alana yazınız


Eklenen Yorumlar


Henız yorum bırakılmadı...
 
Asıl Kahramanlık Âfet Önc... - Sayı 116
Temel Sağlam Mı?... - Sayı 115
Yaz Dostum... - Sayı 114
İnce İnsan... - Sayı 113
Tüm Yazıları

ASKIDA ABONELİK: Siz de "askıda abonelik kampanyası"na destek olmak ister misiniz?

Gelecek sayının konusu (117):
Türk Musikîsi

Son Eklenen Yorumlardan
 Böylesi bir eser hiç yorum almamış hayret ki hayretttttttt nasıl olur anlamıyorum ....Etkili anlatım... yasemin olgaçay

 Mükemmel bir yazı. Yüreğinize sağlık. ... Beyza Şen

 Herkes bir çok hastalığa iyi gelen mai kibrit-i şerif ten bahsetmiş te nedir nasıl yapılır hiçbir bi... Ömer

 Elinize emeğinize sağlık sayın hocam. Sakın okuma yazınız harika olmuş. Maalesef biz ilk emri OKU ol... Ahmet Güney

 Kökümü arıyorum... Mikail


Çaresizlik yoktur, umutsuzluk vardır. Engellerin yıkılması umut etmeyi umut etmekle başlayacaktır.
Kardelen: Sayı 1, Temmuz 1992
Beşik Miydi Sallanan
Neye Muhtacız?
Yeniden Soruyoruz: Bir Dergi Ne İşe Yara
Elbistan Hüzünleri
Yer Kabuğu İle Birlikte Gönlümüzün De Fa


Ali Erdal - Neye Muhtacız?
Kadir Bayrak - Üretememek
Necip Fazıl Kısakürek - Dünyayı İmar
Bedran Yoldaş - İstenmeyen Fiil: Yar...
Bedran Yoldaş - Eylül
Ekrem Yılmaz - Liyakat - Taşın Altı...
Ekrem Yılmaz - Bahar
Ekrem Yılmaz - Sınırsız Sevgim
Ekrem Yılmaz - Şarkımızdan Dinledik
Ekrem Yılmaz - Gâzi Çınar
Dergi Editörü - Yeniden Soruyoruz: B...
Site Editörü - Asıl Kahramanlık Âfe...
Necdet Uçak - Çalışana Verir Mevlâ...
Necdet Uçak - Tövbe Et
Necdet Uçak - İmân
Mustafa Büyükgüner - Heybemden
Kardelen Dergisi - Dergilere bir darbe ...
Kardelen Dergisi - Kardelenden Haberler
Kardelen Dergisi - Acıyorum - Çalışmak
Kardelen Dergisi - Gelecek Sayı Konusu
M. Nihat Malkoç - Elbistan Hüzünleri
M. Nihat Malkoç - Yer Kabuğu İle Birli...
Hızır İrfan Önder - Kork İçimdeki Cehenn...
Mehmet Balcı - Kardeş Olalım
Mehmet Balcı - Bozgun
Ahmet Çelebi - Neredesin Ey Merhame...
Hikmet Öztürk - Sorumlu Kim?
Muhsin Hamdi Alkış - Deprem Felâketi: Âye...
Halis Arlıoğlu - Oy Namustur
Ahmet Değirmenci - Ninni
Ahmet Değirmenci - Aşkın Mezarı
Osman Akyol - Çiğ Tanem
Erdem Özçelik - Hepimiz Biraz Issızı...
Remzi Kokargül - Bir Şehrin Gözyaşlar...
Murat Yaramaz - Yanıt
Murat Yaramaz - Kolay Gelsin
Mahmut Topbaşlı - Altı Şubat Gecesi
Mahmut Topbaşlı - Kor Ateşler İçinde
Erkan Karakaya - Ölümüm
Cemal Karsavan - Ya Duygular Öldürür ...
İlkay Coşkun - Türk Kimliği
Özkan Aydoğan - Beşik Miydi Sallanan
İlknur Eskioğlu - Âyet Gâyet Açık
Selahaddin Yıldız - Ha!
Ayşe Yaz - Kafasında Duman Tüte...
Yahya Daban - Sağlam Zemin
İrfan Aydın - Umudumun Gonca Gülle...
İrfan Aydın - Baş Rolde Sen Varsın
Ahmet Cihan Acar - Ölüm
Ahmet Cihan Acar - Hiç
Ahmet Rıfat İlhan - Ses
Mehmet Baş - Çattılar Seni
Hamid Ahmedzade - Çanakkale Şehitlerin...
Emine Öztürk - Sarsıntı
Servane DAĞTUMAS - Azerbaycanlı yazar F...
 
 
23 Mart 2005 tarihinden beri
 Ziyaretçi Sayısı Toplam : 11696383
 Bugün : 1895
 Tekil Ziyaretçi Sayısı Toplam : 581005
 Bugün : 44
 Tekil Ziyaretçi Sayısı (dün) Toplam : 50
 116. Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 0
 Önceki Sayıya Bırakılan Yorum Sayısı Toplam : 4
Son Güncelleme: 21 Mayıs 2023
Künye | Abonelik | İletişim